21 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—T Birincli teşrin Londra Deniz Konferansı Marsilyada Kıral Aleksandı'la M. Bartunun hayatlarına mal olan facia- nn akisleri, bir müddet için bize, cari vukuatı unutturdu. Sanki zaman durdu ve dikkatimiz hep bu hâdise üzerinde saplınıp kaldı. Halbuki son günlerde, Londrı nin gidişi Üzerinde çok müeesi, ek bazı görüşmeler, çılacak olan arını — hazıre " Bu maksatla —Amerika imi M. Norman Davisle Japon heyetin et edecek o'an Amiral Yamamato ıımdlnleı Londraya muva- aalat etmiş bulunmaktadırlar. Millet- lerin — bilhossa büyükleri — arasında baş'ıca ihtilâf mevzu, olan — deniz silâhlarının veziyeti mesolesi de biran evvel halledilmesi icap eden mavat- tandır. Aksi takdirde, silâhlı bir ihtilâfa ek davalardan biri de diki görüşmeler, Londra bir taraftan Fr: e bu yaz yaptığı müzak r. Ayal za: ile de bir a geçilmiş, fa kimse bulm Londraya Bu surötle, amıyacağı gözde lecektir. Eğer bu konferansta - bir metice alınamarsa 1922 de Vaşington- gda yapılan deniz silâhları muzhedesi ve 1930 da Londra'ca aktedilen İngil- tere, Ameriks, Japonya araemmdaki anlaşma inl sah etmiş olacaktır. Bu konuşmalar iki taraflı olucaktır. Şöy- le ki: İngilizler bir taraftan Amerikalı- lar ve Japonlarla görüşürlerken Japon larla Amerikalılarda kendi aralarında müzakerede bulunacaklardır. Bu tarzı hareket umumt! mürzakerelere mürüc- cah görülmüştür. Maamafih bu cihes tin de bazı aksakları yok değildir. Meselâ — Amerikalılarla İngilirler Japonlırla —esas moselede anlağşte Mamaktadırlar. Ayni zamanda hattı ar) mailerinin ton: Üzeri de Ber, SeREm a İulla aai yorlar. Binnenaleyh ayrı ayrı keku Şürken ümuüml bir formül üzerinde Mmutabık kalmak ihtimali pek kuv- vetli addedilemez. Mamafih bu dev- letlerin kolay bir itilâfa varmalarına mani ol>n boşlıca sebepler gunlardır. Evveli: coğraft vaziyet. İngiltere, bütün denizlerle alâka- dar -geniş bir. imparatorluğa sahip- tir. Birçok uıleı:nlırl yardır. Bu noktadan bilhassa sür'atli kruvazör- lere mühteçtir. ( Devamı 9 uncu ylıdı ) geçlri. Bir Uzak Şark Misakından Bahsediliyor Londra, 20 ÇA. A.) — Amerl- ka, Japonya ve Ingiliz impera- torluğu arasında bir. Urak Şark ademi tecaçüz misakı aktedilece- Şine ve bunun Japonga tarafın- . daa telkin edildiğine dair bazı Japon gazetelerinde çıkan haber- lTer, resmi Londra mahafilinde ve salâhiyettar Amerikan makama- fında teyit edilmemekte ve böyle bir misak akti tasavvur edilse bile buna Sovyetlerle dokuz dev- let muahedesini imza eden dev- Tatlerin — iştirak etmeleri şartile mavafakat olunabileceği işaret olanmaktadır. Deniz Silâhları Görüşmeleri Başlarken.. Londra, 20 (ALA.) — Deniz kon- feransındaki Japon Mmurahhas heyeti azası bugün Amerikan murahhaslarına bir merasim ziyareti yapmışlardır. Jepon baş murzhhası Amiral Ya- mamoto ve M. Matsudera, Amerika murahhasları M. No: Davis ve Amirel Sandleyin mezdine giderek, Amiral Bartu tarafından matbuata izah edilen hatlar dairesinda hükü- metlerinin siyaseti bakkında izabat vermişlerdir. M. Norman Davis, Japon Amira- Ima ziy*retini iade edecektir. Fakat *pon müzakerelerinin ne gt hakkında henüz hiç bir tarih tesbit edilmemiştir. Bu müzakerelerin İngilizlerle, iki heyetimurahhasa arasında yapılacık başlıyacağı müz:kerelerden — sonra takınla ediliyor. M. Göring Peştede Budapeşte, 20 (A. A.) — Macer Matbuatı, Prusya Başvekili Jenersl Möring'in Be'grat'tan dönerken Peş- te'de birksç saat kalacağını haber vermektedir. Fakat Başvekil Jeneral Gömböş'ün Varşova'da ve hariciye Nazın M. Kanya'nın Roma'da bulunmaları do- layıslla M. Göring'in resmi bir zi yaret yapmıyacağı tahmin olunmak- tadır. Aşk Gençlerindir No.53 £- 10 - 934 O zaman Sabir Bey: — Pekâlâ dedi. Sinemadan sonra Kadıköyüne Muşla dönece- ğiz. Var mı dıha ötemi, Bahis tamam — oluncıyakadar zaten iki dakika geçmişti. İkisi de saatlerini çıkardılar. Genç kız bir kahkaha atarak Nâve etti: — Ne dersiniz. bahsi Sabir Bey kaybetmez mi? Ayten yavaşça Leylâyı dürttü. Rezan hararetle anlatıyordu : — No dersiniz, Sabir Bey dediğini yaplı. Evvelki akşam hepimizi sinemaya götürdü. İki loca tutmuştu. Sonra otomobiller ile rıhtıma indik. Meğer muş ta hazırlanmış. Hem ne hazırlanış. Neler neler. Sabir Bey: — Çocuklar, sizi bir iddia yüzünden evinize geç bıraktım. Karnınız acıkmıştır. Bari birkaç şey çöplenin | Dedi. Bir masanın Üstü hep havyarlar, beyinler, dolmalar, ba- lıklar, sandoviçlerle dolu idi. Bu seler Leylâ arkadaşını dürttü. Burhan Cahit Rezan harıl hanıl anlatıyordu: — Sofrada —bira - rakı da vardı. Biz bir. iki bardak — bira içtik. Sâbir Bey öyle neşeli adam ki Kadıköyüne geldiğimiz halde bu eğlenceye — kanamadığımızı görünce: — Nasıl olun geciktik, Fenere kadar gidelim, bir tur — yapar, döneriz dedi, bilmezsiniz nekadar eğlendik. Siz de olsaydınız. Ve birdenbire hatırlamış gibi: — Sâhi bakın şimdi aklıma geldi. Sâbir Bey o akşam sizden de bahsetti. Ikisi binden başlarını kaldır- dılar, Ayten dayanamadı. — Ne münasebet! Deye sordu. Lerzan omuzlarını kaldırdı: — Bilmem, benim yanımda Vedia vardı, ona sordu. Felemenk Bankasına giden arkadaşlarınızı da çağırsaydık, ne iyi .olurdu, dedi. görüşmediğini Vedia, sizinle — Çok Iyi kızlar, onları da ı&yley.neı : I l ! Fransız Kabinesinde Yeni Bir Buhran Mı? İş Nazırlığın Yapan M. Marke'nin Kabineden Çeki'mesi İstenilmiş Parls, 20 ( A A. ) — İş Nazırı M. Marke, Nezsretini muhafaza ettiği takdirde, yeni sosyalist fırkasından çıkarılmak veya istifaya mecbur edil- mekle tehdit edilmektedir . Yeni sosyallst — fırkası hongrcıl bügün — toplanmış ve bu meseleyi tetkik etmiştir. Geçen Temmuzda konseyin M. Markenin nezarette kalmasına karar verdiği malümdur. Büro içtimmi netlcesinde tebliğ neşredilm'ş değildir. hiçbir Puvankare'nin Cenazasi Parix, 20 (A, A) — Dün Pante- on'da NML Puankare'nin cenazesi önünden, hiç durmaksızıd - binlerce halk göçmiş ve conazeyi selâmle- mıştır. Amerikada Yeni Bir Hâdise Silâh Fabrikaları Acen- teleri Tehdit Ediliyor Vaşington, 20 (A.A) — Silâh fabrika'arı acentelerinin bayatların'a, Âyon Meclisi tahhikat komlsyonunda yeptıkları Heşasttan sonra tehlikede o'.dııyı.ı söylenmektedir. Tahkikat Reislr * — Acentelerin cenubi Amerikaya dönmeler'nin iyi olmayacığımı, — birçok — tehiltlerden dolayı h yatlarının tehlikede olduğu- mu », bildirmiştir. Âyan azasından M. Bon, acentelerin Bir'eşik Amerika'da kalımalarının iyi olzcağımı, Birleşik Amerikanın cenubt Amerika devletleri ile iyi mün>sebetler ters etmek İstediğini ve bu münase- betlerin ailâh fabrikaları acenteleri tarafından bozulmaması icap ettiğini söylemiştir. Âyandan M. Klerk - demiştir ki: « — Silâh fabrikaları acenteleri şimdi ektiklerini Hç—“—dw "..ı,..u clılı-. dedi. Onun için akşam vapurunda buluşma- mın iyi olur, diyorum, Ve yine mühim bir şey söy- Hyecekmiş gibi eğilerek ilâve etti : — Ara sıra sinema, te çıkıyor. Leylâ buz gibi olmuştu. Ba zavallı kızın yüzüne tükür- memek için kendini zor tuttu. Ayten daha- soğukkanlı dav- randı. Etrafına bakmarak : — Gelmişir, dedi. Ve çantasından biletini ara- mıya baş! adı. Istanbul tarafına ayrılan Ler- zan Köprü iskelesine çıktıkları vakit: — Akşama buluşuruz dedi, Ve onlara parmaklarının ucu ile selâmlar göndererek: — Arka bölmede. Erken ge- Hin ki açıkta kalmıyasınız! Dedi. Bankanın yolunu tutan iki arkadaş şimdi sinirden katıla ka- tıla gül“!"ı"d" ziyafet O akşam Bınkınııı tatil zili çalarken daha evvel Işini bitiren Ayten arkadaşının yanına geldi: — Çabuk ol Leylâ. dedi. Ar- ka bölmede yerlerimizi kaçırnı- yalım. Belki şansımıza bir ziya- fet te çıkar | | | | l ı ? Büyük Hava Yarışı Başladı İngiltereden Avustralyaya 21 Tayyare Uçtu Londra, 20 (A. A.) — Bugün İngil- tereden — Avustralyadaki Melburna 21 yare hâreket etmiştir. Mildenhal meydanından kalkan tayyare- ler 18,000 kilemetre uçacaklardır ki, bu şimdiye kadar tertip adilen en büyük uçuştur. İngi tere, Amerika, Holanda, İrlane rka ve Avustralya millet- iştirak etmişlerdir. Sür'at yarışı, makinenin cinsi, durak #dedi ve yükü me olursa olmun Mel- buruna vazıl olacak ilk pilot tarafından kazanılacaktır. İlkinci yarış Handikap yarış'dır. Bağdat, Allahabad, Singapur, Port darvin, Şarvilde mecburi kon- troller vardır. Mildenhsi, 20 (A, A.) — Bu sabah 20 tayyarenin hareketinde bazır bu- lunmak Üzere daha geceden hava meydanının etrafına binlerce — seyirci g Tayyoreler 2 ve 3 dakika b uçmuş'ardır. İlk olarak 6,90 Okuyucularıma Cevaplarım.. A, Hisar Kemal Remzi Beyet Aşk ve evlenmek mevzuları arasında geniş bir uçurum vardır. Sevmek çok kolaydır. Evlenmek, bir yuva kurmak uzun boylu dü- Şünce İşidir, Düşünmeden evle- nenlerin sonunda pişmanlık getir- dikleri, bedbaht olduklarım bildi- ren misaller hepimizin gözleri Bnündıdlr. Mektubunuzda verdiği- attan anladığıma göre, sevdiğiniz kız sizden sevgi hari- cinde başka şeyler de istemek- tedir. Halbuki! siz bu İstedik- | lerini yerine getirecek vaziyette olmadığınıza göre iyi düşünmeniz âzımdır. Her halde tahsilinizi bitirmeden evlenmenize taraftar değilim. 4 D. N. Beyer 1 — Kadınlarla çabuk ahbap olmanın sırrı, küçüklükten beri kadın muhitinde yaşamış olmanın verdiği bir haslettir, biraz da kadın ruübiyatına vakıf girgin olmaktan doğar. 2 — “Cahil,, kadınlarla ko- nuşurken, alâkaların! celbedebil- mek için yapılacak şey, kolaylıkla takip edemiyecekleri mevzulara girmemektir. Kendilerine daima, gözlerinin — gördüğü — şeylerden bahsediniz. 3 — Konuşurken gözlerile kal- binde boş bir yer olduğunu iddia eden bir kadının az sonra lâkayt- laşıvermesini» sebebi, umum! bir hüküm ile tesbit edilemer, her lâkaytlaşmanın ayrı — bir sebebi yardır. Mutlaka umuml! bir sebep arıyorsanız, erkeğin beceriksizliği diyebilirim. HANIMTEYZE şhur İngiliz hava rekorcusu n harekat etmiştir. 647 de bil. tün teyyareler hi Londr. tralya ya iştirak eden tayyare« ler 25 saniye fasıla ile uçmuşlardır. Şafak karanlık oldu. Fakat yüzü uzakta görünen hafif bir müslesna, biraz sonra açıldı. 20 tayyareden yalnız yedisi sür'at yarışına kaydolunmuşlardır. Ötekile- rin hepsi bem Handikap hem sür'at yarışlarına dahil olmuşlardır. gök Hâli gülüyorlardı. Elindeki son dosyaları da ye- rine veren Leylâ mantosunu gi- yerken onun lâtifesine mukabele etti : — Ne yazık ki vapurda be- ban da var. Onu atlatırsan biz de grupa dahil oluruz. Hangi beydi 0? — Sâübir Bey. — Şu meşhur otomobilli. Pas- tırma komisyoncusu! — Ta kendisi. — Bize komşu sayılır, ahbap- Hığı Herletmeli başka çare yok. Ayten fıkırfiıkır. gülüyordu : — Amma evvelâ öteki kızla- rın ayağını kaydırmalıyız. Doğrusu rekabete tahammül edemem. Gülüşe gülüşe vapura geldiler. Fakat adımları vapura yak- laştıkça söyledikleri şakalar azak dı. Sesleri kesildi. Huttâ içlerine bir korku geldi. Sanki gizli bir el onları tutup mahut bölmeyo sürükliyecekmiş gibi Ürktüler, Ayten: — Acaba babam geldi mi ? Diye telâşh, telâşlı etrafına bakmaya başladı. Leylâ sokaktaki o çapkın po- zunu tekrar takındı. Dünyasından bezmiş iki marabet suratsızlığı İle vapura girdiler. (Ayten ) in -babası daha evvel gelmiş, ön sıralardan birine yer- leşmiş, hattâ paketlerini yanına koyarak onlara da yer hazırla- mıştı. Bir tehlikeden kaçar hemen iki yanına sığındılar. İki arkadaş bugünden sonra ( Lerzan ) la fazla görüşmemek için bin türlü mazeretler buldular. Artık vapur âlemlerine onları da karıştırmak fmidi kesilmişti. Arka sıralarda her akşam yemiş ziyafetleri, tddialı babisler devam ediyor ve burada verilen karar- lara göre sinema eğlenceleri, ziyafetler biribirini takip ediyordu. İki “arkadaş bütün çevirme hareketlerine rağmen bu şebeke- nin pususuna düşmemişlerdi. Fakat onların böyle daima yan- yana, başbaşa görünmeleri, ayni bankada çalışmaları, kimse ile görüşmekten çekinmeleri yeni bir dedikodu çıkarmıştı. Kendi düştükleri yüz kızartıcı seviyeye ouları da çekip alama- yanlar bu — hınçlarını çıkarmak için bu defa Iki arkadaş arasım daki sıki dostluğu — çirkin bir şekilde göstermek istediler. Bu yarı gülünç, yarı adi iltira (Ayten)in Kadıköyünde oturan bir arkadaşları vasıtasile kulak- larma kadar geldi. Ikâ arkadaş buna evvelâ gük düler. gibi ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: