13 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

13 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yugoslavyada llk Galeyantar Dün gelen telgraflar “Yugoslav halkının, Mersilya faclası haberleri fzerine aai bir heyecana kapıldığını ve bazı tezahürler yaptığını bildirdi. Bu tezahürler bilhassa İtalya ve Ma- taristana tevcih etmiştir. Yine bu telgraflar, halk arasında katilin, Ma. kedonya komitesine mensup olduğu #ayiasının da döndüğünü kaydediyor- du. Bu cihetten de Sırpların Bulgar. lara karşı kini alevlenmiş oluyor. Kıral Aleksandrın ölümü ve bilhassa böyle feci bir şekilde öldürülmesi hâdisesi önünde Sırpların ne derece yeie ve hiddete düşebileceklerini tah- min etmek zor değildir. Hattâ bu hiddet ve teessürler kolaylıkla da anlaşılır. Maamafih büyük — hâdiselerin de işte bu nevi hiddet ve teessürden doğduğu İnkâr edilemez. Bilhassa Menfaatleri sulh ve sükünun bozul- Masında olan kimselerin el altından tahrikâtıdır ki en beklenmiyen 22- manda mühim vaziyetler ihdas eder. Biz, geçmişte bu nevi birçok tecrü- beler geçirdik. Bu itibar ile Marsilya faciasının akseden ilk haberleri kar- Hısında Belgrad ve diğer Yugoslar Merkezlerinde haml olan kaynaşma- ların ne derece heyecanlı olabileceği kabili tasavvurdır. Temenni edilmek Tâzımdır ki bu kaynaşmalardan bir kıvilem hasıl olarak zaten kurü bir barut yığını manzarası arzeden İbirar duygularının Üzerine düşmesin. Çünkü bu seförki infilâk 1914 dekinden çok daha feci olabilir. — Süreyya — Başpapazı ldürdüler Riga, 12 ( ALA ) — Letonya orto- doka - kilisesi reisi başpapas Joan, geçen gece köşkünde katledilmiştir. Riga civarında olan bu köşk cinayet Akabinde — yakılmıştır. — Başpapazın €tökdi mühim bir şekilde yanmıştır. Söliia . böürüede - derin; Bi Almanyada Kış Yardımı Berlin, 12 (A.A.) — Milli müdafaa Mazırı ordunun kaş yardımına İştirâk edeceğini ve buna iştiraki hizmet telâkki ettiğini bildirmiştir. Keza ordu bir kap yemek usulüne de iştirâk edecektir. No.45 v 18- 10 - 934 Leylâ için böyle bir vazifede çalışmak, — Reşidin yokluğundan gölen yalnızlığı, Üzüntüyü da azak- tabilecektir. Bu düşünce kafasında © ka- dar yerleşti. Büyüdü ki nihayet #annesine de Açtı. Melek Hanım ilk hamlede bu karardan —ürktü. Leylânın aile bütçesine yardım etmek için çalış- maya mecbur oluşu ihtiyar ka- dına ağır geldi. Adeta babasız kalan kızının şimdi de himayesiz, kimsesiz sokakta kaldığını zam- netti. Gözleri yaşardı söylemek istedikleri boğazinda kurudu. Leylâ — annesinin teestürünü dağıtmak için hemen İlâve etti: — Biliyor musun anne, bu benim için de adeta bir eğlence olacak.. Hergün evde piyano çak mak ve kitap okumak sıhhatımı da bozacak. Kendimi yormayan bir işle meşgul olmak her hale istifadeli. Bak (Ayten) de sirf bu fikirle Holanda bankasına girdi. — Bankalardaki — işler ©o kadar — yorucu değil, Sık sık tatilleri de var. Hem belki ben yara | âeş:çlerlndlr l * tekrar riy: Beynelmilel Tayyare Kongresi Vaşington, 12 (A. A.) — Beynel- milel tayyarecilik federasyonu kon- gresinin son celsesinde prena bibesko te seçilmiştir. Kongr ik toplantısı, 1935 de Belgratta yapılacaktır. Federaayon — Bulgaristanım azalık talebini kabul etmiş, Sovyet Rusya- mın talebini, prena Biböskonun daha evvel Sovyet Rusyada bir tetkile seyahati yapabilmesi için 1935 sene- sine bırakmışlır. İzlandanın — talebi, — mütemmimen malümat vermesi içimn ladö edilmiştir. Milletler cemiyeti, — federasyona, beynelmilel tayyarecilik meselelerinde federasyonun — milletler cemiyetinin selâhiyettar bir makamı olarak hare« ket edeceğini bidirmiştir. Yahudi Kongresi- nin Bir Kararı Alman Mallarına Karşı Boykot Devam Edecek San Fronsisko, 12 ( A.A )— Yahudi kongresi, Hitler tarafından Yahudilere karşı yapılan tazyikten dolayı, Alman mallarına — karşı boykotaja devam etmiye karar varmiştir. İtalya'da Havanın — Fenalığından Trenler İşleyemez Oldu Roma, 12 (A.A) — Havanın fena- Tığından Peskara - Roma, Milâno-Pa- kara tren münakalâtı bazulmuştur. Maro nehri taşmış, etrafı su base mıştır. Mahsul mahvolmuştur. - Azkers l.-.ıh-.l!_n “'“'âl—".“.—.;aı;;ş.» ü Faciası İova, (Amerika) 129 — Bir yolcu treni akal istikamette gelen bir trenle garpışıp devrilmiştir. Üç kişi ölmüş birçok kimse yaralanmıştır. Vagonların birbirlerine sürtülme- sinden çıkan dumanı yolcular panik yapmışlardır. Surhan Cahit de orada bir yer bulurum. Zaten ( Ayten ) söylüyordu. Onunla be- raber olursak kendimi âdeta mek- tepte zannedeceğim. ( ÂAyten )i bilirsin ya., Ne iyi kızdır. Melek - hanım, çiftlik çubuk sahibi, zengin, hatırlı Haydar Be- yin karısı bu işi hâlâ kavrıyamı- yordu. Dadılar, hizmetçilerle bü- yümüş kızının para ile bir yerde çalışması ona o kadar yabancı geliyordu kil... Leylâ annesine yaklaşarak e- lerini tuttu; — Reşit te İzmire gitti, O gelinceye kadar böyle bir meş- guliyet beni avutur. Hasibe hanı- mın bütün dedikodularına, İnat- larına rağmen kızile Reşidin mü- nasebetlerini pek ciddt bilen Me- lek hanım bu vaziyetten İstifade etmek istedi: — Bakalım Reşit senin çalış- mani doğru bulacak mı? — Ben ona da yazacağım. Herhalde kabul eder sanırtm. Daima Leylânm tesiri altında kalan Melek Hanım son ümidini Reşide bağlamştı. Delikanın bu Di ellka ti — a yangın sanan Madrid, 12 (ALA ) — Grevcellerin bir kısım reisleri, grevin bitirilmesi için emir vermişlerdir. Divanıharpler müstaceliyet usulâ muhakemesi ile faaliyete geçmişlerdir. Gece madridin bam yerlerinde #ilâh — scsleri — işitilmiştir, — yaralılar yardır. Bilbao, 12 ( A.LA ) — Polis henüz asilerin elinde olan Regotu maden mıntakasını ele geçirmeye çalışmak- tadır. , Kıtaat Erandio ve Valmasada köylerini — almıştır. Leferrolda, — bir sosyalist — gazetesinin. müdürü —ve #silerin reisi olan Mato öldürülmüştür. Madrid, 12 (A. A.) — İhtilâlciler Asturi vilâyetinde kıtaata mukavemet B BU Madrid, 12 (A. A.) — Harbiye na- zıri kıtaatın. Övideoya — girdiklerini bildirmiştir. Tayyareler, Ovicdo Ilâ Micres ara- sındaki anilerin mevzilerini şiddetle bombarduman etmişlerdir. Madrid, 12 (A. A) — Öğleden sanra, Vallehas dış mahallesinde polis ile grevciler #erasında bir çarpışma Işi doğru bulmıyacağını — düşünü- yordu. Sıcak, yumuşak - bir ana şefkati ile genç kıza sarıldı. Ba- şını onun göğsüne bıraktı. Sesi titriyordu : — Ben seni düşünürüm, Senin üzülmemeni, yorulmamanı isterim. yavrum Allaha şükür para için çalışmıya ihtiyacın yok. Gözlerinden dökülen yaşlar Leylânın gömleğini — ıslatıyordu. Genç kız ber zamanki - neş'e- sile : — Ne yapıyorsun anne diye haykırdı. Sen buna sevinmelisin. Öyle düşün ki ben yeni bir mek- tebe daha girmişim. Hem akşa- ma kadar piyano çalıp senin de başım ağrıtıyordum. Fena mı., Hem dedim ya bankalar zâten mektep gibi.. Öyle çok tatilleri var ki! Meselenin ilk adımı atılmıştı. Leylâ bu iİşi annesini daha çok müteessir etmeden becere- bildiği için seviniyordu. Daha o akşam yazdığı mektubu (Ayten)e önderdi. ; (Ayten) babasının himayesi ile Holanda bankasına yerleşmişti. Leylâyı da oraya almak için bir hafta beklemek lâzım geldi. Te- sadüf ona yardım etmişti. Bankada iki yıldanberi çalışan bir Musevi kızı ailesile beraber Filistina yit- tiği için yeri boş kalmıştı. (Ayten) yanında çalıştığı mu«- haberat şefine Leylâdan bahset- Tspanyadaki son ihtilâle alt bir görünüş olmuş, bir çocuk Gölmüş, Üç çocuk yaralanmıştır. Madrid, 12 (ALA.) — Umumt greve, esnafın birçok kolu devam etmekte- dir. Barselona, 12 (ALA) — Sabık Başvekit M. Azana, bugün, askeri' hâkimin huzurunda, Katalonya hükü- met darbesine kat'iyen yabancı oldu- gunu, bunu vesaik ile isbat âödebilece- #ini söylemiştir. Madrid, I?(AA) —M. Azana serbest bırakılmıştır. Fakat bu haber resmen teyit edilmemiştir. Grevin bitmesinin bir ssat mese- lesi olduğu zannediliyor. yakalanan bombalar imha edilirken baklenilmiyen bir patlama olmuş, üç kişi ölmüştür. Moldavya Cümhuriyeti Moskova, 12 (A. A.) — Matbuat, Ukrayna cümhuriyetine dahit muhtar Moldavya cümburiyetinin onuncu yıl dönümünü tesit etmektedir. tiği için bu fırsatı kaçırmadılar Leylâ da muhabere şubesine (Ay- ten)in yanına yerleşti, Genç kız bu bir hafta içinde İzmire birkaç mektup yazdığı he de banka meselesinden Reşide hiç bahsetmemişti. Bunu iş olup bittikten sonra haber vermeyi — daha — muvafık bulmuştu. Bankaya girişini ona bir mecburiyet — gibi anlatmak lâzımdı. Bunu bir fikir şeklinda yazacak olsa aksi bir çevap almak ihtimali vardı. Genç kız bankada işe başladığı —ilk gün hem de bankanın antenli kâğıtlarile ona şu mektubu yazdı; Müstalhkam mevki piyade bölüğü kumandanı mülüzm Reşit Bey mir Sevgili Reşit Izmirden çok memnun oldu- ğunu anlatan — mektubunu dün akşam aldım. Şehirden biraz uzak kalman şimdiki halde değilse bile ileride seni sıkacak zannederim. İzmirin — eğlencelerini daha mektepte iken bir Izmirli arka- daşım anlatırdı. Bunları öğren- dikten sonra sık sık şehre İnmek isteyeceğin muhakkak!, Lâtifelerime kızma.. Senin ince ve temiz karakterine okadar gü- venirim ki bunu bir hakikat diye anlatsalar yine inanmam. Benim tanıdığım Reşidin kalbi bir kasar dır. Açmak için onu dolduran Genç Kızlardan Utanan Genç Erkekler Erkek okuyucularımdan almak ta olduğum mektuplar, — bana birçok — gençlerin müşterek bir' derde müptelâ olduğunu gösteri- yor. — Bu derdin adı utanmadır. Bana hemen her gün sorarlar: — Bir genç kızın karşısına çıkımca yüzümün kızardığımı his- sederim, Bende önüne geçilemiyen bir utanma vardır, acaba niçin? derler. Bu, bir hastalıktır, tedavisi için çare bulmamı isterler, Bazılarının bu utanma illetine: — Yartılışındandır, kelimesile bir teşbis koyduklarını İşitirim. Bu, hakikate muvafık değildir. Her çocuk annesinden cesur ve atılgan doğar, onu korkak yapan muhiti- dir, görenektir. bu bahiste ise bir delikanlıyı genç kızlardan çekin- meye, ulanmıya sevkeden âmil, daha küçüklüğündenberi kendi yaşındaki kız. çocuklarından ayrı büyümesi, yalnız erkek çocuklar- dan mürekkep başka bir muhitte yaşamasıdır. Bu tarzda büyüyüş ve yaşayış delikanlıları genç kır- lardan çekinmiye sevkettikten baş ka, daha mühim, daha fena bir netice verir: Genç erkek karşısına çıkan her genç kızı sevmeye kak kışır, hepsine birden âşık kesilir, hayatı kararsızlıkla geçmeye mah- kümduür. Halduki küçüklüğünden: beri kızların muhitine alışkın o saydı, her kızın cazibesine tutuk mıyacaktı, sevmeden evvel seç« meye, seçtiğini de tetkik etmeye çalışacaktı. Şimdi bu utanma, çekinme ve herkesi sevme hestalığına tutulan gençler benden soruyorlar: — Neyapalım? Buraya kadar - söylediklerim, daha ziyade, çocuk sxhibi anne, babanm işine yarar. Hastalığa esasen müsap olan delikanlıları kurtarmıya gelince; bu, maalesef güçtür. Senelerdenberi — sinesine yerleşen çekinme bissi birkaç tav- siyenin dinlenmesile geçmez, Sürüp gider, fakat çocuklukta ihmal edi- len muhite girmekle, atılmakla hir dereceye kadar izale edilebik mesi mümkündür. HANIMTEYZE —— sevgiden daha kuyvvetli bir aşkın dili ister. Bunu Izmirde bulursan bana yaz e mi?! Gönderdiğin Izmir hediyeleri- ne çok teşekkür ederim. Annem incirlere çok sevindi. Gözlerinden öpüyor.. — Türkânı göremedim. Onu çok özlediğimi de itiraf ede- rim. Türkânın bize gelmeyişindeki sebepleri biliyorum. Belki yenge- min urarıdır. İstersen Türkâna yaz.. Beni gelip görmesini söyle. Bilirsin ki ben Türkâtı-çok seve- rim. Böyle bir garip münasebet yüzünden öndan mahrum kaldı- ma — mütecessirim. Yengemden ğıınıt bulursa kaçsın gelsin. Onu biraz piyanoya çalıştırayım... Ha bal sana taze, büyük bir haber daha vereyim, Mektubumun başlığını gördün ya. Buna belki hayret ettin. Sana anlatayım. Ben bu- günden itibaren bu bankada çalı- şıyorum. — Hani arkadaşlarımdan bir (Ayten) vardı. Burgaz gezine tisinde tanıtmıştım. Mahkeme rele sinin kızı.. İşte ©o babasının tav- siyesile bu bankaya girmiş çalışım yordu. Bana da ısrar etti. Çok ciddi bir Felemenk bankası, Bir iki defa geldim, kontrol ettim. Yesadüf bir yer de açılmıştı. (Ay- ten) de ısrar etti, kabul ettim. Annem birar mirin kirın etti amma nihayet ona da anlattım ki bu bonim için iyi bir İştir. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: