25 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Taygare Yarışı i Londra Melburn Seferi Müsabakanın İkinciliğini Felemenkliler Aldılar İngiltere ile Avustralya arzsın- da 11206 millik büyük tayyare yarışı evvelki gün netice vermiş ve İngiliz tayyarecilerinden Skot ile Blak bu mesafeyi iki gün 22 saat 59 dakikada katederek bi- rinciliği almışlardır. Dünyanın en büyük ve en heyecanlı tayyare yarışlarından biri olan bu müsa- bakada denizin, karın, fırtınanın ve yağmurun şiddetile çarpışan tayyarecilerden Jilma ile Raenes in tayyareleri Italya üzerine ya- narak düşmüş ve zavallılar kö- mür haline gelmişlerdir. Arabistan, Hidistan ve Avustralyanın muh- telif yerlerinde motör bozukluğu, yağmur vesaire arızalarından, bir- gokları hareket edememişler, ba- zıları da kısa fasılalarla ancak şehirden şehre uçabilmişlerdir. Bütün dünyada çok büyük bir alâka uyandıran ve birincisine (750) bin Türk lirası kazandıran bu yarışın son vaziyeti şudur: Holandalı Parmantier ile Moll bir aralık istikametlerini kaybet- mişler ve telsizle İmdat İstemiş- lerdir. Telsizle — gösterilen yol üzerinde Ayustralya'nın Vodango mıntakasında uçmaktadırlar, Han- sen ile Dannis Kalkütada inmiş- ler, Yeni Zelandalı Mac Groger ile Walker Singapora, Brook da Ta- tai'ye varabilmişlerdir. x Londra, 24 (A. A.) — Bu ge- bahki vaziyete göre Parmantler Moll' Pordarvenden hareket — et- mişler, müteakiben —turner İle Pangbora şehre inmişlerdir. » Paris, 24 (A. A.) — Mondra- Melburn tayyare yarışını kazanan Sbpt 31 yaşında ve bir orkestra şefinin oğludur. 19 yaşında plot olmuş, iki defa İngiltere sür'at rekorunu kazanmıştır. Arkada- şı da Şark Afrikası tayyare iİş- lerinde senelerce çalışmış Üç mü- ( him plotluk za- feri — kazanmış- tır. x Melburn, 24 (A. A.) — Per- mantier ile Moll çelin bir uçuş- tan sonra gece yarısından sonra buraya — gelmiş- lerdir. Müteakli- ben Türner ile Pangborn inmiİş- lerdir. Bu — süretle Holandalılar 3 gün 18 saat 24 dakikada ikinci- liği — almışlardır. fakat tayyarede- kilerden bir kıs- minin — Albury"- dan Melburn a trenle — gelmele- rinden — dolayı Hendikap yarışını kaznmak — ihti- malleri hafiftir. —ıLl bulunmaları üzerine Doktor avelg Susyor italyan Zabıtası Da, Bu Adamın Adre- sini Vermiyor, lntıkamdan Korkuluyor ( Battarafı 1 inci yüzde ) edilmiş başka yazı yoktu. Fransız zabıtası, kızın babasının evinden birçok mektuplar ve resimler | alvuştır. Tahkikatin neticesi hâlâ alınmamıştır. Diğer taraftan tahkikat hak- kında Bükreşten de — şu telgraf gönderiliyor. Romanya'da tedbirler Bükreş, 25 ( Hususi ) — Bazı ihtilâlcı Hırvat unsurlarının Ro- manyaya geçmek teşebbüsünde Fransız ve Yugoslav zabıtaları Rumen zabr- tasile teşrikimesal — ederek sıkı tedbirler almıya başlamışlardır. Birisi daha tutuldu Budapeşte 25 ( Hususi) — Yugoslav sefirinin, ismini Macar hükümetine verip, Marsilya — sui- kastine iştirek ettiğini bildirdiği bir ihtilâlcı Hırvat daha yakalan- miştir. Macar zabıtası, tahkikatı güçleştirmek için bu adamın is- mini bildirmemektedir. " Eski Bir Nazırın Tevkiti Belgrat, 25 (Hasusi) — Marsil- ya suikasti münasebetile yapılan tahkikatın icabı olarak eski Yu- goslavya nazırlarından M. Pribi- çeviç Pariste tevkif edilmiştir. Bu zat, Yugoslavyada mühim bir siyasi şahsiyet olup Üç defa Adliye —nezaretine getirilmiştir. Kırala karşı açık bir mücadeleyo giriştiğinden 1930 da siyasi ha- yattan uzaklaşlırılmıştı.. Kıral Aleksandrım katli mü- nasebetile yukarıki satırlarda kayd- ettiğimiz eskiye ait ifşaata, şimdi de yenileri ilâve oluyor. Muhtelif neşriyat ve vesikalardan anlaşıl- dığına göre Kıral Aleksandr Hir- vat ihtilâlcileri tarafından | Nisan 1934 tarihinde ölüme mahküm edilmiştir. Birkaç gün evvel kısaca kaydettiğimiz bu feci karar hak- kında aşağıdaki malümat ile ba» zi tafsilât veriliyor: Hırvatların Kararı 6 Mayıs 1934 tarihli Make- donya gazetesinden : Hırvatlar Kıral Aleksandr'ın başını İstiyorlar. Seralng Hirvat- #rererareeaceLeALAALEnELAERALEN LERLELELACEACAA KasknanAscenA e p Uçmıya kazırlık ve benzin doldurma Yugoslav meclisinde beyanname okunuyot larının bu kararı. 16 nisan tarihli Nezaviana Hrvatska Drzava ga- zetesinde gu satırları okuduk ; 1 — 1918 Kânumuevveli kara bir tarihtir. Çünkü o tarihte Hırvat milleti, bir hiyanet ve iğfal yüzünden bu hale gelmiştir. Bunun mes'ulü Kıral Aleksandrdır. Binaenaleyh Kıral Aleksandr ile beraber Belgrat hükümetini Ida- ma mahküm ediyoruz. Bu kararı, her Hırvat kıyam- cısı kısa bir zamanda yerine getirmekle mükelleftir. Bu müna- sebetle kıyamcıların şefi doktor Ante Paveliçe aşağıdaki satırları ittihaf ediyorur: Şet! Pavoliçe Hıtap Kıyamcı arkadaşların karar- mızı kısa bir zamanda yerine getirmeleri İçin İcap eden emri vermeyi rica ediyoruz. Biz, inti- kam almak, ayni zamanda ölün- ceye kadar mücadele İstiyoruz. Eğer teşebbüsümüz bir defa- da muvaffak olamazsa, onu, ytiz defa tekrarlamıya ve Hırvat mil- leti için hür ve müstakil bir dev- let elde etmiye hazırız.,, Avrupa — temelinden — oynasa istediğimiz — ihtilâl — yapılacaktır. Son kan damlamızı vermiye ha- zarız. Fakat daha fazla bekli- yemeyiz. * Bu vesika, Marsilya sulkaati- nin mes'ullerini açıkça meydana koymaktadır. telyadaki Tahikat Paris, 25 (Hususi) — İRtalyaya, Paveliç ile Kvaternik'in iade mu- amelelerini yapmıya giden Fran- sız zabıta müfettişi bunların İstic- vabında hazır bulunamamıştır. Ay: rıca adresini de öğrenememiştir. Çünkü İtalyan zabıtası, Paveliç'in karısı ile biri beş, diğeri altı ya- şında bulunan çocuklarının ha- yatlarını tehlikeye koymamak için bu adresi söylememeyi kendisine vadetmiştir. Onların İsticvabına nit olmak Üzere en son gelen telgraf şudur : Roma, 24 (A.A.) — Torinoda tevkif edilen Paveliç Ile Kvaternik yeniden sorguya çekilmişlerdir. Birinci — ifadesinde — Paveliç, Marallya suikastile asla alâkadar olmadığını beyanla, aleyhindeki ithamların, kendisini behemehal mahküm — ettirmek istiyen Sırp memurlarının. bir Isnadından iba- ret bulunduğunu söylemiştir. Merkum, hiç kimseye vekâlet # dahi vermemiş olduğunu, ve şa- yet Pariste tevkif olunan eşhas- tan biri aksli iddiada bulunmuş ise, onun yalan söylediğini beyan etmiştir. Diğer bir Hadesinde Paveliç, 30 Eyitilde Marsilyada — bulun- madığımı ve hattâ Marsilya şehrl- ni bilmediğini söylemiştir. Pave- liç, 1927 de bir tek defa Parise gidip, beynelmilel bir kongrede Zagrep Doelegesi olarak — bulun- muştur. Bunu müteakip, Paveliç, Teş- rinievvelin ilk haftasında, na za- man ve nerelerde bulunduğunu İzah ederek, Torino, Milano, ve Breşçiya'ya gidip geldiğini söyle- miştir. 1910 tarihinde Zagrepte doğ- muş olan Kyvaternik te, hakkın- daki Ithamları İsyan ve nefretle reddetliğini ve suikasta tamamile yabancı bulunduğunu Fade et- miştir. Merkum, Paveliç'in ikametgâ- hını göstermekten imtina ederek, kendisinin de 10 aylık iğtirap müddetini, Berlinde bir dostunun yanında geçireceğini söylemiştir. Ayni zamanda, Kvaternik, kendi- sinin Pavoliç tarafından tavzif edildiğine dair olan isnadı red- detmiş ve bu isnadın, Paveliçi itbam edebilmek maksadile uy- durulduğunu ileri sürmüştür. Kva- tersik, Pariste tevkif edilen eşhası tanıdığını, Fransaya - gittiğini ve | Kremer namı müstearını taşıdığını da inkâr etmiştir. Bir ikinci sorga esnasında, ge- ne Kvaternik, ilk ifadesini teyitle beraber, 28 eylülden 10 teşinlev- vele kadar, Padovada, — ismini söylemek — istemediği, talebeden bir dostunun yanında kaldığımı tasrih eylemiştir. Bir Müze Ziyareti Ve Bir Hâdise Bir parça açık göz davranıl- diği takdirde Kıral Aleksandr'ı öldürenlerin tertibatını meydana çıkarmanın İşten bile olmayacağı iddia edilmektedir. Bu münase- betle şu hâdise naklediliyor: Ingilterenin Möris adası Polis Müfettişi mezunen Parise gelmiş. Müzelerden birini gezerken müze gardiyanlarından birile bir ziya- retçinin konuştuğunu görmüş. Bu adam, geçenlerde Fransız Relsi cümhurunu öldüren Gorgulof'un kullandığı tabanca ile alâkadar oluyormuş. — Ziyaretçi — uzaklaşır Diş Doktorları Arasında Dünkü Kurultay Çok Parlak Oldu Türk Diş Tabiplerinin senelik Kurultayı dün saat 2,5 da Ünivere site konferans salonunda toplan- mıştır. Kongrede evvelâ Istiklâl marşı çalınmış, bütün Diş Tabip- leri bunu hürmetle dinlemişlerdir. Müteakiben celseyi açan Belediye Rels Muavini Hâmit Bey Belediye Reisi Muhiddin Beyin gelemedi- ginden — mazeretini — söylemiştir. Kongrede (300) ü mütecaviz diş tabibi hazır bulunmuştur. Celsenin açılışından sonra söz alan Üniver« site Dekanı Nureddin Ali Bey, cemiyetin sonelik — faaliyetinden bahsetmiş ve Kurultayın her sene daha büyük bir hararetle içtima ettiğini vo faaliyetlerini artırdığını söylemiştir. Mütcakiben kürsüye gelen Dişçi mektebi Müdürü Kâzım Esat Bey, Diş Tabipleri cemiyetinin banisi Halit Şazi Be- yin ruhunu taziz teklifinde bulun- muş ve haziraon bir dakika süküt etmiştir. Kâzım Esat Bey sözüne devam ederek senelik raporu okumuş, İstanbuldaki ilk mektep talebelerinin dişlerinin temizlene mesinde 52 arkadaşının faaliyetin: den, 31 bin çocuğun bakılmasın- dan, koöngre ve müsamerelerden bahsetmiştir. Kongre çok alâkalı olmuş ve Diş tabiplerinin faaliyet- lerinin alkışlanmasına vesile vere miştir. Kurultayın ikinci günü olan bugün, Diş Tabipleri Etibba odasinda toplanacaklardır. Türk - Yunan Ticarat Anlaşması Bu ayın sonunda müddeti hitan Türk - Yunan ticaret anlaşması bir ay müddetle uzatılmıştır. Yeni anlaşma, Ankarada imzalanacak- tır. Yunan iktısat nazırının Cuma günü memleketimize gelmek üzere Atinadan hareket edecegi bildi. rilmektedir, Yeni Nafıa Başmlihendisi İstanbul Nafıa Başmühendisli- ğine tayin edilen İzmir Nalıa Baş- mühendisi Nuri Bey Bugün bek-« lenmektedir. uzaklaşmaz İngiliz Polis Müfettişl gardiyana yaklaşmış ve sormuş: — Bu adam kim? — Tammam. — Ne diye konuşuyorsun? — Hiç. O başladı, ben cavap verdim. — Bu konuştuğunu Paris za- bıtasına haber verecek misin? Çünkü ben bu adamın halini ve Relsicumhurun öldürülmesinde kul- lanılan — tabanca ile fazla alâka- dar oluşunu pek beğenmedim. — Ne münasebet, polisle işim ne. İngiliz polis müfettişinin buna canı sıkılmış ve ayrılmış. Bu mu- havere ayin dördünde oluyordu. Facla(9)unda vukua geldi.Ayın on Üçünde müze gardıyanı hâdiseyi polise habervermiş, on dördünde lngilir polis müfettişi Fransız za- bıtaslle temas etmiş ve demiş ki; — Biz Ingilterede böyle şiip- beli adamları hiç bir yere koy- mayız. Ve gardiyanla beraber, her ikisi, bu adamın suikast maznun- larından Benes olduğunu fotogra- fisinden tanımışlardır. i Sulkast meselesinin tahkikat safhası, bugünlük te bu kadaz ilerliyebilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: