16 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

16 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Moda Muallim çocuğa: — Hesapta çok zayıfsın! dedi, çocuk cevap verdi: — Zarar yok Bay muallim; annem söyledi; zayıflık bu sene de moda iİmiş! Tercüman Müşteri, otelciyi çağırdı! — Bana bir tercüman bull Siz türkçe biliyorsunuz. Tercümanı ne yapacaksınız? — Türkçe biliyorum amma başka dil bilmiyorum; ecnebi pul- ları topluyorum. Onları ayırmak iça bana yardım etmesini İsteye- ceğim! Altmış Havadan, sudan bahsediyor- — Üç gündür derecel hara- ret altmışa çıktı! Dedi, ötekller şaştılar: — Bir yanlışlık olacak. — Yanlışlık yok, — doğrusu: Evvelki gün de, dün de, bugün de, yirmiden aşağı düşmüyor. Ustalık Lokantacı söyledi: — Müşteriler çok müşkülpe- sent İnsanlardır. eğer ustalığını bilmesek av hayvanlarının av hayvanı olduklarına onları bir türlü ikna edemeyiz. — İIkna etmek için ne ustalık biliyorsunuz? — Av eti diye pişirdiklerimi- zin salçalarına biraz saçma karış- tırırız. aesesescA LA RA AAA AAA AAA AAA piyango uıılı — İşte okunuyor. - Kaçmıştır Çirkin — sesli bağıra — bağıra şarkı söylüyordu: — Gel sevgi- lim gel ! Şarkıyı dinle- yen bir başka dinleyenin kula- / ğına eğildi: — Sevgilisi bu sesi — duydıysa imkânı yok gek mez; — kimbilir nekadar uzakla- ra kaçmıştır. .. — Hüsaühal kâğıdımı Tück- çe yazmayın Türkiyede hizmet etmediğim ev- kalmadı da.. — Fflâs eden bir mağazadan alışveriş etmek ne iyi! — Evet; alışveriş edenler de iflös ediyorlar. Bak geldi kadın, Güzeldi kadın ; Aklımı benim Çok çeldi kadın. Ufak ufacık, Saçı kivirciki Yüzünün rengi Pembe azıcık.. Haline bakın, 'apkin mı çapkın; Yakacak sanki Ateştir. sakın, Gözleri bir nur, Vücudü billür ; — Yüz yaşına geldiğin zama- na kadar seni seveceğim. — Ondan sonra da genç kız- ların peşinde koşacaksın değil mi? a da &şi Pek güç bulunur.. Mizahçı Lesaas a s ea k AA AAA AAA AAA — Annem eve dönünce, yine sen bugünlerde havalandın diyecek amma hakkı da — Komşununki de değil ! seseeeee Neye Ben dedim, güzel; O dedi, biraz! Ben dedim Kız gel O, dedi, olmaz: Ben dedim, sevdim; O dedi aahl Ben dedim, cdedim; O güldü kah kah! ©O dedi, bak, bakı Ben dedim, diye; O dedi, bunak ! Ben dedim, niye? Mizahçı var ya! - eee daaee Yakını Köpeğinl çok severdi. — Köpeğini nekadar çok se- viyorsun? Diyenlere: — Kendi yakınlarmızı. dalma çok sevmeliyiz! Derdi. Niçin Küçük Doğana sordum: — Hâcını niçin büyük annenin vermesini İstiyorsun? Cevap verdi: — Eli titriyorda bana verin- ciye kadar yarımını kaşıktan dö- küyor. — Yine mi ilânıaşk edeceksin? — Hayır. , — Niye otomobile biniyoruz ? Bakıyor güzel, Yakıyor güzel; Ksibime yimı Akıyor. güzel.. Kalbim pek yorgun, Hislerim curgun, Ezelden göniüm Güzele vurgun.. Seyerim pek pek; sterim görmek, Güz:l dünyıda Kalsa da bir tek ! Güzel güze'dir ; Bir hoş emel Güzele artık Dünya bedeldir. — Acaba kime çıktı Mayıs 18 " Beş Kuruşa Çocuğa sordular: — Beyazıta nereden gidilr? — Bilmiyorum amca! — Sana beş kuruş verirsem... — Sola sap doğru yürü; Beya» zıta çıkarsın! Kıvırcık İki bayan konuşuyorlardı: — Kocamın saçı kıvırcıktır. — Niye kocamın saçı kıvır- cıktır diyorsun da kocamın saç- ları kıvırcıktır, demiyorsun! — Nasıl diyeyim kocamın ba- şında yalnız bir tek tel saç var, Geç Kalmak Karı koca buluşacaklardı. Er- kek önce geldi; bekledi, bekledi; Kadın neden soura gelebildi; er- kek kızmıştı: — Bak, dedi, ne fena tabiatın var. Bu sefer buluşacağımız saatl tayin etmediğim halde yine geç | kalan sen oldun! Zannetmem — Bu çiçegi kime götürü- yorsun? — Kaynanama! — Her halde çok memnun | olacaktır. — Zannetmem, dün öldü bu- gün cenazesi var. Hepsi Öyle İmsete sordum: — Geveze kadınları mı sever« sin yoksa ötekileri mi? İmset hayretle yüzüme baktı: — Ötekiler, dedi, ötekiler de var mı? ASAT AA —1ti keerarer a sARAsAAAAA AAA — Annem, bubam kapıdan bakıyorlar; acemice — İlâmaşk edip y'ne beni mahcup etme ! Reklâm Çok akıllı ticaret yapacaktı. — Ayakkabı boyası sataca« ğgım, dedi; öyle bir raklâm bu'- dum ki şimdiye kadar kimsenin aklına gelmemiştir. — Şu bulduğun raklâmı bana da s iylesen! — Söyleyeyim, bir şişe boya alana bir çift ayakkabı vereceğim! Sizinki Küçük çocuk doksan yaşındaki adama rastladı, doksan yaşındaki, küçük çocuğa sordu: — Büyük baban nasıl yavrum. ' — İyidir teşekkür ederim, ya Aksiseda Aksisedayi duymak - istiyor* du, avazı çıktığ! kadar bağardı: — Ben burar dayım... Sada — akset* med!, sada ka)” boldu. — Tuhaf, dî di, aksisada yo! Yanındaki güt dü: — rada dan canı mııl. k açmı!mî y — Bir yuva, bLir ev, be, hatta hatta yer allın şimizi sökacağımız bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: