22 Mart 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

22 Mart 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 — Almanya ve Versailles andı VW ersailles muahedesinin ci kısmı ile Almanya silâh - sızlanmıştır. Bununla beraber, mua - bedenin hükümlerine rağmen, Al - manya'nın silâhlanmakta olduğu ber- kesçe malüm bir hakikatti. Resmi me. hafil de Almanya'nın ihdas ettiği emrivakie karşı gözlerini yumuyorlar ve bu meseleyi umumi bir silâhsızlan- ma konferansmd. rette halletmeyi dı Hafta arası ğmı dünyaya bukunmuştar: Silâbe daki hükümlere rağmen, mecburi as- kerli; den bir kanun vazetmiş askeri kuvvetini ya- ona çıkarmıştır. Bu, Versailles muahedesinin iki noktadan bozulması demektir: 1 — Mecburi askerliğin iadesi, 2 — Muahedeile yüz bin olarak tesbit edilen asker (o kuvvetinin beş misline çıkarılması. Versailles muahedesi- ğ hlanmakta olduğu her- kesçe malüm olduğu halde Hitler'in bu hareketi her tarafta büy: in yecan uyandırmıştır. Almanya'nın ziyareti sırasında lecek olan meselelerden biri halde Almanya neden bu görüşmeyi beklemeden emrivâki yapmak lüzumu- nu hissediyor? Bunun üç sebebi var- dır. Biri, İngiltere'nin o Almanya'yı dünya silâhlarmın artmasından dola- yı suçlu gibi gösteren beyaz kitabın neşri. İkincisi İngiliz silâ art- ması, üçüncüsü de Fransa'da mecburi askerlik hizmetinin bir seneden iki seneye iblâğr. ... 2 — Beyaz kitab &yaz kitab İngiltere'nin © bu E seneki askeri bütçesinde on buçuk milyon İngiliz liralık artırmayı haklı göstermek için yazılmış bir ra- Bu kitapta her devletin son keri tahsisatını artırdığı ve bu sebepten İngiltere'nin de artır. mak mecburiyeti karşısında bulundu- ğu yazılmakta, yani hükümetin mec- isat için bir esbabı arasmda Almanya'dan da bahsedilirken, yeni başlayan silâh yarışından Almanya'yı suçlu gösterir bir lisan kullanılmıştır. Bu, Almanya- da o kadar büyük bir iğbirar uyandır- mıştır ki Hitler, ne. 'çye uğradığını bahane ederek, ( Sir John Simon'un mart başında yapacağı ziyareti ay 80- nuna tehir etmiştir. Arada beyaz kitap Avam Kamara» sında müzakere edilmiş ve hükümet on buçuk milyon İngiliz liralık tahsi satı istemiştir. Bu mesele etrafında cereyan eden müzakere ve münaka- şalar da Almanya'da akisler uyandır. mıştır. İngiliz hükümetinin tezi şu idi: bir silâhsızlanmayı silâha dayanmakta olduğu tezi- hükümet namma, kuvvet ve trarla a edilmesi, dolayısile, Alman- ya'nın davasını takviye etmiştir. Oyle ya. Madem ki devletlerin £ emniyeti yalnız silâha dayandığı bir devirde yaşıyoruz; Almanya'nın da her dev- İet gibi emin olmak istemesi tabii gö- rülmeli idi, 3 — Fransada askeri hizmet unun üzerine gelen Fransız meclisindeki askeri hizmet müddetinin - artırılması etrafındaki müzakere artık Almanya'yı harekete sevketti. Fransa'da © mecburi askeri hizmet bir sene olarak tesbit edilmiş- tir. Şimdiye kadar bir sene hizmetle toplanan askerlerin miktarı Fransa için kâfi gelmekte idi Ancak iki se- bepten bu, kâfi gelmemeğe bağladı. Bir dafa Fransa hakiketen askerleri, — Haydi bakalım.. uyan artık! Pis bir tahta kerevet (üstünde uzanmış, yatıyordu. Beline (inen bir tekme ile (ouyandı. Ve ayağa kalkar kalkmaz sırtında bir kam. çı şakladı: — Çık dışarı! köpoğlul İeketi biribirine verdin.. Gene o pis ağızlı ve dört yıldız- lı herif gelmişti. Kamçı iki kişinin sırtında daha şakladı. Sonra bu üç kişiyi avluda duran kapalı bir a- rabaya bindirdiler. Meyd bir bölük süvari at üstünde yalın kılıç duruyordu. A- raba hareket edince bunlar da so- kaklara nal sesleri salarak arka- sından yola düzüldüler, Şehir uyuyordu. Büyük kilise- Din saati uzun uğultularla sabahın üçünü çalarken araba Burgaz is tasyon binası ö: ünde durdu. Atlarmdan inen sekiz süvarinin . Mem» mühina sebep te şudur ki, 1936 dan 1940 yılına kadar geçecek dört sene içinde harp seneleri doğumluları si- lâh altma almacaktır. Bu doğumlular normal senelerden daha azdır. Bina- enaleyh Fransa, ıkeri kuvvetlerini artirmak gibi bir karşısında iken, bir senelik hizmetle ğı as - kerlerin adedi, artmıyor, bilâkis aza- hıyordu. Buna karşı Fransa askeri hizmeti iki seneye iblâğ etmeğe karar vevmü İşte İngiliz hükümeti, İngiliz par- imentosunda on buçuk milyon Ster- ing tahsisat koparayım diye, dünya- nin silâh vaziyetini tehlikeli göster - meğe çalışırken, Fransız hükümeti de parlimentosunda askeri hiz- neye iblâğ etmek için dün- lâh vaziyetini fena gösterme- zakerenin yarattığı havadan istifade &tti, Filhakika Almanya'nın ellerini ve kollarımı bağlayan bir mushede vardı. Binaenaleyh hukuk bakımından hak- sızdı. Ancak manen haklı olduğu da teslim edildiğinden emrivâki yaparak Versailles munhedesinin kayıtlarını ilga etmeğe karar verdi, lacak?» Olacak Daha doğrusu olan olmuştur. Esasen ortada değişen bir vaziyet te yoktur. Almanya, hafta aras © dünyaya ilân ettiği kararla silâhlarını artırmıyor. Zaten bu silâhlar mevcuttu ve mev- cut olduğunu da herkes biliyordu. In- giltere ve Fransa Almanya'nın bu ha- reketini protesto etmişlerdir. Yarın Almanya cevap verecek ve iş müza - kere ve muhabereye düşünce, yarıdan fazla hali demektir. çün bu hareketi, Ingili bakanı Simon'un Berlin #i- teşkil etme- i. Bu ziyaret mart iptidası yapılacak iken, yukarıda anlattığımız şartlar al- tında ay sonuna bırakılmıştı. Hariciye bakanının nihayet yirmi beş martta ziyareti kararlaşmıştı. Ziyaret tarihi- nin değişmiyeceği anlaşılmaktadır. Zi- yaret tarihi değişmiyor ama, ziyareti icap ettiren vaziyet tamamile değişi- yor. Dış bakanı, Almanya'nın tekrar silâhlanması meselesini görüşecekti ve silâhlanmasınm resmen tanınmasına —> js Öz dilimizle © | Mam; İHoğekiçiii sevehnler.. Boğaziçini sevenlerin bir dernek kurduklarını gazeteler yazdı. Bo- gaziçini sevenler... peki ama, Bo- Zaziçini sevmiyenler de var mı idi? Yurdun içinde dışında, Boğaz kı- yılarının sevgisini gönülde taşıyan- ların hepsi bu derneğe üye olarak yazılsalar; bunları (o oturtacak yer bulunmazdı. Boğaziçini sevenler derneği, ne iş görecek, bilmiyorum. Bana 80- rulsa derdim ki; — İlk yapılacak iş, şadur: Der. neğin bütün üyeleri, yaz kış, Boğa. ziçi köylerinin birinde oturacaklar- dır. Boğazı herkes sev Ancak bu "herkesin içindeki ”birçok,,la- rı onu, uzaktan severler; dertlerine, eksiklerine, omuz silkip geçerler. Boğaziçini gerçekten: sevmek ise, böyle olmaz. Seven insan ,sevgili- sinin bütün isteğine katlanır. Temmuz sıcağında, “ârada bir, vapura atlayıp, başını :dinlendir. mek için, sulara gitmekten Beyko- zun çayırında, Emirgânin korusun- da birkaç saat vakit geçirmekten birşey çıkmaz. Boğaziçinin en önce kalabalık- laşması gerektir. Bugünkü bosal- miş boğazı: sever gibi”görünenler, ona-olsa o'sa acıntyorlar. Sevmek başka, acımak başkadır. Salâhaddin GÜNGÖR SATILIK HANE Beyoğlu'nun merkezinde kâin ve her katta suyu, elektriği, havagazı ve banyoyu hı 10 odalık havadar ve gürel taraçalı bin satılıktır. Fran. sızca İstanbul Ga: sine müracaat, dönmesi için de ayni şeyler söylene- bilir. Esasen Almanya silâh mü. tanmmadığı içindir ki Milletler Ce miyetinden çekilmişti. Şimdi silâh mü- savalını elde o etmiş bulunduğundan tekrar cemiyete girmesi için ortada hiçbir engel kalmamış oluyor. mukabil, Almanya'dan şunları istiye- cektir 1 — Milletler Cemiyetine âza ola- rak geri gelmek. Umumi bir silâhsızlanma mu- kavelesi imzalamağa muvafakat et - mek, 3 — Şark Lokarnosu yapmak. 4 — Örta Avrupa'daki statükonun muhafazası için o Roma protokollerine iştirâk etmek. Almanya bunları kabul etmek için karşılık olarak elde edeceği silâh mü. i ile elde etmiş bulunduğundan şimdi Almanya'ya ve- rilecek bir şey kalmıyor. İşte değişen vaziyet budur. Hitler de vaziyetin de- şu manidar ci anlat - «Şimdi tam müsavat üzere 5 — Almanya neyi kabul ve ne- yi reddedecek? fEj) ilerin am müsavate üze re görüşme dediği vaziyet, Almanya'nın yukarıki dört tekliften İstediğini kabul ve istediğini | reddet- mesi demektir. Anlaşılıyor ki Alman- ya umumi bir silâhuzlanma mukavo- İesinin aktma muarız değildir. Belki de böyle bir mukavele imzasını müm- kün görmediği içindir ki buna itiraz etmiyor. Filhakika büyük harpten be- Fi umumi bir silâhsızlanma mukave - lesinin akti için yapılan teşebbüsler bir metice vermemiştir. Almanya sızken bir netice vermiyen müza- kerelerin bundan sonra müsbet bir ne- tce versceği şüphelidir. Binaenaleyh Almanya «böyle bir mukavele imza - Iamağa hazırım» demekle bir taahhüt altma girmiyor. AH Milletler Cemiyetine Meli Nazmi Şahab muhafazası altında üç mevkuf bir marşandiz treninin arkasına bağlı Tren sanki bunların gelmesini bekliyormuş gibi derhal hareket etti, İ fürbaz vardı. Bu da kırbacını ge- “ lenlerin sırtlarında şaklattı; sonra Diğer iki şarta — Şark Lokarnosu ve Roma mitakına — gelince; Alman. ya'nın bunlara girmeğe razı olacağı belli değildir. Bilâkis Almanya Şark Lokarmosunu akte hazır olmadığımı birçok defalar söylemiştir. Binaena » leyh iş gelip Almanya'nın silâhlandık- tan sonra gözlerini nereye | dikeceği meselesine dayanıyor. 6 — Yeni Bir delizeemint Ss oviyet Rusya © kuğkülanıyor. Italya korkuyor. Bu kuşku ye korku, | şimdiye kadar birbirine karşı uzak duran devletleri yakınlaş- tarıyor. Fransa, Rusya, İtalya Alman- ya'ya karşı müttehit bir cephe teşkil etmeğe çalışıyorlar. Bu cephe, kendi- sile beraber yürüyecek olan devletleri de beraber almak istiyor. Rusya ile beraber yürüyen devletler vardı. Fran- sa ile beraber (yürüyen devletler ve Italya ile beraber olan devletler var- dı. Şimdi bütün bu kombinezon ara - sında bir tesanüt temini için bu devlet- lerin menfaatlerini telife çalışılıyor. Bu hareketin en bariz tezahürü, İtal- ya ile Yugoslavya arasındaki yakın - lıktır. Hafta arası, Italya, Bolgrada yeni bir seir tayin etmiştir. Bu sefir, Naip Paul'a itimatname: derken, iki devlet arasmdı sebetlerden balsetmişti. Alman tehlikesi karşısında Yugoslav- yaya elini uzatmıştır. beraber, vaziyet ancak İn- giliz dış bakanı Sir John Simon'un hati, Bay Eden'in Mosko- iyareti ve Bay Laval'in de Moskovaya ziyaretinden sonra te- bellür edecektir. Bu seyahatler şimdi günün en ehemmiyetli o meselelerini teşkil etmektedi A. Şükrü ESMER pishane arabasma bindirdiler, Ve gene kışla ile kale (arasında bir yalçm binaya sokuldular, Burada da palabıyıklı, eli kırbaçlı bir kü- her birini bir başka yere gönderdi. Nazmi dört kalm çelik sürgü, üç asma kilitle kapal bir “demir ka- pıdan içeriye, belinin tam” ortası- na inen şiddetli bir tekmeden aldı- ğı hızla bir gülle gibi | fırlayarak pishane arabasma bindiildiler. Ve girmişti, Süngüler ve kilitler ka - pnan kapıyı tekrar desteklerken yuvarlandığı yerde doğruliurya ça- İşerek gözlerini açi. Manzara korkunçtu: yi Bu seyahatin ne kadar sürdüğü- nü kestirememişti Nazmi. Zira ha- | pishane vagonünda © ışık yoktu. | Sonra ara sira © uyumuştu. Fakat tren bir istasyonda durupta vagon kapısmdaki sürmeler açıldığı za- man karnı o derece acıkmış bulu- nuyordu ki bütün seyahatin epey uzun sürdüğünü kestirebildi. i Gene gece idi. Demek en azdan on beş yirmi saat yol almışlardı. | Belki yer Burgaza pek uzak de- gildi; marşandiz ötede beride eğ- lenmişti de ondan yol bu kadar u- zun sürmüştü. yyl | bulgarca bir ye homurdanarak Is çıkaran ve pis kokan 'bir yağ lâmbasmın ışığında dört'adam bir canavarı parçalamağa hazırlanmış gibi yumruklarını sıkmışlar ve kaş- larını çatmışlardı. Bunların ceket- leri, gömlekler ve fanilâları yoktu. Biri yalnayaktı. Ve bu yalnayak adam dişlerini ( gıcırdatarak ve Nazmiye Yer, kimisi sivri, kimisi yerin- | Susar | bra m5 den öynamış taşlarile yüksek kal- dırımdan farksızdı. o Duvarlarda deve hörgücünden büyük örüm- cekler PAD Akşam güneşi Yaşlıca bir dostum vardır. Gö- zünü gençlerden bir türlü maz. Yaşı, ben diyeyim, siz deyin altmış... Fakat gönlü, lâ on beşindeki kadar genç.. Yanında âşıkdaşlıktan o bahsa- çıldı mı, dayanamaz, hemen gev- şer. Geçen gün, onu, genç bir kızı gözleriyle takip ederken, yakala- dım; — Kolay gelsin, bayım... Koluma girerek kızın peşi sıra, beni de bir müddet sürükledikten | sonra cevap verdi: — Ne yaparsın, kardeşim (söze dikkat isterim) şunun şurasında kalbimizin kapısını kapamağa üç beş yılımız kaldı. na akşam güneşi derler. Ben artık dayanamadım; — Aman akşam güneşi... dedim, acele et, neredeyse karanlık basa- cak... 2030: Havayan kitar, Siret, ve Zi; Bayan Rita Mahmut (ç 21,20: Son haberler. 21,30: Ru orkesiz. MOSKOVA Me > Kimilerduya smüsiki, ahir 18540; KEYM ve münir yayım, 24 Karışık konser. 22: Çekçe yayım. 23.05; İn- gilizce yayım. 23,05: Almanca yayım. 837 Ker. MOSK O V A, (Stalin) 361 m. 18: Edebiyat, 19,30: Bir o konser nakli 22: Dane musikisi. maki BÜKREĞ Sem - 15 Gündüz plâk yayı iz Haberler 19,18: Salon LEİPZİĞG, ööz m. wi musiki. 18,50; Haberler. 19: lara sözler, 10,151 Seçme vel leri, ve marşlar, 20, #1» Duyumler. Zi, parçaları.) 23: 5. uncu sürmem yükeek sesleri) 24,10: Orkeate En (bafif emasiki. sek BELGRAD e 10: Ka. 545 Kh BUDAPEŞT7E,S60m. BD Çingene ark şet 191 Spor 19.16 20, .KONISGBERG, Mim 20, tüox keman musikisi. 20:40: "Ay- yapa 1395 te, adli yen bir'yayım, 21: Duyum - lar, 21,16: Karışık konser, 22,15; Akşam kon- seri, 2,30 Dana, DRESLA, ki 674 Kız. STUTTGART (Mühlacket) 623 sa. 184Bı Sözer, 18: Skeç, 10,00, İeançık meşe vasikd. 20: Berin Ünel yayım Çarlinden) home e Go ei Yarınki program ISTANBUL 170: İnkılâp derslerli Üniversiteden nakli CH nel yazgan nik Bayan Azda. 18,50: ri Adil (Sevr ve Lozan.) 20.30: Bayan Bedriye Tüzin Demirer. i: Son haberler, Ri Bir cevap (o alamayınca herif, yumruğunun kuvveti anlamak is- ter gibi Nazminin çenesine hafif- ten bir ekledi: — Nereden getiriyorlar seni? Filibeli misin? — Turan kulübünden misin? — Komünist misin? — Yook... — Ankara gazetelerini mi da- ğitıyordun? — Hayır... — E neye geldin be adam? — Ne bileyim ben, Dört kişi bir kenara çekilip bir- kaç saniye kadar kulak kulağa fr- nına geldi. Fakat bunlardan biri bir şeyden ürkmüş gibi zıplayarak geiledi. Bu çeneli izlr diğerleri de tutuldular. G8 göze bakıştılar. Nazminin yanın. | Bugün Erkek artistlerin en güzeli GARY GRANT MEL EK İmes 3 en, şuh, güzel ROSİTA KORENO ve tarafından Fransızca sözlü olarak temsil ed ÜL AVLANAN GÖNÜ filmi gösterilmektedir. Ayrıca bu haftanın büyük NO olan TANGOLİT şahe: ri de proğrama ilâve olarak her ar gösterilmektedir- Geceli suvarelerde 2 filmi birden görmek isteyenler saat 8. » gelmelidir. BOLORE! DEL Rio“ KARIYOKA GİNGER ROGERS | Oz Türkçe ile Malüm ya, bizim gibilerin'aşkı. | Bilmecemiz Geçen defaki bilmecemizi doğr ler arasında çektiğimiz kurada fa linea 2 — B 773 Bay Sermet, İki Aksaray Taç kasapta Halim Hey soku Bay Remzi kazanmılardır. Matbaamısa kadar teşrif ederek hediyele- tini almaları kendilerinden rica olunur. Geçen defaki bilmecami- zin halledilmiş şekli 1234567891011 KUTLUOLSUN Osmanlıca karşılıklırımı yazdığımız kelime lerin öz türkçe mukabille, mizin boş hanelerin# yerleştiriniz ve keserek OMilliyet bilmece Memurluğuna) gönderiniz. Müddeti Pozaflesi günü akşama kadardır. Yeni bilmecemiz 1245678 91011 ODAM -x SOLDAN SAGA Adet Â, Bir rakam 4, 8 — Hücum 4, Bir yapsam: İ — Nota 2, Çek deği) 2, Çift değil 3, 8 — Asl3, Lesset ğ, 9 — Vali 10 — Sersem 4, Mastar edatı 8, Yama 2, il « Bir rakam 8, Köpek 2, YUKARDAN AŞAĞI 1 — Mülliyetin yani sd 3, Baş 4, 2 — Cet 3, Bir kümes hayvanı 8, İsimleri sıfat yapan bir edat 2, 3 — Bir içki 4, Ax sesk 4, 4 — Lâkin 2, Valide 3, Rabrt edatı 2, $ — Mahsul 4 6 — Yet 2, Nota, 7 — Ayı yuvası 2, Bayat değil, genç 4, 8 — Başıma bir harf koyunen iyileşir 3, 8 — Tazyik görmüş 4, Beyaz 2, — İetifham 2, Liz sesini çıkarırsan ogebertiriz. Su- sarsan belki kurtulursun. Demeğe kalmadı, duvarlardan birinin toprakları düşmeğe başla dı. ve hemen üç beş dakika sonra #i insanım yan yana geçebileceği genişlikte bir delik açıldı. Çıplak adamlardan biri derhal bu delik- te gözden kayboldu. — Haydi Türk.. dal deliğe. » Müthiş bir korkuya tutulmuştu Nazmi.. Fakat bu işin iki biri yok- tu. Titreye ötreye o çıplak adamı takip etti . Karanlık içinde kâh iki büklüm olarak, kâh yüzü koyun sürterek gittiler, gittiler, gittiler, Nereye gidiyorlardı? Kimdi bu adamlar? Bu delik nasıl ve niçin açılmış- tı? Kimbilir... O artık taliin çocuğu olmuştu; ve tali çatallı üvendiresini bu oğ- lunun kaba etlerine gene batırı ba- tırıvermişti. Kağnıya koşulmuş bir uyuz öküz inkıyadile gidiyordu iş- te. —Be adam! Sen dana yüreği mi yuttun? ŞIK SİNEMASINDA Büyük muvaffakıyetlerle gösterile" AYSEL filmininin BUGÜN SON GÜNÜDÜR Görmiyenler için son fırsat Pazar matinelerden itibare9 Bütün İstanbul halkının sabif” sızlılda beklediği ÇARDAŞ FÜRSTİN MARTHA EGGERTH'i» En güzel filmi TEPEBAŞINDA ŞEHİR TIYATROSUNDA sü Bali ŞehirTiyatrosa yn LI IN Fransız Tiyatrosunda Bugün matine 14,30 da Gece saat 20 de UÇ SAAT 3 perde Yazan : Ekrem Reşit. Beste! yent Cemal Reşit, badan it Unutulan Adar) Yalnız bir ai 178 İş ve İşçi Milliyet bu sütunda iş ve iyşi yenlere tavassut ediyor. Iş v8 istiyenler bir mektupla 14 muza müraenat etmelidirle”: İş arayanlar Yaşım 18, tahsil derecem ilk ml tep, sanatım bakkallık ve sapkacılık De iş olursa olsun. Adres Kasımpatı 7 bakane meydam No. 22 illiyef Asrın umdesi “MİLL YETİ ABONE ÜCRETLERİ * Türkiye için Haris iy LW isi ii — Hahhahhahaaaah hahahs#*” Daha neye de diyor? “Beyahul Yirmi dört © sesi horul horul yay — Ne yapayım? yorgunuj” — İman biraz ai olur. BİLE ça düşünür. Etrafını kollar. pe nasıl emniyet ettin de Ya seni öldürseydik: Nazmi cevap vermedi. “ nına daldırmıştı. Buraya raya bg rardıktan çok sonra katır! gi mişlerdi; ve gelirken e deceğiz,, demişlerdi. esin! Çiftlik.. Şehirde insant zi ren ahır ve tezek kokuları lur da şu engin ovalar bir lâvanta kadar buruna güzeli lir? Bunu düşünce bir kalıba # mamıştır; bu çiftliklerin bir ammasıdır. gibi Kadınm arkasında sosial gözüken bir ova ve sol masmavi bir deniz vardı. ”Şımnı,, zindanından inen on gün olmuştu. Şımnı def ya efendim.. Şımnı sinden kaçmışlardı. Bu dört adam? yal olduklarını öğrenememişt. edi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: