28 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

28 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jorj Filippar Faciasında Kasit Mi Var? Paris 28 — Kolombodan ge- lirken Aden civarında, — Gar- dafüvi — feneri — önlerinde —ani bir yangın felâketine kurban gi- den ve yolcularından 40 - 50 si Yanarak ve boğularak ölen Jorj Filippar gemisinin tahkikatı, bir- şayanı hayret safhalar arz- tetmiye başlamıştır. Gerek kaptandan gelen ilk rapor, gerek vapurun hareketlin- dön evvel ve hareketi müteakıp yolda geçen hâdiseler, bu tahki- katın çok derinleşmesi icap etti- ğini gösteriyor. Jorj Filippar, Fransanın Sen Nazer tezgâhlarında yapıldıktan sonra bu seyahatini ilk defa Yapıyordu. Geminin hareketinden bir hafta evvel Marsilya zabıta- Siha imzasız bir. mekltup — veril- mişti. Bu mektupta, bir suikaste uğraması ihtimali bildiriliyordu. Zabıta uzun boylu tahkikat yaptı ve bir netice elde edemedi. Bir hafta sonra da vapur, dönmemek mukadder olan seferine başladı. Fakat yolda hiçbir fevkalâde hâdise olmadı. Yalnız, yangın Vukuundan bir hafta evvel, ihti- yatsız olarak açıldığı takdirde gürültü yapıp zabıtan heyetini ikaz etmek için ambarlara konan zil tertibatı, bir gece — evvel çalmıya başlamıştır. İkinci kaptanla birinci mülâ- zim, derhal işaretin geldiği am- bara koşmuşlarsa da hiçbir fev- kelâdelik görememişlerdir. Ayni hâdise, yangın gecesin- de tekerrür etmiştir. Ateş çıkıp ta Yolculardan bir kadın tarafından kaptana haber verildiği zaman, kaptan derhal kumandan mevki- geminin | | | ine fırlamış ve orada ikinci kap- | tanla birinci mülâzimi bulmuştur. Bunlar, kendisine, bir hafta evvelki zil hâdisesinin bir saat Evvel tekerrür ettiğini ve yatak- larından fırlıyarak zil çalan am- bara koştukları halde - fevkalâde bir hâdiseye tesadüf edemedik- lerini söylemişlerdir. | | | | Jorj Fi ipa r emisinin H Kste Kurban Gitmesinden Korkuluyor Lindbergin Oğlu Meselesi Ve Bir İddia Daha Nevyork 28 (Hususi) — Ga- zetelerden biri küçük Lindbergi çalarak öldürenleri uzun uzadıya tel'in ettikten sonra ortaya yeni * bir iddia atıyor. Bu iddiaya göre; “Katilleri uzakta aramıya lüzüm yoktur. Onların kim oldukları da | malümdur. Katiller beyaz Jek- sonlardır. ç Jekson isminde bir zenci 60 sene evvel şimdi Lindbergin malikânesi bulunan Hopell civa- | rında yerleşmiştir. Jeksonun Şşuradan — buradan topladığı muhtelif kandan insan- lar, bu civarda yerleşmiş ve istedikleri gibi yaşamıya başla- mışlardır.. Çünkü hükümet civara ehemmiyet vermemiştir. İçki beyaz — Jeksonlar — gizli — gizli şarap — yaparak — satmışlar — ve kısa bir zamanda son derece zengin “olmuşlardır. Lindberg Ho- pelle yerleştikten sonra zabıta vatan kahramanının muhafazası için buralarda lâzımgelen tertibatı | aldı ve tabil Jeksonların şarap kaçakçılığı da meydana çıktı. Jeksonlar berge düşman intikam almak, ve onu o civar- dan — kaçırmak — için — herşeyi yapmıya karar verdiler. Niha- yet küçük Lindbergi kaçır- dılar ve alçakçasına öldürdüler, Küçük Lindbergin katilleri beyaz Jeksonlardan başka kimse de- ğildir.,, oldular ondan ——— P ancak sekiz defa verebilmiş, sonra makine işlememiştir. Bunun | üzerine istimdada devam edilmek Bilâhare /yangın süratle iler- | liyerek gemiyi kurtarma ihtimali görülemeyince kaptan, telsiz va- #itasile imdat makamına olan S.O. S. işaretini Miştir. Fakat şayanı hayrettir ki, teb- siz. te e— kaim verdir- EDEBİ TEFRİKAMIZ : 23 | | lgraf istasyonu, bu işareti | ittifak ediyorlar. için yedek motöre müracaat edil- miş, fakat yedek motörün de iş- lemediği görülmüştür. Biribirini takip eden bu şayanı hayret aksilikler, işte bir kasit olduğunu göstermektedir. Maamafih. tahkikatın neticesi bunu meydana çıkaracaktır. Şimdiye kadar görü- şülen yolcular, böyle bir kaste ihtimal vermediklerini söylemekte VİKTORYA — —— . ——— Müuharriri: Knat Hamsun Bu mülâhaza üzerine elindeki Mektubunu yırtıp bir yenisini Yazdı;. bu sefer daveti Temnuniye — kabul bildirdi. Mektubu yazarken içinden Şan bir. hiddetle eli titremekte n Evet davete neye gitmesin, Teden saklansındı!. K Kalbinde coşkun bir teheyyüç, '.ddellc karışık bir sürur hisse- diyordu, tacil etm hi maal- ettiğini Sanki zamanın seyrini ek istiyormuş — gibi, bir amlede takvimden birkaç yaprak 'Opardı. Saadetini daha iyi tada- İıılıu_,k ğ mek Mişti; Çakı, £ İçin oturup piposunu iç- istedi. Fakat piposu tikan- Onu temizlemek için bir bir âlet ararken duvar sa- Nakleden: H. Ş. atinin akrebinden başka birşey bulamadı; onu söküp pipoyu temizlemiye uğraştı. Bu gayrita- bil hareket ona- bir parça sükün verdi ve kendi kendine gülmiye bir sebep teşkil etti. Fakat oda- | da kırılacak daha başka şeyler de vardı, Vakit çeçiyordu. Uyku ihti- yacını yenemiyerek Üzerindeki 1s- lak elbisesi ile yatağına uzanıp uyuya kaldı. Uyandığı zaman gün epeyce ilerlemişti. Yağmur elan bütün şiddetile devam ediyor ve dam- lalar kaldırımı kamçılıyordu. Kafasında birçok münasebet- siz fikirler çalkanıyor, biribirine bu | yasağı çıktıktan sonra | bunun üzerine Lind- | BDabası namima Avrapayı dolüşarak taraf, taraf dostluk muahedeleri yapan İbnissuudun oğlu Emir Faysal | Şimdi Varşovadadır | | Kröger_ Şirketi Rezaleti Stokholm, 28 — Kröger şır- ketile alâkadar iki müessesenin Amerikada iflâsları ilân edilmiş- tir. Avrıca Kröger Şirketinin müdürü -ile Krögerin mahremi esrarı ve mesai arkadaşı Sjocs- troem de tevkif edilmiştir. Şirket müdürlerinden bir diğeri daha tevkif olunmuştur. Eczacılık Ve Kökçülük Paris 27 — (ALA.) — Ecrzacı talebe umumi birliği kökçüleri eczacı ad ve telâkki etmiye mütemayil kanun projesi aleyhin- deki hişlerini izhar için 2 gün müddetle bir protesto grevi yap- alâkası olmıyan birtakım acayip ruyalar bir gün evvelki vak'alarla karışıyordu. Fakat artık harareti geçmiş, asabiyeti sükün' bulmuş- tu. Ruhuna Ferahleverici serin bir havanın yayıldığını farkediyor- du. Bütün geceyi sanki bunaltıcı bir ormanda geçirmiş ve şimdi sanki sahilleri gölgelikli bir gölün ke- narında bulunuyordu, Kapı vuruldu. Müvezzi eline İzbir mektup sıkıştırdı. Açıp oku- du, fakat birdenbire manasını yerlerdeki müsamererede görmek bunu söylemeyi akşam — kendisine ilerde takip edeceği hattı bareketi izah ede- cek, ve artık ketdisini düşünmek- ten — vazgeçmesini ve meseleyi bir erkeğe lâyık olacak tarzda soğuk kanlılıkla muhakeme etme- anlamakta zahmet çekti. Viktor- | ya, bir küçük puslasile, onu se- I istediğini bildiriyordu. Ona dün | unutmuştu. O | ıHindistanda Garip Bir Ölüm Meselesi Londra 28 ( Hususi ) — Hin- distanda Bombay civarında mu- | allimlik eden ve karısını son | derece seven Ceymis isminde bir şahis, kasten ölüme sebebiyet vermek cürmile mahkemeye ve- rilmiştir. Bu çok garip dava- Hindistan- da büyük bir alâka — uyandır- mıştır. Ceymis birgün evine gel- miş, karisile gece yarısına kadar oturap yazı yazmıştır. Sabahle- yin evinden çıkarken hiçbir şey- den bhaberi olmadığı halde zabıta memurları tarafından katil cür- mile tevkif edilmiştir. imiş: Bir Hintli satıcı, Ceymis'in evine girmiş, © esnada evde ka- | rısı varmış, Kadın bü Hintliye kocasından gizli bazı kumaş sipariş ettiği için Hintliyi oda- daki — dolabın - içine saklamıya mecbur kalmıştır. Ceymis gece yarısından sonraya kadar çalış- tığından Hintli dolaptan bir türlü çıkamamış — ve dolabın içinde havasızlıktan ölmüştür. Hintlinin eve - girdiğini ve çıkamadığını gören yerli komşular zabıtaya haber vermişlerdir. Bu garip hâdise bu suretle meydana çıkmıştır. Zabita — memurları Ceymisi tevkif ettikten sonra evde tahar- riyat yapmışlar ve Hintlinin ce- sedini dolabın içinde bulmuşlar- dır. Ceymisin karısı, hem koca- sının tevkifinden hem de bir adamın ölümüne sebebiyet ver- diği için ağlamakta ve komşula- rın iddia ettiği gibi ortada bir fenalık olmadığını iddia etmektedir. Mütemadiyen Grev ! Sevil, 27 (A.A.) — Milli me- sai konfederasyonuna — mensup bina inşaat ve camcılık amaleleri grev yapmışlardır. -- — sini ricacedecekti. Bir de kâğıdın | adiliği için ondan mazeret dili- yordu,. Şehire gidip yemeğini yedi, ve eve avdetle seyerlere hitaben yeni bir ret cevabı yazdı. O akşam müsamereye — gidemiye- cekti. Onları başka bir gün zi- yaret edecekti. Çocuk — vasıtasile gönderdi. Sonbahar — gelmiş, Viktorya şatosuna dönmüştü. Küçük 80- kak — evvelkisi gibi — iki evler arasında, — assızlık uyukluyordu. mektubu içinde Yohanın odasında — geceleri daima lâmba yanıyordu. Lâmba akşam yıldızların doğmasile bir- likte yanar ve sabahleyin ancak şafak ağarırken sönerdi. O, mu- azzam eserine coşkun vir faali- yetle çalışmakta devam ediyordu. V Arkası var) Ceymis'in tevkifinin sebebi şu | sıra | İş Adamının Ve İşçinin Aradığı Kadın Muhterem Hanımtiyzemiz., Son Postayı elime alır almaz ilk evvel nazarlarım, senin, dai- ma kadını iltizam eden yazılarına dikiliyor.. Anayı himaye hususun daki — derin görüşlerini takdir ediyorum.. Yalınız 17-5-932 tarih ve 649 numaralı nüshada işçiler hakkındaki makaleniz beni biraz mütcessir etti. Ben de bir işçiyim. Hem de kafamı, kalemimi, ve maddi kuv- vetlerimi birleştirerek çalışan bir işçi.. Fenni — terakkiyi hergün bir hatve daha tekâmüle doğru yak- laştıran amiller içinde en evvel © kirli işçi elleri gelir zannederim. Ben işçilerin fevait ve faza- ilini değil makaledeki birkaç cümlenize cümlenize cevap ve- receğim... İş adamı karısının kendisinden aptal olmasını ister diyorsunuz.. Bu pek yanlıştır. “ Ben 29 yaşında bekâr bir işçiyim. Bir sene evvel İstanbulda bir kızla nişanlandım. Daha üçüncü ayda bu kızın bana ar- kadaş — olamıyacağını — anladım.. Çünkü eski an'anenin köhne kırıntılarını henüz - zibinlerinden silmiyen ebeveyni; kızlarını da, kocasına mutlak bir istitaatle tapacak bir terbiye — sistemile yetişmiş. Halbuki ben kızda bunun aksi olarak her cihetle kendime uy- gun bir arkadaş ruhu aradım. Bir köle bir hizmetçi değil... Binaenaleyh il * kendimden çok kabiliyetsiz - bana ancak bir hizmetçi olabilir, “Akşama kadar maişet kay- gusile didinen bizler evimize git- tiğimiz zaman her suretle bizim elemlerimize, saadetimize, mef- küremize ortak - olabilecek bir refika isteriz.. “Hayatın türlü acılarile gürüı ve duygulari olgunlaşan bir iş adamının yanında karısı, manen daha ziyade bir mevki sahibidir.. *“Bir patron yanında çalışan bir kızi kendisinden daha zeki görmek istemiyebilir, bunun aile ile bir münasebeti olmasa gerektir. “Biraz tetkik buyrulursa bugün en az dırılti. ve talaklar işçi ev- liler arasındadır. Acaba bu iş adamlarının karılarının hepsi mi aptal ve kabiliyetsizdirler. “Biz işçiyiz ve hayatta hem tahsil ve hem de tecrübe ile yetişi- riz.. Bir kusurumuz varsa o da: Karılarımızın bir kukla gibi süse ve hayale düşkün olmasını istemeyiz. Vaddi ve manevi tam manasile bir arkadaş tipi bulun- masını ve o ruhu isteriz. Büyük hürmetler Hanımteyzemiz. Toros dağlarının üstünde yaşıyan — karilerinlsden A H Kariimin yanıldığı bir nokta var: İş adamı ile işçiyi biribirin- den ayırmıyor. İş adamı: başka,  başkadır. Elbette - ikisinin kadın hakkındaki düşünceleri bir olamaz. HANIMTEYZE -— TAKVİM —— CUMARTESİ 31 Gün - ZB MAYIS - 932 tunr 23 Arabi Rumt 21 Mühârrem - 1351| 15 Mayis-sena- 1348 Vakit |Eranl |vasati thı'ı Eııif:".”î Güneş |9 d0la, 33 JAkşamlız — | 19.30 Öğle | CJZ | vatsı Oi STİ2i 27 Ykindi |. 30176 Tf Tenaak | 6 Si 2 2i

Bu sayıdan diğer sayfalar: