15 Mayıs 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 2

15 Mayıs 1948 tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ABONE oARTLARI 1-50 n hadan ibaret seneliği 12 5 Hra, alh ay.ıgı 625 kuruş; ecnebi € senelik 15 di | Abone bedeli peşind Adres ğ tebdıh 25 kuruş ücrete tabıchr E EDLBI e F Ti ŞRE SİYASİ, DİNİ, İLMİ TALIK MECMUA Sahibi ve yazı işlerini Tiilen 'İDAREHANE : İstanbul, Ankâra caddesi, No, 87, Asau Ihmye Kutuphanesı Telgğraf İstanbul - Âsârı İlmiye. Basıldıgı yer: ŞAKA Matbhaası. Cılt t ,Nn 2 — MAYIS 1948 AHLÂRİ dD 4 EDİB "Tefs iri;Şe rif öi SA ',7 o,g 444 (W a e Bu kavli Celil, (sEsrân suresinin ((84)) üncü âyetinin başındadır. Buna uyan şu mealdelsi . hadısleıı okuyalım: — «Bir tlagm yerinden kayıp Jııtıgmz işi- tirseniz manın, fakat. bir adamın huyunda ta- ğayyür hâsıl olduğunu düğyarsanız manmaym' Çünkü o adam hangi fabuıtte YÜTi atıldıysa nüt- : laka öna uyar.» (Bu hadisi İmam Ah.med Hin Hanbel aMus— hed» inde, Ebüd Derda Radıyallahuanh ten tah- riç etmiştir.) '2 — «Bir sahabi Resulu]lah Salîallahu aley- hi veseTem'e sördu: — Yâ Resülâllah, cennet- lk olanlarla cehennem]ık olanlar buü dunyada bilinebilirler Büyuı-du kı — Evet. Sahabi tekrar sordu — Oyîeyse amel eden- ler neye boyle amel edip durüyorlar? “ — Bunun üzerine şöyle buyurdu: Hangi kabılıyet ve tabiatte yar: atıldıysa (yahut) kendisine ha.ngı mizaç ve tabiatin icabı kolay- lastırıldıysa ona göre hareket ederr. i-«Buhari», «İmran bin Hüsayn» Radıyallahuanh ten tahıvc etmıstıı ) Gerek mevzu ıttıhaz ettiğimiz bu ayetten, " gerek misal olarak yazdığımız şu iki hadis me- alferinden anlasıldıgına göre ahlâkin değişme- “sine asla imkân yoktur. Acaba öyle mi? Oyle de dinlerin, kitapların, peygamberlerin mânası : nedir? Dünyevi âmme nizamını? temine çalışan “kanunlarım, «pedagoji» İerin vesairenin vaz'ı ve uDe ki (habıbım) herkes kendı mızacma ve tahıatma göre hareket eder.n H Biz | ratbıkı neden" Evvelâ birinci hadis mealındekı ((tagayyur»u ele alahm Bu «gayr» aşlındandır. «gayr» in di. kakşılığı «başka, değil» dir. «Başkalaş- tırmak, başkalaştnılmak» la tercüme ettiğimiz ı(tagy.ıı », ya bir şeyin suretini, -zatını değil- de- *ğiştirmekte, yakmt bir şeyi bir şey mukabilin- de degıştu mekte, trampa etmekte kullanılır. Bi- rincisine misal «dilimizin şivesini tağyir etme- , meli», ikincisine misal catı kısrakla degıştu dimn gibi. Lısammızda bu makamda «tağyir» kulla— nılam İ ((Tegayyur))e gelince: dilimizde « «başkalaş- ““makpla ifade ettiğimiz bu kelimede «aslın, zâ- tim, mahiyetin» degışmesı müânası da Vardır Ni- . tekim bizde de bir şair şöyle demişt Gelmöz teğayyür'aslını -birdir hakıkatı, Deryâda zâhir olur sat hezâr meve. İşte ğerek âyeti kerimede, gerek hadıslerde değişmiyeceği beyan buyurulan şey bu asıldır, bu mahıyettır, bu . köktür. * Mus]umanhgm üç büyük amacı vardır: Te—' . Taiz itikat, iyi amel ve hareket, güzel huy. Bi- Tinci ile ikinci, üçüncünün birer vesilesi, üçün- cü'ise onların bir meyvasıdır. Ucunun de İslâm- da kaynağı dindir. Hattâ diğer dinlerde de he- men öyle. < Resulâllah Sallâllahü aleyhi vesellem şöyle : bu urdu: 1 — ((Ben en guD'el en degerlı, en yüksek amı 31 inci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: