2 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

2 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i SON PoSTA I- vanaA, -a— 9 Sizi Ne Sevindirebilir ? Garplı Bir Meslektaş Tatil Ayını Geçiren Devlet Adamlarına Bu Suali Sordu. Bu Dakikada En Çok Hoşunuza Gidecek Haber Ne Olabilir ? Ötedenberi mutattır, Avrupa- nn devlet adamları Ağustos ayı- nı dinlenmeye — hasrederler. Ve bükümet merkezlerini bırakarak, tabiatlerine göre eğlenceli veya sessiz bir köşeye çekilirler, kendi Aâlemlerinde vakit geçirirler. Ek- seriyetle tercih ettikleri yer, Ce- nubt Fransa sahillerinin muhtelif plâj veya banyolarıdır. Burası malüm, fakat acaba bu plâj ve banyolarda nasıl vakit geçirirler ve bu dakikada en çok memnun edecek haber ne olabilir? Garpliı — meslekdaşlarımızdan birl bu düşünce ile devlet adam- larını birer birer bularak sormuş: — Sizi ne sevindirebilir? de- Miştir. Mister Baldvin ne diyor? Bir müddet evvel İngilterenin hava kuvvetlerini artırma İste- mesl üzerine Avam Kamarasında: — İngilterenin hudutları artık Manş sahillerinde değildir. Ren nehri boylarındadır, — denilmişti. Garpli meslekdaşımızın anketine başladığı gün de Fransız gazete- lerinin birinde bu beyanatı muba- lağalı bulan bir mutalea çıkmıştı. Mister Baldvin bu fıkrayı okuyor- du, memnun değildi. Kaşları ça- tıktı. Karşısında gazeteciyi gö- rÜnce: — Beni en ziyade sevindire- cek iki şey vardır dedi. Birincisi tatile çekilen bir adamın İstira- hatine hürmet edilmesidir. İkincisi de bir İngiliz diplomatının hiçbir zaman blöf yapmıyacağının bütün dünyaca öğrenilmesidir. Garpli meslekdaş — tavsiyeyi İngiliz tarihinde kaç defa biöf yapıldığını saymaya lüzum gör- meden çekilerek Mister (Çurçil) 1 bulmuştur. Mister Çurçil Ne Diyor? Sabık İngiliz Nazırının resmi işleri haricinde en çok sevdiği Meşgale resim yapmaktır, binaen- aleyh gazeteci onu tablosu başın- da ugraşırken bulmuştu. Sabık Nazır sorulan suali tekrarlıyarak: — Beni ne mi sevindirir? Sizin karşımdan — hemencecik - çekilip gittiğinizi görmek, demiş ve sırtını dönerek tablosuna çalışmıya de- vam etmiştir. Titulesku Ne Diyor? '":0.:::?: ğlıricly:g'Nııın da - En sevdiği şey yüz- ':'km.' s':'u'yin erkenden de- w î"m“ te, öğle üzeri çıkarak yemekten sonra biraz dlnlenmekıo, akşam Üzeri tekrar denize dal- maktadır. Maamafih refakatında dört tane kâtip ile bir sürü dosya getirdiği için geceleri Çalışmak- tadır. Meslekdaşımızın sualine; — Beni en çok sevindirecek Yey, gu Avusturya meselesinin &rtık bozulmaz bir hal şekline bağlandığı görmektir, cevabını Vermiştir. M. Şuşnig'in Fikri Avusturyanın devlet adamı M. Şllınigde tatilini Fransada geçir- Miştir. Gazeteciye verdiği cevap Şudur; — Bütün dünya nazarının mer- *zi Avrupadan çekildiğini gör- Ağustos Ayının Pazar Günlerinde Londra Sokaklarında Ne Görülür? Yazı ile izahina ihtiyaç olmuyan bir resim « Fra nsızım, Fakat İngil- tereyi Severim!,, “Kanada,, Keşfadileli Bugün Tam 400 Sene Oldu İngiliz Kıralından Şimali Amerikanın büytük bir kısmını İşgal eden “ Kanada ,, kıt'ası, bundan tam 400 sene evvel Jak Kartler adını taşıyan bir Fransız seyyahı tarafından keşfedildi. O zaman on binlerce Fransız ana vatandan kalktılar, bu memlekete gidip yerleştiler, Üreyip çoğaldılar ve Kanada yıl- larca Fransız idaresinde kaldı. Fakat sonra İngilizler geçti. Bu- gün yarım müstakil, fakat yine İngiltereye bağlı, kendi kendini idare edip gitmektedir. Yalnız ahalisi azim ekseriyetile Franmız- dır, kullanılan dil de Fransızcadır. Kanada geçen hafta, keşfinin 400 Üncü — yıldönümünü — büyük şenliklerle kutluladı. Bu münase- betle Fransadan, İngiltereden, Amerikadan heyetler gitti. Şen- liklerde hazır bulundu. Bu heyetin içinde bulunan Fransız gazeteci- lerinin — anlattıklarının — hulâsası gşudür : — Kanada halkı ekseriyetle Fransızdır. — Fransızca — konuşur. Fakat mutlak suürette sadakati Ingiltereyedir. Çünkü menfaatini orada bulur. ,, Ingiltere Kıralı şenlikler mü- mek, beni en fazla sevindirecek şeylerin başındadır. Fransızlara Gelince Fransız devlet adamları da Ağustosu Fransanın muhtelif köy- lerinde geçirmişlerdir. Başvekil M. Dumerg hükümet merkezine henüz dönmüştür. Gazeteciye şu cevabı vermiştir: — Beni en ziyade sevindire- cek şeylerin sayısı üçtür. Birincisi bütçeyi hazırlamak, ikincisi Sta- viski ve Prens işlerinin bittiğini görmek, Üçüncüsü de birdaha gerl gelmemek üzere köye dön- mektir. Gelen Bir Telgraf nasebetile Kanada hükümetine bir telgraf çekmişlir. Telgrafta : “ Jak Kartler iki kliçük gemisl ile Kanada sahiline yanaştığı | zaman tarihte yeni bir gün doğ- muş oldu. Bugün, o hâdisenin yıldönümünü tes'it etmek — için Ingiliz, Fransız ve Amerika he- yetlerinin toplandığını işitmekle memnun oluyorum. Son dört asır Kartier'nin bulduğu memlekette pek çok değişikliklere şahit ol- muştur. Bununla beraber eminim ki, o eski kahramanları sevkeden ruh ve cesaret bugünkü nesle bir miras olarak kalmıştır. ve Allahın inayetile bu büyük “müs- temleke,, yi daha geniş refahlara ötürmeye yardım edecektir. ,, lemiştir. boş Vakit / İ 'Geçirmeyiniz ! İngilizler, işsiz kalan amelele- rine kükümet kasasından yardım etmekle beraber bunların ten- belliğe —alışmamalarına — dikkat etmekte, bu gibilere ameli ma- kine dersi vermektedirler, DÜNY: MA'I'BIIA'I'I—NDA ı ! ! Fransa Yeni Bir Gürültü Arefesinde Mi? Komiser ( Giyom ) un Ra- poru Fırtına Uyandırdı Fransız zabıtası, 6 ay evvel bir demiryolu Üzerinde parçalan- mış olarak bulunan mahkeme aza- sından Mösyö Prens'in akibetini tenvir edemeyince, adliye nazırı Mösyö Şeron Fransanın en muk- tedir komiserlerinden Mösyö Gi- yom'u bu hususta bir rapor ha- zırlamıya memur etti. Mösyö Gi- yom bu raporu hazırladı, nazıra verdi. Gazeteler raporun muhte- viyatını öğrendiler ve kısmen yaz- dılar. Raporda deniliyor ki: — “Elde bulunan yegâne müs- bet delil doktorların raporudur. Bu raporda müteveffanın zehirle- nerek uyutulduktan sonra demir- yolunun Üzerine bırakıldığı — söy- lenmektedir. Fakat böyle bir cina- “Meryem Pijama yet #siyasi manevralar neticesinde yapılmış olamaz, para için yapıl: mış olamaz, intikam almak için yapılmış olamaz. Elde hiçbir delil yoktur. Müteveffanın bir kazaya maruz kalmış olması ihtimaline gelince, ortada bunu temin ede- cek emmare de mevcut değildir. Muhakkak olan birşey varsa, o da bidayette tahkikatın fena idare edildiğidir. ,, Fransada sağ cenah fırkaları cinayetin siyasi manevra netice- sinde yapıldığını iddia ettikleri | cihetle bu rapor büyük bir he- yecan uyandırmıştır. Meselenin Staviski hâdisesinde olduğu gibi parlamentonun tahkik komisyo- | nuna verilmesi isten lmektedir. Giymiş Olamaz ! ,, İngilterede teşhir edilen bir tablo büyük dedikoduya sebep ol- muştur. Bu tablo: “ Gökten tayyareci kıyafetinde olarak inmiş bir meleğin, pijamalı oturan Meryeme bir mektup getirdiğini tasvir etmekte, tablonun bir köşesinde de meleği getiren tayyare görümektedir.,, Papasler bu tabloyu dinsizce bulmuşlar, teşhirden men'ini iste- mişlerdir. Tabloyu yapan ressam ise: “ Din, gök ve Allah hakkında evvelce edindiğimiz fikirlerin mo- dası îıçmi.ür. Bugün din asri bir şekilde izah edilmelidir. Tablomun z kaldırılması değil, kiliseye kııııı_ı_n_ıı!ium.. d! Define Arama Şirketi İş Başında İngilterede define aramak için teşekkül eden şirketin — vapuru, Okyanus ortasından İlk telsizini göndermiştir. Bunda her vakitkinden ziyade Ümitli oldukları s#öylemektedirler. 18 Gün Buz Altında Yatan İsviçrede 18 gündenberi kay- bolmuş olan bir adam bir buz tabakasının altında diri olarak bulunmuştur. Labur adını taşıyan bu zat arkadaşlarile birlikte karlı bir topeye çıkmış oradan yanın- dakilerden ayrılarak kaybolmuş ve yolunu ararken üzerine yıkı- Adam ı lan bir buz tabakasının altında kalmıştır. Hâdise imdat bölüğüne haber verilmiş, bölük — aramış, hattâ adamın yanından geçmiş, fakat kazazede sesini İşittireme- miştir. 18 gün müddetle, cebinde bulunan bisküvilerini yemekle ge- çinmiştir. Şimdi bir ayağı dondu- ğu için hastahanededir. Niçin Yaşamak İstersiniz ? Alman Başvekili ( Hitler ) bir- kaç ay evvel falcılara karşı ted- bir almaya çalıştı, bununla bera- ber te'min edildiğine göre bizzat kendisi de az çok Mmüvesvis ve mutekittir. Hikâyeye inanırsanız iktidar mevkiine geçmeden evvel bir gün bir falcı kadını ziyaret ederek kaç sene yaşayacağını öğrenmek istemiş, kadın da ona muhtelif sualler sormuş: — Sigara içer misiniz? — Aslal — Alkollü içki? — Aslal.. — Kadın peşinde.. sık sık do- laşır mısınız? — Hayır! — Kötü cinsten herhangi bir zayıf damarınız var mı? — Kal'iyyen! ğ Kadın lı’;î'utlerle ziyaretçisi. nin yüzüne bakmış ve sonra sual daha sormuş: — Ohalde neden yaşamak istiyorsunuz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: