31 Mayıs 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

31 Mayıs 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA ' —TT HŞA — aa - __l ee e ĞŞ Ğdi D EDEĞÜĞEŞ üDK ee eee ee SĞ Perşemebenin Gelişi ' : ı Hoş Sözler İstiyorum Çilek Biliyorum: Matbaada Tahir anlatıyordu: Hiçbir heykeltraş yaptığı hey- kele senin vücudünün ahengini veremedi; hiçbir ressam tablosuna senin yüzündeki renkleri bula- madı; ve hiçbir şair senin gşiirini yazamadı. Ve biliyorum: Allah Âllah olalı senin kadar güzel bir başka — kadın — daha yaratmadı. Biliyorum, kaç kişi — ellerile ellerine dokunabilmek için bütün servetini feda etmiye razıdır ve yine — biliyorum; — bir. kerecik gülerek gözlerinin içine bakman için kaç kişi seve seve bhayatının on genesini verecektir. Fakat ben ne ellerimle ellerine dokunmak istiyorum, ne de güle- rek gözlerimin — içine — bukmanı bekledim. Sana sahip olmak mı? O hiç, amma hiç aklımdan geçmedi, Biliyorum, bunların hepsi birer zevktir, fakat benim umduğum zevk hepsinden daha Üstün ola- cak. Aklıma gelen gece kalbim burkuluyor, sevinçten — gözlerim buğulanıyor! İstiyorum. İstediğimi yapabil- mek için varımı yoğumu değil, canımı bile veririm: Bir gece kadar siyab, bir deniz kadar dalgalı saçlarının Gstü » hi k yan giydi; Börüki b b HKG Vargek G yere düşürmek Miym;n. — Ben seni almak istiyorum, hizmetçilikten kurtulacaksın. Her- kes sana, hanımefendi diyecek! — Desene “ben de o zaman V- bütün hanımı metçiler. — Hatırlarsın değil mi koca- cığım; daha iki sene evvel biri- birimizi ne kadar çok seviyorduk, — İki sene evveline kadar aklımız başımızda değildi.. Söyle bülbül gibisin,$ Koklamak istiyorum, Yakiaş gönül gibisin; $ Baharda gül gibisin! Boğaziçi Saçları ipek gibi, Yüzleri ?:bek gibi, Uçan kelebek gibi Boğaziçi kızları.. Yaz geldi geldim #slze Fiflenelim bizbize Atın beni denize Boğaziçi kızları.. Kalbimde kahın izi Keatirdim birinizi Sevemem hepinizi Boğariçi kızları.. Aranıza aldımız, Kalbimi siz çaldınız Beni aşka saldınız Boğaziçi kızlan.. Rahmi Karaca Müşteri Mağazadan bir etomobil dolusu eşya ahp gittiler. Komşu mağaza- ların — sahipleri koşuştular : — Ne eyi, bu zamanda böyle müşteri nasıl ok du da geldi. — Müşteri mi; biraz evvel oto- mebile eşya dok- durup gideni mi #öylüyorsunuz. O haciz memuridi. Kızları — Bugün, hep tenha yerlerde dolaşmayı istiyorum. — Başbaşa kalalım diye, öy- le mi? — Hayır, giydiğim rop yeni l değil de! — Yazın giyinme masrahı da, kıştakine nispetle yarı yarıya vcuz oluyor.. — Onun için ben de her yaz bir kat yaptıracağım yere iki kat yaptırıyorum. Dünyaya diyorken vız Güıı= ııçZrknıı yalnız Beni aşka düşürdün İaan bana güzel kız.. Neler görür sevmezdim Hiç metel.k vermezdim Seni gürünce birden Kendimde bir şey sezdi Camma oldun çanan Seveceğim ben inan Bak bu yanık koküsu Benim kalbimdir yanan., Bir sızı var kalbimden Viz gelmiyor. elimden Aşka tövbe etmiştim Vazgeçtim (yeminimden Rahmi Karaca Piyango Dostum Zeki Bey sevincinden duramıyordu : — Ne oldu yabu neye sevi- niyorsun ? — Amcama piyangonun — bi- rinci ikramiyesi çıktı. — Amcana birinci ikramiye çıktise sana ne oluyor ? — BSevincin- den — amcamın yüreğine — indi, öldü.. — Benden başka da miras- | çısı yok | — Geçen gün bir sepet çilek alıp ablama göndermiştim. Sait merakla sordu: — Hangi ablana ? — Yahu benim kaç ablam va — İki tane değil miydi. Biri daha geçende ölmüştü. — Çileği ona mı gönderdim zannetmiştin 7 Bir Daha Sefere Hapishane —Müdürü — tahliye edilen birime: — Affedersiniz, dedi, yanlış- lıkla sizi bir hafta fazla hapiste alıkoymuşuz. — Zarar yok Müdür Bey, bir daha sefer geldiğim zaman bir bafta eksik yatarım ! Değil Ya Hastabakıcı yeni doğaân çocue gu banyoya koyacaktı, Çocuğun annesi sordu: — Dereceyi ko suyun ha raretine bıktıru ıııîıî"p ç — Hayır hammefendi lüzum görmedim, yeni doğan çocuk sıcağın soğuğun farkına varıp yandım, yahut üşüdüm diyccek değil ya! Fenerde Fenerbahçede bir genç avazı çıktığı kadar bağırıyordu: — Fenerci, fenerci; aydınlığı biraz da bu tarafa tut, karım yü- züğünü yere düşürdü; onu arıyâ cağız! y ÜF — Nişanlım bana yaşını sor- muştu, ben de doğruyu söyledim. — Otuz beş yaşındayım mı dedin? — Hayır, otu a yirmiden da- ŞN y : — Beni sizin sanaalınızca gö- renler kim bilir neler söyliye- ceklerdir.. — Yine tumayı — gözünden surdu diyeceklerdir amma, sizin için mi, benim iİçin mi orasını bilmem!

Bu sayıdan diğer sayfalar: