3 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

3 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Öğretmenin İLord “Roçild,,i Tehdit Eden ©: Tirkçe Haydut Kafeste Köy Programı İçin Düşündükleri Kültür alanında büyük yeni- likler olmak üzeredir. Kültür ba- kanlığı Türkiyenin kültür siyasa- sına yeni bir İstikamet vermek için yeni bir ana plân ve prog* ram hazırlarken memleket mü- nevverler.nin fikirlerine de ehem- miyet veriyor, Bilhassa köy yure dunun büyük bir davası olan genel okuma ve yükselme idealine bir an önce ulaşabilmek içia köy oku'lu ve köy öğretmeni için ne- lere ihtiyaç olduğunu diğer ba- kanlıkiardan da soruyor. Köy yükselişleik — düşünürken köy okulunu en başta düşünmek çok yerindedir. İzaha hiç lüzum yoktur ki köy mektepleri bugünkü şeklile bizi gayeye götürmekten çok uzaktır. Bizde köy muallimi ; köy ku- rulunun tabit azasıdır. Köy mek- tebinin Üç sınıfının hocasıdır. Mektebin idare memurudur. Köy köy gezip köylüye mektep sev- gisi aşılayan köylerde Türk dev- riminin bütün hızı İle yürümesine savaşan bir yurttaşdır. Eğer köy mualliminin bütün bu taşkın va- zifeler karşısında kâfi selâhiyet ve nüfuzu olmazsa yapacağı faa- liyetin yarıda kalacağı, sarfede- ceği enerjinin boşa gideceği ve gitmekte olduğu — muhakkaktır. Köy okullarını ve köy öğretmen- lerni düşünürken yeni kültür programında köy — öğretmenine fazla kiymet verilmeli, köy öğ- retmeni köyde sözü tutulur, de- diği yapılır, müracaatı İnfaz edilir bir hale getirilmelidir. Bugünkü köy muallimi icabında, mektebe devam etmeyen çocuğun devam- sızlığıni bile isbata mecbur edi- lecek kadar itimatsızlık içindedir. Devamsız bir çocuğu mektebe sevkettirmek için mevcut yasalar dahilinde yürürken çocuk hakkın- da bir sürü vesaik ve delâil ibraz etmek ve aylarca uğraşmak mec- buriyetinde kalıyor. Fikir ve mü- racaatları nazarı dikkate alınmı- yor. Yeni programda köy mual- Timinin mektebi ve çocukları hak- kında köy muhtarına, kent 1lçe bayına yazacağı resmi bir terkere deraat için kâfi bir senet olmalı- dır. Bu derin vazifeyi becereme- ıın öğretmepi daha olgun ve ilgili bir seviyeye yükseltilmeli, boş zamanlarında yurt iç ve dışın- da tetkikata çıkarılmalıdır. Yeni planlara uygun mektep binası yapmak — mecburiyeti en gçabuk tahakkuk ettirilmesi lâzım bir ihtiyaçtır. Bugünkü tavansız, çamurdan, daracık binalar yeni telkin etmek istediğimiz geniş medeniyet duygularını Iıırıııııı maddi enge'lerdir. Dört beş köy ortasında mer- kezi vaziyetteki köylerde tam teşkilâtlı ilkmektepler vücude ge- tirerek diğer köylerin çocukları- n da oraya devam ettirmelidir. Eğer köy çocuğu üç sene içinde sür'atle hayata katılmak isteni- yorsa, en az ikl muallimle idare edilecek olan köy mektebi prog- ramı ameli bilgiler etrafında tek- sif edilmeli, köy çocuğuna ha- yatta ve muhitinde tatbik yeri bulan en lüzumlu bilgiler öğre- tilmelidir. Köy kültürünün tez başarımı için köyde en mühim yer mektep ve bahçesi, en kıymetli varlık köy öğretmenliği olmalıdır. Nazilli; Öğretmen R.za Öz Para Kopırmqk Ardacı İle Ynıılın Bır Mektuptın Çıkan Mesele ! İngilterenin en - bilgili polis müfettişlerinden John Prothero gö- rüşünün derinliği kadar, ağzının sıkılığı İle de tanınmıştır. Ne ra- man mübim, karışık bir hâdise olsa, karanlığı aydınlatmıya onu yollarlar. o, İşin içyüzünü kolay- lıkla bulup meydana çıkarır, fakat bu münasebetle gazetelerde adı- Lın geçmesine hiç razı değildir: — Reklâm sevmem, yakında tekalit olacağım, o zaman İster- seniz gelir, karanlıkta kalmış olan meseleleri sorarsınız, — anlatırim, yazarsınız, der. * Mister John Prothermo ge- çenlerde ne vakittenberi — özledi- ği dinlenme hayatına kavuşmuş, mühim bir hediye ile tam aylıklı bir tekalitlâk temin ederek bir köşeye çekilmiş ve o zaman da vadini tutarak, gazetecilere, son yılların en mühim vak'alarını un- latmıştır. Bunların birincisi, sonuncu lord (Roçilt) den tehdit ile para ko- parma teşebbüsüdür ki, gazetelere hemen hiç geçmemiştir. Bu hâ- diseyi bizzat Mister John Prot- hermo'nun dilinden anlatalım : * Aceledir, yalnız gönderilenin koendisi tarafından açı'acaktır. ,, Mektup zarfının Üzerine ya- zılmış olan bu cümle husus! kâ- tibin derhal gözüne çarpti, te- cesslislinü uyandırdı : — âdete karşıdır amma, yine mektubu Lort Hz. ne götürmeli- yim, diye düşündü ve götürdü, Lord da mektubu açınca içinde şu satırları okudu t — Efendim, *“Siyah El Çetesi,, sizdan za- ruri masrafları için ,400 — altın istemiye karar vermiştir. Bu mek- tubu aldığınızdan itibaren dört gün içinde, muvafakatinizi bildir- mek Üzere “Taymis,, in küçük lânlar sayfasına : “Covent Garden,, civarında bir altın yüzük kaybedilmiştir, operada 5 No: ya getiren mem- nün — edilecektir.,, şeklinde " bir ilân bastırmanızı rica ederiz, pa- rayı nasıl vereceğinize gelince: Temmuzun 10 uncu günü öğle- den sonra saat $ da Apprendhot lokantasının danslı çayına gildiniz, bir aralık tuvalet odasına ininir, ana su borusunun arkasında kü- çük bir kovuk bulacaksınız. Pa- rayı iki paket halinde, ve az kıymetli bankonotlardan mürek- kep olarak oraya bırakınız. Ve aşağdeki notları iyice düşününüz: 1 — Polise habar verirseniz, 2 — Taymise muvafakat ilâ- nını yollamazsanız, 3 — Vereceğiniz bankonotları işaretlerseniz, Kızınız. Mis - Alir Roçild ile birlikte öleceksinizl,, Lord Roçild korkak bir adam değildi, bununla beraber tehdide, kızının da — karıştırılması Üzerine endişeye düştü ve hemen telefon- Ja kirdeşini çağırttı, lstişarede bulundu. Meselenin polis müdiri- yetine haber verilmesi ve bana | bavale edilmesi bondan sonradır. * Vazifeyi üzerime alınca düşün- dum. Önümde, iki ihtimal vardı. Bu mektup ya hakiki bir çetenin eseridir, yahut da bir heveskârın, Polis Müfettişi, Ingıl!ere Amerıkaya Benzemez, Bura- da Gangisterlik Yapılamaz, Diyor bir aceminin işidir. Bunu anlamak | için Taymisin küçük ilânlar sahie | fesine — bir fıkrada : — Bir altın yüzük kaybolmuş- tur. Fakat bulunması için göste- rilen şart ağırdır, hafifletilmesini isterim diyordum. Çok geçmeden cevap — geldi, bunda: — Komite şartlarını değiştire- meyeceği için müteessirdir, denk Hiyordu, Tehdit mektubunun gerçekten bir komite eseri olup olmadığı henüz anlaşılamamıştı. Bunun için biraz daha beklemeye lüzum vardı. Lord Roçildin ve kızının hayatlarını muhafaza için - azami tedbiri almak sartile bunda mah- zür görmedim, aradan — birkaç gün geçti ve derken üçüncü bir mektup geldi. Bunda da: — Komite lord Roçildin ida- mına mutlaka İüzum olmadığı kanaatine varmış, ve kendisinin polise müracaat etmemiş olması bu kararın ittihazında âmil ol- muştur. Şimdi mesele, bu hüsnü- niyetimizden istifade edip edemi- yeceğinizi bilmektedir. Taymisin ilân sayfasında azami ne verebi- leceğinizi; bildiriziz. deniliyerdi. Artık benim için şüpheye yer kalmamıştır, tehdit teşebbüsü bir haydut komitesinden değil, acemi bir adamdan ge'iyordu. (Taymis) © bir ilân — gön- derdim, azami 100 Jİira vere- biliriz, dedim, dördüncü bir mek- tup geldi, (400) isteyorlardı, dü- şününüz bir kere, bu miktara (30,400) den — iniliyordu, artık acemi bir adamın karşısında bu- lunduğuma kanaat getirmiştim, (Taymis) vasıtasile bir cevap ya- zarakı — Parayı voreceğiz, Gumar- tesi akşamı söylediğiniz yere ko- yacağız, dedim, ve hemen bah- sedilen İlokantanın tuvalet oda- sını tetkika gitlim. Bu ziyaretim bana anlattı ki, fıkra — yolladım, bu 1 Mütavella Lord Roçild ile bu milyos nerden para koparmak istiyen Alııu genci adam burayı — seçmekte isabet etmiştir. Çünkü öyle bir yerdedir ki içinde ve dışında saklanarak gözetlemek — mümkün değildir. Buraya her girip çıkanın Üzerini aramıya kalkışmak ise yapılamı- yacak bir şeydir. Bunun Üüzerine hatırıma bir plân geldi, — gidip lokanlanın müdürü ile konuştum ve resmi hüviyetimi — söyleyerek müsaades'ni aldıktan sonra bir dost elektrikçi vasıtasile bu tuva- let odasına gösterilen höceresine elektrik — tertibatı koydurdum, kablonun bir ucunu da yemek salonunda seçtiğim bir masanın altında küçük bir zile bağlattım. Soura bir kimyagere gittim: — Tor halinde bir boya İsti- orum, — bu, boya toz halinde iken beyaz, su görünce kırmızı olacaktır, dedim. — Kolay — cevabını — verdi. Oradan aldığım pozu, güya bank- notları ihtiva eden paketin üze- rine döktüm ve tayin edilen günde lokantaya giderek tuvalet oda- sına bıratım, Artık yapılacak şey yemek salonunda müzik dinleye- rek çay içmekten jibaretti. Neti- ceyi tahmin — edebilirsiniz. Bir aralık masanın altındaki zil çak maya başladı! hemen tuvalet odasına koştum, kapısı kapalı ic'i Çalışmaları Dil Kurumu Genel Sekre« terliği İstanbulda Istanbul, 2 (A. A.) — Türk dili araştırma kurumu genel sek- reterliğinden : Türk dili araştırma kurumu genel sekreterliği bürosu ile kıla- vuz komisyonu ve genel merkez kurulunun büyük kısmı İstanbula taşınmış ve uluğ — önderim:zin yüksek kayralarile Dolmabahçe sarayında yerleşerek çalışmalarına başlamıştır. Terim bölüklerine gönderilen karşılık listeleri ile derleme ve sentaks snketi fşeri eskisi gibi Ankara — merkenne — gönderile- cektir. Bunlar dışındaki yazıların Dolmabahçe sarayında Türk dili araştırma karumu genel sekreter- liğine gönderilmesini dileriz. 48 Inci Liste 1 — İhtikâr - Vurgunculuk Muhtekir - Vurguncu ekler: 1 — Fransız hükümeti borsa vurguncularına karşı sert davranıyor. * 2 — Yaşatık mad- delerinde — vurgunculuk — ağır suçlardan olmak lâzım gelir. 2 — Müsadere - Alanç Müsadere etmek-Alancetmek Önekler: 1 — Osmanlı impara- torluğunun son — zamanlarına kadar alanç usulü devam etti. 2 — Kanun emretmeksizin kim- senin malı alancedilemez. 38 — Mlüsrif - Savurgan lsraf - Savurganlık Örnekler: 1 — Savurganlığın so- nu avuç açmaktır. - 2 — Sa- vurgan iki yakasını bir araya getiremez. 4 — Mülahaza - Düşün Örnek : Bu İşte ne düşünde ol- duğunuzu söylemediniz. 5 — Nasihat - Öğüt Nâsih - Öğütçen Örnek: Öğütçenler çabuk baş ığırtıılıı MGmıııiu ıl!ıdırllocnk yü- alarda bu kelimelerin Osmanlıca- büye, ç 0 İSTANBUL ———- azelemizde — çıkaı Eo nıl:ı'ledn M'l;uıınllll:: mahfuz ve getetemise alttir. İ armace ABÖNE FiAYTLARI | bekledim bir müddet sonra çın- den bir genç çıktı, elleri arkasıne da idi, — yanımdaki memurlara İşaret ettim. tutup götürdüler, Bu bir Alman genci idi, İngilte- renin Amerikaya benzemediğini ar Yoadrada gane ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: