15 Mayıs 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 8

15 Mayıs 1948 tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 : SEBİLÜRREŞAD Burhan Felek Üstadımızdan Sorüyorum : Milli. Egıtım Bakanlıgı, Hadislere Âyet diyen, sünnetleri / farz yapan, hurafeleri nakleden bir kitabı Müslüman : — <çocuklarına din dersi diye okutsun mu? : uMuhterem Üstad, . uMusIuman Çocugunu_n Kitabı» hakkın- azınızı okudum; anlaşılıyor ki eseri e- “ saslı surette tetkike henüz. vakit bulamadan O yazıyı yazmışsınız. Eğer vaktiniz müsait olup da esere tertip, tahrir, tarih, fıkıh, , din, pedagoji, metod, hurafat ve tarıkatcılık nok—v talarından ilmi bir gözle baksaydmız bunla- rm her biri hakkını .yığın yığın — tenkide Mmuhtaç noktalar gorecegmıze hiç şüphe yok- tu. «Vâ-Nü» nun tenkitleri eserin ancak bir- kaç noktasına temas etmektedir. Ve size aca- ip gelen bu tenkitlerin ilmi kıymeti, ne eşeri yazanların, ne de bu tenkitleri acaip görenle- rin:hiç bir ilmi ve edebi münakaşaya yanaşa- mamalarıyle sabittir. yakığiğ Ben de, âcizâne, bu kitabın sayısız hatâ- larından birkaç tanesini madde madde göz- terdim. Eger bunları da acaip görüyorsanız * birer.birer ilmi bir surette reddedebilirsiniz. Ben tenkıtlerımde açıkça bu kitabın Hadisle- rve- Âyet dediğini, Âyetleri yanlış terceme et- tiğini, sünnetleri farz yaptığını, huraîelerı ve. Aasılsız şeyleri naklettiğini, Şah İsmail Safe- vi'ye varıncaya kadar birçok tarıkat şiirleri- Tâzimgelir. Sizi ilim mahkemesi huzuruna da- vet ediyorum. Ümid etmem ki Artam'ın bana Vekaletnamesı yoktur, dıye dâvanızı yuzustu— bırakasmız Hâdisenin siyasi safhasma gehnce Mec- Diste MiNetvekilleri arasında bu yüzden mü- nakaşalar olmasını, Başbakanın bu - kitabı okutturmuyacağım demesini değersiz. görü- yorsunuz, fakat şunu nazarı İinsafa- almarız ıcabeder L yıı'mı küsur sene din tedrisatı evam ettikten sonra mekteplere din. dersîerı konulması bahis mevzun. oldugu' ve bu mesele üzerinde hararetli münakaşalar cereyan ettiği bir sırada, Millf Eiğitim Bakan- . yor ve İiğının elçabukluğu yaparak, yangından mal kaçırırcasına, (Bakanın bizzat itiraflariyle de sabit olduğu veçhile) tetkiksiz ve tasvipsiz, salahıyeth makamların muvafakatı de bulun- kitabını neşre teşebbüs etmesi güçük bir hâdise midir? Eğer bu eser üzerinde Ba- kanlığın resmi damgası olmasaydı, dediğiniz gibi belki alelâde bir hâdise olur, eserdeki bü- tün hatâlar muharririn şahsına râci' olurdu. Fakat hükümet bu eseri kendisine mal edi- «Müslüman Çocuğunun Din Kitabı» diye millet çocuklarına sunuyor.. Zaten lâik bir hükümetin din işlerine müdahalesi müna- kaşa mevzuu iken yirmi küsur sene din ted- 1<atın1 menettikten sonra hükümet böyle di- atalar, hurafeler ve tarıkat şiirleriyle do- karşı itimat ve emniyetini sarsmaz mı? Bu vaziyeti yakından gören bir Başbakan bu hâdise karşısında lâkayd kalabilir mi? Hâdi- sede bir suiniyet mi var, oksa bır hatâ ve q şerek bu elçabukluğundan. münfail olması “tamamiyle yerinde bir infia: ldir. Bu itibarla hâdiseyi o kadar küçük görmemelidir. Sonra kitaba dolduürular tarikat şehleri- nin şiirlerini «zevki ruhani verecek unsurlar» diye yaldızlamak istiyorsunuz. Şah İsmail Sa: fevi'nin şiirleri mi çocuğa zevki ruhani Vere- cek?- Din dersi mi, tarikat dersi mi? Henüz din derslerine besmele çeken çocuğa tasav- vüften, panteizmden, vahdet-i vücuttan bahis . şiirleri belletmek doğrü mu?... serde metod namına, yenlhk namına ne var" Bütün İisancılara, ediblere, muharrir- lere sorulsun! Bu kitaptaki lisan çocuk lisa- kitapta pedagojiye uygun bir tertip, bir metod var mıdır? Sonra bütün din mütehassıslarına (Devamı 32 nci şahifede) Cilt 1, Sayı 2 onra bütün pedagoglara sorulsun, bu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: