21 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<4 Sayfa — Memleket Manzaraları rikile Bursaya gidenler rahat bir yolculuk yaptıklarını - söylemiyor- | lar. Yola çıkarken sanki birden- | bire Trahatsız olmamak için Bursaya girerken de artık azap- tan kurtulmak için şose, her iki tarafından birer kilometre kadar düzgündür. Yol üç buçuk saat ediyor. Başlarken amele faaliyeti, taş yığınları, çukurlar ve »henüz silindirden geçirilmemiş kısımlar vardır. Otobüs bu yollara alışan şoförlerin elinde doğrusu büyük | bir meharetle sevk ve idare edili- yor. Tamir edilmekte olan şosenin geçilemiyecek kadar bozuk olan yerlerinda ayrıca, muvakkat bir yol bile yoktur. Temmuzun müt- | hiş sıcağında sarsıla sarsıla yü- rüyen otobüsün — kaldırdığı - toz, toprak sıkıntıdan terleyen yolcu- ların yüzüne yapışıyor. Bu sıkmtıya ve hattâ bazan devrilmek - tehlikesine — alıştıktan sonra etrafın bazı manzaralarından İstifade etmek mümkün oluyor. Yolun irtifa ve ivicaçlarından muhtelif güzellikler seyrediliyor. Şose etrafında yer yer koparı lan dağ parçaları görünüyor. Orhangazi ilk tevakkuf ye- ridir. Bu sakin kasabada gö- rünen başlıca hareket otobüs- lerin gidip gelişidir. Her iskele ve istasyonda olduğu gibi bura- da da kahveler ve seyirciler var- dır. Bursa yolunda öğle yemeği için Gemlikte Ffasıla veriliyor. Körfezin ucuna yaslanan bu ka- saba sıcaktan esniyordu. Çınaraltı kahvesinde birkaç kişi — vardı. Çarşıda dükkâncılar dükkânları- nın önünde biribirlerile konuşu- yorlardı. Sıkıntılı bir yolculuğu mütea- kıp otobüsten kurtulmanın ver- | ve devam | riyorum. | tir. 'diği rahat çok devam etmedi Gemliği aşağıda bırakarak yine | bozuk - ivicaçlı ve hatta uçuruma | yuvarlanmak tehlikesi olan yokuş * başladı. İşte burada geçenlerde bir otobüs devrilmişti. Yokuşu zorlanarak - çıktıktan sonra Uludağın muhteşem — man- zarası göründü. Dağın tepesinde çukur yerlerde kısım kisiım kar vardı. Serin bir rüzgârın mesi, uzakta ve aşağıda Bursa ovasının — görünmesi, karşıda ve yukarda cidden ulu olan bu dağın karlı ve haşmetli manza- rası yolun bozukluğunu, sıcaktan terleyen halkın yüzüne yapışan tozu ve toprağı unutturdu. Dağa ve kara kavuşmak arzusu Bur- saya karşı olan muhabbeti iade | etti. İsviçreye, Alplere gitmiye lü- zum yoktur. Katlanırsanız, Yalova yolu ile, Bursaya, olmazsa Bursa yolu ile Uludağa gidiniz. Mütemadi bir barelenen tarlalar Bursayı yak- laştırdı. Şehrin bariz alâmetle- rinden Ulucami, Yeşil Çekirge kaplıcaları göründü. Şosenin az sarsması, mun- tazam olması, Bursaya yaklaşıl- dığını anlattı. Yolun — bitmesi başlaması gibi idi. — Halil Latfi e- yrigefain vaptıru köprünün Adalar, n sabah &aat sarek olur. Yalov tur. Yulovad ten sonra | 8,30 snattir. ader Yalovaya 50 sler vapur gel saatta mevki ler. Bürsa ya Üüradır. iniş, ekinleri | | | dir Bir Fabrika Memleketi Uşak Kazası Sanayi Sahasında Büyük Bir Terakki Gösteriyor Uşak (Hususi) | Size şu mektu- bumla, en güzel kazalarımızdan biri olan Uşak mmtakasının ik- | tısadi ve umumi vaziyetini bildi- Uşak elyevm 20 bin nüfuslu şirin bir kasabadır. Çok asri bir elektrik | tesisatma malik-« Bu tesisat Ankaradan son- ra ikinci olârak gelir, Su tesisatı sılıhtdir. Fakat bugünktü ihtiyacı fazl .sile tatmin edebilmek gayesi ile kasabaya getirilmek istenilen yeni suyun projesi yapılmıştır. Hatta bu tesisata sarfolun- mak Üüzere biriktirilmiş 45- 50 bin lira kadar bir paraları bile mevcuttur. Burada 25 yataklı ve oldukça muntazam bir hastane vardır. Belediye sene 96 bin vaziyeti dolayısile bu sene 61,000 liraya düşmüştür. Bütçeye konu- lan paraların tamamile mahalleri- ne sarfolunduğumu söylersem ber | halde mübaleğa yapmış olurum. Uşak eski bir kasaba olmak iti- barile gerçi iç sokaklar munta- zam değildir. Fakat mühim cad- delerin tamir edilerek genişletil- diğine sık sık şahit — oluzoruz. Çarşı caddesi tamamen asfalt olarak yeniden yaptırılmıştır. İki | ı gibi Kütahya vilâyetinin kazaları kilometre uzunluğundaki istasyon caddesinin de asfalt döşenmesine devam ediliyor. Belediyenin ufak İspartada Çok Feci Bir Cinayet İşlendi Isparta ( Hususi ) — Burada feci bir cinayet oldu. Hamit is- minde bir genç, arkadaşı olan bir şoför tarafından şehir haricinde tabanca ve taş darbelerile öldü- rüldü. Katil şoför, bu cinayetten sonra yanında bulunan hafifmeş- rep bir kadınla kaçarken yaka- landı. Yapılan ilk tahkikata gö- re katil şoför evvelâ üç el ta- banca — atmış, çıkan kurşunlar Hamit efendinin üç yerine isabet etmiştir. — Zavallı genç — kanlar içinde yere| serildiği — bir sırada katil şoför — eline taş parçaları alarak tekrar — hücum etmiş ve yarah gencin kafasını — parçala- mıştır. — Facianın muhakemesine yakında başlanacaktır. — L. Manisada Gardenparti Manisa (Hususi) — Altınordu spor klübü tarafından geçen ge- ce Fırka Mahfili bahçesinde bir gardenparti verilmiş memleketin münevver tabakası sabahlara ka- dar eğlenmişlerdir. Gen tertip heyetini tebrik ede Ispartada Spor Esparlta, ( Hususi ) — Şehri- mizdeki Alay spor takımile Eğir- talimgâh takımı — ararsında | yapılan maçı Alay Takımı (2-3) gibi bir farkla kazanmıştır. Uşakta asfalt caddeli bi kısım | henüz iptidat olmakla beraber | tertip bir itfa bütçesi geçen | lira iken buhran | vardır. Fakat ihtiyaca kâfi değildir,takviye edik mesi lâzımdır. Uşak kazasının bu seneki muhammen zeriyalı 30,00,000 kile buğday, 10,000,000 kilo arpa, 300,000 kilo yulaf, 200,000 kilo burçak, 600,000 kilo nohut, 120,000 kilo Ffasulyadır. Uşakta şeker fabrikasından maada beş fabrika daha vardır. Bu beş fabrikadan üçünde halı ipliği yapılır. Senelik halı ipliği imalâtı 445,000 kilodur. Ve ayni fabrika on yedi tezgâhı bulunan Şayak Anouim Şirketine aittir ve senede 85,000 metre şayak - ku- maş çıkarır. Dört Fabrikada ça- | | Aza adetleri hşan amele adedi vasati (270) dir. Beşincisi de pulluk - fabrikasıdır ki geçen 931 senesinde (2,120) pulluk yapmıştır. Uşak Ticaret odasının (400) mukayyet azası vardır. Kendisi olan Gedus, Simav ticaret oda- ları da Uşağa bağlıdır. Bu kaza- Karışık— Yağlar Balıkesirde son günlerde bazı L ecnebi maddelerle karışık olarak haşhaş yağları satılmıya başlan- | mıştır. Halkın ve bilhassa köy- lünün sıhhatile alâkadar olan bu vaziyet hakkında vazifedar ma- kamın nazarı dikkati celbedil- mektedir. Malatyada Kaza Kurşunu Bir Kadını Öldürdü Malatya (Hususi) — Arapgirli Mehmet Hasan ismine birisi, ha- pishanede bulunan bir arkada- şına ait tabancayı karıştırırken silâh birdenbire patlamış ve çı- kan kurşun umumhaneci Zehraya isabet etmiş, kadın derhal öl- müştür. Hâdise adliyeye intikal etmiş, ve Mehmet Hasanın Ağır- ceza mahkemesinde muhakeme- sine başlanmıştır. — M.L Arteziyen Kuyuları Afyonkarahisarda — Sinanpaşa nahiyesinin bazı köylerinde arte- ziyen kuyuları açmak için çalışı- mış ve Garipçe köyünde böyle birkaç kuyu açılarak muvaffakıyet | hâsıl olmuştuür. Sapatçilik Mektebi İzmirde bir sepetçili tebi vardır. Maarif Ve mektebi genişletmiye | mel bir kız enstit l tirmiye karar vermiştir. X Bölediye binasıdır ların ticaret oda- İarı birer ajanlık ile idare olunur. Uşağın belli, başli ihracat emteaları şeker hariç olmak şar- tile hububat, af- yon, — palamut, tütün ile balı, halı iplikleri, — işlen- miş deri ve yu- murtadır. 931 se- nesi - ihracatı (1,396,818) lira- dır, Uşak — köylerinin — yolları da taş ferşiyatı suretile — muntazam bir halde yapılmış ve 35 kilomet- reden ibaret olan Uşak - Çivril yolunun — sonbahardan — şimdiye kadar 13 kilometresi ikmal edil- miştir. İnşaata devam — ediliyor. Şeker fabrikası civarındaki ba- taklık fabrikanın himmetile ku- rutulmaktadır. Bu — kazamızda gençlik — cereyanları çok kuv- vetlidir. Belediye gençliğe icap — ettiği — kadar yardım göstermekle beraber Halk fırka- sı da bütün gençliği sinesinde | toplamıştır. Turan İdman Yurdu, Erğenekon ve Gençler Birliği isminde üç spor klübü vardır. iki yüze kadardır. Şunuda haber vereyim ki Uşak belediyesi güzel birstadyom yap- tırmak kararmı vermiş, projeler hazırlanmış ve hatta inşaata da başlanmıştır. Bu üç spor klübün-« den başka bugün azası iki yüzü geçen ve kış mevsiminde de Sü- rek avları tertip eden bir de Av. cılar klübü vardır. - Konyada Yüzden Fazla Koyun_ Yandı Geçenlerde Konya civarında Alişar köyünde müthiş bir yan- gin olmuştur. Bu yangın hakkın- da verilen son resmi malümat şudur : Yangın köyde Hoca Abdül- kadir Efendiein evindeki şıraha- neye konulan ateşten çıkmıştır. | 148 ev, bir merkep, yüzden fazla koyun ve keçi yanmıştır. Eşyalar kurtarılamamıştır. Bir köylü ağırca yaranlanmış; iki kişinin de elleri ve ayakları yanmıştır. Harikzedelere Hilâliahmer ta- rafından 700 okka un 60 okka tuz verilmiş sekiz çadır, 318 metre alaca tevzi edilmişti. Vilâyet 300 lira Di Hilâliahmer şubesi yirmi lira yar- dımda bulunmuştur. Kız Lisesi Lâzım Edirne, (Hususi) — Şehrimiz ortamektebinden bu sene otuz genç kız diploma almıştır. Bun- lardan bir. kısım - kıiz imuallim mektebine girecektir. Fakat bu- rada bir kız lisesi olmadığı için bunlardan bir kısmı bilmecburiye tabhsile devam edemiykceki burada bir kız Jisesi tesis erdir. Eğ edilirse çok hayırlı bir iş ; yapıl- | miş olur. Hüi Xei lli ĞÜĞÜM li a 4 (Taşı Sıksa /Suyunu Çıkarır.. — Taşı sıksa suyunu çıkarır! Becerikli, müteşebbis, elinden iş gelir kimseler için bu sözü sık sık kullanırız. Arkadaşlardan biri dedi ki: — Ben, taşı sıksa suyunu çı- karan bir zat tanıyorum. Sorduk : — Kimdir 0? — Necmettin Molla Bey.. Ve ilâve etti: — İnanmıyor musunuz? Koe- ca taşı sıktı ve suyunu çıkardı! Evin Önü.. Tramvay, Eminönüne gelmiş- ti. Kondoktör bağırdı: — Eminönü... Eminönlne ine- cekler... Yolcular arasından ihtiyar bir kadin, biletçiye seslendi: — Hu oğlum.. Bana bak-« sana.. — Ne var hanımamne... Gülerek arkasını okşadı: — Sen göğsü imanlı bir ço- cuğa benziyorsun... Kuzum evlâ- dim, bizim evin önünde de dur- duruüver şunu... Biletçi şaşırdı: — Hangi evin önünde... Hanımanne, düşük çenesini leylek gibi takırdatarak: Bilmemezlikten — gelme... dedi, demincek evin önü. diye bağıran sen değil misin?.. Mide Bulandıran Şey Bir arkadaş anlattı. — Yalovada bir lokantaya girdik. Listeye şöyle bir göz gezdirince bende hoşafın yağı buz kesti: Pirzola 45, köfte 35, sebzeler 30, pilâv 20... Fakat bir kere olan olmuştu. Çaresiz boğuntuya geleceğiz. Ben, yemek ısmarlamak üzere iken yanımda oturan müşteri, çatalı burnuna götürerek kokladı; — Öğöf.. Amma da berbat çatal bu... Hiç yıkanmamış.. Müt- biş yağ koküyor.. Bizim ahbaplar, bunu vesile ettiler. Çatalları koklayan kok- layana... Ben, ilk koklayışta der- hal ayağa kalktım; — Burada yemek yenmez! Hep beraber çıktık. Yolda birisi: — Aman, dedi, ne pis çatal- | dı onlar.. Âdeta midem bulandı.. Ben atıldım : — Sus, dedim, mide bulan- dıran sade çatal değil! Yemek- lerin fiatlerini saymiya başladım : Pirzola 45, köfte 35, sebzeler 30. Benim —midem asıl onlardan bulandı!.. Muşta Bir Cinayet Muş ( Hususi ) — Bu ayın onuncu günü — şehrimizde bir cinayet oldu. Yakup Efendi is- minde bir zat sarhoş olmuş, s0- kakta giderken tabanca ile polis memurlarından — İsmail — Efendiyi başından yaralamıştır. Yakup Ef, tevkif edilmiştir. İzmirde Bir Muhakeme İzmir, (Hususi) — Urla hâki- mi İhsan Ziya Beyin katli hâdi- | sesinde şahitlerin ifadelerini para ile tebdil etmekle maznun Urla Kaymakamı Talât ve sabık mu- | temet Hüseyin Avni Bey ve ar- kadaşlarının muhakemelerine dün Ağırcezada devam edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: