6 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee TTT ğ Bır Senede Bir Milyon Liralık Eroin Yakalandı A Baştarafı 1 inci sayfada ) akalanmış ve İstinyede büyük ğır eroin fabrikası meydana çÇ- karılarak (40) bin lira kıymetin- de ercin ve morfin ele geçiri- miştir. —Şebe —mensupları da adliyeye verilmişlerdir. 2 — Blümental ve Camadanis biraderlerin teşkil ettikleri bu şebeke geçen kurban bayramında meydaha çıkarılmıştır. Bu şebe- kenin gizli fabrikasında ele ge- çirilen erocinin kıymeti de (30) bin lirayı aşmaktadır. Şebeke efra- dının muhakemeleri henüz de- vam 'etmektedir, -3 — Bir parti de geçenlerde yakalanmış ve (60) bin lira kiy- metinde eroin ele geçirilmiştir" Bu partinin — maznunları olan şapkacı Marko, banker - Kostan- tinidis ve arkadaşları İhtisas mahkemesine verilmiştir. -4 — Son olarak meydana çı- karılan bu şebeknin maznunları Sabık avukat AÂsaf Bey, Banger Vö bagllrtan t di ş — Bu büyük grup ve fabh- rikalardan başka ayrıca pera- kende olarak muhtelif kimseler- de (10) kilo kadar eroin yaka- İanmıştır. 6 — Bütün bunlardan başka yine Gümrük muhafaza teşkilâ - tının. gayretile şehrimizde muh- telif tarihlerde (1000) kilo kadar esrar yakalanmıştır ki bunun da tutarı (700) bin lira kadardır. 7 — Bu mücadeleler netice- sinde kaçakçılık maznunu olarak ele geçirilenlerin umumi yekünu dan bir kısmının mühakemeleri İ iştir. Bir kısmı da he- ııüı muhakeme edilmektedir. Yılan Ticaretinin İştahlıları ( Baş tarafı birinci sayfada ) mız zaman bııiıiıı bacak kalınlı - yılanlar ile oruz. =nıdamkçok ikeli olu- yor. Bu iri yılanlar ağızlarını fa- raş gibi açarak bizi ısırıyorlar. akalayıncaya kadar kollarımıı we bacaklarımız yara içinde ka- hyor, her tarafımızdan kan sızı- yor. Ben on senedenberi yılancı- hık yapıyorum. - Yılanlar beni kaç defa ısırdılar. Fakat onların ze- hiri bize tesir etmez. Biz ilâcımız cebimizde gezeriz. ,, İsmail ağa bunları anlattıktan ÖLi Tn n e gez D l yt a — Sen - bu lııyvındın korkmazmısın ? . n Meşhur- yılan avcısı gülerek _l tevap verdi: — Neden korkacakmışım be- yim? Dünyada insandan korkmı- yan hiç bir mahluk yoktur. İnsan dediğin arslanı, kaplanı bile yola : :îi:ayorduvı'lran. hayvanların en uttuğun zaman çıkarır. Eğer hükümet izin verir- se burada bir yılan sergisi aça- — rak tuttuğum yılanları herkese göstereceğim. ,, —- Bu meşhur yılancı yılan besle- _' mesi hakkında da şunları söyledi : “ — Yılanın masrafı çoktur. Süt ister, uzmurta ister, kepek ğ ister, öyle olur olmaz şeyleri ağ- ı:mı bile almaz. Ben tuttuğum — yılanların dişlerini çıkarmam diş- ; leri çıkarılan yılanlar yemek — ye- ımyeeeueıi için ölüp g'iderler. 5 . Şaltüye ÇAGAEARTA Z OY GECE YARISI Ü 'sı A NDAN SONRA... Hayat Mücadelesinden Evvel Tahtakurusu Mücadelesi! Her Tarafta Cehennemı Boguşma Var Anadan babadan kalma ko- naklarımız, senelerce kızgın gü- neş altında kavrulmuş ahşap ev- lerimiz bügünlerde oldukça büyük hâdiselere sahne oluyar |.. “Ne hâdiseleri ? ,, diye şaş- mayınız.. Evet, bugünlerde, bil- hassa geceleri başlıyan umumi bir harp, kavga, katil, cinayet, taarruz, biribirini takip ediyor.. Lâmba ve elektrik ışıkları altın- -—!l | ' letîpı!,x HH H!ı" ın !r T TEM Bizir BB da, dünyanın en feci boğuşmanarı oluyor ve en pis kokuları etrafa saçılıyor. Sabahlara kadar uykusuz ka- lanlar, azaptan, ıstıraptan, kıvra- nırlarken bile, hücumlar devam ediyor, süngüler saplanıyor, etrafı kıpkızı! bir kan bürüyor.. Hâlâ mi şaşıyorsunuz, hâlâ mı “bu adam ne demek istiyor?,, diye ağzınızı açıyor, hayret ediyorsu- nuz?.. O halde beni dinleyiniz: Tahta kurusu bu aralık, bu cehennemi sıcaklarda hemen he- pimizin — “gazebi ilahisi,, oldu. tasavvur edin, kos koca İstanbu- | lan hemen her köşesinde, her gece hummalı bir tahta kurusu mücadelesi var. Siz kendi eviniz- de nasıl azaptan çırpınıyorsanız, geceleri nasıl buram buram ter döküp, katmer katmer tahta ku- rusu avlayorsanız, bütün İstanbul ümmeti de tıpkı sizin gibidir. Durmadan ter döküyor, durma- dan tahta kurularile boğuşuyor... Ben, kuş olup, size bütün bu babadan kalma konakların, kız- gin güneş altında — kavrulmuş ahşap evlerin yanan odalarını gezdim. Ve size şöyle ufacık, yarmışar perdelik komediler — çı- kardım dinleyiniz. SUŞ YN Yatağınızda mışıl mişil - uyü- yorsunuz. Yanınızda karınız da var. Odanız sıcak.. Pencereleri aça- mazsınız, Çünkü soğuk alır, ya- tağa düşersiniz.. Gecenin bilmem hangi saatın- da müthiş bir acı ile fırlayorsu- nuz.. Karınız korkudan gözlerini gibi açıyor.. Nedir, ne oldu demiye — vakit kalmadan elektrik yakıyor ve yorganı kal- dırıyorsunuz: Övvv, övl. Kaynıyör.. Koca bir ordu, süngü tak bücümile —— —— —— ıierlıyor Mukabil hücum — gö- rünce — tahta — kurusu — ordü- sunda hbafif bir ric'at. — Hep- si de besli besli, şişman şişman, kanlı canlı şeyler.. En ufağından tutun, en büyüğüne kadar hepsi, size düşmandır. Sizi, saat on bu- çuktanberi öyle dişlemiş, öyle emmişler ki, ağızları hâlâ kanhı.. Daha da doymak bilmiyorlar. O güzel pa iska yatak örtünüz, sizin uyku Aarasında çırpınıp, debelenmenizden yer yer katlanmış, birkaç tahta- kurusu bu uğurda fedayi can etmişleri.. Ne yapacaksınız?.. Bu bir yığın, bir küme katil ordusunu nasıl imha edeceksiniz? Derhal paçaları sıvamak lâzım- dir. Akşamdan masa üstüne bıra- kılan bir bardak suya, bu tahta- | kurusu hınzırlarını tek tek sallan- dırmıya başlarsınız Yastığı kal- bir yıgın. örtüyü çekseniz bir başka yığınl. Böylece, karı koca. durmadan tahtakurusu toplıya topliya kızar ve kıza kıza sabahı edersiniz!.. Çekilir dert değil, değil mi?. A Bir evde, ihtiyar bir adam gördüm., Gece saat bir buçukta yatağından kalkmış, odanın arta- sındı bir aşağı, bir yukarı dola- şarak ınrıl anıyordu: — Bu nedir benim bahtım arabbi!.. Karının mnmııhî iştirmesi yetmiyormuş gibi bir de, tahta kurusu belâsma uğratmak reva mıdır?.. Beni daha bu akşam sinirlendirdi.. üç saatten beri gö- züme bir katracık uyku girme- mişti.. tam dalacağım esnada bu azabın neden?.. Sana ne yaptilim ğey Allahım, ne günahım vardı?. İhtiyar adam böyle söylenir- ken kadın /sıçrıyarak — uyanmış, elini şap! diye ensesine yapıştır- mıştı: Sulu bir mayi ince cildin- den akmıya başlayınca hanım, dayanamadı.. yerinden fırladı açtı ağzlnl, mdu gözünü: ğ:nm o aslak köseleye ' dönmüı vücudün olmasaydı, bu pis mahlüklar yatağıma dadan- mazlardı.. Nedir bu çektiklerim senden?... Git, gözüm görmesin tatsız herifl.. İhtiyar adam, birkaç kere “Süphane men tahayyere,, yi okuyup üfledikten sonra mırıl- dandı: — Benim tatsuhğun neyse hanim.. Ya senin tadın,. Ben bir defa tattım, hâlâ damagımda kaldı da, hıçbıı şeyde lezzet bula- — maz ol Karı kocı sabaha kadar biri atakta, diğeri odayı: ğınçlsyı- Zak kavga ettiler ve de inadı olmadı. Za ea Koca ev ayakta idi.. ufağın- dan büyüğüne kadar herkes kar- -bol kaşınınız!.. yolaları dört dönüyor, yatak uç- larına diz çökerek habire tahta kurusu katliamı yapıyorlardı.. Bu, evin bir nevi imha siyase- tidir.. Osmanlı Hünkârları gibi, baba vadediyor! — Kim daha çok tahtakurusu toplarsa, ona- yarın şunu yapa- cağım, bunu vereceğim| diye gülerek mirıldanıyor. Herkesin elinde bir kadeh r tlwhe n İ su.. Her yorgan kaldırışında, korku ile kaçışan tombul ve kanlı canlı tahtakuruları görünü- yor ve iki asabi parmağın ara- sında suyun içine atılıyorlardı. Nihayet — son — tahtakurusu neferi de elde edilince baba sordu : — Söyleyin bakalım? Herkes yakaladığının adedini söylesin !. — Ben 120, ben 90, ben 68, ben 121, ben 63, ben 14, ben 92, ben 87. Baba bağırarak sesleri kesti: — 121 e banko!.. Eger sizin hasmınızolmü haş- metlı tahta kurusu imperatorl- ğile pireler kırallığı müttefikse, vay halinizel!.. O zaman vücudu- nüzüu emenlerle, cildiniz. üzerinde hora tepenler, sizi sabahlara ka- dar deli ederler!. —4 — Nasrettin Hoca, bir pire için bir yorgan yılnmştı. Bu zamanda bir tahta kurusu için, kaoaca bir yorganı yatağile beraber ateşe vermek doğrusu mübah sayılacak. MA Ş - Hd a Eger takta kurularını imha etmek isterseniz, ya onun ilâ- cını kullanın yahut ta geceleyin yatmadan — evvel nıza birini yatırın.. Çünkü insan ko- kusu alan bu mahlüklar der- hal ortaya çıkarlar. O - zaman basın parmağı, ezin ezin, atın bir kenara.. Öldürün öldürün, alın intikamınızı... LA L Mademki tahtakurusul bahsin- deyiz... Size birkaç söz daha söy- lemcçl:,cı:tenm hayat mücadele- uzu hayat m sinden eğ::l, tahtakurusu müca- delesine alıştırınız.. Çünkü çok daha büyük bir iş yapmış olur- sunuz.. Eğer kılıbık iseniz ve karın- zın bütün dırdırlarına bir şey yapmaktan acizseniz, intikam al- mak için tahtakurusu bol olan bir eve taşınınız. Birinden nefret mi ediyorsu- nuz? Üzerine birkaç tahtakurusu bırakın ve kaşındırin. adeğ, VP ok Biliyorum, bu yazıyı okurken hepinizde bir kaşınma — arzusu 'doğdu.. Size izin veriyorum sev- »x» x çekinmeden bol | Amali Erbaayı Kolaylıkla Mizan | Yapabilirsiniz Seyrüsefer makine mühendisi Mehmet Lütfi Bey hesap işleri ile uğraşırken amali erbaayı çok basit ve kolay bir şekilde kon- trola mahsus bir usul keşfetmiş ve bu üsüle de (9)f un ifnası ismini vermiştir. Filhakika bu yeni usul ile bir ameliyenin mizanı yapılırken bir haneyi teşkil eden rakamlar me- selâ (3651) üç bin altı yüz elli bir. diye okunmıyacak, fakat 3464541 müsavi 15 denilecek ve bu (15) rakamının içinden (9) u atılacak, geriye kalan (6) mizana esas olacaktır. Bir Cemi Ameliyesi Farzedelim ki üç, beş, yahut var, bu rakam silsilesini cemetti- niz. Çıkardığınız yekün doğru mu, diği klâsik bir usul vardır. Hal- buki bulunan yeni usul bu klâsik usulden farkh ve daha çabuktur. Meselâ ilk cümlenin rakamlarını yukarda — anlattığımız — şekilde cemediniz, bulacağınız rakamm içindeki dokuzu ve ezafını atmız, geriye kalan rakamı yazınız. Elinizdeki silsilenin diğer hane- lerine de ayni şekli tatbik ediniz, bulunan rakamları toplayımız, çı- kan rakam evvelce bulunan yekün rakamının (9) lar ifna edildikten sonra kalacak miktarına müsavi * Bir Tarh Ameliyesi Tarhta yine ayni usul ııı'dır Meselâ işte iki rakkam 72 L 7 cem ediniz (2+7) 9 eder. 9 atılacağı için sıfır demektir. İkin- ci haneyi cem ediniz (5 4 6) 11 eder, (9) u çıkınca geriye ? kalır, bundan sonra hasılı tarh olan 7 ile bu iki rakkamı cem ediniz, 9 eder, dokuz ise sıfıra müsavi- dir. İlk bulduğumuz rakam da sıfırdı, binaenaleyh — hesabımız doğru demektir. * Bir Zarp Amellyesi 15 12 30 15 180 Birinci zarp hanesinin rakamı (3+0) — dır, ikinci zarp hanesi- nin rakımı ise (145) — 6 dır. İkisini cemediniz, 9 . Dokuz ifna edilince sıfır demektu' Hasılı olan 180 de bir sekiz, bir de bir ile birlikte (14-8-4-0) 9 da sıfır demektir. künumuz doğrudur. E ğîıî * Bir Taksim Ameliyesi Taksimde dahi prensip ayn- dır. Maksumun rakamlarının ye- künu, maksumualeyh ile harici- kısmete zarbında çıkacak miktar maksumdan çıkan miktara müsavi olursa yekun doğru demektir. t

Bu sayıdan diğer sayfalar: