4 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi ı Almanyada Siyasi Mütareke- nin Sonu Berlin, 3 — Paskalya yortu- ları münasebetile ilân edilen si- yasi mütareka bozulmuş, Reisi- tumbur intihabı etrafında müca- dele başlamıştır. Hitler, ilk - inti- bapta çiftçilerin rezini topladığı için Hindenburg taraftarı komite ve turig cephe teşkilâtı, bilhassa vilâyetlerde çalışmıya karar ver- Miştir. Bu teşkilâtın adamları, oto- Mobillerle en hücra köşelere ka- dar gidiyorlar, Bugün, intihabat münasebetile bütün Almanyada 10 bin içtima yapılmıştır. Hindenburg komitesi ise ge- lecek pazara kadar 8 bin içtima tertip edecektir. Başvekil M. Brünning münhasiren bu intihap işile meşgul olmaktadır. Sabık Veliaht Hitlere Roy Verecek Breslav 3 — Elyevm Silizya- da Kola şatosunda oturan sabk Alman — veliahtı şu — beyanatta ulunmaştur : “Reis intihabınm ikinci dev- Fesinde Tey vermekten ictinap €etmek, vatanperver umdesi ile ka- bili telif değildir. Binaenaleyh ikinci devrede Hitlere rey vere- teğim, , Berliner Tageblat, bu beya- vata ilâveten, Hitlerin millet namzedi olmadığını kaydediyor. Diğer bir gazete ise, bu sözleri sabık veliahdın. müteveffa Stre- zemand, siyasetle meşgul olmiya- Cağına dair namusu Üzerine ver- diği sözü tutmamak demek Mmakla tavsif ediyor. Müfrit Milliyetperverlerin Bir Tecavüzü Berlin 3 — Berlinin tam Berkezinde —üniformalı 8- 10 milliyetperver, cumhburiyet taral- tarı gazeteler “satan — bir bayie taarruz — etmişlerdir. Poliş gelir gelmez milliyetperverler uzukla miş, civardaki fırka binasına il- Hica etmişlerdir. — Polis müdürü emniyeti — selbeden müfit milli- yetperverlere ait binaları kapa- mıya karar vermiştir. KBır Memur Azledildi arsruha 3 — Reisicümh intihabat mücadelesi ıııiiııııel:el'it le müfrit milliyetperverlerin pro- paganda risalelerini dağıtan Badlı bir memur azledilmiştir. Graf Zeplin Balonu Fredrikohafen 3 — Graf zep- lin balonu, cenubi Amerikaya ikinci ticari seyahatini yapmak Üzere yarın saat 14 te hareket edecektir. G EDEBIİ TEFRİKAMIZ : 77 ol- Alman Siyasi Mü Amerika, Avrupaya Bir Nazır Yolluyor Amerika HFariciye Nazırı Geliyor Londra 3 — Vaşingtondan Röyter ajansına gelen bir. telgra- fa göre birdenbire Cenevreyeha- reket etmek için vapura binme- ye karar veren hariciye nazırı M. Stimsonun borçlara ait müza- kerelere işlia etmiyeceği haber veriliyor. a Tetkik Edeceği Meseleler Nelerdir ? Vaşıngton 3 — M. Stimson, tahdidi teslihat — konferansının neticeleri — hakkında — nikbin olan ve bu sahada sür'atle te- rakki edilmesi mütalaasında bu- lunan Amerika murahhası M. Norman Davesin ısrarı üzerine bu seyahate karar vermiştir. Bu suretle daha salâhiyetle iş gö- rülmüş olabilecektir. M. Stinson bu fırsattan bilis« tilade Amerika için diğer ehem- mivetli meselelerle de — meşgul olacaktır. Bu münasebetle ken- disine, Amerikanin tamirat işleri hakkındaki fikri de sorula- caktır. Esasen Amerikanın da kendisine böyle bir sual sarul- masma taraltar olduğu hissedi- liyordu. Ayni zamanda M, Stimson Ce- miyeti Akvam azası olan bazı devletlerin Japon meselesi hak- kındaki hattı harekeherini de yakından tetkik edecektir. Hariciye Vekilinin bazı müte- hassıslarla birlikte cuma ile çar- şamba arası hareket edeceği i.ııber veriliyor. İngiliz Fransız .. . Müzakereleri Londca 3 — Framsa ile İngil- tere arasında Londrada yapıla- cak olan müzakerelere iki taraf tan da ziyade ehemmiyet verilıueklâ. İ)-'lır iki uır:);ın fikirlerini birleştirmek ve hiç ol- mazsa yaklaştırmak için çok uğ- raşılmıştır. Bizzat Başvekil M. Ma!ıdoııılıl da buna ehemmiyet veriyor. özakerelerin mevzuu, Alman- yanın borçları ve tamirat taahüt- lerinin ne suretle hal ve fasledi- leceğidir. Fransızlar, bir misli borç vermekle onu kat'i surette urtarmanın mümkün olamıyacağı mütaleasındadırlar. İngilizler, aksi tezi müdafan AÇLIK ——— Mtelifi: Knut Hamsan Yürüyüşten sonra biraz acele soluk alıyordu. — Hayır, hiçbir zaman, ben de biraz evvel geldim, cevabını verdim. Hem de uzün müddet bekleseydim nve lâzm gelirdi ? Bir de ben sizin başka bir taraf- tan geleceğinizi hesap etmiştim. — Âğnemi bir aileye götür- dhn.ı;_.'mnem akşamlarını dışarda geçirir. — Ah, evet! dedim, Yürümiye başlamiştık, Köşede bir polis me; KAARDE murü dürüyor. ve Mütecimir P S. Durarak: — Böyle nereye gidiyoruz? — Nereye isterseniz, nereye isterseniz oraya ? Of, yalnız başına karar vermek ne sıkıcı! Poz. Onun üzerine birşey söylemiş olmak için dedim ki: — Görüyorum ki pencereleri- nizde ışık yok, Hararetle: — Hayır, cevabımı verdi. Hiz- metçinin de izin günü., Öyle ki | evde yap yalnızım. Sabık Alman Veliahtı da bu defa reyini Hitlere vereceğini Alman— Bankasının Vaziyeti Londra 3 — Rayişbankın son bilânçosu mucibi — memnuniyet görülmüştür. Altın ve döviz ihtiyatı bir milyon 200 bin mark artmış, geçen sene vadeleri gelen se- netlerin miktarı 563 milyon iken bu sene martında bu gibi senet- lerin 88 milyon oldukları görül- Mmüştür. Bu münasebetle bankanın is- konto miktarı bir parça indirile- bilecektirir. Fakat banka, böyle bir tenzile razı olmak istememektedir. Hapisten Çıkmak İstemiyen Mahkümlar Kadıks 3 — Arjantin hükümeti tarafından İspanyaya iade edilen 40 kadar İspanyol mahpusu, İs- panyada serbest bırakılınca, mah- pus oldukları vapurdan çıkmak istememişlerdir. Bunlar yersiz ve parasız olduklarını, bu itibarle hapishaneyi terkedemiyeceklerini beyan etmiş'erdir. —- | —— ediyorlar, Fransız -Murahhasları Paris — M. Tardicu ile M. Fiandin, beraberlerinde mütahas- sızlar bulunduğu halde saat 10 da Londraya hareket etmişlerdir. İkimiz de durduk ve 2 numa- ranın pencerelerine baktık, Sanki ikimiz de bu pencereleri evvelce hiç görmemişiz gibi. — O halde size gidebilir. mi- yiz? dedim. İsterseniz mütema- diyen kapının yanında dururdum. Fakat heyecandan titremiye başladım ve bu kadar yüzsüz olduğuma acı acı tecssüf ettim, Ya canı sıkılırda giderse? Ya bir daha onu göremersem? Ah şa kötü kılığım! Ümitsiz, cevap bekliyordum, — Hay hay, kapının yanına- da oturmazsınız, dedi. ktık, aranlık koridorda elimden tuttu ve bana rehberlik etti. — Buderece sessiz. durmıya mecbur değildim, dedi, — pekâlâ | | Avusturyalıların Almanyayı Tenkitleri Viyana 3 — Avusturya gaze- teleri, Londrada toplanacak ve Tuna İktısadi Birliği meselesini görüşecek olan kanferas müna- sebelile şiddetli neşriyat yap- maktadırlar. Bu gazeteler, bu konferanstan Almanyanın bariç tutulmasına bilhassa — itiraz et- mekte ve Almanyayı, budutları haricinde yaşıyan Alman ırkile alâkadar olmamakla itham et- mektedirler. Bir Hava Kazası Palla 3 ( Majork adası ) — Bir Fransız deniz tayyaresi, sa- hilden sekiz mil uzakta denize düşmüştür. Bir balıkçı gemisi imdadına koşarak tayyareyi çek- miştir. -— TAKVİM a— ( PAZARTESİ J 30'Gün 4- Nisan - 932 Arabi - Zillade - 1830 Kasım l Rum? 21 -Mart- sene- 1340 || Vakıt JErant | V. 01 | Vaktt ÇEzanl |V. #t —nir kananı eideekaa Gül t 80| Akşan (12 — |18. 3 5 &12 İT) Yetsi | L 3420 N İkindi | 9. 175 Sö| İmsak | 9. 183 konuşabilirdim. Ve içeriye güirdik. Genç kız masanın üzerinde duran şamdanın mumunu yakarken hafif bir kah- keha içinde: — Fakat bana bakmayınız, dedi. Of, utanıyorum. Maamafih bir daha bunu tekrar etmiyece- ğim. — Neyi tekrar etmiyeceksin? — Asla, asla, yapmıyacağım. Allah yardımcım olsun, fakat bir daha sizi öpmiyeceğim | — Hiç mi? Ve ikimiz birlikte — gülmiye başladık. Elimi ona doğru uzat- tım. Çekindi, korktu, masanın öbür tarafına kaçtı. Biran yekdi- ğerimize bakıştık. Şamdan iki- mizin arasındaydı. Kolunu — çözmiye, şapkasını Gönül İşleri Genç Kızlar tarekesi Hitam Buldu.'Afdanmıya Mah- küm Mudurlar? Geçen gün bir kadın mecli- sinde kızlarımızın çok defa alk dandığından bahsediyorlardı. Ha« zır bulunanlardan biri şöyle bir vak'a anlattı: *“Bir genç kız mektepten yeni çıkmış bir gençle tanışıp, sevişmiş, Bir sene kadar beraber yaşamış- lar. Kızcağız artık yeni evinin hulyasını bile yapmış. Fakat bir sene sonra sevdiği gencin evli olduğu ve aldatıldığını öğrenmiş. evmit ve müteessir sevgilisine gitmiş. Göz yaşları içinde şikâ- yet etmiş. Genç, hakikat kar- şısında şaşırmamış — bile. Yalnız kıza acıdığı ve onu diğer bir arkadaşına takdim edebileceğini söylemiş, Kız bu defa ikinci gençle tanışıp sevişmiş, Fakat artık şüphe içindedir, kalbi ra- hat değildir. Tabil bu ikinci genç te onu yarıda bırakacak. gülüıı kızla- rımız az çok buna benzerler. Evleneceklerini hayal ederek er- keğin sözüne kapılırlar, ,, Bu misal kadınları coşturdu. Bütün kızların bu kadar zayıf ol madığını iddia ettiler. Nibayet bir defa da hanımteyzenin fikrini soralım dediler, Efendim, dedim, bu mi- salde tabil mübalâğa var. Anla« tılan bikâyedeki genç kız misli nadir bulunur aptallardan biri olsa gerek. Fakat umumiyetle kızlarımızım — bu meselede bir zaafları vardır: Evlenmek ihtiyacı. Genç kızın ideali evlenmek olun- ca, kendisine her iltifat eden erkekte bir koca ihtimali görür, Bu ihtimal onun mantıkını dur- durur. Düşünce ve hislerini o istikamete seviu. Başka türlü göremez, başka — türlü düşü- nemez olur. Onun için do makul düşünen normal bir insan- dan beklenmiyen hareketleri yap- tığı görülür. Kızlarımız bu zihni> yeli taşıdıkça ve bu zaaflarını muhafaza ettikçe, aldanmamaları: na imkân yoktur. Yaln z zeki, terbiyesi kuvvetli kızlar bu tuzaklara düşmekten * kurtulabilirler. Kızlarımızın böyle feci kakıbetlere düşmesini gön mek istemiyorsak onları metis tiştirmiye malıyız. yelsüreiye, SNT el Hanımlara Şapka ANKARA da zarif ve kibar ha« nımlar mevsim şapka- larını — seçmek - için, Karaoğlanda AFİFE şapka salonuna uğrar- lar, Zira orada PARİSİinson moda cereyan- larını takip eden Afife Hanım çok şık, çok zarif, zevki selim nümünesi denecek kadar güzel gapkalar yapmaktadır. çıkarmıya koyuldu, bununla bera- ber bana dikilen gözleri gülüyor- du, kendisini tutmıyayım diye hare- ketlerimi takip ediyordu. Yeni bir hücuma tevessül ettim, ayağım kilime takıldı, düştüm. Son dere- ce şaşkın bir vaziyelte doğruldum, — Aman Allahım, yüzünüz kıpkırmızı kesildi, dedi. Demek bu kadar salaks nız! Ve takip tekrar başladı: — Yoksa topallıyor musunuz? — Biraz, pekâz! — Geçen defa bir çarmağınız incinmişti, bu dela bir ayağınız. Başınıza gelenler cidden müthiş! — Birkaç gün evvel biraz ezilmiştim. — Demek sarhoştunuz, Allah beni Aaflfetsin, fakat nasıl bir hayat yaşıyorsunuz delikanlı? ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: