27 Eylül 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

27 Eylül 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| İçtimai bahisler | Sovyetler Rusyasında Maarif savaşı Rusyada inkılâp çıktığı vakit, şehire lerdeki halkın yüzde kırkı, köylerdeki- Tünün hâkimliği namına çıkmı İeketin idaresine sahip olmak iddiasn- da bulunan bir halkın da her şeyden ön- ce fikren seviyesi yüksek olmak lâzım- dır, Şu halde Rus inkılâbı idaresi, daha o- kumaktan bile mahrum bulunan © bü- yük kütleyi, inkılâbm prensiplerini anla- yacak, hak iddin ettiği memleket idaro- sine lâyık olacak bir seviyeye çıkarmak için manrif savaşımı acaba nasıl yapı- yor ? Cidden merak ve tetkik olunacak eğ bu yakınlarda çıkmış olduğundan, her memleketi alâkadar edecek mahiyette bulunan, bu meseleyi o rapordan bülüsa ederek okuyucularıma bildirmek istiyo- ”.. inkılâbı idaresinin maarif savaşın- da prensipleri kolayca tahmin edilebilir: Yeni Rusyanm bütün maarif prensipleri işte o sözden çıkmıştır. Bu Prensipleri tatbik için kurulan ma- arif teşkilât: iki cephelidir. Bir cephı #nuvakkat, imparatorluk © zamanından kalma, okuma yazma bilmiyen nesil için a şılan “okumamazlığın tasfiyesi, mek- tepleri; diğer cephesi normal, yani yeni yetişecek nesli küçük yaştan terbiye ve talim ederek inkılâba lâyık, hem yüksek fikirli, hem de amele yahut çiftçi insanı olarak yetiştirmek için mektepler. Muvakkat olsun, normal olsun eemerif taşlllkımm” gayesi, > barjava emleketlerdeki maarif teşkilâtmin ga yesinden çok farklıdır. Rusyada her in- San ayni zamanda hem amele yahut çift si, hem de yüksek bir kültür sahibi ol. tetkika gitmiş olan bir orada bir gazete ida- rü nakletmişti:Hem amele, bir gazete muharriri olan bir katı kendisine göstererek; memleketinizde böyle smele- Uk edem iy grneteciler çök merkur? Diye sormuşlar. İşte bu söz yeni Rus- yada maarif savaşının gayesini çok iyi gösteriyor. Maarif teşkilâtının muvakkat sayılan kısmı pek ehemmiyetli görünüyor. Ilkin tasavvur edilebileceği gibi başka mem- leketlerdeki ilk tahsile muadil olabilecek tedristen ibaret kalmıyor. Okuma yaz- ma, biraz umumi bilgiler, gai bilgi, Sovy: rejiminin prensiple- rini öğreten il sonra, bü- yük yaşta amele ve çiftçilere mahsus ve her fabrikaya, her çiftliğe bağlı “Kızıl köşeyler, okuma salonları, umumi kültür evleri, kulüpler hep © çocukluklarında, gençliklerinde okuyamamış olanlari yük- sek bir irfan seviyesine çıkarmağa çalışı. yor. Bunların üstünde, yedi sene ders ve« ten yüksek ilkmektepler, daha üstünde Rabfak denilen smele fakülteleri, sana- yide mütehassıs yetiştirmeğe çalışan mahsus dersler, mütehassıs çiftçi yetiş- tiren mektepler de hep büyük yaşta bu- lunan amelenin ve çiftçinin fikir sevi- Yelerini yükseltmek işin kurulmuş. ia teşkilâtı, hep ay- ni gayeye hizmet etmekle beraber bir aç dereceye ayrılıyor. Çocukların daha mektep yaşından ön- €e, rejime göre terbiyesi için, kreşler, çocuk bahçeleri kurulmuş, fabrikada ya: but çiftlikte çalışan anneler çocuklar! üç yaşma kadar — yalnız çalışma sant- lerinde — kreşe bırakıyorlar. Onla