17 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ziraat Bilgisi (*) Pancardan Pekmez Olur Mu? Alyonkarahisarında oturan Ali EL, gönderd ği mektubunda diyor ki: *“ Şeker pancarından pekmez yapıldığını işitiyoruz. Acaba pan- sardan pekmez nasıl yapılıyor, bunun yapılış yolunu bize öğret- menizi rica ederim.,, Son beş on sene zarfında nemleketimize yerleşmiş elan |slrcel Belkis - harabesi sanayi nin yurdumuza bağıçladığı kazaaç rakamları hiç şüphesiz çok beliğdir. Bu sene içinde alışmıya başlıyacak olan dör- düncü şeker fabrikamızla 80 bin tonluk — ihtiyacımızın — tamamen Türk topraklarından ve Türk emeğile elde edileceğini ve artık yabancı memleketlere avuç dolusu para mukabilinde el açınıyacağıe mızı düşünmek ne kadar sevinç ver.cidir? Çok yakım olan şu ha- kikatin arifesinde bütün Türkiye haklı bir iftihar ve sevinç içinde- dir. Fakat bilhassa köylünün duy- duğu bu sevinç başkalarının du- yamıyacağı kadar derindir. Çünkü pancarın - topraklarımıza - yayılışı herkesten evvel onu sevindirecek bir yenilik olmuştur. Her gün biraz daha fazla yer işgal den şeker pancarının ziraatimize ver- diği — değişiklik bugün artık tamamen hissedilmiş bulunuyor. Köylüyü refaha doğru iler- leten pancar bir taraftan da hay- yanlarımızı salâha doğru eürük- lüyor: Bir gün o büyük serveti de bu yüzden kazanacağımıza şüphe etmemeliyiz. Pancarın meyva vae bağı kıt elan köylermizde bir başka eyiliği de bu yazıya sebep olan pekmez meselesidir.Orta Anadolunun yük- sek dereceli soğuğuna karşı koy- mak için pancar pekmezi mükem- mel bir silâhtır. Köy çocuklarının muhtaç oldukları şekeri ucuz, ucuz yiyecekleri güne kadar pekmezi kaşıklamaları lâzımdır. Bu yalnız onlar için değil bütün köyler için zaruri bir sıhbat lüzümudur. * Pancardan pekmez yapmak için onu dilim dilim keserek tencereye doldurunuz. Sonra üze- rini örtecek derecede su koyup ateşte —kaynatmaya başlayınız. Pancarın — tatlısı suya — çıkınca tencereyi ateşten indirirsiniz. Ayrı bir. tarafta findik ka- dar büyüklükte — kıracağınız. kömür parçalarını bir turbaya doldurup ateşten indirdiğinz pan- €ar suyunu bu torbadan süzersi- niz. Süzülen suyun kilosuna 3-4 kilo hesabile ya kireç tozu yahut kireç suyu karıştırarak bir müd- det kendi haline bırakırsınız. Bu sırada dibine bir tortu çökerek üstünde berrak bir şira kalır. Bu şirayı - bulandırmadan başka bir kaba aktarıp içindeki kireç tadını kaybotmek için bir miktar ekşi yoğurt veya sirke karıştırırsınız. Bu işte bitince artık pekmerzi pirşimeye girişirsiniz. Eğer kay- nama esnasında fazla köpürürse bir damla zeytinyagı veya gsüt damılatmak kâfidir,. Hemen sinişir, Pekmez — kaynayıp — koyulaşınca kahva rengini alarak kemale gelir. O'zaman ateşten indirip soğutur afiyetle kaşıklamak için kışa saklarsınız. Çittçi © Ziraat husüsundakl müşküllerinizi sorunuz. Son Fosta'aın (çifiçip el ine cevap verecektir. Antalyadan Bir Grup Belkıs Ha- rabelerini Tetkika Gitti Antalya (Hu- sust ) — Antal yanın 7-8 saat şarkında ( Aspit- tos) namı kadi- mile müsemma ezminci kadimede (berkos, Jakoi) ve — Aspittoslar zamanında (Ev- rimedon) namla- rile — yadedilen ( Köprü snyu ) kosarındadır. (Aap'ttos ni Belkıs l)ııi: beleri — görülen asarile pek büyül: bir şehir oldu- ğu anlaşılmaktadır. En ziyade calibi dikkat olan tiyatro binası ve çargı, pozar mahallerile kum ve çakıllarla ttahaccür ottirilmiş sütun ve kemerler — Üzorinde ve taşları yontmak suretile yapılan oluklar vasıtasile şehre 7-8 sant mesafeden getirilen suyollarıdır. Bazı tetkiklere — nazaran bu şehir ( Mora ) şibih ceziresinin (Argolis) namile maruf ( Argos ) şehri ahalisi — tarafından — bina edilmiştir. Ve tarihlerde mezkür şebir ( Minerva) mabudesinin hi« mayesi altında ve dört bin asker çıkarabilecek derecede cesim irsiş, Zikre şayan olan tiyatro binası kalenin şark tarafına mevzu ve Köprü suyuna nazır gayet mürtefi muntazam taşlarlr İnşa edilmiş olup cephesi şarka müteveccih ve Üç kapılıdır. Cephe duvarları o kadar metin yapılmıştır ki el'an bozulmamıştır. Bu üç kapıdan başka cenup ve şimal cihetlerinde de birer kapısı vardır. Orta ka- :ıdın girince balkon duvarında ir kız çocuğu heykeli vardır ki etrafı gayet musanna kabartma çiçeklerle tezyin edilmiştir. Duva- ra merbut taşlar Üzerine yapılmış Belkis harabeleri önünde Antalya münevverleri olan bu heykel ** Baht ,, ila- hesinin timsali olduğu zannedik mektedir. Mezkür bina dahilinde birçok kabartma resimler mevcut ise de müruru zamanla ve köylü- lerin hatası neticesinde harap bir hale gelmiştir. p Bazı tetkiklere göre Selçukiler zamanında bura- j Sının camic tahvil edildiği zannedil- mekte olup tiyat- ronun dış tarafın- da ve iki kapi arasında dört kö- şeli bir çıkartma mevcut bulunma- # bunun minare yeri olduğu zan- nını vermektedir. İki büyük — ka- pıların üzerindeki lâtince yazılmış olan kltabelerden anlaşıldığına göre buranın Aspittos Belediye reisi bulunan Mühendis (Zenon) tarafından inşa edilmiş olduğu kanaati hasıl olmaktadır. Ve bu kitabelerin tetkikinden anlaşıldığına nazaran binanın İm- parator (Antonen) ve (Lusyos Vedos) zamanlarında — yapıldığı anlaşılıyor. Tiyatro kurbinde mev- cut koşu mahalli elyevm çalılarla mestur bir haldedir. Tiyatronun Üüst tarafındaki tepede bir mabet harabesile pazar yeri ve en bü- yük bir su yolu mevcuttur. Yine Üüst taraftaki Vasilige tepesinden Bizanslılardan kalma önlerinde mozayik ve ufak döşeme taşlarile müzeyyen harap köşkler ve birçok su depoları görülmektedir. Nimnecon köşkünün şimal du- varı dibinde kafaları kaybolmuş dört heykel mevcut olup ikisi erkek ve ikisi kadındır. Erkekler Vitris Mısır Kıralı Batlamyüsun heykeline benzemekte — olduğu söylenilmektedir. Antalya Mürzesi Müdürü ve Antalya tarihl müverrihi Fikri hoca ile Seyit Ali Beyin riyaşe- tinde bir grup bu harabeleri tet- kik için mahalline gitmişler ve cidden şayanı dikkat neticeler elde etmişlerdir. İzmit Çarşısı Tehlike Atlattı İzmit ( Husust ) — Demiryolu arkasında Nalbur Mehmet Efen- dinin mağazatı arkasındaki depo- sundan yangın çıkmış ve İtfaiye yelişerek başka dükkânlara sira- yet etmeden yangını söndürmlş- tür. Yangının çıktığı depo yan- mıştır. Etrafı kâmilen ahşap bulu- nan çarşı itfaiyenin gayreti saye- sinde büyük bir felâketten kurtul- muşltur. Yangının çıkış şekli an- Taşılamamıştır. Muğla Kooperatifi Muğla, 16(A.A.) — Muğlada kurulan yeni — ziral kooperatife 1546 ortak vardır. Bu ortaklar 137 bin küsur lira teahhitt etmiş- lerdir. — Tahsil edilen — sermaye yüzde onlarla birlikte 86,263 lira- dır. — İhtiyat sermayeler — 9,900 liradır. Kooperatif — ortaklarının muhtelif — kredi ihtiyaçlarına 107,300 — lira ikraz olunmuştur. Kooperatifler gün geçtikçe ink- şaf etmektedir. Zörra bu kıymetli teşekkllerden azami müzaheret ve muavenet görmektedir. Muğlada Bir Mahkümiyet Muğla, 16 ( A.A.) — Cenup hudutlarından aldığı konyağı ka- çak suüretile memleketimize sok- maktan suçla gümrük muhafaza motörü kaptanı Mehmet Efendi sekiz ay hapis ve parâ tezasına mahküm olmuştur. ea MAĞ ÜÜ ÖEÜĞÜÜEĞĞĞAMÜERŞEAERTÜNEAE ÜĞN | ÜŞ ĞÜD aa Bigada Asri Vâiz Biga, (Hususi) — Eski Imam ve Hatip mek- tebi muallim- lerinden Mus- tafa zühtü B. Biga şehir vâ- izidir, muma- ileyh — vaazla- rında — halkı hura feler den kurtarmıya ça- bşmakta, fal- cıların ve Üfü- — Asrf vaız Mustafa rükçülerin ma- Zühtü Bey hiyetini anlatmakta, ölülere mum dikerek, kurban keserek hacet ve derman aramanın ne kadar budalaca bir hareket olduğunu söylemektedir. Halk — Mustafa Zühtü Beyden çok istifade et- mektedir. Sürtte Tenezzlih Silrt, 16 (A. A.) — Halkevi rhn 20 kilometre mesafedeki aplıcalarda bir gezinti — tertip etmiştir.Civar köylülerin de iştirak ettiği bu gezinti çok neşeli ve ve samimi olmuştur. Kaçakçılık Yapan Köylü Ödemiş (Hususi) — Kiraz na- hiyesinin Sulu dere köyünde '*ka- çakçı Bozdoğanlı — oğullarından Mehmedin — evinde yapılan bir aramada 6845 sigara kâğıtı bu- lunmuş, kendisi tevkif uiınırık Izmir ihtisaş mahkemesine gön- derilmiştir. K Sti Balıkesirde Yangın Başlangıcı Balıkesir (Hususi) — Memle- ket hastanesinde banyo daire- sinden bacada kurumların tutuş- masile yangın çıkmış etrafa sira- yet etmeden söndürülmütür. Has- taları bu yangın çok heyecana sürüklemiştir. Çok şükür hiçbir zayiat yoktur. Monemeande Bir Cinayet Menemen, (Hususi) — Mahmut oğlu Şakir iaminde bir adam, bir arazi hissesi meselesinden dolayı Gönerli köyü civarında Emin oğla Mahmudu tabanca ile öldürmüş- tür. Katil kaçmıştır. İzmir Panayirını Gezenler izmir, 16(ÂA.A.) — Beynelmi- lel dördüncü İzmir panayırı ka- panmıştır. Panayı 300,000 - kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Çankırıda Buğday Mübayaası Çankırı, 16 (A. A.) — Zıraat bankası dünden itibaren buğday almıya başlamıştır. Nerzifon Gençleri Çorumda Merzifon (Hususi) — Merzifon Sgoı' yurdu ıençlenÇoruııı gel mişler ve buarda bir müsamere vermişlerdir. Müsamereye istiklâl marşı ile başlanmış, bir spor tablosu ve piramit hareketleri yapılmış, Vasiyet isimli beş per- delik bir piyes temsil olunmuştur, Merasim pek parlak ol Merzifon gençleri ciddi bir muva fakiyet kazanmışlar, Çorçmlulara unutulmaz bir gece yaşatınışlardır. Tarihi Fıkra Ha O At, Ha Bu Otomobil? Bizim Son Posta yazıyor: * Bir gece Marsilya hastane* lerinden birinin önünde bir oto* mobil durdu, şoför seslendi: — Bir hasta getirdim, alınız. Hedemeler koştular, hastayi aldılar, içeri götürdüler, Nöbetçi doktor - geldi, vaziyeti - tehlikeli buldu, ameliyata lüzum gösterdik Meçhul hasta, ameliyat salonund götürüldü, ilk tedbirler alınmıys8 başlandı, fakat hasta, kim oldu* ğunu, nereden geldiğini, ne suret- le — yaralandığını — söyliyemedeti öldü. Bu sefer sahneye polis çıkti; maktul kadının hüviyetini araş". tırdı, buldu. Lâkin katilini keş- fedemedi. Bunun için otomobili elde etmek lâzımdı. Buna muvaf* fak oldu. Ne çare ki otomobil bif garajda idi ve garaj sahibi onulâ sahibini veya şoförünü bilmiyor* du. Şimdi Fransa zabıtası, o ters kolunmuş otomobile birinin sahip olmasını bekliyor. Öyle bir adami çıkar da bu otomobilin - kendine ait olduğunu söylerse hemen ya* kalanacak ve hapse atılacaktırın Naima merhum, meşhur - olan tarihinin Üçüncü cildinde yazıyort “ Dördüncü Sultan Murat Re* van seferine revan oluyordu. Bu — harbe girişmezden evvel tütün içenler aleyhine de harp ilân ete mişti, nerede bir tütün tiryakisi — İşitse getirtiriyordu, kafasını kes- tiriyordu. Ordunun mola verdiğli konak yerinde mutlaka on veyâ yirmi tiryaki İdam olunuyordu. — | Hünkârın uğradığı kasabalarda, şehirlerde de küme küme tiryaki kellesi uçuruluyordu. * Eskişehir menzilinde İdi, or* duya istirahat verilmişti, Sultas Murat da bir sâyvan aitında otur” müştu. Asker çadırları arasındaâ — bir hay hüy koptu, bir koşuşma — oldu. Meğer bir at boşanmış imiş. — Serbest kalan at, yularını sürü* dört tarafa — koşuyordu. Hünkârın önüne kadar geldi, oras — da yakalandı. Hayvan cidden güs — zeldi. Halis çöl kızı idi. Üstündes ki eğer de kıymetli kir şeydi. At ve eğer bin altın değerdi. * Hünkâr, hemen tellâl çat ğırttı. At sahibinin gelip hayvanıe Di almasını ilân etti. Fakat kim* se, tek bir kimse çıkıpta ata tesa* hüp eylemedi. Çönkü atın terkit sindeki heybede bir kese tütüt yardı! ,, y Ha o at, ha bu otomobil de“ mekte hakkımız var, değil mife Dördüncü Muradın başı boş ya* kalattıgı ata sahip çıkacak adat mın kafası kesilecekti, bu otom0” bile tesahüp eden de hapse vü belki giyotine gidecek! Hangi akılli yapar bu alıklığı?.. M. T Tirenin Kurtuluşu Münasebetil Çekilen Te!graflar Tire (Hususi) — Tirenin kur* tuluş bayramı münasebetile be* lediyo ve fırka reislerimiz tarâ” fından büyüklerimize tazimat tet grafları çekilmiş, iltifatkâr cevap” lar gelmiştir. lışkan Bir Türk Genci İzmir, (Hüsusi) — Uşaklı Sadılt Bey isminde bir genç, Üniversitesi hukuk kısmını en iyİ derece ile ikmal etmeye muva! olmuştur. Sadık Bey : Mektepliler tarafından merasi karşılanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: