Halkın Sesi Marsilya Cinayeti Ve Halkımız Yugoslavya kıralı ile beraber Fransız Hariciye Nazırı M. Bartunün katilleri bütün dünya- da olduğu gibi bizde de çok elim bir tesir yapmıştır. Bu te- sir ve tessürün ifadesini aşağı- daki satırlarda öğreneceksiniz: Galip Bey (İskele caddesi 121) — Yine çok feci bir siyasi suikast yapıldı. Yugoslavya kıralı ile Fransa Hariciye Nazırı öldürüldüler. Bir Je- neral ağır yaralandı. Bu iğrenç hâdise bana yirminci asır insanları arasında iptidai ve vahşi insan zihniyetlerinin hâlâ yaşadığını gösterdi. Bence fikir için, siyaset için insan kanına giril- memelidir. Bir fırka, bir zümre, bir fert fikrile, siyasetile yükselir ve mühim bir mevki alırsa rakipleri onu o mevkiden yine fikirle, siya- setle düşürmelidir. Kurşun sesi aczin ve kudretsizliğin feryadıdır. Taban- cayı bir kadın da bir çocük ta sıkabi- lir. Fakat bir millete kendisini sevdire- rek yükselmeyi herkes yapamar.Fikrini siyasetini halka beğendiremeyen âciz- ler silâhtan medet umarlar. * Necomettin Bey ( Sultanahmet Üçler mahallesi 7) — Serseri —kurgşunlar dost bir milletin sulh sever bir kıra- lile, yine dost bir devletin âlim bir Hariciye Nazırını yere serdiler. Bu facia bana mektep sevmiyen iki çocuğun eski hikâyelerini hatırlattı. Çocuğun biris:: — Ah gu hoca ölse de mektepten kurtulsak. demiş. Daha Zeki olan arkadaşı: — Aptal demiş. Hoca ölürse b'r hoca daha getirirler. Okuma ölsün.. Siyasi suikastlera tenezxzül eden Befil ve kafasız insanlar bir kıralı, bir nazırı öldürmekle yol alan doğru bir fikri öldüremezler.Ayni fikrl ve siyaseti taşıyan iasanlar aralarında bir. kıral, bir nazır daha bulurlar. Çünkü fikir ve siyaset kurşunla değil ancak daha müuvafık ve daha doğru bir fikir ve siyasetle öldürülebilir. y Nürettin Bey (Kapalıçarşı Karâman sokağı ) — Reisicümhur, Başvekil, nazır ve hattâ kıral olmanın bir yolu vardır. Milletine siyasetini, fikirlerini sevdiren bir fırka kendi adamlarını meb'us seçtirir, nazır yaptırır. Halk liderlerini Reisicümhur, hatta Kıral yaparlar. İşte yükselmenin ve muvaf- fakiyetin yolu bu kadar basittir. Bazı karanlık ruhlu ve mütereddi insanlar bu yolda yürüyemedikleri için siyasi sulkastlar yaparlar, fakat bunların toplıyabilecekleri şey da yalnız lânet- tir. İyl bir fikir ve siyaset — dalma yürür ve muvaffak olur. O fertlerin değil, eemaatlerindir. Bir siyazetin ölmesi ancak cemaatlerin © siyaseti kalplerinden — çıkarmasile —mümkün olur. Yoksa kurşunlarla değil. Yeraltı Helâları Belediyenin Sultanahmet parkı köşesinde yaptırdığı yeraltı tuva- let salonlarının inşası bitmiştir. Yakında açılacaktır. ——— — DAHİLİ HABERLER “Kuruçeşmede Oturulamaz!,, Diye Bir Rapor Hazırlandı Kurüçeşmedeki kömür depolarının, o civardaki halkın sıhhatini bozduğu hakkında birçok neşriyat yapıldı. Birçok kimseler de mahkemelere müracaat ederek bu depoların kaldırılmalarını istediler. Dör- düncü Hukuk mahkemesi bu dava üzerine Gülhane hastanesi dahiliye şefi muallim doktor Abdülkadir Beyi ehlivukuf tayin etmiştir. Abdülkadir Bey bu mıntakada tetkikat yapmış ve raporunu mahkemeye vermiştir. Bu raporun Üçüncü maddesinde aynen şunlar söyleniyor : “Kömür tozları İnsanların hava ile burun, boğaz ve akciğerlere girer. Bura- daki gışalar Üstüne konar, tahriş ederler. Kısmen de akciğere nüluz ederek oralarda yerleşir ve daimi bir tahriş unsuru teşkil ederler. teneffüs — ettikleri Sahillerde ve bilhassa Kuruçeşme gibi tekmil imtidadınca dağ ve meyilli arazi ile çevrilen sahil- lerde en ziyade yaz mevsimlerinde gündüz denizden karaya, geceleri karadan denize doğru daimi bir hava cereyanı vardır. Kömürler en ziyade gündüz- leri tahmil ve tahliye esnasında havalandığı İçin denizden karaya doğru olan hava cereyanları ince zerreleri evlere naklederler. Kuruçeşme ve civarındaki evlerle burada otu- ranlar, kömür depoları orada kalacaksa ince kömür tozlarından hiçbir veçhile masun kalamıyacaklardır. Ya oradaki evlerin umuma mahsus ikametgâh olmalarının men'i veyahut kömür depolarının oradan Gazi Koşusu Burada Yapılacak, 5 Bin Lira İkramiye Verilecek Yarış ve Islah Encümeni ta- rafından üç sene evvel İhdas edi- len “Gazi koşusu,, ilk defa önü- müzdeki #sene şehrimizde yapı- lacaktır. ' “Gazi koşusu,, na Türkiyede doğmuş halis kan İngiliz at ve kısrakları kabul edilecektir. Bu koşuda kazanan hayvan sahiple- rine (5) bin lira ikramiye verile- cektir. “Gazl koşusu,, için alâka- darlarca şimdiden — hazırlıklara başlanılmıştır. Bu koşu, bu yıl- dan itibaren her sene tekrarla- nacaktır. Kadınlar Birliğinde Kadınlar Birliği, Cümhuriyet bayramında civar köyleri dolaş- mak Üzere Birlik azasından müte- şekkil kadın heyetler çıkarmağa karar vermiştir. Bu heyetler, Şile, Kartal, Kâ- gıthane ve Büyükdere civarındaki köyleri dolaşacaklar, köylü kadın- larile temasta bulunarak onları tenvire çalışacaklardır. Bu iş için ayrılan heyetler de birer de ka- dın doktor bulundurulması tekar- rür etmiştir. Bu doktorlar, köy- lerdeki hastalarla meşgul olarak kendilerine sıhhi tavsıyelerde bu- lunacaklardır. Halkavinde Istanbul Halkevi kütüphanesi- ne sgon üç ayda 9681 okuyucu gelmiş ve 2460 kitap okumuşğtur. Yapılan bir istatistiğe göre en fazla okunan kitaplar romanlar, yevmi, haftalık gazeteler, Ansik- lopedik kitaplardır. 24 Saatin Haâdiseleri Muhsin ve Ahbidin isminde iki yapısından terkos saati ile boru- ları çalarlarken yakalanmışlardır. * Bursalı Halil adlı bir ame- le İzmir vapuru anbarından eşya çalarken tutulmuştur. ; 3f Sabıkalı Abdülkadir Sirke- cide Ilyas Efendinin dükkânından para çalarken tutulmuştur. * Ahmet adlı biri Kadıköyde oturan Hanife hanımın kürk man- tosunu çaldığından yakalanmıştır. 4 Sabıkalı Nuri Zonguldak vapurundan kurşun boruları ça- larken yakalanmıştır. * Üsküdarda oturan Şevket adlı biri bir kavga neticesinde sandalcı Sadığı çakı ile kol ve ayağından yaralamıştır. M Beşiktaşta oturan Necat adlhı biri komşusu İIsmail Salih Efendiyi yumrukla kaşından yara- lamıştır. * Gümrük — sandalcılarından | Seyfettin bir kavga neticesinde amele Kürt Selihi kolundan ya- ralamıştır. x Büyükderede — oturan 45 yaşlarında Şadiye hanım adlı bir kadın evinin bahçesindeki ağaç- tan incir koparmakta iken düşe- rek yaralanmıştır. - Şoför Hayrinin idaresinde- ki Büyükdere kibrit fabrikasına ait kamyon kibrit sandıkları ile fabrikadan çıkmakta iken ani olarak fren yapılmasından kam- yondaki sandıklar fabrika amele- sinden Sabahat ve Samiye ismin- ralamıştır. x4 Kazlıçeşmede kürek fabri- kasında tesviyeci Ali usta sol eli- ni makineye kaptırarak yaralan- mıştır. A - kardeş Beyoğlunda Cevat Beyin 'İşe yaramıyan vapurları de iki kızın başına düşmüş, ya- ' kaldırılması mecburiyeti vardır.,, Sahte Altın | Balıkpazarında Bir Sarraf Bu Suçla Yakalandı Polis dün Balıkpazarında Mak- sudiye hanının altında Dimitri oğlu Vasil efendi isminde bir sarrafı sahte altın satmak — suçile yakalıyarak Müddelumumiliğe ver- miştir. Iddia edildiğine göre Vasil efendi Nimet isminde bir hanıma yirmilik Ziynet altını diyerek sarı bir teneke satmıştır. Polis Nimet hanımın şikâyeti Üzerine Vasil efendinin dükkânın- da araştırma yapmış, bu sahte altınlardan birşey elde edememiş- tir. Vasil efendi sahte altını kendisi satmadığını söylemektedir. Müddeiumumilik — Vasil efendiyi yedinci müstantikliğe vermiştir. Hurdalaşmış Vapurlar Akay ve Denizyolları Idareleri İle Vapurculuk Şirketi, köhne ve elden çıkarmıya karar vermişlerdir. Fa- kat, yapılan ilânlara rağmen bu gemiler için hiç müşteri çıkma- mıştır. Öğrendiğimize göre her üç idare da bu vapurları bozdura- caklar ve enkazını satacaklardır. Mahmut Şevket Paşa, Gelibolu, Ereğli, Yakacık, İhsan, Fener- bahçe vapurlarile Vapurculuk Şir- ketinin beş küçük gemisi yakında -bozulmak üzere Italyaya gönde- rileceklerdir. İki Kalp Sektesi Beyoğlu belediye memurların- dan Aziz efendi — Beyoğlunda Arapcamii önünde ve Merdiven- köyde dere kenarında kum çıkar- makta olan arabacı — Arif kalp sektesinden Öölmüşlerdir. Ç T Fi Di ai e — — aç Çat b p İn G Ka a e! Birinci teşrin 11 Günün Tarihi danada Pamuk Fiatı Yükseldi Adana, 10 (A. A.) — Baorsa- mızda pamuk satışları dün çok hararetli olmuştur. Evvelki sabah kilosu 32,5 tan muamele gören misir pamukları akşama doğrü — 33 kürüş olmuş ve dün sabah 34 ve 35 kuruşa kadar !ukselmîgtiı' Koza fiyatı da ki'osu 5-5,5 kuruıtllkî Kıral Fuat Hz. nin Sıhhatl İylleşmektedir Mısır sefaretinin bir tebliğine na« zaran “ İposistolik w hastalığından muztarip bulunmakta olan Mıs r luıllî' Fuat Hz. nin sıhhatleri son günlerdlî fevkalâdö düzelmiştir. Kral Hz. ni tee davi eden doktorlar sıhbi vaziyeti« nin iyileştiğine dair bir. rapor neşrete mişlerdir. " Türk Dili Bürosu | T. D. T. C. Ümümt Kâtipliğine| den: Kurultay için Istanbula gele miş olan cemiyet merkezi ve umumi kâtiplik bürosu Ankaraya dönmüşlerdir. Cemiyete gönderi- | lecek yazı ve başka nesnelerin Ankarada T. D. T. C. Umumi kâ« tipliğine gönderilmesi rica olunur. Geçen Bakaloryada Geçea- miyen Talebeler Bu sene lise ve orta mektep- lere fazla tehacüm olduğundan, son sınıflarda iki sene kalmış tas lebeler mekteplere kabul edilmi- yerek sene sonunda bakalorya İmtihanına girmek üzere evlerinde çalışmağa mecbur edilmektedir. ünkü bugibi talebeleri alacak ershane yoktur. Bu çocuklar bir mektebe giremeyince avare bir şekilde- sokaklarda dolaşmakta- dırlar.! Üniversitede Üniversitenin ıslahı için evvele ce memleketimizde çalışmış olam — Isviçreli profesör M. Malş bu ay sonunda tekrar şehrimize — cektir. Profesör, burada bir müd« — det kalacak, Üniversitenin ıslas hından sonra alınan — neticeleri tetkik edecek, bu hususta bir ra- por hazırlıyarak vekâlete vere- | cektir. | Japon Filmleri j Japon sefiri, dün için şehrimi- * | zin bir sinemasında, gösterilecek olan Japon filimlerinin, Yugoslaya — kiral ailesinin yasından dolayı gösterilememiş olmasından davet- lilerini haberdar edemediği İçin kendilerinden özür diler. ) Japon sefiri, davetlilerine, fl-' limlerin gösterileceği tarihi bilâ- hare bildirecektir. 4 Talebe Velileri Ve Bir Müracaat Istanbul (48) inci ilkmektep ta- lebeleri velileri Maarif müdürlü- ğüne müracaat ederek, mektepte tamirat başlaması dolayısile, deres lerin bir buçuk ay tatil edildiğini bildirmişlerdir. Veliler mektep tâ miratının niçin yaz tatilinde yap- tırılmadığını sormaktadırlar. | Son Posta'nın Resimli Hikâyesi: Pazar Ola Hasan Ü x ——> e HMAYA Hasan Bey — Size küçük bir hikâye anlatayım: ee ». Dağdan gelmiş.. Ş -- « Bağından kovmiya kılkll"',