fabrikadan yahut çiftliğten sık se doyurmağa gönderiliyorlar. Uç yaşından sonraki çocuklar da günde beş altı saa gocuk bahçelerinde geçiriyorlar, Lenin- grat'taki, eski İmparatorlar sarayınm bulunduğu imparatorlar köyü, simdi ço- cuk bahçelerine mahsus “çocuklar köyü DüYAF Allah ne muradın varsa... Bir arkadaştan dinledim: — Yeni Postahane önünden yaş- lı bir hanımla birlikte geçiyorduk. Kadıncağız, üç ay evvel, Murat is- minde yirmi yaşına henüz basmış bir oğlunu toprağa gömen, acıklı bir anne idi. Yolda, önümüze bir dilenci çıktı. Arkamızdan, bağıra bağıra geli yordu: — Hanım, Allah ne muradın var- sa versin... — Efendi... Allah, ne muradın varsa versin. Böyle arsız — dilencilere sadaka vermesini sevmem. Yanımdaki ha- nım, bir aralık, dilencinin yapış- kanlığından kurtulmak © için elini çantasına götürecek oldu. Dilenci, bunu görünce, büsbütün üstümüze saldırmağa başladı: -— Allah, ne muradın varsa ver. sin hanım!... Kadıncağız, parayı çıkarıp di- lencinin avucuna bırakırken göz- lerinin yaşını sildi? — Al şunu ama, duanı istemem! Yürüdük. Ben sordam: — Niçin dua etmesini istemedi- niz? — Duymadın mı? Allah ne mu- radın varsa versin... diyor. İçime fenalık geldi. Benim başka ne mu- radım olur ki Bir “Murad,, ın vardı o da gitti!... Kulak MİSAFİRİ e e — — olmuş. Bu kreşlerin ve çocuk bahçeleri- nin — Rusların tabirle — kapitalist memleketlerdekinden teşkilât itibarile farkı yok ise de yeni Rusyadakilerde milyonlarca çocuk bulunuyor. Bunlara çocukları bırakmak ihtiyaridir. Buralar- da çocuklara ders değil, yalnız terbiye veriliyor. Fakat çocuk bahçelerinin çoğunda yedi yaşına gelmiş çocuklar i- çin bir sıfır numaralı ders sınıfı da bu- Tunuyor. ... Her çocuk için mecburi olan mektep burdan sonra başlıyor. Her yerde ayni olan bu tahsil yakın zamana gelinceye kadar, sekiz yaşından on beş yaşına ka- dar sürüyordu. Yakın bir zamanda on sekiz yaşına kadar uzatılmış. “Kapita list, memleketlerdeki mekteplerin ilk ve orta mekteplerine muadil olan bu tek mektep her yerde ayni olmakla berâber sanayi merkezlerinde, çiftçilik merkez- lerinde ve bayağı şehirlerde biribirle- rinden biraz farklı, Bir de bu tek mekte- bin dördüncü senesinden, bilfarz elek- trikçiliğe, mektep hocalığına, bekimli- ğe ayrılacak çocuklara kendi ihtisasları- Ba göre umumi bir tedris yapılıyor. Bu mekteplerin hemen hepsi zaten ya bir fabrikaya, yahut bir çiftliğe bağlı oldu- Eu gibi, o metkeplerde okuyan çocukl da ya fabrikada ya çiftlikte çalışan amele nin çocukları olduğundan, her birinde nazariyat ile tatbikatı birleştirmek pek kolay oluyor. Bu mekteplerde okuyan çocuklar ge- ne fabrikalara bağlı ve Teknikum deni- len amele mekteplerine giriyorlar. Bun- larda da tahsil görmüş gençler “ruhsat k amele,, oluyorlar. Fakat her amelenin daha yukarda bu- Iunan yüksek mekteplere kadar gitmek hakkı var. Yüksek mekteplerde hem tok- ik, bem nazari yanl kapitalist memle- ketlerdeki gibi Üniver: rın daha üstünde ilmi leri geliyor. 5 Bütün bu maarif teşkilâtının içinde bir de komünist mektepleri var ki, bünlar gerek muvakkat teşkilâttan, gerek nor- mal teşkilâttan gelen talebeyi alarak re- jim için idere adamları yetiştiriyor. Bu mekteplerin nasıl çalıştıklarını an- latmayı, başka makalelere bırakmak za- ruridir. GA Milliyet'in Edebi Romanı: 2 m AM ATEŞ BÖCEKLERİ Yazan: Nezihe MUHİDDİN olmadığını anlayordu. İşte ilk dar- | bed. ara kâğıdı gibi ezilip büzülmüştü. Karanlıklar içinde ha- veketine istikamet veremeyen dü- mensiz ve pusulasız bir gemi gibi sallanıyordu... Şişlideki apartmanın içinde kay Başan ahenk gürültü, coşkun ve sar hoş neşe dışarı taşmış, divenlere dökülüyordu. Necat zi elini uzatırken kapı birdenbire a- Idı ve pullu gece tuvaletile şarkı söylemeğe giden Suzanla karşılaş- tılar, Bi lerini gördükleri halde iki yabancı gibi tek kelime söyle- meksizin Suzan, Celâl Eflâtun be- yin kolunda merdivenlere yürüdü- ler; Necat içeri süzüldü. Salonda dansediyorlardı. Sarhoş kavalyele- rin kolları arasına kendilerini br- rakmış olan genç kadınların bu ya- bancı erkek vücutlarına dayanışla- rında kendilerinden bir çok hazlar veren doyurucu bir verim vardı. Şef faf, rengarenk ve ince ipek elbise- ler içinde yarı gizlenen bu satılık kadm vücutları, renkli gaz boya- taş mer- | malarma sarılmış çürük meyvelere | benziyordu. Odasına yaklaşınca Neclâ ile karşılaştılar. Genç kadın onu ko- lundan tutarak: — Cemal bey fazla | içtiği için senin odada sızmış — dedi — son- ra onu, yavaşça, hizmetçi Pervinin odasına soktu. Yüzüne güle güle: — Bu geceyi o burada geçiriver olmaz mı?... — diyerek dışarı çık- tu. — Burası apartımanın arkasın- ni bet eden dar bir oda idi. Ne- cat, bütün Marmaraya hâkim olan pencerenin önünde eski kanapeye kendini attı. Salonda gittikçe coş- kunlaşan neşenin gürültü! lü en- gini duymamak için, üzerinde bir gümüş selvi ışıldayan denizin serin rükünuna dalmak istiyordu. Apar- tımanın kapısı açılıp o kapanıyor, emelen ve kahkahalar tizleşiyor. lu, Bir müddet sonra gürültüler sus- tu. Hiç şüphesiz poker başlamıştı... Kare... As... Floş... Döper... Rest ibi kelimeler, ağır çamurlu dam- MILLİYET PE Değişimlerin (0 öğrettikleri Yazan: Vasfi RAŞİT B Blilliyet matbaası Özlü ve seçkin (2) ışıklılarımız- dan (3) Vasfi Raşit Bey “değişim- lerin öğrettikleri, (adile bir bi- ti (4) yazdı. Bu bitide, bütün de- gişimlerin ana çizgileri vardı... Değişimlerin © doğuşlarına yar- dım edici nesneler, açık açık göste- rilmiştir. Türk değişimi bunların başında geliyor. Çünkü “bizdeki değişim, hiç bir değişimle ölçülemez. Ken- di kendini yaratması, ve hiç bir yurtta yapılan değişime benzeme- mesi, onun üstünlüğünü anlatma- ğa yetiyor. Yalana çıkmadan söy- lenebilir ki, bu bitiyi bize yaban» cı her hangi biri okusa Gazi Tür- kiyesinin başarıcı değişimlerinde, hiç bir aykırılık bulamaz ve bunla- rın başarılmasında önbaş olanla- rın yaratıcı güçlerine inanmamaz- lık edemez. Yazıcı bitisinin bir yerinde şöyle iyor: “Kan, değişimleri ayıran nesne değildir. Her değişimde belki kan dökülür. Fakat bir sarsıntıya deği şim demek için onda da kan dökül- müş olması gerekmez.,, Sonra bir başka yerinde, deği- şimlerin yürüyücülüğünü ve yür: ken yoluna dikilenlere karşı yıkı- cılığını şu iki dizi yazı, .ne güzel canlandırıyor ? “Öğreniş (tahsil) uzun sürer. De- gişimler ise beklemezler. Onun i- çindir ki, gönüller kazanılıncaya — Artık, diyorum, bizdeki deği- şimlerin gönüllerde kök salıp yer- İeştiğine ve iyice tutanduğuna kuş- kulanmadan (5) inanabiliriz. Çünkü aramızda ezilecek kafa kalmadı. “Değişimlerin öğrettikle- ri, nden, herkes birer tane alıp o- nun öğrettiklerini kendisi de öğre- nebil M.SALAHADDİN ir. (1)Değişim — inkilâp (2) Seçkin — Güzide, (3) Işıklı — münevver, (4) Biti — kitap, (5) kuşkulanmak — şüphe- lenmek. Devredilecek ihtira beratı «Saniyeli tapa» hakkındaki ihtira için Iktisat Vekileti sanayi müdürlüğünden tihsal edilmiş olan 27 eylül 1930 tarih ve 1706 mümaralı ihtira beratının iktivn ettiği hukuk bu kere başkağına devir ve ferağ edileceği teklif edilmekte olmakla ————— Mukaddema Köprü Kadıköy 'vapur is- BE 2) EXLUL is Bugünkü program ISTANBUL, eyriyatı. 19,20 Ajans haberleri iki neşriyat; Kemal, ye, M 823 Kh, BÜKRE Pragrı 223 Kir. VARŞOVA, 1345 m. 18: Radyo temsili, 19,15: Musahabe, Keman konseri. 20: M 20,18: lir (piyana refaktile.) Spor, Zi: Yeni car Popüler. Pole: 18,40, “m Kiz, BERLİN, 357 m Alman halk şarkıları; 20,15: Yeni i Musahaba, 21: Plâk. 20,10: mler Bap Plak Zir Kimrinet konseri. 22 Manon ve Faust oparala” 23,15: Dans plâk bahisler, 19,251 Dere, 19,45: Se- kiz piyano için çift elle £ piyano. 20: Kaı 2030; Plâ. konseri. 20/80: Musahabe, 21,20 Sporen muganniye © tarafından © şarkılar. 27 Polonya musikisi, 23: İsveç masikğii. Sonra Lomdradan maki ROMA, NAPOLİ, BARI 20:50: Pik, — Maaahabe, 71,10: Plâk. 2140) Musahabe,— 2145: L'amore del €re ro, isimli | Opara teme BRESLAU, 316 m. 20: Herman Löns şair saati, 21: Günün kısa Kaberleri, Zi be, 22.15: Budapeşteden sigan Şeokholmden naklen dans mw 21: Akşam haberleri 15 Mili neşriyat. 23: Haberler, 23,20; Msi 24: Mozartin eserlerinden mü rar, 2025, Brahmua seelarindan kom ser. 18 Geze masjl 502 Khz. VİYANA, 807 mi 19: Muhtelif ba eler, kelesinde 31/84 No. u dükkânda müste- siren mukim iken halen ikametgâhı meç- hul bulunan Emin Ali efendi İkinci Tera Memurluğundan: İstanbul belediyesinin Beyoğlu 2 inci Noterliğinden tanzim kılınmış 11-8-932 tarih ve 2678 No. lu bir kıta icar muka- vele namesine müsteniden müterakim ki- ra bedelinden zimmetinizde müddeabih. alacağı olan 2123 liranm maa masarif tahsili aksi takdirde mocur Köprü Kadı- köy vapur iskelesinde 31-84 No. lu dük- kün tahliyesi sit olduğu sulh mahlce- bu hususta fazla malümat edinmek isti yen zevatın İstanbulda Bahçekaprda Taş hanımda 43-48 numaralı idarehaneye mü | racaat eylemeleri ilân olunur. (2935)! Devredilecek ihtira beratı «Tapa emniyet tertibatı» hakkımdaki ihtira için İstanbul vilâyeti celilesine tak- dim edilmiş olan 10 eylül 1930 tarih ve 17955 numaralı müracaatın ihtiva ettiği hukuk bu kere başkasına devir ve yahut ferağ ölunması tellif edilmekte olmakla bu bususta fazla malümat edinmek iste- yen zevatın İstanbulda, Bahçekapıda Taş hanında 43-48 numaralı idarehaneye mü racaat eylemeli lalar gibi sükütun üzerine damla. #mesinden talep olunacağı hakkında ala- caklı vekili tarafından vaki takip ve mü- racaat üzerine olbaptaki beyan ve ifade- lerine tevfikan tanzim ve borayi tebliğ tarafınıza gönderilen ödeme emri zahrına | mübaşir tarafından verilen meşruhata na- zaran ikametgâhı hazırımızın meçbuliyeti | anlaşılmış olmakla bu hususta tebliğatı | lazimenin bir ay hakkı itiraz tayini sureti le ilânen tebliğine karar verilmiş olmaklı tarihi ilandan itibaren müddeti mezküre zarlında 934/3548 dosya No, icranın te hirini müstelzim şifahi veya tahriri ola. rak bir itirazı kanuni serdetmediği takdirde müddeti mezkürenin hitamını müteakip ber mucibi talep müamel, mukteziyeye tevessül olunacağı malümu muz olmak ve bu baptaki ödeme emrine tebliği pm kaim olmak üzere key- fiyet (2857) şiddetli zili birdenbire ses ve sada. yorlardı... Ne kadar zaman geçti... Bilmiyordu! . Birden sert, dik ve kaba erkek sesleri kulağına çarpti. Kapıyı açarak kulak verdi Sesler daha kuvvetli, daha vazih geliyor- du. Bu kavga şamatası idi! Yavaş- ça salonun açık kapısına yaklaştığı zaman bir küfür silsilesi: — Hırsız, namussuz... Hilekâr(.. yı tekrar kesti. Zil bir saniyelik fa- sıladan sonra tekrar sükütun orta- sında çınladı. Dışarda erkek sesle. ri duyan Necat odasına doğru. vıştı, Kapıyı ıçmışlardı. İçeri giren İer sivil ve resmi zabıta memurla- rıydı. On dakika sonra apartıma- Dın düre kadm seslerinden Sonra şimşek gibi çakan bir to- kat Arif Beyin suratında şakladı!... Küfür edip tokat Oatan adamın halinde kendisine yaklaştırmayan bir azamet vardı. Şaşırıp afallaşan insanların arasından dik ve kuv- vetli adımlarla geçerek sokak kapı- sından çıktı gitti, Bu hâdisenin fena tesirinde do- nup kalanlar epeyce bir zaman biri- birlerine bakakaldılar. Sonra ya- vaş perdeden tek tük kelimeler sü- kütun ortasına damlamağa başladı. Nebahat bir köşede ağlıyordu, bir genç hanım bayılmıştı. Büyük par- tiye iştirak etmek için avdet etmiş olan Suzan, Celâl Eflatun beye: — Bu küstah o sadama haddini bildirmelisiniz! — diye bağırıyor- du — yoksa bir daha © yüzünüze bakamam! Erkekler biraz cesaretlenir gibi a bir şey kalmadı. Erkekleri alıp götürmüşlerdi. Necat Pervinin odasında kapıyı kilitleyerek eski kanapeye sindi. Artık sakin denizin üstünde ışılda- yan gümüş selvi silinmiş, sular zerine sabahın esmer tülü inmişti. Genç adam eski kanapeye büzüle- rek kendinden geçti... Her tarafı sızlayarak gözlerini açtığı zaman pencereden giren s€- rinlik damarlarına işleyordu. Ko- lundaki saate baktı. İkiye gelmişti! Silkine silkine kapıdan çıktı... Bü- tün apartımanm loş havasına kes- kin, bunaltıcı bir ispirto kokusu sinmişti. Salonlar ve antre ve bü- tün ev sakinlerile beraber perişan bir dağınıklık içinde inik perdelerin kasveti altında uyuklayordu. Ne- cat kimseye © duyurmadan dışarı çıktı, Gene sessiz adımlarla merdi- veni inerek kendini © sokakta bu- olmuşlardı. Salonu saran o soğuk hava sıyrılırken © kanının side lunca geniş bir nefes aldı. Büyük 1545 havleran müvezzilerden TE WİLLLAM MADGE gibi 2 büyük yıdz ta HAİNES EVANS rafında temsil edilen ÇILGIN HAYAT Fransızca sözlü GENÇLİK - ZEVK - SPOR - EĞLENCE ve bare ket filmi. Ayrıca: PATHE, dünya havadisleri gazetesi Bugün matine- lerden itibaren İPEK SİNEMASINDA o» İİ Bu akşam SARAXY sinemasında UNİTED ARTİSTS'in mükemmel şaheseri BÜYÜK KATERINA Oynuyanlar : ELİSABETH BERGNER ve DOUGLAS FAİR- BANKS oğlu FOX JURNAL manasırı meyanında: MORROCASTLE vapuru faciası bütün tafsi ile ve Amerikadaki grev vesaire... (2948 Istanbul 40 senedn 5000 tilm gördü. Fakat “böyle bir film görmedi: GÖRÜNMEYEN ADAM Bu sinema teknik ve kabiliy: SÜMER (Eski Artistik ) sinemasında Kahkaha haftası ANNY ONDRA nın enson ve muhteşem temsili AŞIKLAR OTELİ filminde oyniyor, şarkı söylüyor vedans ediyor. İlüve: FOX JURNAL: CASTLE apuru faciası ve Amerikadal üekçı MORO grev ve iza'arlı olarak göste Fatih sulh ikinci hukuk hâlimli ğinden: Müddeialeyh Fatihte Kızta- sında Değirmen S5. 10 No, da İsmail Hakkı Beyin hanesinde Galatasaray lisesi mualli den mütekait Ab - dülnafi Bey aleyhine Haczin fekki ve müddeialeyhin ve olbaptaki ted - biri ihtiyati talebinin reddi hakkında Dr. Zühtü Bey tarafından açılan da- vanın cari muhakömesinde müddea - aleyhin ikametgâh meçhul oldu - yazılan davetiye zahrıma mübaşiri tarafından verilen meşruhata nazaran © ikametgâhının meçhul olduğu anlaşılmasına mebni bittalep 10 gün müddetle ilânen teb- ligat icrasma karar verilmekle yevmi muhakeme olan 10-10-9354 saat 10 da mahkömede bizzat hazir bulun - madığı veya bir vekil göndermediği takdirde hakkında muamelei gıyabi- ye icra olunacağı İlân olunur. Üsküdar Hukuk hâkimi Madam Ermuzenin vekil Abdullah Bey tarafından Bender efendi aleyhine açılan boşan- ma davasınm icra kılınan tahkikat ve muhakemesi sonunda O kanunu medeninin 172 ve 138 ci maddeleri veçhile tarafeynin boşanmalarına ve in şaheseridir. İŞark Demiryollarında" Ana Hatta mahsus seyri seri (Â) tisnai ve muvakkat tarife — lere mahsus seyri seri İ 1 inci ve 2 inci ilâvele” | rinin gelecek Birinci Teşrinin Bileyeli müddei nezdinde kalan çocuğa ayrı. | ça hisseyi iştirak olarak 15 lira na- fakaya ve tazminat iddiasının reddi- ne 28-6-934 tarihinde karar verilmiş ve bu bapta tanzim kılınan ilâm su- retinin müddeialeyhin ikametgâhı - nın meçhuliyeti hasebile tebliğ edile- memiş olduğundan tebliğ yerine ka- im olmak üzere ilâm sureti mahke. me divanhanesine asıldığı gibi key - fiyet ayrıca gazete ile de ilân olunur. (2978) ZAYİ — 786 sicil numaralı a: bacılık © ebliyetnamemi zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan hükmü yok- tur. Ahmet (2952) bir akşam gazetesi alırken heye candan titiriyordu. Bu hâdiseye is- minin karışmış olması pek muhte- meldi. İlk sayfayı açar açmaz Arif Beyin resmile karşılaştı. Fotoğra- fın üstünde “kahveci Boğazkesenli Arif cürmü meşhut halinde yaka- landı,, serlevhası vardı. Gazetede hâdisenin tafsilât ve tahkikatı ar ka sayfalara kadar uzayordu. İlk sütunlar Arif Beyin mazisine aitti. Bir kaç sene evvel Boğazkesendeki kahvesinde oynattığı hileli kumar oyunlarında sabıkalarından bahse- diliyordu. Dün akşamki hâdisenin tafsilâtından sonra tevkif edild ve şebekeye mensup arkadaşlarının aranmakta olduğu yazılırken sütu- nun sonlarına doğru kendi ismi de bir defa geçiyordu!... Bunu görün- ce bir kurşun yemiş gibi homur- dandı. Halbuki Necat | hiç bir şeyden haberdar değildi. Oyunlara bir ya- bancı gibi iştirak etmiş ve hen de- fasında zararla çıkmıştı. Şimdi göz- lerinin önünde bir (o hakikat daha aydınlanıyordu: Kendisi de mü- hakkak soyulanlar arasında idi!... Babasından yediği mirastan cebin- de ancak beş on o günlük bir para kalmıştı... Fakat bu derdini kime anlatabilecekti?... Vaziyetin tehli- kesi karşısında kaçmaktan başka den itibaren ilga edileceği muhterem yok Culara ilân olunur. Bundan mada a9* Katta mahsus seyri seri (C) harflı e nai ve muvakkat tarife de ancak Eylüle kadar (28 dahil) muteber al tır. Ahalinin seyahatlarını kolaylaştı” mak maksadile Birinci Teşrinin biday?” tinden itibaren mutat olan tarifelere t£ rar avdet etmektense, bu tarifelerde ati” de bildirildiği üzere mühim tenzilât YA" pılmazma Şark Demiryolları Şirketi 8 rafından karar verilmiştir. 1.— İstanbul Banliyö mahsus olmak üzere : Yalnız azimet için 74 30 tenzili hususi yolcu tarifesi; Âzimet ve avdet için 930 tenzilâlf ir hususi yolcu tarifesi tatbik edi” mevkileri 2.— 106-107 ve 322-323 katarları il yapılan dahili münakalâta mahsus ol mak üzere : — Yalnız azimet içini 7ç 30 tenzili havi bir hususi yolcu tarifesi — Bazı mevakif arasında, avdet için “4 50 tenzilâtı havi bir ei si yolcu tarifesi tatbik edilecektir. MODLRİYEL Gemlik” ZAYİ Parasız bir siyah cüzdan derununÜ? askeri vesikam ile baş muallimliğe bonservis ve mektep tasdiknamemi “© | sair evrakı müsbitemi kaybettim. Ye” sini çıkaracağımdan hükümleri yok 4 | Bulanların zirdeki adresime getirm” rica olunur. e Beşiktaş Yıldız caddesi Muhtar Vat sokak No. 4 Diyarıbekirli Vakıf Ah Bey torunlarından . e a a gilallıye* Asrın umdesi “ MİLLİYET” Bi. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç Mi LK LK 10 kuruytur— Gazete ler için müdiriyete mü are kalmamıştı Artık bunun Kü annesine ve Hacere gide yüzü var mıydı?... Elbiselerini de vazgeçerek Tepabaşındaki Si, ki pansiyonuna koştu. Böyle i gençlerin halinden pek iyi anl3fig pansiyon sahibi ibtiyar madam dırya ona, küçük bir oda ei ten gri kalmadı. Neçat mak bi lık ve yorgunluk küçük odasından (dışarı daa çk Hafif tertip yemeklerini orad# yordu. Birer birer ve satır oi kik ettiği gazeteler ondan e | bir daha isminden bahsetmem di. Meselenin tavsamış olmağı Gimali emniyetini iade gm du hareketsizlik ve havasızlligt uyuşmuş gibiydi. Hava ve hi > ihtiyacile bu daracık odada? dini dışarı attı. Belediye bahçesinde beya? vir bir kaç dadı, etraflarında kulağı. A la oynayan çocukları bıra! büyük bir ağacın altında yün İyeyf ler örerek derin bir haa dalmışlardı. Necat, “Hali tenha bir köşede bir kamış ğa oturdu. Son derecede meyal ümitsizdi. Artık ismi lekele" zabıtaya geçmiş bir sabıkal! Değil ceki tanıdığı namusld iv lar, hattâ annesi tile artık V Bitmedi” E i

Bu sayıdan diğer sayfalar: