14 Kasım 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

14 Kasım 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 1735 —50 İçtimai” görüşler : v . Seciye mej e Bir kız talebem lüzumlu lüzumsuz, «sevi- yem müsait değildir» derdi; kendinde daima yüksek bir seviye bulunduğunu vehmederdi. "elesi vardı, bizde, bu talebemin telâkki- sine benzer bir şekildedir, Hemen herkes kendini se- ciyeli görüyor; hemen daima seciyesinin yükseldiğin- den bahsediyor! Halbuki seviyeden bahseden hanım onun mek olduğunu nasıl bilmiyorsa, seciyeden bahsedenler aleVekser onunu ne olduğunu bilmiyorlar. Seciye mes'elesi de ne de- de Esasen bu kelime bizde pek yenidir; fransıscadaki «caractöre» mukabili kullanılmış, sonra münevverle- rin lügatine girmiştir. Biz evvelden bu kelime yerine bir hayli kelime kullanıyorduk. Ahlâk diyorduk; fazilet diyorduk; mizaç diyorduk; huy diyorduk... Fakat ayrı ayrı bunların hiç biri seciye demek değildi; bütün bu kelimelerin medlüllerini gayet kuvvetli bir irade medlülü ile karıştırırsanız, seciyeyi ifade * etmeğe muvaffak olursunuz. Seciye insanda bir predispozisyon (istidat) değildir. Mizaç dediğimiz şey ise ırkımızdan, ailemizden miras olarak aldığımız şeydir. Mizaçla seciye arasındaki fark, berikinin sonradan kazanılması, ötekinin fikri oluşudur. Bununla beraber, mizaç basit birşey değildir; mevrus olsa dahi, madamki uzviyen- ruhi bir hadisedir, tabiatın diğer herhangi hadisesinden çok daha mudil olması lâzimgelir. uzviyen-ruhi imrenmiş. Bu kız Cengiz'le döğüşen Altın Hanların anasıdır. Onlara Kinler denilir, Kin çincede altın manasına gelir, bin senelik bir kopmuş bir tarih kı- İran'ın masal elması kimbilir kaç amanenin nakışlı rıntısıdır, örneğinden Bütün benliğinin şiir Kişmir ve hayal ile karışık akisle- vahşi ve gölgesiz resimlerini kucaklıyan © uzak memlekette efsaneler başlı başına bir tarih, tarihler başlı başına bir efsanedir, Tus” un dehkanları der ki: Burada ergen yiğitler baharda evlenirlerdi.. İlk bir elma, ya- hut deve iliği yenilirdi. Başka, birşey yenilmezdi f4|. Şimdi 'şehnameler sustu. Türelerimiz bozuldu. O za- manlar her millet bu türeleri bilirdi, Tevratta elma yok mudur? Aşkın ilk günahı Cennet bahçesinde bir ağacın yemişine dokunmaktan çıkmadı mı? Samih Rifat rini şallarının gece yalnız - Bitmedi — nasebet olması ancak başka delillerle teyit olunmıya ihtimaldir. Bunnla beraber gerek Turan muhtaç bir r gerek Turan dillerinde, gerek sami lisaula rdaSanskrit ile müşterek bazi kelimeler bulunduğn muhak- aktır. 1) Strabon ne İransızça tercumesi, Amepe Tardicu c.3,k.5, S5. 262 UYANIŞ 813 üzerine bir har İşte seciye, mizaç dediğimiz, bu hadise kurulur; onun içindir ki mizaç bazan ahlâki dise de telâkki olunagelmektedir, kazanılan gayet mürekkep ve onun bedevi milletlerde izine İZ, Seciye terbiye ile mudil bir vasi olunca, ya hiç tesadüf edilmez, yahut edilirsede de bir bir nişane halindedir. Seciye, basit hayat içinde ne iş yapmak icin mev- cut olabilecek? Ahlâk mevhumunun bile ihtiyaç olmıyan muhitlerde seciye, yalnız kelime iti- barile değil, mana itibarile de mevcut olmamak pek tabiidir. girmesin Binaen'aleyh, seciye kadar mudil bir içtimai vasfın, meziyet oldu- şeyden evvel en çok medeni olan milletlere has bir guna hükmedebiliriz. Çünkü &eciye her «irade» demektir. Bütütn hayvani ihtiraslara içimizden gelen bu kudretlere karşı koyabilmemize irade diyebiliriz. Kanun, korkosu ile yapılan istekriz mukavemetleri ameller maknulesine koymakta mana yoktur; eger korsak, o vakit türlü iradeyi seciyeye temel yapmakta mana kalmaz. yalnız CEZA iradi bu Asırlarca, ortaçağ müesseseleri içinde yaşamış olan münevver zimremizde bile dediğim kudret ve vüs'atte irade bulunamıyacağını tabii görürüm. İrade olma yınca seciye olur mu? Halbuki delelerinde seciyedir. mücüs çine girdiğimiz medeni muvaffakiyet sartlarından birincisi Seciyedir ki siyasi, içtimai, iktisadi hayatlarda, faaliyetlerde insana doğru, muntazam ve namuskâr bir hayatın en ilmi, say temin edebilir, Sevgili yurdumuz birçok sahalarda dört geri kalmıştır. Bu geriliği mümkün olduğu kadar az bir zamanda telâfi etmeliyiz. Bunu ancak çok metin bir geciye sahibi olmakla temin edebiliriz. İşten ea buk bıkmak, maymun iştihalılık, y âdeta bize has görünen ve seciye tu beş asir , hodbinlik gibi kkülüne mani olan bu hallerden sakınabiliriz. Filhakika bu medeniyet ralımıza im'an ile bir bakalım: en kudretli millet, bir millettir, Herkes ne derse desin, hakikatler daima meydandır. Bir siyasi teşekkül, büyük bir imparator- luktan küçük bir Kralhğa kadar düşebilir; fakat bu düşüş seciyeli milletlerde korkunc bir sarsıntı yapmaz. kervanına katışırken, e kafile tutan seci yesile bulan başını bilhassa şöhret İki sene evvel İngiltere'de toplanan imparatorluk meclisi deminyonların istiklâlini ilân etmesi derin bir sükünla, karşılandı; halbuki Alsas'a mahalli ve mahdut bir muhtariyet verilmesi meselesinde Fransa” da kopan kıyamet malümdur, hakkile kuvvetli ve kıymetlidir sarsıntılarla sarsılmaz. ayet Madeni rüştünü idrak etmiş milletlerde seciye 0 Kadar ufak tefek yel rejimi teessüs edebilmek için ihtiyar olunan fedakâr. lıklar bir göz önüne getirmelidir. ki öyle Rusya'da bir 80* Türk'ün çok kuvvetli bir seciye kabiliyetinde olu şu, Gazi'nin yarattığı inkılabi sükünettle hazmetme- ge çalışmasile istidlâl olunur. Bu, ayni zamanda, o» nun medeni kabiliyetini de gösterir, O halde, bilmem ne duruyoruz, ve bu fevkalâde istidattan istifadeye geçmiyoruz? Kâzım Nami

Bu sayıdan diğer sayfalar: