8 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Heriren Normal Rejim Ve Medeni i Sosyete Normal bir rejim içinde yaşayan Ve bu rejimi hazmetmiş olan memle- ketlerie anormal bir rejim içinde © Yaşayan ve medeni torbiyeleri noksan vlan milletler arasındaki fark şudur ki, en küçük bir hâdise, bir gazete Münakaşss', medeni terbiyesi noksan olan memiekâtin idare makanizmasına tesir yapar. Sanki herşey bu müna- kaşaya bağlı imiş gibi eller iş Yapmaz; durur. Gözler, önündeki işe bakmaz; kapanır. Velhasıl hemen eşmekeş (alâmetlöri (o başgöslerir. mun başlıca sebebi, şahsım idarede © İzin hüküm olması ve tesir yapma #idır, Memur pronsipe bağlı ve kas Buna İnanır değildir. Herşeyi şahistan kler. O şahıs hücuma uğrayınca kendi akıbetini de tehlikede görür. * İngiltere ile Almanya arasında ha- Yeretli bir deniz silâhları münakaşası Yar. Almanya, İngiliz donanmasının Yüzde otuz beşine muadil bir deniz kuvveti istiyor. ki taraf çekişe çekişe Pazarlıktalar. Onlar bu pazarlığı Yapıdursunlar, övür tarafta bu kadar #enedenberi Başveklilik makamında lunmuş olan Makdonald mevkiini tkediyor. Yerine Beldvin geliyor. slı bir hükümet değişikliği oluyor 8 hemen hemen kimse bunu fark | *imiyor. Çünkü: makanizma iyi ku- tulmuştur. İdare makinesinin düzeni Yerindedir. O, bu şahsın gelişile tekinin gelişinden müteessir olabi- İcek © şekilde değildir. Demek ki | Üüpilterede de rejim mormal ve s05- | Yeta medenidir. — Süreyya » Staviski Rezaleti | w . , Münasebetile Jüri Azası, Mühim Bir Tavsiyede Bulundu gerin 7 — Staviski rezaleti münase- *tile ve bu işte parmağı olmaktan Rs eski Adliye bakanları Rene, ©nolt, cinayet mahkemesi tarafindan Serbest bırakılmıştır. Jüri heyeti, bu nasebetle şu dilekte bulunmuştur: Saylav, Senato üyesi, yahut bakân Silen avukatlar, gerek doğrudan ya, ka bir kimsenin yiye girm ile ml işlerinin sür- müddet içinde avukatlık yap- lıdırlar. Mama Hacer, otel sahibinin kuvvetli Pahçesinden kurtulamıyacağını Malamıytış boyun eğmekten başka Üre göremedi: >— Pekil Muharrem Beyin yol göster. üne vakit bırakmadı; Cevat beklemek için oturduğu Maya koştu, kapıyı kırar gibi Nt, pencereye gitti. işi ağzında o çarpıyordu. kta, oldukça kalabalık birik- Mİ Demir ağa, bıyıkları, güg- > aslan bıyıkları gibi dimdik IŞ, yüzü mosmor, gözleri kan Hahağına dönmüş, gögdesi ilerde el kabarıp inerek, atılacakmış | duruyordu. | day acer, Demir ağanın karşısın- b i adama merakla baktı. Orta in zayıf, düz enseli, gırtlağı T öynar, sarişın esmer bir > kendi kuvvetinden ziyade, p 'ndakilere güvenen bir kafa a meydan okur gibi horoz- i Mehmet Bey, k Hacer, alla ının bütün oyuk- a or, didiyor, hatır- bu genç olacak- istiyordu. SON POST Fransız Kabinesi Teşekkül Etti. Bu- gün Programını Okuyacak Sosyalist Ve Komü-| p nistler Yeni Seçim İstiyorlar Paris, 7 ( Hususi) — Eski Dış leri Bakanı Laval kabineyi kurmayı kabul oeltikten sonra gazatecilere kisaca beyanatta bulunarak dedi kd — “ Vâziyetin ağırlığı karşısında Üzerime -düşen ödevden ( vazife ) k açmaya (o hakkım yoktur. oFinans Here bir teksisiyene versce- ğim. , Bir müddet sonra onun kabinesial vu suretle kurduğu öğrenildi Kabine Listesi Başbakan ve Dış Bakanı b. Laval, Devlet bakanı b. Herriot, Devlet bakam b. o arin, Devlet bakanı b. Flandin ( sandalyesiz ), Tüze (Adliye) bakanı b. Berard, İç bakanı b. Paga- non, Sü ( Harbiye ) bakanı b, Fabry, Deniz bakanı b. Pistri, Hava bakanı b. Denaln, Tesim ( Ticaret) bakeni b. Bo: Fin ( Maliye ) bakanı b. Regnier, Kültür ( Maarif ) bakanı b. Marcombes, Büyındırlık ( Nata) bakanı b, Eynda, Sömürgeler ( Müs- temleke ) bakanı b. Ro'lin, Danix Tecimi ( Ticareti Bahriye ) bakanı b. Mario Rousta, İş bakam b. Frossnrd, Tekağd bakanı B, Moupoil, tarım (Ziraat) bakanı B. Cathala, Sağlık bakanı B. Lafont, Posta telgraf tele- fon bakanı B. Mandel, Boşbak müsteğarı ve Alsas Loren memur Blaişot, kabinede ây; rdır. Bunlar, Ln va Roustan'dır. Kabinenin hususiyeti şudur; Fabry ve Flandin, sol Cümhuri- yetçi, Bonnet, Marcombes, Moupoil, radikal sosyalist grubuna, £ biaisot cumhurcu federasyona, Regnier sol demokrat grubuna, Berard, başkanı bulunduğu cumhurcu birliğine men- supdurlar, Elize sarayında bir kabine t tım yapan bakanlar kabinenin meelis- te okuyacağı programın türlü nokta. larını tetkik etmişlerdir. Bu akşam okunacak olan program büyük bir merakla beklenmektedir. Gazetelerin Mütalaası Gazeteler Laval kabin. İn teşek» külünü memnuniyetle karşılamakta dır. “Maten,, gazetesi diyor ki: “Bütün © parlamentonun (Lavala uyacağı ve ulusal birliği bir gerçeklik yapacağını İZ Petit Parisien ise; “Ülke bu sabah Mebmet Bey mevsim sonla“ rında, bağlangıçlarında, Istanbula para yemiye gelen dişarlık genç- lerindendi. Hovardalık edecekleri zaman, yeni gömlek yakalık alıp ötüsü, kolası üstünde yepyeni gi yinip kuşanırlardı. Hacerin gözü, onu ısırıyordu. Genç kadın, onlara İIskoviç de diklerini de hatırlıyordu. Mehmet Bey, düzüneden in- sanlardandı; hayatta, onlara bir çok yerde, bir çok kera tesadüf edilir, fakat isimleri hatırda kal- maz, yalnız şekilleri, halleri, silik bir hayal gibi kalır. Hacer, Demir Ağanın ağzının hiddetli hiddetli tireyişinden, kt- für eder, tahkir eder gibi bir şeyler söylediğini anlıyordu. Demir Ağa, birden yaydan çıkmış ok gibi ileri fırlamıştı. O sırada, jandarma zabiti, bir şim- şek hizile yetişmiş, aralarına gir- mişti. Hacer, kollarını havaya kal- dırdı, yak ra kopardı: Mehmet Bey, Demir Ağanın atılışımdan ziyade genç zabitin Yunanistanda Seçim u Defa Yine Bir Talam Hâdiselere Sebep Olacak Gibi Atina, 7 ( Hususi ) — Selânikten dönen Papanastasyo, gazetecilere bir diyevde bulunmuş ve gazetecilerin teşviklerine rağmen şimali Yunanistan ahalisinin pazar günkü saçlme girmis yeceklerini, ve halkın büyük bir kıs mının girmediği bir söçimin vereceği neticenin İse genel mahiyette olamıs yacağını o söylemiştir. Hükümet ve gazeteleri, akel kanaattedirler. Halkın seçime girmekle bu nevi iddiada bulunanları mahsup edeceğlai Iddia ediyorlar, Misisipinin Taşması 5000 Kişiyi Evsiz Bıraktı Kansaz City 7 — Misisipl nehri ayaklarının taşmasından dolayı 5000 kişi barımakaz kalmıştır. Sular, köylerle yolları harap et- miş, Misari, Nebraska, Kansaz, Arkan. #ns, Teksas, Oklahomadaki (300000) kilometre murabbaı münbit toprak- ları kaplamıştır. General Göring | EE dgs Gazetecilere bir diyevde bulunan Papanastasyo Bu Akşama Kadar Belgratta Belgrat, 7 — Genersl Görling ve karısı, maiyyetile dün akşam Mostars dan gelerek Belgrat uçak meydanına inmişlerdir. Cumartesi gününe kadar burnca kalacaklardır. Kendisi resmi ve nazik karşılanmıştır. Stampa ga- zetesi, bu münasebetle general Görin- gin Peştede yaptığı şu beyanatını meşrediyor: daha rahat soluk aldı. Tehlike atla- tılmış gibi a diyor. Radikal sosyalist gazetesi olan Ocu re de radikallerin “Lav. önceden güvenlerini söyledikle herhangi bir sürpriz (o tehlikesini ortadan | bızla araya girişinden korkmuştu, geriledi. Cevat Bey, eski paşa torunu- nu yakasından yakalamış, sarsr yordu. Mehmet Bey, o elini arka (cebine © atmıştı; jan- darma zabitine yaklaşmış olan Demir ağa, bağırdı : — Elini kirletme, -Cevâf bey, iti bana bırak... Çepkenlili” sırma keselerin De- mir ağanın sesi, bir gök gürlemesi gibi idi; camlar zıngırdamıştı. Hacer, bu, erkek sesinden örkmemiş, İçi gıcıklanır gibi ür- permişti. Demir ağa, jandarma zabitini çekmek istedi, fakat genç mülâ- zım, Mehmet beye kuvvetle sa rılmıştı. Mehmet beyin arkaya davranan eli, bir tabanca çıkar- Hacer, odadan çıkıp sokağa fırlamak istedi, lâkin oraya gi- dene kadar zaman geçecekti, Ol- duğu yerden birşey fırlatıp atmak hattâ atılmak istedi. Alnı cama çarptı, pencereyi açmak İçin zor- ladı, pervaz direndi. Hacer kızdı, sinirlendi ve yumruğile cama İn direrek kırdı, parçaladı. Sokaktakiler, camın şangırtır &ından biran şaşırır gibi olmuş- lardı. Bu şaşkınlıktan, Mehmet bey istifade etmişti. Tabancasını e zabitine doğru çevir- “Yogoslavya ile ancak dar bir andlaşma yapa Bizim gerçek dostluğumuz her zaman Macaristan yönünde olacaktır. A'man elçisi, general ve refikası şerefine bir akşama yemeği vörmiş, yemekten sonra bir kabul resmi yapılmış, bilhossa tayyare zabitleri bu toplantıda göze çörpiyorlardı. kaldırıldığım yazıyor. Sosyalistlerin . örgeni “Papulaire,, gözetesile komünistlerin örgeni “Hü. anite,, gazetesi kamutayın dağılmı- simi ve yeni seçim yapılmasını İste mektedirler, Hacer, pencereden sarkıp atı- lacaktı, iki kuvvetli kol, onu omuz başlarından tutmuştu : — Hacer hanım, kendinize geliniz! Ne yapıyorsunuz? Hacer, Muharrem Beyin sesini tanımıştı: — Bırakınız Maharrem Bey... — Kendinizi mi ataçaksınız? Zorla Kız Evlendirilir Mi? Bandırmada evlenme tellal- lârı bir genç kızı aşınp İsteğine karşı başkasile evlendiriyorlar. Bu habere belki inanmıyacak- sınız, Bunu bana bir okuyucum yazıyor ve vakayı şöyle anlatıyor. — İki senedenberi Bandırma köylerinden birinde bir kızla 86- vişiyordum. o Aramızda her şey kararlaşmış, kuracağımız yuvanın projeleri yapılmış O bulunuyordı. Artık evlenmek üzere idik, Der- ken ara vda tellallârı girdi. Kızın ailesini kandırdılar. Kızın ağlamamna, O feryadına rağmen onu aldılar. Parası olduğu umulan bir yabancı ile evlendirmeğe te- şebbüs ettiler. Şimdi nişanlıdırlar. Bir kaç güne kadar nikâhları kıyılacaktır. Kızın bu nikâha |s- | teğile gitmeyeceğine eminim; — Bakınız, görmiyormusunuz? r — Görüyorum... Fakat elden ne gelir! Hacer, gözlerini kapamak, gör- memek istiyordu, fakat aksine, gözlerini dört açmış bakıyordu. Mehmet Bey, sllâbını boşalta- cağı zaman, jandarma zabiti atik davranmış, sola eğilmişti; silâh patladı ve kurşun havada vızladı. Demir ağa da nagantını çı- karmıştı, nişanlamasile ateş et- mesi bir oldu. Mehmet Bey, kı- sık, boğuk bir çığlık kopardı, iki eli havada bir şeyler arar gibi sallandı, göğdesi geriledi, jandar- ma zabiti onu bırakmıştı. Meh- met Bey, arkaya doğru, sırt üstü, kuru bir kütüt gibi düştü, Hacer, ellerile yüzünü kapa mıştı; soluk alamıyordu. Otel sa- hibi, Genç kadını kuvvetle geri çekti: — Durmayınız, oturunuz. Ar- tık bir tehlike kalmadı. Polisler, jandarmalar yetiştiler, Hacerin ayakları titredi, diz- leri büküldü ve pençere kenarın kat kendisi ile görüşüp onu men stmekliğime imkân yok. Kız, sı kı bir nezaret altında bulunduru- luyor,,. Köylerde kızların hâlâ kendi nzası haricinde evlendirilmeleri devam eden bir an'anedir. Kanun, rüştünü İspat etmiş kızı muhtar tanır, Fakat kizin bu hakkını kul- lanabilmesi lâzımdır. Babasına muti bir köylü kızının başka türlü hareket etmesine ise imkân yoktur. Bu itibarla kızı bu ni- kâhtan caydırabileceğiniz! ummı- yorum, Büyükndada, Neriman: Benim anladığıma göre bu erkek sizinle evlenmek niyetinde değildir. Belki seviyor, fakat bu sevgiyi gönül © eğlendirmekten ileri götürmeyecektir. Bir genç kız ise bir erkeğin gönül eğlen- cesi olmıya tahammül etmemek lâzımdır. Bence kendisile açıkça konuşunuz. Sizi başkalarının ara- dığıni söyleyiniz ve sevgisinin sizl felâkete sürüklemiye sebep ol- maması İâzımgeldiğini anlatınız. Eğer evlenmiye yanaşmazsa, onu unutup başkasile evlenmiye ça- lışınız. TEYZE daki koltuğa yıkılıverdi. Muharrem Bey, genç kadının ellerine bakınca şaşırarak bağır- maktan kendini alamadı: — Hacer Hanım, kesilmiş. Hacer, acı duymuyordu. Göz- lerini yarı açtı: — Çok mu kesilmiş? Otel sahibi telâş ve hayretle duralamıştı; — Siz, farkında değil misiniz? Hacer, ellerine (o bakıyordu; sinirli bir kahkaha attı; — Amma da keslimiş.... Ellerinin tersi. parmaklarının boğum yeleri, ince İnce kanıyordu. Muharrem Bey, Hacerin kahkaha ile gülmesini o gözlerini açmış, yutkunarak seyrediyordu: — Siz, bunü tuhaf mı bulu- yorsunuz? Hacer, ellerinden (o damlayan kanlara bakıyor ve kesik kesik gülüyordu: — Peki, ağlayayım mı? Muharrem Bey, genç kadının halini, bakışlarını, hiç te tabil bulmuyordu; gülmesi de ağlamak gibi bir sinir nöbeti idi — Hayır... Ağlamayınız... Fakat elleriniz böyle kanasın dursun mu? Cam kırıkları etinize batmış olmasın! Kapıya koştu ve (dışarıya seslendi: (Arkas var) elleriniz

Bu sayıdan diğer sayfalar: