2 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

2 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA DSi Syta !. »Ziya Şakir İTTİHRAT 5 inel kısım Her hakkı mahfuzdur. Na 75 2 - 10- 984 ve TERAKKİ Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öltdü? Cemal (Paşa) Sözünü Tutmamış, Ge- riye Avdet Mecbu Çünkü Cemal Puşanın Kanalı ! geçmesi şu tarafa dursun, bilâkis büyük bir hezimetle avdet etmekte olduğu işitilmişti, Bu acı hakikat, memleketi | baştan başa dilhün etmişti.. -Cemal Paşanın, hâtıratında da açıkbir I Hsan ile itiraf ettiği üzere- hücum kat'aları, cidden takdire , şayan bir surette vazifelerini ila etmişler; bir avuç Türk evlâdı, nesillere intikal edecek blr iftihar kadar geciktirilmiş; ve sonra da, merkez ve sağ cenahile hareketa geçen Sinci kolordu cenahlardan takviye edilememişti. gece hücumlarını karşılayabilmek lâdır.)| Ve.. Derhal, avdet emri ve- rilmişti. Ancak, Cemal Paşa bu vaziyette (Şam) a dönememişti. (Zeytin Dağı) mn üstünde vaktile ittihaz etmiş; orada yerleşmişti. * Bu hareket, İngilizleri fena halde kızdirmeşti. Bir taraftan (Irak) taki tazyiklerini -arttırmıya, diğer taraftan da sahilleri sık sık bombardıman etmiye başlamış- lardı. (Güsten) adase önüne gelen bir Ingiliz filosu (İzmir) in sahil istihkâmlarını fasıla ile üç saat bombardıman ederek 130 mermi altmıştı. Ertesi günü ayni filo, yenmda bir Fransız zırhi'si - ve beş torpil arama gemisi İle ge- lerek istihkâmları yine ateş altına almıştı. Fakat, Türk topçularının mukabelesi üzerine İngilir zırklıla- riyetini Hissetmişti İzmir manrını kapamak için batırılan Sit of Kiyos vepura rından birisi ağır surette yaralan- mış, torpil gemilerinden birisi de batmıştı. Üçüncü gün bombardımanın tekrar devamı üzerine İngilizlerin İzmir Timanına girmesi — ihtimalı tezayüt etmiş ve limanın kapatıl- masına karar verilmişti. Harbin — başlangıcında İzmir Himanında bulunan Asyot, Bilter ve Siti of Kiyos ismindeki vapur- lar müsadere edilmiş, içlerine Osmanlı zabitan ve mürettibatı yerleştirilmişti. Bunlardan iki ev- velkisi, Yenikale civarında batı- rıldı. Fakat bunun kâfı gelmediği anlaşıldı. Onun Üzerine dört bin toan casametinde olan Siti of Ki- yos vapurunun da batırılması te- karrür etti. Vapur, kumandanı olan lademli suvarı Mâşuk Ziya Bey tarafından batırılacak mahalle sevkedildi. — İngilizler, İzmirdeki Istihbarat vasıtalarile bunu haber almışlar, şiddetli bir bombardı- mana başlamışlardı. Gecenin kor- kunç zuhnetine —inzimam eden şiddetli bir fırtına, İzmir limanını altüst ediyor; Ingiliz gemilerinden açılan sürekli bir ateş, dehşet ve ölüm yağdırıyordu. Fenerleri ta- mamen — söndürülmüş — olan bu cesim vapur, ağır ağır İimanın mathaline gelmiş, tevakkuf etmişti, Evvelâ — makine dairesindeki musluklar açılınış, gemi su almıya başlamıştı. (Arkası var) Dün Sandık Başları Kalabalıktı ( Baştarafı T inci yüzde ) mişti. Rey atacak vatandaş kendi mahallesinir memuruna gidiyor, defterde ismini buluyor ve bir rey pusulası alıyordu. Sandık başmda rey atıhrken, nüfus kâ- ğadı aranıyor ve reyini istimal ettiğine dair bir damga vurulu- yordu. Dün, sandık başları o dukça kalabalıktı. Bazı kazalarda sandık başları çalgılı İdi. Şarkı söylenip keman, klârnet çalını- yordu. Dün intihap yerlerint Fırka Vilâyet Reisi Doktor Cemal B. ve idare heyeti azaları mütema- diyen dolaşmışlardır. İsteyen va- tandaş namzet İistesi Ürerinde, istedigi isimleri çizmekte serbest- tr. Çizilen isimler yedek arza kısmına nakledilecektir. Verilen rey pusulaları, o kazanın namzet listesini ihtiva etmektedir. Rey atan kimse, bu listenin altına ismini, adresini de yazmaktadır. Bundan başka mensup olduğu mahalle defterinde isminin hiza- sına da, reyini attığına dair imza etmektedir. Büyük — kazalarda intihabat daha hararetll olmuştur. Fatihte reyler atılmıya başlanır- ken Kadınlar Birliği Reisi Lâtife Bekir Hanım tarafından bir nutuk Beşiktaşta da intihap çok gü- zel devam etmektedir. Dün, bü- tön kazalarda, rey atan vatandaş- larıe mühim bir kısannı kadınlar teşkik ediyordu. Fakat ekseriyet erkeklerde idi. Pazar günü, bütün devlet da- irelerindeki memurlar - reylerini atacakiardı. Bu münasebetle res- Mi daire memurları vazifelerinden mezun addedileceklerdir. Bu,sabahtan itibaren rey san- dıkları, mıntalarda dolaştırılmıya başlanmıştır. (12) gün, mütemadi- yen sandıklar hergün bir nahiye ve mahallede bulunacaktır. Mam- mafih kaza merkezierinde de yine bir sandık bulundurulacaktır. Bu sandıklara mahal'e sırasını. kaçır- muş olan vatandaşlar - reylerini atacaklardır. İzmirde Seçim kzmir, T(AA.) — Belediye | seçimi bugün başlamıştır. Şehir | baştan başa bayraklarla süslen- | miştir. Halk ve bütün teşekküller, birlikler alâka ile sandık başla- rında toplanmaktadırlar, Bu ne Insafsızlık ! ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Lâkin düşünün; Belediye bu hilekârlığa ve bilekârlara karşı ne yapıyor? Kontrol ve murakaba vazifesini ne şekilde yürütüyor? Belediye zabıtası — nizamna-« mesinde — bu —hususta — kat'i diyorum. Eğer bu sarahato istina- den mücadele açılsa emin olun, fiat bahsi de kendiliğinden halle- dilmiş olacaktır.,, Bu da gösteriyor ki, belediyenin süt meselesini ehemmiyetle naza- nitibara alması ve derhal harekete geçmesi lâzım ve zaruridir. Bir Fen Adamının Korkunç Görüşleri Köprüdeki Kadıköy İske- lesi Tetkik ( Baştarafı 1 incl yüzde ) Genç mühendis şu cevabı verdi: — Deve kuşu gibi başınızı kuma gömerseniz yokt. Ve illâ, ktanbulu umumi ve açık tehlike- ler noktasından araştırırsanız İş değişir. ' —No gibifi — Meselâ köprüdeki Kadıköy kskelesi.. — Evet.. — İskele, fennf bir bakışa göre, bir tehlike kaynağıdır. Gü- nün birinde göçmek ve facialara sebep olmak ihtimali vardır. Hattâ sathi bir tetkik bu ihtimali kat'i- leştirir bile... x Benim tefe'ül ettiğime veya remil atarak bunu koşffettiğime hükmedeceksiniz. Halbu ki bu, bir hakikattir. Dediğim gibi, fenni noktadan yapılacak en küçük bir tetkik bunu meydana çıkarır. — Iyi amma, sebebi nedir?” — Sebebi basit: Köprüdeki Eamelidir g.a Kadıköy iskelesi, Köprünün ye- gâne büyük ve denize doğru uzanmış iskelesidir. Üzerinde he- men her an yüzlerce insan bulu- nan bir iskele.. Bu iskelenin du- baları gayri fenni yapılmıştır. O derecede kl küçük bir kaza ve tesadüfle bu dubalardan birkaçı delinse iskele olduğu gibi bir anda denize kaynamak tehlike- sine maruzdur!..,, Okuyucularım benim yerimde olsa -bilmem ne yaparlardı. Ben kendi hesabıma genç mühendise derhal veda ettim. Çünkü görüş- miye bir müddet daha devam etsem İstanbulda sağlam hiçbir şey kalmıyacak. Biz Kadıköy iskelesi hakkında bu fenni iddlayı mübalağalı ve &z varit görürüz. Ancak, hakika- ten böyle bir şey varsa Akay idaresinin de — şiddetle — nazari dikkatini celbederiz. LM. Merhum Nasrettin Ho- canın ( Baştarafı 1 inci yüzde ) duvarlar da yüksek olduğu için eve dışarıdan herhangi bir yabancının girmesi mümkün değildir. Evvelâ eve çok büyük farelerin musallat olduğa hatıra gelmiş, kapanlar kurulmuş, fakat hiçbir fare yaka- lanmamış, nihayet ortadan yok olan şeylerin fareler tarafından kaldırılamıyacak — kadar — büyük olması ev halkını büsbütün dü- şündürmüş, bu arada konukomşu- lJardan bunları cin ve atfedenler de olmuş. Günler geç- tikçe ev ve dükkânın içi boşal- 'mıya başlamış ve mihayet iki gün evvel Hasan efendi — kimsenin haberi olmadan eve dört gözcü bırakmış ve refikasını alarak gezmiye — gitmiş. — Gözcülerden ikisi evin bodrumuna saklanmış- lar, ikisi de yukuru katta gizlen- mişler. «Yakaladık!» diye bir feryat Geç vakit bodrumun altından ayak sesleri gelmiye başlamış. Gözcüler gözlerini dört açmışlar. . « Bir Otomobil Faciası! (Baştarafı 1 inci yüzde ) - ket eden bu otomobil Arapkire bir saat mesafedeki — Anberga köyüne kadar şoför Hamdi tara- fından getirilmiş, Anberge kö- yünden itibaren direksiyonu ta- mamen acemi olan Kemal efendi kullanmaya başlamıştır. Bulancık köprüsü üzerine gelindiği zaman Kemal, direksiyonu kullanamamış we otorhobil bütün hızile 12 met- re yükseklikten Bulancık çayına yuvarlanmıştır. Oltomobil parça- İanmış, yolculardan — İstanbulda Beşiktaşta Ayasağa mahallesinde Hasanpaşaderesinde — G1 nume- rada —aturan Nazife — Hanımla Musa, Ahmet ve Sadık İsimli 3 yolcu ve direksiyonda oturan oto- mobil sabibi Kemal, ölmüşlerdir. Şoför Hamdi ile Davut, Ha- san, Müslim adlı yolcular yara- lanarak kurtulmuşlardır. Şoför Hamdi Adliyeye teslim edilmiştir. Hikâyesi Gibi.. Karanlık bodrumdan mantar gibi bir başın çıktığımı ve bir çift gözün — karanlıkta fosforlu — bir ışıldama ile parladığını görmüşler ve nihayet bir baş yükselmeye başlamış, ortada yarım bir insan gövdesi belirmiş. Derken gözcüler hemen bu başi yakalamışlar ve avazları çıktığı kadar: * — Yetişin.. hırsızı yakala- - dık!,, Feryadını basmışlar. Bu feryat üzerine diğer görcüler de gelmişler ve adamı kıs kıvrak bağlamışlar, polisi çağırarak ter- lim etmişler. Meğer bitişiklerin- deki evde oturan Romanyalı Yunus Efendi kendi — evinden komşusuna bir tünel açmış ve evde kimse bulunmadığı zaman komşusunun — evine dükkânma geçerek — kendisine lâzım olan şeyleri aşırırmış. Yunus Efendi tevkif edildikten sonra, Dördüncü Müstantikliğe verilmiştir. Müstan- tiğin sorguları, bu iddianın ba- kikt içyüzünü meydana vuracak- tır. e " Bir Okuyucumun | Sorduğu Altı Sual — ( Baştarahı 5 incl yüzde ) 4 — Hayat arkadaşı, siz nasil istiyorsonuz Ööyle olmalıdır. Ancak, ilııdi benliğinize uygun olmak — şare tile, $ — Herşey, her hüdise insanın hayatı Özerinde — tesir gösterebilir. Yahut, bütün varlıkların ve bütün hâdiselerin tesiri altındadır. 6 — Tabli şartlar altında yaşıyan insanlar İçin gece ile gündürün ayrı ayrı ehemmiyet ve manalari vardır, Fakat ey genç okuyucum. Sen daha böyle felsefi mevrzularla niçim uğraşıyorsun, biraz daha maddilerile meşgul olsan daha iyi yapmış ol- maz mısın? HANIMTEYZE Geç Kapanan Dükkânlar Dükkânların akşamları kapan- ma saatleri hakkındaki emre mu- halif hareket edenlerden 5 lira para — cezası alınması - tekarrür etmiştir. Bu cezayı kaymakamlar bizzat kesebilecekler, ayrıca mah- keme kararı alınmıyacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: