9 Ocak 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

9 Ocak 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2055—370 Hemşirenin Aşkı — İşittiklerimize göre &izi buradan uzaklaştır. mamız jcabediyor. Bize dürüst ve onurlu adam lâ- zım. Halbuki &iz her izinli çıkışınızda yanınızda bir erkek olduğu halde sinemalarda vakit geçirip du- ruyormuşsunoz. Bu halinizi görmedik kalmamış. Bize kadar aksetti. < hastahaneşinin doktoru, hemşire Fahriyeyi karşısına dikmiş, sert sert çıkışıyordu. Fahriye, vazifesindeki ciddiyeti ve becerikliliği ile tanınmış kimseşiz bir kızdı. Fakat son zamanlar. da yanında kendisinden epi yaşlıca bir adamla sinemalara gittiği söyleniyor ve bu adamı da parası için sevdiği ilâve ediliyordu. zefa ve ıztıraplara göğüs germeğe alışmış olan genç kız, doktorun bu acı sözlerine ağlamadı. Fakat benzi biraz daha sarardı ve buğazına tekılan hınçkı- rıklârı yutkuna yutkuna; — Yanılıyoraunuz, doktor bey, dedi. Eğer yaşlı zo erkek olsaydınız bu sözlerinizi işitir işitmez he- n bavulumu alıp buradan uzaklaşırdım. Fakat e gençsiniz. Her halde hisleriniz daha katılaşma- mış, dençlik duygularınız daha mazileşmemiştir, Müsaade ederseniz size şimdi hakikati anlatayım ; Varlığımın hayattaki manasını düşündükçe anlı- yorum ki, ben ancak sevmek için yaradılmış bir insanım, Neye başınızı önünüze eğdiniz ? Yoksa memnu bir şeyden, bir suçdan mı bahâediyorum! Evet, dinleyiniz Doktor Bey. Ben, yalnız ve yalnız sevmek için yaratılmış bir kızım, Bu sevmek ihti- yacımın sebebi, belki de çok küçük yaşımdanberi ana ve baba muhabbetinden uzak oluşum, minimi- niliğimi bile şefkatlı bir kucakta geçirmiş olmayı- şımdadır. Sevmek, yalnız sevmek.. ve ihsnet edil- meden sevilmek. İşte benim hayat felsefem buydu. Bana ihanet edemiyecek birisini bulmak hayli güç bir şeydi. Fakat dileğimin yerine gelmesinde meş- leğim bana yardımcı oldu: Geçe gündüz kendisine baktığım hastalarımdan bir genci sevmek benim için gayet münasipti. Çünkü böyle birisi daime karşım- da bulunacak ve ayni çatı altında başka birisini sevemiyecekti. Koğuşuma gelen hastaların içinden birisini iyice seçmek için hayli zaman bekledim. Nihayet böbreklerinden muztarip bir genç buldum. Ona kendimi o kadar sevdirdim ki. Bir gün onu ameliyat ederlerken asabının uyuştüurulmasına razı olmadı. Yalnız yanına benim getirilmemi rica etti, Karşısına dikildim Vücudunda neşterler dolaşırken o, benim gözlerimin içine bakıyor, gözlerinde be- liren damlaları içine akıtmağa çalışıyordu. Ameliyat neticesinde hastam ve sevgilim kürtul- du. Fakat operasyon esnasında onun beni çağırışı, gözlerime dalarak vücudunun yarılmasına tahammül edişi doktorların dikkatini çelmişti. Aramızda gizli, İakat büyük bir aşkın mevcut olduğunu anlamışlar» UYANIŞ Şiir: KÖR Dudağımda bir şarkı, gönlümde bin emel var, Kalbimde iştiyaklar birbirini kovalar.. Bir fırtına önünde sürülen bir aktörüm; Saçımda tel tel aklar, mahva giden bir körüm! Dudağımda bir ıslık, gözlerimde bir perde, Ümitlerim canverir en uzak denizlerde, Islığımla hislerim sönerken son izlerde, Çılgın bir aktör gibi kahkahayla yürürün:! En hisli teselliyi karanlıkla sürürüm, Renk denen bence birdir: her şey bence siyahtır; Siyaha matem derler, siyah bence İlâhtır, En hidi teselliyi çünkü orda görürüml.. Cahid Saffet dı, Sanki bir cürüm işlemim gibi ertesi gün bana yol verdiler. Oradan uzaklaşırken sevgilimden ayril- dığıma, aşkımın öleceğine üzülmüştüm, fakat ohu kurtardığım için de sevinmiştim. Bir müddet boş gezdikten sonra sizin hastanenize başvurdum Ve girdim. Biraz evvel söylediğim gibi, ben aşksız ya- şayamazdım. Lâkin artık sevginin bir cürüm telâkki edildiğini de iyice anlamıştım, Belki gene yerimden olurum, korkusu ile kimseyi sevmek istemiyordum, Aşk ve sevginin bayalile yaşamağı daha tehlikesiz ve kendime daha uygun gördüm. Her izinli çıkışımda sinemaya giderek beyaz perdelerde aşkın gölgesini seyre ve o gölgeleri bir hakikat gibi hayalimle ya: şamağa başladım. Çünkü içim, küçükken mahrum kaldığım ana, baba şefkatl yerine şimdi sevgili mu- habbeti görmek arzusile yanıyordu. Genç hemşirenin sözlerini kendi mubayyllesini kamçılıyan bir münebbih gibi dinlerken genç doktor, kurşısındakine inanmış görünüyordu. Bununla berâ- ber mein yüzünde hafif istifham büklümleri hasıl oldu — Peki ama, dedi, ainemâya yalnız gitmiyormuğ- sunuz ki.. O halde aşkı siz perdede değil, yanınızda. — Görünüşte öyle, Doktor Bey, Fakab yanımda gördükleri ihtiyar çok güzel lisan bilir. Filimleri daha iyi anlayabilmem için sinemaya her yidişimde onu da yanıma alırım, bana tercülnanlık yapar. Kendişi fakir bir ailenin reisidir, Kızi da benim gayet samimi arkadaşımdır. O zavallı işsiz ihtiyara, bana yaptığı tercümanlığa mukabil geçimine ufak bir yardım olsun diye her gidişimizde birkaç lira veririm!. Enver Naci i

Bu sayıdan diğer sayfalar: