9 Ocak 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

9 Ocak 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2055—370 103 öncü sahifeden devam Planşone'yi arayanları biraz oyalamak, birkaç gün, hiç ol- mazsa birkaç saat bu ihtiyarı saklayabilmek için gizli bir yer bulmak icabediyordu. Ara- mizdaki anlaşmaya göre, ben etrafı gözetliyecektim. Verece- yim işaret üzerine zavallı ihti- yar bahçenin küçük kapısından çıkacaktı. , Beklerken, ayakta durmağa mecali kalmıyordu. Çok şaş- kınlaşmıştı. Kralların ve ruh- banın düşmanı olan bu adam, 10 Ağustos Tüvilöri müdafile- rile birleşmek ve kanunu esa- siye karşı gelmek için Mösyö do Gazot'la bir ittifak yaptı- gindan dolayı aranılmakta idi. Halbuki hakikat şu idi: Lü- ben onu sırf şahsi münafere- tinden dolayı takibediyordu. Çünkü Lüben vaktile onun kasabı idi. Planşone, eti iyi tartmasını öğretmek için belki yüz defa, değnekle onu döğme- ge kalkmıştı. Planşone, boğuk bir sesle bu ismi mırıldanırken, Lüben'i görür gibi oluyor ve yüzünü elleri arasında saklıyordu. danın kapısı vuruluyordu. Madam dö Lüzi, ihtiyarı bir paravanın arkasına iterek kapıyı açtı. Bu, avluda, tah- » kikat yapmak için gelen adam- ları haber vermeğe koşan hiz- metçi kızdı. Kız soluk soluğa: — Planşone'nin o burada, evin içinde içinde olduğunu möylüyorlar. Ben pek iyi bili- yorum ki, siz bövle bir şeriri saklamazsınız. Fakat bana inan- #mıyorlar. Madam dö Lüzi, sükünetle pavap verdi: — O halde söyle, girsin. erler... Evin her, tarafını, ahzenden tavan arasına kadar lan her tarafını arasınlar. Bu muhavereyi işiten zava)- UYANIŞ lı Planşone, paravanın arkasın- da bayılıvermişti. Hemen yeti- Şerek ve şakaklarına su atarak, zorlukla harekete getirebildim. İhtiyar biraz kendine gelince, genç kadın çok yavaş sesle: — Komşum. dedi. Bana güveniniz. Şunu iyice hatırla- yınız ki, kadınlar kurnazdır. Birdenbire, yatağı biraz ile- ri doğru çekerek yorganı açtı ve yardımımla, duvarla karyo- la arasında açılan boşluğu, hiç belli olmıyacak bir şekilde, üç yorganla kapattı. Bütün bu tertibatın yapıl- dığı bir sırada, merdivende iri ayak seslerinin kalın gürültü- sü ve bir takım kaba sesler başgöstermeğe başlamıştı. İtiraf edeyim ki, bu benim için çok müthiş ve korkunç bir dakika olmuştu. Gürültü yavaş yavaş başı- miz üzerine doğru çıkıyordu. Derhal anlamıştık ki, hizmetçi kızla sevk ve idare edilen adamlar evvelâ tavan arasıni arayacaklardı. 'Tavan çatırdayor; küfürler, tehditler, kaba kaba gülüşler, ayâk sesleri ve tahta bölmeleri arasından süngü darbeleri işi- tiliyordu. Nefes alabiliyorduk. Fakat, kaybedilecek bir dakikamız bi- le yoktu. Yorganla örtülü olan aralığa kayması için Planşone- ye yardım ettim. Ne yaptığı- mızı görmek için Madam dö Lüzi, başını iğmişti. Yatak ga- rip bir inhina yapınca, şüphe- li bir vaziyet hasıl olmuştu. Genç kadın bu biçimsizliği düzeltmek istemişse de mu- vaftak olamamıştı. Bunun üze- rine : — Yatağın içine girmekli- gim lâzım, dedi. Duvardaki saate baktı. Ak- şamın yedisi (idi. Çek erken yatmış olmasının pek te tabii 107 i olamıyacağını düşünüyordu. Has- ta olduğunu söylese, bunu dü- şünmeğe bile lüzum yoktu; zi- ra Jakoben hizmetçi kiz hileyi meydana çıkaracaktı. Bir kaç dakika dalgın dal- gın düşündü; sonra sükünetle ve gayet sade bir vaziyetle karşımda soyundu; yatağa gir- di. Ayak kaplarımı, elbiseleri- mi ve kravatımı çıkarmamı emrederek : — Bizi böylece görsünler, dedi. Geldikleri vakit, tuvale- tinizin intizameızlığını düzelt- meden, saçlarınız dağınık bir vaziyette, onlara kapıyı açacak- siniz. Alay tavan arasından kü- fürlerle inerken, bütün tertibat alınmıştı. Zavallı Planşone'ye bir nevi titreme ârız olmuştu ki, hemen hemen bütün kar- yola baştan başa sallanıyordu. Hatta teneffüsü o kadar kuy- vetlenmişti ki, soluklarını ko ridordan işitmek kabil olabi: lecekti. Madam dö Lüzi; — Ne yazık, diyordu. Yap- mış olduğum bu işten o kadar memnun idim ki... Fakat ne: çare... Mamafi ümitsizlenmiye» lim, her halde Allah yardım- cımız olur. Kalın bir yumruk kapıyı sarsıyordu, Polin sordu: — Kim 0? — Açınız. — Bir dakika bekliyebilir misiniz? — Açınız, yoksa kapıyı kırarız. Madam dö Lüzi, bana hi- taben: — Haydi dostum, açınız, dedi. Birdenbire, bir mucize gse- ri olarak Planşone, titreme ve hırıltıyı kesmişti. ii »-- Devamı a sahifede — 4 i ; Hf i » am ,. —— jj

Bu sayıdan diğer sayfalar: