17 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Yurdumuzu Tanıyalım Ve Tanıtalım Finike ( Hususl ) — Kasaba- mızin — ihtiyaçlarından biri ve belki en başlıcası doktordur. Bir sene evvel hükümet tabibinin tekaüüde sevkedilmesile kazamız doktorsuz kalmıştır. Elyevm mün hal bulunan hükümet tababetine tayin edilen doktorlarımız kazaya gelmeden istifa ediyorlar. Acaba sebebi nedir? Bu ga- rip meçbulü halledebilmek için kendilerile görüşmek lâzımdır ki bu da mümkün deği Hiç şüphe yok ki bu İstifalar, gelmek istememezlikler hep mem- leketimizi tanımadığımızdan ilerl gelmektedir. Bir kazaya tayin edi- len berhangi bir memur evvelâ ha- ritaya bir göz gezdiriyor, bir de bulunduğu mahal İle mesafesini tahmin ediyor ve belki o kazayı hiç tanımıyanlardan soruşturuyor, aradaki mesafe ve aldığı malümat kendisini tatmin edemiyor, te- reddüt içinde kalıyor ve nihayet [îlmemiğe karar veriyor. Vatamn İyi veyahut fena yeri olur mu ? 6 - 7 ay evvel hükümet taba- betine bir toktor tayin edildi. Havalesi geldi, arkasından da doktorun İstifa —ettiği baberi geldi. Acaba bu doktor Finikyi te- nıyor muydu? Finike hakkında bir malümat &dinebilmiş kendilerine sorulsa bilâ tereddüt bayır cevabı. almacağında şüphe rehber yapılması mümkün değil midir veyahut Halk Evlerimizde konferanslarla mem- leketimizi tanıttıramaz mıyız? Sıhhiye Vekâletimiz kazamın bu Ihtiyacını çok İyi bildiğinden bu defa yine bir doktor tayin edildiğini büyük bir sevinçle haber aldık. Temenni ederiz ki istifa haberini duymakla sukutu hayale uğramıyalım, — F. N, Akçadağda Titiz Ve Çalı.l;an Bir Belediye Mevcuttur Akçadağ (Husasf) — Kasa- bamiz Malatya Vilâyetinin en şirin ve en güzel kaza merkezlerinden birisidir. Bu kazanın Pınarbaşı mesiresi bilhassa zikre şayandır. Fakat nakil vesaiti almadığı için balk bu. mesireden İstifade ede- memektedir. Kazanın bülün evleri sıyalı ve beî'fu bıduığ:ı.Çırıı,ynz muh- t!]. dukkh— nlmeş&h]' İ l Kazama — belediyesi Iın.lı.îl:ı temizliği için ciddi bir - titizlik göstermektedir. Akçadağ beledi- ye noktal nazarından bahtiyar bir kasabamızdır. H! Ercişte Bolluk Erciş (Hususi) — Bu sene gşehrimizde, diğer senelere nisbet- lo müthiş bir bolluk ve ucuzluk vardır. Bühassa kavun ve karpuz çok boldur. Bu iki güzel mah- sul geçen senelerde okka ilo sa- tılırken şimdi yük hesabile satıl- maktadır. Bir yük karpuz 40 ve bir yük kavün 50 kuruştur. Buğday fiatı da çok ucuzdur. Bu vaziyet karşısında Erciş bu sene ucuzluk ve bolluk rekorunu kır- mış demektir. — Müustafa Hakkı SON POSTA ©-. MEMLEKET HABERLERİ Köyler Ve Köylülerimiz Köyler, Eski Senelere Nazaran Daha İçtimat Bir Vaziyete Bürünmüştür Nazilli, (Hu- | gust) — Şimdiye kadar hiçbir ge- zete — Anadolu- nun herhangi bir köyile doğrudan doğruya alâka- dar olarak kö- yün içtimal va- ziyetini — tetkik vetmiş — değildir. Ben, karilerile- mize bu Alemi tanıtmıya çalışa- <ağım. Bu havali köy- İlerinde umumi- yetle — kadınlar jerkeklerden daha çalışkandırlar. Ev vazifelerinden ma- ada bütün tarla we bahçe işleri. ni de başarırlar, Köylünün haya- Wazillinin (Hacıbeyli) köyünde İhtiyar Mecilsi odası (Yukarda), tı çok basittir. Karnının doyduğu, sırtının örtül- düğü, borcunun ödendiği gün dünyanın en bahtiyar iusanı olur. Bu kanaatidir ki köylüyü bütün zorluklara mütehammil kılar. Ev- velce köylerde — yalnız; konuk - misafir - yerleri vardı. Şimdi her köyde dükkân ve kah- veler de vardır. İşini bitiren, yor- düşenler mua: =ntlerinâo bu kılıvn'“vı my= larda sohbet ederek - dinlenirler. Medlis odasımda toplanıp konu- şurlar. Her köy halkı, köy sandığına her sene gazete abonesi ma- mile bir para öder. Fakat, köylü- | den parası alınan bu gazetelerin Malatyada Halk Evi Gençik Ve Spor Hare- ketleri Oldukça Canlıdır l Malatya Halk Evi futbol takımı Malatya ( Husust ) — Şehri- miz Halk Evi gençlik ve #spor hareketlerine Tâzımgelen ehem- miyeti atfetmektedir. Halk Evi tarafından — teşkil edilen #apor klubü çok kuvvetli bir teşekkül | halini alınıştır. Ayrıca Halk Evi binası önünde asri şartları halz bir spor sahası da vücuda geti- rilmiştir. Futbol faaliyetinin baş laması için mekteplerin açılma- sıni bekliyoruz. Tedrisat başla- odalar, | Küöy maktebi ( Aşağıda) muntazaman köye geldiği yoktur. Birkaç ayda bir birikmiş eski müshalardan birkaçı bazan sökün eder. Köyleri kasabaya yaklaştı- rıcı vasıtalardan olan posta teş- kilâtı köylere kadar tevsi edilme- lidir, Her kaza mımtakalara ayrı- larak seyyar müvezziler ihdas edilmeli, bunlar haftanın muayyen günlerinde oralara uğramalıdır. Maalesef yol itibarile pek fa- kir olan vilâyetimizde kaza ve köy yolları da muntazam deği- dir. Köylüler, kendiliğinden açık- mış olan yollarda kışın çamur ve sudan, yazın kumlardan müşkü- lâtla gider gelirler. Hiç şosa yapılmamıştır. dıktan sonra Halk Evi takrmile Ortamektep takımı arasında sık sık heyecanlı müsabakalara şahit olacağız. Spor meraklıları bu faaliyet günlerine sabırsızlıkla intizar ediyorlar. — İhsan Bitliste Kadın Dişçi Bitlis (Hususi) — — Şehrimize kadın Diş tabiplerimizden birisi geldi. Şu günlerde muayeneha- mesini tesis ederek işe başlıya- caktır. f Buralarda köy mektepleri — de ayrı bir sistemdir. Köyün Büfus miktarı ve mali vüs'ati derece- sinde tesis ve in- ga edilmiş alan mektep binaları eski tarzla yemi sistem arasında mutavassıt — bir gekil — arzeder, Böyle beş sınıflı üç muallimli, üç sınıflı bir muab Himli mektepler yerine, merkezi yerlerde tam dev- weli ve okadar muallimli — sıhht mücsseseler açı- lırsa gayeye da- ha yakından ulaşılacağı — şip- hesizdir. Köylerin su derdi de mühim- dir. Varidatı bolca olan köyler içme sularım sıhlit borularla bir çeşmede toplamışlardır. Birçokla- rında ise sular — gayrisıhlildir. Buranın ekseri köylerinde temiz memba suları vardır. Bilhassa (Hacıbeyli) köyünün suyu pek meşhurdur. Meraklılar, içme u- yunu buradan getirlirler. Köylülerimizi her vakit ön safta —düşünmeli, köylülerimizin ilerilemesi için irfan ve irşat fan- Hiyetini yükseltmeliyiz. Diğer bir mektubumda köy- lerin an,ane ve Adetlerinden ve köy düğünlerinden bahsedece- gim, —R.Öz, Ordu'da Bereket Senesi Ordu ( Husust ) — Vilâyeti- miz dahilinde —yapılmakta olan ziraatin en mübimmini mısır ve fasulye zeriyatı teşkil etmek- tedir. Kuvvei imbatiye noktal maza- - rindan daha birçok hububat İs- tihsaline elverişli olan toprakla- rımızda arpa, buğday, yulaf, ve Baire ziraati istihlâk edilen mik- tara tekabül etmiyecek derecede pek az ekilmekte ve bu madde- lere munhasır olan memleket ihtiyacı kısmen hariçten tedarik edilmektedir. Esasen köylülerimiz mumiyetle mısır istihlâk ettik- leri için istihlâk olunan mısırın kasını azamı memlekette sarfo- lunmakta ve bu suretle köylüle- lerimiz » ihtiyaçlarını bu maddeye hasrederek arpa, buğday ve saire ziraatine ehemmiyet vermemek- tedirler. Bu sene Temmuz - içinde ku- raklık tehlikesi geçirdik. Fakat temmuz nihayetlerine doğru ya- ğan yağmurlar bu tehlikeyi ta- mamen izale etmiştir. Bu sebeple bu sene bu havalide fasulye ve mıtır zeriyatı çok bereketli ola- cak demektir. — Ş. | ı Edebiyat Nazım Hikmet'in Şiirleri Nurullah Ata Yeniliğin, birdenbire başdön- düren bir sihri vardır. Bu sihre kapıtmaktan; yeninin, ekseriya hep eski olduğu için çabucak kökmeyiveren cazibelerini güzel sanmaktan kaçınırım. Bir çirköni güzel bulmaklansa yüz güzeli mnlamamış olmak meşrebime da- ha uygundur. Bunun içindir ki Nazım Hik- mel'in şiirini uzun zaman sevme- dim; onu müşkülâtla, kendi ken- dimdle mücadele ederek, frenkçe tabiri ile “kendime rağmen,, sev- dim. Şimdi Nazım Hikmet'in bütün kusurlarına gözlerimi ka- padım demiyorum, onda beni si- birlendiren birçok taraflar var: bir kere bir cereyana baş olmak istamesi. İşin en fena ciheti de kendisini takip edenlerin içinde hemen hemen hiçbirinin bir ha- kikt yeniliği, bir şahsiyeti alma- masıdır, Sonra Nazım Hikmet'in çii- lerinde birtakım tamamile miha- niki güzellikler - vardır: meselâ tekrarları, “seslerde seslenen ses ler, gibi mısraları. Bunlar haddi zatında fena değil; fakat pek Iptidaf güzellikler, Hem Nazım Hikmet'te bu bir “ Hic ,, hâline geliyor. Hayır, Nazım Hikmet'in bu gibi kusurlarına göz yummuyo- rum ve şairin, gün geçtikçe böyle kolay hünerlerden vazgeçeceği- ne kaniim, — Onlar kalkınca şiir- leri daha zenginleşecek, çünkü asıl güzellikleri dikkati celbede- cektir: Nayım Hikmet, bütün kusur- ları ile de yine zamanımızın en kuvvetli şairlerinden biridir. Onu okurken şiirlerinin çabuk geçe- ceğinden, korkuyordum. Fakat “Seçilmiş şiirler,, inde |1) tapla- | dığı parçaları tekrar -okurken yine ilk okuduğum vakıtki beye- canı duydum. Hattâ bazılarını bu sefer daha güzel buldum. Bu küçük kitaptaki parçalar Nazım Hikmet'in en sevdiği şiir- leri imiş. İçlerinde benim zayıf bulduklarım var; buna bir şey demiyeceğim. Fakat “San'at te- lâkkisi,, gibi en olgun parçaları almamış olmasımı bir türlü anlb- yamadım.. “Jokont İle Siau,, “Benerci kendini miçin öldürdü?,, den de hiçbir şey almamış. Ni- çin ? Nazım Hikmet o kitaplar- daki manzumelerini sevmiyor mu? Bu seksen sayıfalık müntehabat ! bi daha büyümekle bir şey kaybetm azdi. Nazim Hikmet'in yeni eserle- rini, bilhassa şimdiye kadar neş- redilmiş ve edilmemiş bütün şi- irlerini toplıyacak büyük kitabı- ni bekliyoruz. Bir gün söz ara- sında hikâyeler de neşredeceğini söylemişti. Nazım Hikmet'in im- zası İle çıkacağı nesrini merakla beklememek kabil değildir. Çün- kü şiiri, yukarıda söylediğim ko- lay hünerlerden nesirle temas edince kurtulacaktır. TT ek, 80 Kuruy. Sinan neşri- yatevi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: