23 Mart 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17

23 Mart 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2933—537 UYANIŞ HİKAİE Yazan: Enver Naci Gökşen Önü, arkası, yanları, belki tepesi bile ağaçlarla örtülü bir evde otu- rTuyordum. Evimin yanında ufak bahçesinden karnını doyuran, top- rağa hükmetmeği oğlunun hakimi- yetine girmemiye tercih ederek oradan ayrılmıyan Durmuş dayı diye anılan ihtiyar bir adam otu- rurdu. Bu yıl Martın sonlarında, onbeş gün “kadar, gözü biç yaşarmıyan göklere ellerini kaldırarak dua etti. Bir yağmur yağsa derhal tarlasını sürecekti. , Nihayet Nisan başlarında, gök- en günlerce süren sağnaklar sö- kün etti. Bu sefer de Durmuş Da. zı yagışlardan tarlayı gürecek fır- sat bulamıyordu, Her gün tembih ettiği sürücü mundalarile kapısına geliyor, yağmurun dinmesini bir müddet bekledikten gonra sağnak- lar çiselemeleşince hemen terlayı sürmiye başlıyordu. Fakat bir kere: cik olsun dolanmaden bardaktan boşanırcasına bir yağmurdur başlı- yordu. Oranın gökleri çok yaşlı. dır. Bir defa dökülmiye başladı mı yedi kat göklerde bir damla nem kalmayıncıya kadar boşanır! Günlük güneşlik bir günde 4-5 dönümlük tarlasını sürdüyebildi. * Fakat tarlanın etrafındaki tel örs güler pek haraptı. Birçok yerlerin- den tavuk değil insan bile sığardı. Tarlayı sürdürüp ektiği günün akşamına doğru, açık yerleri bece- rebildiği kadar ördü. Artık hiçbir mahlükun giremiyeceğine kanaat getirererek evine gekildi. Sanki "onun çekilmesini bütün mahalle-' nin tavukları dört gözle bekliyor- larmış gibi, hepsi birden iki boro- zun &rkasında tarlaya daldılar. Dayının ektiği mısırlarm hepsini yediler, zavallı ihtiyarın açtığı ka- bak ve fasulye: ocaklarını alt üst “edip “yerlerine incir diktileri,. İnş , Ga e : - İnek. eye mm ai SON GAR E Ertesi gün ona dünkü ziyafeti anlattım, telleri iyi Kapamasını tembih ettim. Böyle giderse tarlayı boşuboşuna bekliyeceğini kenüisite söyledim. Gamsız bir gülümseme ile; — Aldırma oğul, dedi, Eslen bize yeter. Ve eksilenlerin yerine yenilerini dikmeği. Daha ertesi gün buranın pazar idi. Dayı tarlasının bir köşesinde yetiştirdiği maydanotlardan, sovan- lardan bir kışmını çıkarıp demet- ledi, pazara satmıya götürdü. Tavuklar gene fırsat bn fnrsab dediler, tarlaya hücum ettiler; dünden kalan mısırları tamamile temizlediler! Yiyemedikleri fasulye tanelerini ve kabak çekirdeklerini de allak bullak ettikten sonra çe- kilip gittiler. Akşam üzeri Dayı pazardan dönünce tarlaşının biraz dah PN lendiğini söyledim. Gene gülümse- di: — Mademki üsülüyorsun, tei-” leri yoklıyayım, açıkları kapatayım, dedi. Ertesi günün yarısını bu iğle geçirdi. Fakat o, çekilir. çekilmez tavuklar hangi delikten girdikleri belli olmadan, hava gibi, koku gibi, su gibi tarlaya süzülüveriyorlardı. Dün sabah mabmur göşlerimi uğuştura uğuştura pencsröye yak- laşıp Durmuş Dayının tsrlaupa baktığım zaman onu kollarını ye- rına kaldırmış, ayağının birisini ileri atmış gördüm. Sabah karan- lığında Dayı b& vaziyette orada - ne yapıyordu? Tavukları Koymıyar- mı çıkmıştı? Fakaf bu-saatie he nüz kümeslerin kapılar: bile ni ? değildi. Dayı uzun saban o vasiyette kaldı. Yüzümü, gösümü yıkayıp gi“ yinmek için tekrar odama döndü- güm zaman Dayıyı hâlâ yerli ye- rinde, bir heykel gibi aynı halde görmiyeyim milf Arkan bisine eve dönmüş, o asabi gerginlikle hiç kıpırdamıyordu. Pencereyi şir“ düm, dikkatle baktım, As. Gön düğüm Dayı değtidi, bir Yöstün korkuluğu idi. Fakat giyinişi b kendisi, Ko?kuluğut bind, mi şında ne varsa “Daylı. Durmüş Dayı dün posa ları korkatarak tari 5 a, be bir kelle otuğimleğivibti kaaketini takınişia. “ Dayı tar vukların isti yordu, beltanmnağıd da'$ Her sebah Ye 1 5 MİnâN ranlıklarda Dayının korkuluktğ eski paltosunun etek! tilağlk pırken Korkuluk dikileli : muştu. Onda, bu baya br deg ği sari, beet DE X eti bükülür gibi mi püklüm bir'zeyaliı gali di vx Lata Yeyılağ yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: