25 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Garibeleri 998 Saat Devam Eden Tuluz, 23 (Hususi) — Dünya Maraton mukavemet dans reko- runu kırmak için buradaki yeni tiyatroda bir müsabaka tertip edilmiştir. Müsabakaya dahil olup ta şimdiye kadar terketmemiş olanlar tam 998 saattenberi zıp- Dans Müsabakası| Fakat, Acaba Kendilerinin Hiç Kabahati Yok Mudur? si de takatsiz. bir vaziyette- dirler. Kırılması lâzımgelen dans dünya rekoru ise (1042) saatliktir. Son olarak dans sahasında Üç ft bulunmaktadır ki hüviyetleri şudur : Ted- Stanley çifti (Amerikalı), Villy - Amerefeld çifti (Alman), Örest - Natali çifti ( Fransız ), Sandelli ismindeki İtalyan dan- sör 992 saat zıpladıktan sonra diskalifiye edilmiştir. Mukaddes Filin İntikamı Kolombo (Seylân Adası) — Adapyın cenup kısmındaki Mecu- silerin İı;.'hkl_ın mukaddes bir beyaz fil vardır ki Kataragama mabedinde — bulunmakladır. Bu file karşı bütün halk derin bir hürmet gösterir. Husust hizmetçi- leri vardır. Herkes, büyük bir tevazu ile yanına yaklaşır. Fakat kasabanın ilkmektep — muallimi, her nedense, bu file hürmetsizlik göstermiştir. Arasıra — hayvanla ılay eder, yemiş vermek bahane- ile Içi boş kabuklar verirdi. Son defa yine böyle içi boşal- ılmiş bir hindistancevizi verince il son derece hiddetlenmiş ve nuallimi bortumu ile yakalıyarak ıyaklarının altında ezmiştir. Lindberg Rica Ediyor! Maruf tayyareci Lindbergin ilk Çocuğunu paraya tamaan kaçırdılar ve öldürdüler. Amerika Ka lamaktadırlar. Müsabıkların hep- K Bu Sene Plâjlara Rağbet Gösterilmedi Plâjcılar Bütün Kabahati Şimendifer Kumpanyasına Yükletiyorlar . S T Florya plâjının cuma günleri aldığı manzara Filorya plâjı, hemen hemen dünyada emsali bulunmıyan tabil bir güzelliğe malik olmasına rağ- men, bu sene hiç rağbet görmedi Filoryadaki bütün plâjlar geçen senelerdeki kalabalığı bulamadılar: Halk iktısadi vaziyetin tesirile kendisine daha ucuz yollar arama- ga başladı. Ve buldu. Filorya plâjlarında bir banyo alabilmek İstanbullular için çok pahalıdır ve bu pahalılık, tabiatin bize bir hediyesi olan, Floryayı, öldürmek üzeredir. Plâjlarda meşgul olan alâka- darlar bu rağbetsizliğin sebebini şu şekilde izah etmektedirler: “Bizim bütün derdimiz bir kelim — ile hulâsa edilebilir: gibi medeni bir memlekette bu | Tren... feci cinayeti işliyenler cezasız kaldı. Çocuk kaçırıldığı zaman Madam Lindberg gebe idi. Şimdi ikinci yavrusunu dünyaya | getirmiş bulunuyor. Bunun da öbür çocuk gibi kaçırılmasından korkan babası, Amerika haydut- larına ve cihan efkârına hitaben bir beyanname neşretmiştir. Yü- reği yanan bir babanın bütün elem ve ıstıraplarını ifade eden bu hâdise, bugünkü insanların yüzünü kızartacak bir vesikayı ortaya atmış oluyor. Lindberg beyannamesinde diyor ki: “Zevcem ile beraber Nev Jersey eyaletinde oturuyoruz. Bura da birçok dostlarımız ve birçok menfaatlerimiz vardır. Zannedi- yoruz ki bizim çocuğumuz da mn çocuklar gibi yaşamaya ve ji bir surette büyümek hak- kına maliktir. Gazetelerin aile- mizle yakından alâkadar olmaları devam ettikçe bunun böyle ola- mıyacağına, maalesef, kanaatimiz vardır. Çocuklarımızın Amerika- da, sakin bir hayat yaşamasına müsaade edecek imkânları ve esbabi ortadan kaldırmamasını matbuatımızdan — bilhassa — rica ediyorum.,, Halk Evinin Konferansları Halk Evi Konferans Salonunda her perşembe saat 18 de konle- ranslar verilecektir. Yarın akşam Norullah Ata Bey “Yunanca ve Lâtince tahsili,, isimli bir musa- babe yapacaktır. Nurullah -Ata Bey yunanca ve lâtincenin lüzu- munu izah edecektir. Konferans münakaşalı olacağından bu fikirde * olmıyanlar iliraz edebileceklerdir. Evvelâ tren Floryaya geldiği zaman en münasip yerini seçer ve orada durür. Burası halkın yere inemiyeceği taşlarla dolu, hendeklerle muhat, münasebetsiz bir yerdir. Trenden inen çocuk ve kadınlar içinde yere yuvarla- nanlar, elbisesi yırtılanlar olur. Ve treni idare edenler bu vazi- yetle alay ederler. Yolculardan biri kızıp makiniste: — Daha ilerde yol var, neye orada durmadın? dese alacağı cevap muhakkak şudur: — Keyfim öyle istedil. Sade makinistin keyfi ile iş bitse biz buna da razıyız.. Fakat bu sefer de ateşçinin keyfi tu- tar ve tren tam Floryada durur- ken treni fayrap eder. Gazino ve plâjlarda —mekadar müşteri varsa hepsinin yüzü gözü du- mandan kapkara olur. Kumpanyanın hem keyfi ve hem de inadı vardır. Bütün te- şebbüslerimize — ve ricalarımıza rağmen son treni okşam 7,40 ta kaldırıyor. Tabiatile müşteriler bu kadar erkenden dönmek mec- buriyetinde kalıyorlar ve canları sıkılıyor. — Trenlerde intizam ve temizlik aramayın.. Yani, elham- dülillâh şimendifer kumpanyası elinden geldiği, aklının yettiği kadar Floryayı öldürmeğe " çalışı- yor ve bu işte cidden muvaffak ta oluyor.. Halbuki kunpanya bizi öldü- | rürse kendisi de mühim bir ka- zanç meabamı kaybeder. Şimen- Plâjda zarit kıyatetli bir yüzücü difer kunpanyası biraz istikbali görebilse, hemen tarifeleri ucuz- latır. Bu vaziyette tabiatile hal- kın buraya rağbeti — artacaktır, gelip gidenler çoğalacaktır. Bu vaziyetten yine şimendifer ida- resi kazanacaktır. Biz kunpanyanın bütün bu teşkilâtları karşısında kendi ba- şımızin çaresine kendimiz bak- mak isterdik. Bu hatta bir vapur veya — diğer — vesaiti — nakliye işletmiye teşebbüs ettik. Fakat bu teşebbüsümüz de akim kaldı. Kumpanya — yine — karşımıza ?ıku.n: — Hiçbir şey işletemezsiniz, bizim imtiyazımız vardır. Halk bizim bu trenlerimizle gidip gel- miye mecburdur. Hem bizim bütün kahırlarımızı çekmiye mec- -— TAKVİM —— PERŞEMBE S1 Gün- 25 Ağustos - ©32 ue *iz Arabi Rumt Prasati| Vakiı | Ezasi î & 18 Öğle |S 21 |ız 16 İkladı ( 8. OB İ15. OE| kasak "'_' ( 38 8. H an 2l- Reblllahar- 1931 |12- Ağuslomserr- 148 | burdur. Çünkü bizim imtiyazımız | vardır. Kumpanya bize ve halka karşı müşkülât — çıkarmak — imtiyazını nereden almıştır, ve bu gayri- makul hal ne vakite kadar de- devam edecektir? Bir ara otobüs seferleri ihdas etmek istedik. Fakat Floryanın | etomobil yolu çok bozuktur. | Bu vaziyet karşısında otobüsler çok benzin yakmakta ve ancak İ şimendifer fiatine müşteri nakle- debilmektedirler. Otobüs yolu üzerindeki Kalitarya köyünün pis- | liği bu yolun işlememesi için en mühim arızadır. Yolcular köyden | geçerken bütün neşelerini ve sıh- hatlerini kaybetmiş -bir vaziyetle geliyorlar. Rica ettik, yalvardık, yakardık, şu köyü temiz tutun! dedik. Fakat derdimizi kimseye an- tamadık. Hatta köye adam gön- derdik bir iki defa temizlettik yine parâ etmeci., Görüyorsunuz ya, — muhtelif sebepler hep bir araya toplan- mışlar ve Floryaya kastelmiye ahdetmişlerdir. Bu vaziyette biz ne yapabiliriz. Plâj ucuz, kem- sumasiyon ucuz, otel ucuz.. Kaç para eder. Halk gelemiyor ki.. Halk. da- | ha yolun başında iken Ürküyor.. | Bizim bu derdimize kim çaresaz olacaksa bir an evvel olmalıdır. Yazıktır, günahtır. şu Floryaya.. Geçenlerde birkaç Avrupalı | gelmişti. Ötelde dört beş gün | kaldılar. Tabiatin bu lütuf ve ihsanı, bu güzellik ve haşmeti karşısında mest ve hayran bir şekilde çok tatlı saatler geçir- diler. Ve ailelerile tekrar gelecek- lerini vadettiler. Hatta kedileri için bir daire kiraladılar.. Eğer dünyanın yegâne incisi olan Flor- ya biraz himaye edilse bütün dünyadan Floryaya akın akın seyyahlar gelecektir. O zaman memlekete altın akacaktır, altın.,, Fakat plâjcıların bu iddia ve mü- dafaaları karşısında onların da pek çok — kusurları olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü ban- yo Hatlarım biraz daha ucuzlat- mak, suretile müşteri adedi iki ve hatta Üüç misline çıkacaktır. bunu da onutmıyalım. Kari Mektupları Apartıman Kapıcısını Soymuşlar Beyoğlunda Şahkulu sokağın- da 31 numaralı apartımanda ka- pici bulunuyorum. — Bügün saat iki raddelerinde kamaramda otur- makta iken birdenbire içeriye ta- nımadığım bir adam gelerek karşıma dikildi, Bana hitaben sen necisin dedi. Ben de apar!- manın kapıcısıyım, sen ne isti- yorsun dedim. O da cevaben seni istiyorum dedi. Pekalâ dedim ne istiyorsun oda mı apartman mı söyle dedim. Ceyvaben, bayır dedli ve derhal üzerime hücum ederek beni darbetmiye başladı. O anda dışarda beş altı kişi daha varmiş hemen on- lar da Üzerime hücum ederek beni darp tahkir ettiler. Bin bir müşkülâtla kurtuldum ve kara- kola müracaat ettim. Bir müddet evvel de birkaç sahtekârla karşı karşıya gelmiş- tim. Bu efendiler benden ne is- tiyorlar. 20 gün evvel de odam- daki eşyalar çalındı. Nazarı dik- kati >elbetmenizi rica ederim. Hasan Gerede-Devrek Köprüsü Mutlaka | Tamir Edilmelidir Umumi harp sıralarında bir tabur askerle inşa edilen Gerede- Devrek şosası üzerinde Mengenin Beşler köyünde kâin büyük köprü tahminen 17-18 sene evvel inşa edilmiş o zamandan bugüne kadar tamir bile görmemiştir. Yalnız senede dört amele harap ve geçilemiyecek yerlerini tamir edi- yorlar. Artık son zamanlarda | tamiri gayrikabil bir vaziyet | alan köprüden geçmek mümkün | olamamaktadır. — Esasen yalmız Gerede - Devrek değil Ankara -« Zonguldak — umumi — şosasını bağlıyan bu köprüden ne otomo- bil, ne araba ne insan geçe- bilir. Bolu nafıa başmühendis- liğinden bütün Mengen halkı namına bu köprünün tamir edik mesini rica ederiz. Mengyen Beşler köyünden; Mürettip Cemib Kütüphanede Gürültü Yapılır Mi? Eskişehir kütüphanesi memlt- ketin büyük bir ihtiyacını tatmim etmektedir. Kütüphanemiz genç- lerin bütün müşküllerini hallede- cek kadar zengindir. Yala:z kü- tüphanede rahat ve huzurla kitap okumak imkânını pek elde ede- miyoruz. Biraz — fazla — gürültü oluyor. Hademelerin demir çivili ayakkaplarının çıkardığı çürültü gülüşmelere, fiskoslar karışıyor ve insan dikkat hassasını kaybe- diyor. Bazan telefon muhaverele- ri bile yapılıyor. Sohbetler, çay kahve içmeler umum! kütüphane- de yapılamıyacak şeylerdir. Eekiyehir Servel Adana hapisanesinde Niyari Beyet Teveccühünüze — teşekkürler ederiz. * Böbekte Noofâ Hanımat Greta Garbo'nun memleketine döndüğü doğrudur. Orada bir müddet istirahat ettikten sonra 4f ıfilıı çevirmesi muhtemeldir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: