21 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

21 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ps5 No: 67 Yaram Sermet Muhter Resimli Büyük Milli Roman TOMBUL MİRASYEDİ SON POSTA 10 - 994 Mirasyedi De Kütük Gibi Olmuştu.. Sarhoşu ayıltmağa, sızmışı ken- dine getirtmeğe çare? Salata tabaklarından birine uzandı; o dipte kalmış sirke- den biraz avucuna döküp Vehpi beyin burnuna yanaştırdı... Bir limon bulup kabuğunu tırnaklarile kazıdıktan sonra koklattı... Gen- cin aralık dudakları arasından bir kaç damla su akıttı. Suya limen sıktı, ağzına kaşıkla döktü; kurukahve karıştırdı, yine kaşıkla akıttı.. Tepesini, boynunu bileklerini ıslattı; alnında, şakak- larında, ensesinde buz gezdirdi... Hiçbiri fayda etmiyor; Vehpi bey kütük. Allahtan olacak ki iki baş ilâç aklına gelivermişti. Evvelâ hasırlıyi kapıp içinden bir buz parçası aldı. Buzu, pulla peçetelerden birine sardı. Dala asılı cicimi çekip siper ederek, lahzada gencin karnına yapıştırdı. Arkasından, potinlerile çorap- larını çıkarıp, ayakların aralarını bitaz karıştırdıktan sonra üç kere (kefereti budur!) Diyerek, par- maklarını delikanlının burun de liklerine sokup çıkarmağa başladı. Ayak rayihasile sarhoş ayılt- mak şekli, eskilerce, bilhassa tulumbacı göruhuncü mücerreğliği müttefikan kabul edilen, külelik matizlere tatbik olunan bir usuldu. Bu karına konan buz ve amon- yak tesiri yapan keferet, bıçak gibi tesir etmiş, Vehpi Beyin iki gözünü de şıp diye açmıştı. Tombul Bey, masallardaki peri padişahı şehzadeleri gibi aksıra aksıra, gerine gerine hop- padak (O kalkıp © öturuvermişti, esneyerek gözlerini uğuşturuyor, alık alık etrafına bakınıyordu. — Yanıyorum. Içim kavrulu- yorl.. Kerbelâda gibiyim! Diye- » yek hasırlıyı kaptı. Ağzıma yapış tırıp, çenesinden akıta akıta, la- kır lukur içti. Elinin tersile du- daklarını silerken sayhayı attı : — Vay anasını, leşler gibi sızmışız da haberimiz yok... Ulan moruk, etraftaki (Oandavallılara rezil mi olduk?... Öbür beyler de, kimi dürtüş- lemekle, kimi kakıştırmakla, kimi su serpmekle birer birer gözlerini açmışlar, bir müddet afal afal bakındıktan ve birer çektikten sonra atip tutuyorlardı: — Tu Allah müstehakımızı versin, busıcakta bukadar da kafa çekilir mi yahul,. — O mastika yok mu, o kah- rolası karı içkisi, düze karışınca berbat etti, — Doya doya içtik, mezelerin âlâsını yedik, gelgelelim oburlar gibi yemek tıkıştırmak ne olo- yordu? Kırk o yıldan açmı idik sanki? — Okezzap gibi şarabı görü- yor musun? Tüy diken, canımıza okuyan işte o cenabet... Gibi söylene söylene derlen- diler, toplandılar, kılık kıyafete biraz çekidüzen verdikten sonra oturdular, Kambur Nabi yalvarıyordu: — Aman biraderler, kuzum erler herkesin gözü bizde; herkes kömedya seyreder gibi bize ba- kıyor. Kabadayılığa bilmem ne sürmiyelim; pişkin (davranalım; çalalım, çığıralım.. Bolses o Tabsinin eline utu, “rçe o Tevfiğin eline kemam : * limonlu Tombul mirasyedinin şık hali vererek, kendide £ tefi alarak, şarkıya girişiyordu: Gamdan azade bemen dünyada bir meyhanedir için let ise peymanedir. sevki meyi tahkir (Oeden divanedir şldi gider, çün dil miaafirhanedir. Hakikaten işi pişkinliğe (o vur- maktan, hiç oralı olmamaktan gayrı çare yoktu. Bolses Tahsinle Serçe Tevfik te bu rast şarkıya karıştılar. Biçare tombul, hâlâ kafasını tutamıyor, yıkılacakmış gibi bo- yuna öne orkaya sallanıyor, Kam- Ti Nabi fasıl arasında, mütema- diyen kaş göz edip, hasırlıdaki sm işaret etmeği de unutmu- Def'i gam etmek Neş'e Gam gelir, — Moruk, estağfirullah Bey- “Şehendebaşı all, HiLÂL sineması Frausızca sözlü ve şarkılı iki muazzam film birden DOUGLAS FAIRBANKS oğ'u tarafmdan tersil edilen BÜYÜK KATERINA DELİ PETRO İlüveten : OĞLUNUN METRESİ İl fevkalâde komedi Perşembe gününden itibaren (ÇİN ve JAPON ) barbinin fecayilni munavver JENERAL YEN'in ZEHİRLİ ÇAYI Pek yakında ROMA ÇILGINLIKLARI İİ taba Beediyesl o Tepebaşı Şehir 2 Tiyatrosunda Bu akşam anat 30 de Gürüm va Coza 20 Table Nakleden; Reşat Nurl Loca : 250-300 Koltuk ; S0 Sandalya: 40 Galeri : 39 Eski Fransız Tiyatrosun'da Bu akşam saat 20 de YARASA Operet 3 perde amca, Vallahi aşkolsün ; erkeklik, hovardalık işte bukadar olur. Bin yaşa, yüz bin yaşa, uğruna canım feda... Sana kurban mı lâzım, bu Vehbi (o bergelesi olsun; Oba na şereftir be... Hacivatlığı kak kışıp lâfımı kesme, ben razi ok duktan sonra sana... yemek düşer be hırbo!l Arkasından, Bol ses Tahsine dönüyordu: — Tahsin Ağabey, yani ya yok mu şu medetle billâhi beni ibya ettin, canıma can kattın... Değil böyle keyif olmak, on ye rimden vursalar, al kanlara bula- salar, senin mededini duyunca yine hayat bulurum; eskisinden domuz olurum... Daha arkasından Serçe Tevfiğe — Tevlik Ağabeyciğim, ke mana dil mi verdin, tahta parça- sım İisana mı getirdin be Allahın kulul, Ellerin dert görmesin, şu yay çekişe, parmak oynatışa baki Din'ne üfürdüğümtn rakısı keyfin daniskasını şimdi vermeye başladı. Baksanıza yerimde duramıyorum, içim oynuyor. Ayıp olmasa ka- badan bir çiftetelli vur diyeceğim, kalkıp kıvıracağım. Vehbi (Beye de limonlu sunulmuş, kâtip kaminetoda bir sade kahve pişirip içine biraz kül serptikten sonra dayamayı da ihmal etmemiş, “delikanlı epeyce kendine gelmişti. Kamburum, gaygaylı gaygaylı bülentavâz tutturmasını kendisine meydan okuma gören Bol ses Tahsin, aşka gelip öyle meyanlar | basmıya başlamıştı ki çayırlarda piyasa eden bütün halk, uzaklarda, dere kenarlarında öbek öbek oluranlar, arabadakiler, yaylıda- kiler, attakiler, hep © tarafa seğirtmiş, içi hanım dolu kupalar, ököz arabalan hep etrafı ak mışlardı. (Arkası var) yam nama Yeni Gümüş kuruşlukların pulları ve kalıpları tamamen O hazırlanarak dünden itibaren bir yüzlerinin darbına başlanmıştır. Resmimiz yeni yüz kuruşluk gümüş paraların wode- lini göstermektedir. Birinci teşrin 21 Suikast Tahkikatı Fransa, Paveliç'i İtalya Hükümetinden İstedi Beş Devlet, Belgrat'ta Bir Beyan- name Neşrettiler (Baştarafı 1 inci yüzde ) manda gönlü geçti ve kadını bıraktı, Onun en çok sevdiği Sofyada birmey- hane işleten Ma- dam Katza idi. Daha sonra Protogerof parti- sinden öldürdüğü Pokofun kızın mektebe vermiş, bir müddet kızı dine metres yap- mıştır. Bu kızın, şimdi o Yunanis tonda, bir manastıra İltica ettiği söylenmek» kadınlar Katilin kullandığı mitralgozu andıran tabanca tedir. Yorgiyef iri, yarı, kara yağız ve üzerinde anlaşr Imaz bir tesire sahip'hunhar ve çok katı yürekli bir adamdı. Malnynın İfadeleri Paris, (Hususi) — Fontenblö ormanında (yakalanan Malninin ifadelerinde biribirini tumaz te raflar vardır. Ayrıca, bu adam ifedesini tahrif etmiğtir. Şöyle ki: Malninin bayanına göre Hırvat partisi Tideri Paveliçin, Kalemeni terassut etmeye kendi- sini memur ettiğini, son dakikoya kadar katil Kalemenle beraber bulunup onun, alayı karşılamak Üzere ileri hareketini müteakip çekildiğini beyan etmiştir. Hal- buki O mevcut melâmat bunun uksini gösteriyor. Kıral Alek- sandr'ı öldürmeye Malni memur edilmiştir. Onun son dakikada korkması ve bu işi yapmaktan çekinmesi tzerinedir ki ayni va- zifenin ifasına Kalemen memur edilmiştir. Malni bu emre itaat etmediği takdirde başına gelece- ğin ne olduğunu bildiği içindir ki izini kaybetmiye çalışmıştır. Malni ele geçtikten sonra bir çok ifşaatta bulunmuştur. Bu ada- mın ifadesine göre suikast heyeti 1 — Kreamer - Kvaternik 2 — Benes - Ratiç 3 — Novak: Pospişil 4 — Silni- Malni- Şalni $ — Gorgiyef- Kalemen 6 — Marya Vudrviç (kadın) 7 — M. ve Madam Clark Sefaret Ataşesi ünvanile im dikleri otele kayit düşen NL ve Madam Clarks henüz ele geç- memişlerdir. Bunların İtalyan ok ması ihtimali de İleri sürülmele tedir. Muhtelit Memlekellerde rmalar Araştı Liyej, 20 (Hususi) — Stipo isimli bir Yugoslav tevkif edik miştir. Bu adamın eşkâlı, Paveli- çin yakın arkadaşlarından biri olduğunu göstermektedir. x Sofya, 20 (Hususi) — Make- donyalıların oturdukları mahalle- lerde taharriyat o yapılmıştır. Bir çok silâh yakalanmış, muhtelif kimseler tevkif edilmiştir. * Torino, 20 ( Hususi ) — Bura da da bir takım araştırmalar ya- pılmıştır. Zabıta Barberis sahte ismi altında saklanan şüpheli bir adamı aramaktadır. # Cenevre, 20 (Hususi)— Fransız polisile sıkı bir surette teşriki- mesai eden İsviçre zabıtası, Mar- silya faclasınm tahkikatına de- vam etmektedir. Kvaternik'in hüviğeti Belgrat, 20 (Hususi) — Trino- da tevkif edilen Egon Kvater- nik'in hüviyeti şudur: Bu adam üçüncü Napolyon zamanında Hır- vat meselesine (nazarı dikkati celbeden Ove Hirvatistan için geniş bir muhtariyet < İsteyen Hırvat ihtilâlcisi Kvaternik'in to- ramudur. Ana tarafından büyük babası ise meşhur sosyalist Dok- tor Franktır ki ismi sol cenab Hırvat Muhtariyet Fırkasına izafe edilmiştir. Baba tarafından büye Beter, Hırvat muhtariyetini Avusturya- Macar cerçevesi dahilinde ister ken Doktor Frank Bulgariste- mn da dahil “bulunduğu bir Yugoslav (o çerçevesi (— dahilinde Hırvat muhtariyetine talipti, Küçük İtilâf Ve Balkan Dev- etlerinin Bir Tebliği Belgrat, 20 — Küçük İtilâf ve Balkan birliği (o konseyleri dün akşam ayni mabiyette birer be- yânname neşretmişlerdir. Yoguslavya ve Fransaya be- yanı taziyet eden her iki birlik könseyi (o Marsilya (© suikatinin icra edildiği şeraltini tetkik et- miş, hudutlar harici kuvvetlerin tesiri altında yapıldığı için harici siyasetle alâkadar eder bir cina- yet olduğunu tesbit ve son ze- manda vukua gelen tedbiş hare- ketlerinin (bazı devletleri elde etmiş olduklar beynelmilel va- ziyetleri veya. temin (ettikleri vahdeti hedef tutarak en müs cerrep (o hizmetkârlarından mah- rum etmiy» matul olduğuna işa- ret etmektedir. Bu itibar ile ber iki konsey, tekerrörü bilmecburiye son de- recede vabim &ihtilâflar doğura- bilecek olan hareketlerin teker- rürüne mani olabilecek tedbirleri almak ve mes'ulleri meydana çı karmak için bütün devletlerin si- künetle ve afaki bir surette teşrikimesai etmelerinin zaruri olduğu kanaatindedir. Yine her iki konsey bu mevi tethiş hare ketlerinin devletleri takip ettik- leri bugünkü siyasetten ayıramı- yacağını bildiriyor. Konsey azası olan devletlerin matem karşısında Yugoslavya ile bağlarını siki laştırdığımı, mirasları mi (o sü dükatle (o muhafaza (edecekleri Kıral Aleksandr ve M. Bartu ( Devamı 9 uncu yüzde )

Bu sayıdan diğer sayfalar: