12 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

12 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İi CN 12- Birinci teşrin Ziraat Bilgisi (*) Tohumluk Nasıl Yetiştirilir ? Geçen seferki yazımın sonunu getirmemiştim. Bugün © bahaa devam edeceğim. * Konuştuğum ihtiyar adamakıl- h meraklanmıştı. Başak çekmiye devam eden arkadaşlarına sesle- nerek: — Vazgeçin bel dedi. O ba- şakları tavuklara yedirin artık! Sonra bana döndü: — Peki efendi, tohumluğu na- tıl yetiştireceğiz? diye sordu. — Şimdi aklın erdi ki tohum- lukta aranılan evsaf sadece İri taneli olmaktan ibaret doğildir. Ve ekilen her iri tane mutlaka iri taneli bir mahsul yetiştirmez. Iyi bir mahsul alabilmek için soyunu etraflıca bildiğimiz bir tohumluğa ihtiyaç vardır. İşte böyle bir tohumluk da - evvelce dediğim gibi - ya devletin bu işle uğraşan tohum ıslah istas- yonlarından yahut ta bizzat kendi yetiştirmemizden elde edilir. Şim- di iyi bir tohumluk yetiştirmek için yapacağımız işi söyleyim: Her köyde az veya çok bir- kaç çeşit buğday vardır. Bunlar- dan hangisi köyün tarlalarına ötedenberi daha iyi geliyorsa onlardan birini ele alıp yetiştir- miye başlarsınız. Bunun için tar- lanızın 8-10 metre eninde ve yine bu kadar boyundaki bir yerini bö- lersiniz. O sene burayı ötedenberi yaptığınız şekilde ayrıdan bir hiz- met eklemiyerek sürer, elinizdeki “tohumu ekersiniz. Ekin yetişinciye kadar hep tetkik öedersiniz. Ve harman zamanı tarlaya girerek kuraklığa en çok dayanarak güzel yetişmiş olanları, çok kardeşlen- miş ve her kardeşinin — başağı düzgün olanları, yine bu başaklar- dan sürme ve rastığa tutulmamış olanları, taneleri iri ve sık olanları bir. bir kökleyip alırsınız. Ve bunları harman ederek ertesi sene yine böyle bir (tohumluk tarlasına) ekersiniz. Orek zamanı yine tar- laya girip konuştuğumuz bütün noktaları tetkik ederek en uygun yetişenleri alırsınız. Ve böylece birkaç sene devam edince ilk ektiğiniz tohumluğun İçinden ger- çekte soylu olan taneleri çıkarmış olursunuz. Artık bu tohumluk hem iridir, hem vergilidir, hem kurağa ve hastalığa dayanıklıdır, hem de her sene bozulmıyarak — birçok seneler devam edecek kabiliyet- tedir. ,, İhtiyar : — Bunu yaptık gitti, dedi, her sene başak çekmek gibi bir şey. Yalmız ekin tarlada iken seçilecek! — Evet, ona benzer. Fakat eski şekilde yalnız iri taneleri, sık başakları meydana çıkar- dığımız halde yeni şekilde o eki- nin türlü meziyetlerini toplıyarak soyunu meydana çıkarıyoruz. Ya- (i elimize geçen tohumluk tam manasile bir çeşit oluyor. Bu to- humluğu artık emniyetle kullana- biliriz. Çünkü köyünüzün hava- sına, toprağına en uygun gelen ve sizin istediğiniz her iyiliğe malik bir tohumdur. Şunu da bu arada söyliyeyim ki böyle soyu sopu belli edilmiş, cinsi, şekli, rengi her huyu mey- dana çıkarılmış bir mahsulün dün- Dünyada Olup Bitenler En İyi Mektep Hayattır ! Bir Alman Profesörü, Tamamen Yeni Uıulleu' İılinıı Eden Bir İrfan Ocağı Tesis Etti Çocuğun Zekâsını İşletmek İçin Ele Geçen Her Vasıtadan Nasıl İstifade Edilir ? Şörereke “Göli- galır. Bir ev nasıl yapılır, gocük amelelik ede- Fek Öğrenirse daba iyi anlar. Almanyanın İrfan hayatında çok büyük bir mevki İşgal etmek- te olan bir Alman profesörü bü- ya piyasasında çok büyük ehem- miyeti vardır. Dünyanın bütün alıcıları daima rengi, biçimi, ağır- lığı, cinsi her şeyi bir olan mah- süle fazla kıymet verirler. Cüm- huriyetten sonra yurdumuzda yer- yer kurulan (tohum ıslah istas- yonları) bir çok büyük işler meyanında bu pek mühim nok- tayı da başarmak için çalışmak- tadır. Onların çok ince ve derin tetkiklerle meydana çıkaracakları çeşitle tötünümüzü, pamuğumuzu, ekinimizi, mısırımızı, patatesimizi hulâsa bütün mahsullerimizi ka- rakterlendirecek, dünya piyasası- nın istediği bir şekle sokacaktır. İhtiyar köylüye bu mücssese- leri ve daha mükemmel bir to- humluk yetiştirmek usullerini bir başka — gelişimde — anlatacağımı vadederek — yanından — ayrıldım; muhterem ihtiyar beni bırakmak istemiyor, arkamdan sesleniyordu: — Kıyamet kopmaz ya.. Bu | gece de misafirimiz oluver camım? BYAçk n Çijtçi () Ziraat husutundaki müşküllerinlel s#erunuz. Son -Posta'nın. (Çifiçi) wi #ize cevap verecektir. İlkmektepte bir ders: ilir İar bir otomobili toşkli eden aksamı yerinde görerek öğ- resiveslar. Hayat Bilgilerl... Avrapanın birçok me..leketlerinde yepyenl şekil- de mektepler teslia edilmiştir. Bu mekteplerde kitaptan ziyade görgüye ehemmiyet verilmektedir. yük muharebeyi müteakip tahsil hayatında ve usüllerinde hakiki bir inkılâp yapılması iİcap edece- ğini iddia etmişti. Fikrini mlüda- faa için gazetelerde - gütun sütun makale yazmıştı, birçok kitap çı- karmıştı. Düşüncesi şu idi: — Zamanımız sürat asrıdır. Bu asırda çocuğun karışık ve ek- seriya fi'liyatta işe yaramaz naza- riyelerle vakit kaybetmesi yazıktır. Badema çocuklara dünya bilgisi daha ameli bir şekilde ve daha az zamanda verilmelidir. Zamanımız bir taraftan da is- tiklâl asrıdır. Her millet hür o mayı istediği gibi, her insan da daha çocukluğundan - başlayarak ayni havesle çırpınır. Bu - istiklâl arzusunu çocuğa daha mektepte iken imkân niİsbetinde fazla ver- melidir.,, : Alman profesörü bu düşün- cesini etrafa yaydıktan sonra para topladı ve topladığı para ile yepyeni şekilde bir mektep tesis etti. Profesör, Komünizme biraz mütemayil olacak ki, mek- tebine de: — Karl Marks, ismini verdi. Bu mektebin ilk adımda göze Yavrulara sandeti kıılğ eden sıhhate itir, Sıhhat te Jime Bastik ile kalmdir. çarpan hususiyeti, içinde büyük bir serbesti olması idi. Daha okuma yazma bilmeyen talebe- den - bir tanesi kendileri tarafın- dan müdüre muavin olarak seçi- liyor, bir başkası oyun âmiri ta- yin ediliyor, ve bütün dersler ço- cukların istedikleri şekilde verlli- yordu. Bu derslere gelince, ortada sâdece bir alfabe vardı. Diğer bütün bilgiler çocuklara makine ve âlet vasıtasile fi'len öğretili- yordu. Mamafih şurasını da kay- dedelim: Çocukların idareye ve derslere hâkim olmaları, sırf bir görünüşten ibaretti. — Hakikatte her şeyi yine müdür ve hoca tesbit ediyordu. Fakat çocuklara kendilerinin tesbit ettikleri his- sini veriyordu. Aradan zaman — geçti, bu | mektebin tedricen ikinci, üçüncü | sınıfları açıld.. — Orta ve 1lise kısımları açıldı, hattâ üniversitesi açıldı, nihayet ilk sınıftan başlıyan çocukların Üniveııiteyl bitirerek | hayata atıldıkları görüldü. Alman gazetelerinin iddiaları- na göre, bu mektepte yetişen çocuklardan, hayatta muvaffak olamıyan bir tek kişi bile yoktur; İ bakmak kâfidir. Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Birer küçük sulu boya Ççakları Beyoğlu Solsokak No. 1 de Kemal, Beyoğlu 21 inci İlkmektep 19 Tevfik Neodet, Galatasaray lisesi talebesinden 40 Suat, Sıvas erkek lisesi #mıf 8 ten 236 Vedat, Mersin Örtamek- tep 3 üncü sanıf 6 Süreyya Bey ve Hanımlar, Birer mürekkepli kalem ala- caklar: İstanbul kız lisesi 1208 Nimet, İstanbul 44 üncü İlkmektep 396 İzidor, Heybeliada Kışlaardı sokak No. 6 da Burhan bey kızı Yın ar, Vefa lisesi 425 Behzat Kemzi, maniye ye- dinci İlkmektep 3 ü anıf 29 Kerime Hanım ve Beyler. Birer boya kalemi alacakları İzmir Emniyet müdüzlüğü adli kısıvı kalemi 3 'üncü komiseri Remzi bey kızı Mürşide, Devrek birinci İlkmekte, 134 Mehmet, Divanyolu Piyerloti caci» desi Sinmnağa dairesindei Hicri, İstan- bul kız Ortamektebi 8 Nihal Hanim ve Beyler. Birer kart alacaklar: Samsun Ulugazi mahallesi Fevzipaşa sokak No. 8ten Muzaffer, Kayseri Cumhuriyr" mahallesi No. 20de Sezai, İstanbıl 49 uncu İlkmektep 128 Hüseyin, İstaz- bul 28 inci İlkmektep 196 Ömer Faruk, Edirnekpı 146 No, da Musa, Erenköy eski polis merkezinde birinci komiser Rıza bey kızı Şükran, Kadıköy İisesi ittisalinde 52 No.da Sabiha Bahri, İstanbul Çapa 11 No. da Sabri, Adana Saatkule müdürü Vehbi bey mahtumu Hüsamettin, Yozgat İsmetpaşa mektebi TI Rüştü, Kırklareli Şevket Osman bey eczanesinde Sermet, Beyazıt 6 ıncı İlkmektep 25 Ferhunde Diyanı- bekir Gazipaşa İlkmekteh Şevket, Davrek birinci İlkmkıcbi 196 Salâ- hattin, Devrek berber — Akif Efendi kızı Suna, Ankara icra hesabı. oaride Mahmut bey kızı İaci, Zonguldak be- lediyesinde elektirik tahsildarı Mubsin efendi kızı Vasfiye, Ankara P. T. T. Um. hariot hesaplar kaleminde Ahmet Bey oğlu Nejat, Zongüldak Ortamek- tep 3 üncü sınıf 144 Muharrem, Sıvas Fevzipaşa mektebi sımıf ( ton 185 Necdet Hüsmü, Sıvas fırkada binbaşı Recep bey kızı Sevim, Konya küçük« zabit mektebi aımıf 2, şube 1 de 301 Amasyalı C. Tayyar, Sirkeci istasyon kitapçısi M. M. Viktorya, Ankara Ok- beci İltekinbey İlkmektebi 5 inci sımf 305 Adnan kalfa oğlu, Salihli Altınordu İlkmektebi 5 inci sınıf 507 Kâzım, Konya Akifpaşa mektebi 587 Sırı, Tarsus belediye müfettişi kızı Muazzex, İstanbul kız muallim mektebi 262 H - lide, İzmit hükümet karşısında No. S0? de Ali Emin, Tarsus hastahanesi ida 4 memurü Emin bey kıtı Nihal, Dörtyol hacı Mıstık efendi oğlu Fehmi, lsparta Camiiatik mahallesinde 27 No. da Se- bime, Konya Abdülaziz mahallesin 0 No. 2ite Arif, Zonguldak Devrelli kahveci Nuri efendi oğlu Ömer Lü'li, Ankara Yobracı mahüllesinin Hactilya sokâğıinda No. 11 de Reşat, İzmit ter-i Müfit bey vasmtasile Ahmet, Eakişel « Odunpazarı lise karşısında kahw ( Mehmet oğlu Basri, Edirne 4 No, .. Mp. bl. 2 de Ali Yaşar bey oğlu, İzm .« Karşıyaka Ziya Bey Kütipsinan Çobançavuş Medrese sokak No. 21 de Kemalettin Bey ve Hanımlar. ve anlaşiliyor. ki bu mektepte tatbik edilen usul tedricen bütün diğer mekteplerde de taklit edi- lecektir. Yalnız son inkılâbı mü- teakıp mektebin adı değiştirilmiş, (Karl Maks) gibi daima komü- nizmi hatırlatan bir isim yerine mektebe milli bir ad takılmıştı.. Fakat Alman profesörü tara- fından — tesis edilen usulün tesir- leri, —yalnız Almanya dahiline inhisar ettiği sanılmasın. Ingilir mektepleri bu usulü birkaç sene- den beri tatbika koyulmuşla»dır, buna verdikleri ehemmiyetin d<r .- cesİni anlamak için bır. İnçöix mektebinden alınan resim'orimire N aai dti üi

Bu sayıdan diğer sayfalar: