30 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

30 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

———— İTTİHAD . TERAKKİ S inci kısım No. 154 Her kakkı mahfuzdur. 30 - 12- 954 Nasıl Doğdu?. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Ölde? Ziya Şakir an - Talat (Paşa) nın Sadrazamlığı Birçok Dedikodulara Yol Açmıştı.. Bu suretle; üç buçuk sene Sadaret mevkiini muhafaza etmiş olan Prens Sald Halim Paşa ar- tık işten çekilmişti. Beşinci Su'tan Mehmed, sabık sadrazamına, bir (Namel Müüköne) göndererek ifa ettiği (Hıdematı mebrureye beyanı takdirat ve mahzuziyet) | etmişti, Talât Paşanın Sadaret mev- kiine gelmesi, Ittihadçı gazeteler arasında Büyük bir velvele hu- sule getirmişti, Hemen hepsi de sütunların, (Cemiyetin Bânisi ve fırkanın lideri olan Talât Paşanın hükümet riyasetine gelmesile ar- tık bükümetin kâmilen İttihad ve Terakki hükümet) olduğuna | dair yazlan oyazılara tahsis etmişlerdi... Ayni havadis, muha- lifler arasında da bir bomba tesiri busule getirmişti. Hemen o gün zarfında, küfürler, sövmeler, say- malar, akla ve hayale gelmez dedikodular, İstanbulun gizli mu- halefet çukurlarından taşmış; iğ- renç bir mayi gibi yine muhalefet muhitlerine yayılıvermişti, Muhalif şairlerden birl tez dilden şu beyti söylemişti: Sen yakışmaz dersin amma kel başa şimşir tarak Sadrazam oldu Talât, cilvei tekdire bak. Bu beyit bir gün zarfında, Ystanbulun dört köşesinde dilden die “Talat Peşaya ge Wnce : Babıilide sadaret ferman okunduktan sonra büyük üvifor- masını değişmiş; doğruca Mer- keziumumiye gelmişti. Onun gel- diğini pencereden gören birkaç arkadaşı merdivene o koşmuşlar, istikbal etmişlerdi. Her zaman kayıtsız ve şen çehreli olan bu (kalender komiteci) nin çehresi şimdi pek açık bir teessür içinde idi. Yeni Sadrazamın candan ve samimi arkadaşları onun koluna girmişler odaya götürmüşler, bir daha tebrik ederek muvaffaki- yet dilemişler, neş'esizliğini gi- dermek için teşçi etmişler. Fa- kat endişelerinin önüne geçeme- mişlerdi. Yeni o Sadrasam, © akşam evine de ayni neş'esizlikle avdet etmişti, Hatta aile halkının se- vine ve süruruna İştirak etmek şu tarafa dursun; bir köşeye çe- kilmiş : — Ben, bu yökü nasıl taşı yacağım ?.. Sözlerini sık sik tekrar ede- rek bir hayli zamanımı göz yaş- larile geçirmişti, Umumi vaziyet, (hakikaten Talât Paşayı (düşündürecek ve hatta göz yaşları döktürecek kadar mühim ve nazikti. Mem leket, baştan başa felâket içinde idi. Her taraf açlık ve bastalık- tan inim inim inlemekte idi. akıllara hayret veren büyük yan- gınlar, Istanbulun birçok mahal İelerini yakmış harabeye çevir mişti, İstanbulda ve Anadoluda insafsız bir kış hüküm sürüyor; bergün yüzlerce telsizi ölüme sürüklüyordu. Üç korkunc unsur, adeta itüfak etmişlerdi: - açlık, soğuk, hastalık. ; Devletin para ( vaziyeti ise, bunlardan daba firaklı bir hele gı mişii, (beşer) ve (birer) liralık Sadrazam Talât paşa Ağıd paralar, ortalarından kesil ig eski gümüş ve bakır ufak paraların tekrar geçmesi için hükümet tarafından emirler veril- mişti, Fakat bu basit ilâç ta, mik İletin sinesinde açılan ağr ya- raya hiçbir şifa vermemişti. Enver Paşanın, Ordu efradına dağıttırdığı (kurşun geçmez mus- ka ) lar, düşman kurşun ve şa- rapnelleri karşısında bir kalkan vazifesi göremediği “gibi, Nazırı Cavid Beyin meclis kürsü- sünde söylediği şatafatlı nutuklar da, beş para etmiyordu. Talât Paşa herkesden daha iyi biliyordu ki: hiç bir muayyen hedefi olmlyan ve tamamile (mu- kadderat )a terk olunan bir ida- renin başına geçmişti. Sekiz se- nedenberi ( beşülâi ) bir kuvvet ifade eden ( İttihat ve Terakki cemiyet ve yahut fırkasi), (Nigel baulık ) vazifesini deruhte ettiği İsviçredeki Türk Talebeleri Cenevrede Coşkun Ve Heyecanlı Bir Toplantı Yapıldı Cenevre (Hususi) — Dün ge ce burada talebenin en büyük toplantı yerlerinden biri olan Landolt de Türk talebelerinin teş- kli etmiş olduğu “Bozkurt, Bir- liği, Türkiyenin Cenevre elçisi Bay Ceinal Hüsnünün başkanlığı altında büyük bir toplantı yap- mıştır. Taplantıda Bozkurt baş- kanı Bay Şakir Ziya sözü açmış ve dilde, dile göre, ülküde Ata- türke yakışır olmanın yasa oldu- ğunu söylemiştir. Eundan sonra talebeden Bay Mithat, “Karagün dostları,, isi altında bir söylev söylemiştir. Bay Midhsttan sonra söz alan Türk elçisi Bay Cemal Hüsnü, geçen yıllarda Türk gençliğinin çalışmasını anlatmış, Türk yurdu- nu anarak Atatürkün izlerine, ölmez gençliğine, olgunluğuna dair örnekler vermiştir. Birik, bundan sonra, Türk çliğine büyük yardımları do- nan B. ve Bayan Pittar ile B. Malşi fahri azalığa seçmiştir. Cenevre talebe muhitinde Osmanlı İmperatorluğunun dahili ve harici siyaseti hakkında kat'ı ve şaşmaz bir program çizeme- mişdi. Fırkanın ik proşrama, (bilâ kayıd ve şart, Meşruti; et)di. Fakat sonraları ıslah edilmek istenilen bu program, hiçbir zaman - Ab- dülhamid devrinden miras kalan » ( idareli maslahat ) dan ileri geçemedi. Dahili Ove harici siyasette, fırka işlerinde, (iltizam) ve (tesahub) de - pek az farklarla- bep ayni sistem takib edildi. Onun için, Itühad ve Terakki kuvvetinin tesiri altında bolunan Osman'ı o İmparatorluğunun son seneleri im © tarihi, (o hududsuz sergüzeştlere (atilan bir ma- cerarereslin (o bayatma ben zemişli... o Meselenin ©n feci ciheti şurasıdır ki, - bu sekiz scne zarfında « görülen birçok ibret derslerine rağmen, bu macera hevesi, henüz dinmemişti. Osmanlı ordusu, yüzlerce kilometre imt- dad eden hududlarını bile zorla müdafaa edecek halde iken bu ordunun ea güzide kuvvetlerini, (ana vatan) haricinde, şuraya buraya serpiştiren ( Başkumundan Vekili) , imperatorluğun ne büyük bir felâket karşısında titrediğini daha hâ.â hi sedem'yor. Etra'ını alan birkaç maceraperest Alman ve Avusturya erkânharbile Asya haritasının üstüne kapanarak: ——Aesba —Hindistana - girer ken (Hayber) geçidini mi geçsek.. Yoksa, daha Şarka vurarak Süst vadisinden mi girsek... ( Arkem var ) İstanbul İkinci itle “Mindür luğundan: Müflis Hayım Kapan masssına o mürsesat eden Mehmed Küâzumn istediği 2037 lira 32 kuruşun 6 wet sırsya kıyd ve kabulüne karar verilerek sıra defterinin bu suretle düzeltildiği diğer #lscekl'arca bilin- mek üzere ilân olunur. (6106) ER ZN A EE Ankarada Spor Ankara, 29 — Cuma günü fudbol İik maçlarına devam edik miş, ilk maçı yapan Demirspor ile Altınordu (1-1) bersbere kak mışlar, şampiyona Üzerine müessir olacağı için ehemmiyet £ verilen ikinci maçta ise Ankara Gücile Gencler Birliği karşılaşmış'ar ve (1-3) ile Gencler Birliği galibiyeti elde etmiştir. Rugby Maçı Milâno, 29 (A. A.) — Uluslar arası ilk rugby maçında, Italyan ekibi sıfıra; karşı 7 sayı ile Ru- men ekibini yenmiştir. Boks Rise de Janeire, 29 (A.A) — Karnera ile Paolno o üzküdüm arasındaki, büyük bir elâka ile beklenen boks maçı 5 Ikincikâ" nunda yapılacaktır. a m yük bir varlık gösteren birlik, gelecek aylar içinde Türk inkılâ- kını ve Türk gençliğini Avrupada tanıtacak söylevler tertib ede cektir. — * Gi Yeniden Soyadı Alan Okurlarımızın Adlarını Bugün De Yazıyoruz Fatih Belediye doktoru bey Binya- min Alfandari Özer, Merkez Bankam İstanbul veznedarı böy Hakkı Demir- soy, İstanbul Cümhuriyet Müddeiumu- yazganlerndın kay Şinasi, babası bay Halit, valı bayan Fatma, kardeşi, bay Sudi, eşi bayan Nezshet, bız: bayan Müjde Üzen, Beykoz posta ve telgrsf memuru Lay Ahmet Önal, İhtiyat Zsbit mektebin- de yancı bay Âdil Soysan, hafz bay R-cep Öner, Meyvahoş harici No. 69 da biy A-ap Abdi Koç, kam- tar memuru bay Bisri Ede, Yağ iskelesi Bakırcı zad3 bay İbrahim ve bay Celâl Bökire, Divlet demiryo'- ları Döğer istesiyon şefi bay Arif Hikmet, oğlu bey Ferit Arif, eşi bayan Ferihan, snnesi bayan Neciye Üzer, (o mütekalt kolağası bay Nuri, (oennesi (o baya Verişan, hemş'resi bayan Şefika, eşi bayan Behriye, hemşirezadesi musllim Lay Sakhi, wülâzim bay Refik Umut, İstrnbul ( postahanesi gelen dairesi memurlarından bay Osman Zihni Er den, bay Hüseyin Hüsnü Ergün, Yedi- ku'ede sskeri mütekaidlerden bay Mustafa, bi y Fatma, Diyarbekir tel- grif bük memuru bay Kadri, İstiklâl Lsesinden bayan Kadriya O'cay, Ka- raman orlamektep talebesinden 22 bay H. Nasuhi Sevil, 34 bay Şerf Ünlü, 42 bay Lütfi Ergür, 20 bay Baha Ok, 38 bay Ali Üstek, 36 bay Akif Aydolda, Karaman Gazi ilkm-k- teb maallimlerinden bayan Emine, ker-| deşi bay Yılmaz Turhan soy adını almışlardır. Söğüdde Soyadı Alanlar Söğüd (Hususi) — Dava vekili bay Sadık Ünsal, malmüdürü bay Mthat Ulusl, 4 kumandanı bay Ahmed Akn, şube müdürü bay İsmail Kya, J. K. kumandanı bay Celâl İres, telediye relsi o bay Hüsnü Ergün, nüfüs memuru bay Avni Ergin, nüfus kâtibi bey İL. Hüseyin Vural, banka memuru bay Sıddık Özal, idman yurdu re'si kay Nedim Oğultürk, foto bay Ras h Yurdal, İanka memuru bay Ayni Altın, posta memuru bay Nuri Baycan, terzi bay Celâl Güngör, bay n Sıddıka oOGüncaç, soyadını a mış'ardır. Boluda Soyadı Alanlar Bou ( ilosusi ) — Vali bay Salih Cemal Gülen, nüfus müdürü bay Kemsi Özmen, nüfus başyazganı bay Mehmed Ragıb İlter, «vukat bay Vas f Kolçsu, sabık Mengen nahiyesi mü ürü bay Vefik ve oğlu zirat ba kası muh'sillerinden bay Şevki Başakman, avukat by Sırı Aydın, mütekaid fransızca hocası bay Hamit Aydın Turgul, polis memuru bıy Asım Gültekin, Tabaklar mahal'esin- den b:y Mehmed Ali Demirel, bay Hüsamediin Ersoy, posta müdürü bay Şeref Güner, posta memuru by Hüseyin Erg'n, telgrsf memuru bay Zühdü, kardeşi Lay Osman, bay Seyit Ai ve babaları b:y İbrahim Kesim, telgraf memuru bey Nuri Ergün, telgraf çavuşu bay Ahmed Tan, Ali Us, Ahmed Acar, matban mürettibi buy Edhem Ergun, tabrirat yancıla- rınden İzzet Cenbza, İnhisarler mus bakem:t memuru Rıza Er oğan, Ta- baklar mshellesinden Mustafa Kara- koç, Afşar Gökçesu köyünden Kadir Güze, Bolu Maliye odacısı İsmail Güngör, omatbam makinisti oCemil Karageyik, Kızıl gl köyünden Ahmed Demir, Dodurgandan Salih Y ğı, tüh fiyeci Ahmed Saib ve kardeşi takkal İsmail Zoru, Vilâyet idare heyeti yaz'e sı İdris Güner, Tabaklar mahallesinden Tchsin Erdem, Âşk oğu Rüşdü, Mehmed ve İsmail Dalkılıç, hastane eczacısı bay Ali Ceng'z, tuhafiyeci bey Kemal Öztürk, zabıt kâtibi bay Kadir Cirit, Karacssu köyü muallimi bay Ahmed S murkeş, Belediye bıyteri bay Şükrü Eren, Tayyare o Cemiyeti omuhasibi bay Vebab, babasi bsy Sadık Tuncer, Teyyare Cemiyeti #mbar memuru bey İsmail Aksungur, Örencik köyü mu- a'limi bay Mabmud Özbön, Mensa Mel'usu bay Tahir ve kerdeşi evukat bey Mehmed Cemal Hitit, ortamekteb mua mi bay Neşet İleri, demirci bay Sırri Demirko', evrak kâtibi İsmail Ertekin, kunduracı bay Niyazi Özkan, a e anma mama. — amli yd A Karamanlı mahellesinden bsyan Ha- diçe Tolun soyadını almışlardır. Diyarıbekirde Soyadı Alanlar Nümune hastanesi sertabibi biy Bürhaneddin Bengü, Kuduz hastanesi müdürü Doktor tay Eşef Tunca, Emrsnzühreviye hestsnesi Sertabibi bay Rifat Ün, İş banks: müdürü bay Beri Kaçer, Posta memu u bay Stilo Edem, Muarif bag yargını bay Nihad Taşkın, Süleyman N zif, İlkmekteb! başmuallim! bay Faik İnanç, polis metu u bay İbrahim Ça'at, Müskirat fabrik 8: müdürü bay M bmud Aksoy, Muhasebecisi bay Haşim Özkan, Kim- yager biy Cemil Ori tan, depo me- muru by Hamid Gökso, memur bay sn U.sş, memur bay Ruhi Özen, Vi'âyet jandarma kumandan, Binbaşı bay Raif Başer, mütaşir bsy Fikri Güner, Kolordu muhssebe başyazg” bay Haris Atalay, Beled sında bay Ramiz Kam, Ticaret odası mx hasibi bay Reşad Kam, eski Hzrran kaymakamı bay Mehmed Halif Özer, merkez Malmü: ürü bay Rasim Sön mez, N:fia mekinistlerinden bay bi-b- mud Çekiç, üçüncü komiser bsy /b- durrahman Sezgin, poli: Ahmed Hamdi Erol, 28 bay Mustafa Korkut, 24 numaralı polis Tevfik Toros, N fis (dairesi odacım bay Abdülhalef Günç soyad- larını almışlardır. Okurlarımıza Cevablarımız Ankarada Memiş zude apartımanı Buy Seyleddine : Sizin mevzubohsettiğinz o kelimâ “Menet,, değil, “Menek,, (o olscak ve manası da nasiye, am demektir, Her halde (zamanla telâffuzu (o değişmiş olacaktır. Davutpaşa tramvay (caddesi No. 5B de levazım binbaşı Bay Sıtrıya: Sunllerinize sıra ile karşılık veriyoruz” Edirne, Bor soyadı olabilir. “ kelimesinin öz Türkçesi “İcöz, Ceşi Yaşrı, Yaşrım, Yazıt,tır. Mel hanım öz Türkçesi o Binzet, Gökçek, Özden, Yakşıdır. o Lemaaın öz Türkçesi da Çokmak, Kummak, ışılamak, Balkı- mek, Yıldırılmak, Parlsmakdır. “Balçık,, öz Türkçedir ve karşılığı da çamurlur. Samsunda Bay M. Hamiye: Sorduklarınız'n karşiliklerimi ve- riyoruz: “Sadi,, öz Türkçesi, Buyan Araz dirlik, Gönenç, ira, Kut, Mut, Ole-y, Ur elik. “Şerif,in türkçesi Turhun, Ulu, Ulusoydur. “Eyub ve Numan, kelimelerini tarama dergisinde bulamadık. Birhaç güne kadar bunların kaşılıklarını da vereceğiz. Norveçyanın halis Morina ba- lığının ciğerlerinden baş mahsul olarak istihsal edilen saf ve gayet nefis MORiNA BALIK YAĞI | Hasan ecza deposu | HASAN FISTIK, ÖZÜ YAĞI Saf ve halis çam fıstıkdan is tibsal edilmiştir. Zaafı umumi, kansızlık, bilbasa birinci derece veremlere tesiri kat'i, hazmı '! kolay, gayet lezzetli ve nefis | kokulu bir yağdır. Bir şişe ) Hasan fıstık özü yağı He zayıf lar İâakal bir kilo vücutca kazanırlar. Şişesi 200 kuruştur, Hasan ecza deposu. HASAN HASTA DEREGELERİ Tam ayarlı ve gayet bassas olup kat'i harareti gös erir. Mütehassıs bir heyeti fenniye tarafından konirol edilmiş «lup kendine (o mabsus kclajhları vardır. Hasan Markasına dikkat. Hisan deposu İstaubul ve Beyoğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: