6 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Mmiktarının Matbualı GÖRDÜKLERİMİZ Para Eksiliyor Memnuniyet Artıyor Son yapılan İstatistiklere göre Almanyada — İşçi haftalığı 1929 se- Almanyada İşçi ücretleri Oruya azalmıştır. Resmi istatistikler, haftalıkla- rın azalmasının aşağıdaki seyri ta- kip ettiğini gösteriyorlar. 1929 da ortalama — hesapla bir işçi haftada 54 mark alırken 1933 de 35, 1934 da 22,50 mar- ka düşmüştür. Vergiler ise buna zıt olarak artmıştır. 1929 da * 13 kazanç alınırken 1934 de bu nisbet 9017 yi bulmuştur. Bugün Alman- yada en çok haftalık alanlar demiryolları işçileridir. Bunaların Haftalığı 35 marktır. En az haf- talık alanlar da çiftçi ekepridir. Bunların 10 marktan ziyade haf- talık — aldıkları — görlülmemiştir. Bununla beraber Almanyada halk avziyetinden memnundur. 4x Fransız polisl geçenlerde te- sadüfen bir araştırma yap- tığı vakit bir ser- serinin evinde yüz bin franlık sahte madeni para bulmuş, sonra bu paralardan 50 bin franklık bir piyasaya — sürülmüş olduğunu anlamıştır. Yalnız bu sahte paraları bulup toplamak henüz mümkün olmamıştır. Anla- şılan halk bunları bile bile kul- lanmaktadır. Para olmıuyan paralar * Lizbondı, bir lüks otel açmak isliyen bir dilenci — tevkif edilmiş ve sokakta g::le:ç':;?_k dilenen bu adamın y bir milyon frank Tenci servetl olduğu an- laşilmıştır. nesine göre yarı ya Japon Sü Bakanı Tokio, S (A. A.) — Kiwashima, sü bakanlığı makamını resmen işgal _t_rîıiıtir. Edebi Tefrika No: 80 679 /7 85 O en iyi fikirlerini sade ve temiz kelimelerle Aanlatır. Arz konuştuğu zamanlar en hassas olduğu zamanlardır. Onu o kadar _Uğrendim kil Eşref Bey orijinalitesi olan bir adam. Düşüncelerini ve duygula- Ffinı en iyi yerde belli etmenin Yolunu biliyor. Bu sabah heyecanlı olduğumu gördüğü için bana karşı adeta zalim bir baba rolü yapıyor. Hak- kı da var. Onu bir az yumuşak Ulsam.. O sekiz buçuk tirenine yetişti. Bana öyle geldi ki bu on beş gün ve on beş gecenin tarihi artık durmuştur. Önceden duyulan — vak'alar, belki de eski ümlitsizliklerin, eski ı“rgııı!ılı:!:.nn verimidir. Ne olursa Olsun, Ben hayatıma yeni bir Yarım ay doğacağında şüpheliyim &mma bu kuşku beni korkutmu- Yor, Çüzkü bu on beş gün bana Yeter, * Derler ki saade e gibl acr .: lar “da birbirini kovalar. | KIZI “ Florida Sahillerinde Binlerce Kişinin Akibetinden Haber Yok Uçaklar Her Tarafın Yıkıntı Ve Ce- setlerle Dolu Olduğunu Bildirdiler 'Miami, 5 (ALA.) — Kızılhaç, Florldadaki ölenlerin 500 den fazla olduğunu tahmin etmektedir. Kasırga, şimdi George istikame- tinde daha az kuvvetle esmektedir. Harap olan bölge üzerinde dolaşan uçaklar her tarafın yıkıntı ve cesat- lerle dolü olduğunu haber vermekte- dir. Trenler doludur. Yollar kesilmiş- tir. Hasar birkaç milyon tahmin dilmektedir. Saint —Peteraburg bölgesi, &z zarara maruz kalmıştır. Jacksonville, (Florida) 5 (A.A.) — Köye bölgesl ahalisinden binlerce ki- şinin akıböti hakkında hönüz hiçbir haber alınamamıştır. Bu bölge, Flo- ridadan sonra uzanan küçük adalar- dan müteşekkildir. Münakalâtın İnkıtafndan — Gtürü müphem gelen rösmi raporlara göre | ; ölü miktarı 200 ü geçmemektedir. Fırtına çok geniş alanları harap etmiğştir. Bulgar - Yunan Dostluk Kurulları Sofya, $ (Özel) — Burada bir Bulgar - Yunan dostluk cemiyeti ku- ruldu. Atinadaki dostluk cemiyeti- nin teğebbüsü üzerine bu ayın sonla- rına doğru 80 kişilik bir kafile Sofyas ya gelecektir. Bunların arasında önemli siyasal şahıslar da bulunacaktır. Teş- rin ayında da Yunan başkanlarının Sofyayı ziyaret edecekleri bildiril- mektedir. Yugoslavyada 37 Haydu- dun Muhakemesi Sofya, 5 ( Özel ) — Belgrattan “Zarya,, gazetesine bildirildiğine göre Yugoslavyada birçok cinayetler işliyo« rek soygunculuk yapan 37 haydudun Yagodina mahkemesinde davalarına bakılmıya başlanmıştır. Buraya geti- rilen şahitler 300 ü bulmuştur. 110 Yolcu Kurtarıldı Miami, 5 — Karaya oturmuş olan Discie gemlsi yolcularından 110 ve tayfasından 54 kişi kurtarılmıştır. — -— — İN Eşref Beyin Jeneve döndüğü günün akşamı beni telefona ça- ğırdılar. Bu muhakkak 0 lidi, Bana akşam telefon edeceğini söylemişti. Koştum. Onun sesini teselli verecekti, — ÂAllo.. r Buses, Imkânı yok. Fakat evet, Ali Sami Bey. Vücüdüm taş kesildi. Konu- şamıyordum. O İsviçreye döndüğünü, eğer ( Caux ) dakl istirahat zamanımı uzatacaksam kendisinin de yanıma geleceğini söylüyordu. Ne cevap verecektim. O buradal Ba ön beş günlük cennetime onun ayaklarını değdirmek.. Bunu yapamıyacağım. Verdiğim cevap şu oldu: — Yarın geliyorum. Bize ne oldu yarabbi.. Cen- netten yere atılmak için ne günah işledik. Sevişmemiz kabahatsa insanlara sevgiyi neden duyurdun Allahım, duymak bana EER, GA HL aei G k M gel General Kondilis Yunanistanda : Rejim Meselesi Çatallaştı Kondilis, İstediği Olmazsa, Kabineden Çekilecek Atina, 5 ( Özel) — General Kon- dilis gazetecilere — verdiği — diyevde başbakan kaplıcalardan — döndükten sonra genoyun kürsüye bırakılmasını ister ve bakenlar heyeti —İle ahali partisi çoğunluğu da bunüu kabul ederse kendisinin fikirlerini — özkür olarak iİleriye götürmek üzere kabi- neden 'çökileceğini söylemiştir. Başbakan pazartesi — bekleniyor. Salı günü de General Kondilis Mora yarım adasındaki Kilinls kaplıcalarına gidip bir müddet istirahat edecektir. Üzümcüler Gürlültülü Gösteriler Yaptılar Atina, — Küelasmatadan bildirili- Mısırda : -Üç Taraflı Bir Anlaşma Lecaire 5 (A.LA.) — Bakanlar ku- rulu tarafından onaylanan ve Tsana gölünün işletilmesiyle ilgili olan proje | Mısıra yıllık bir para ödemek şartile Sudana, gölün yüzde 10 undan İstifa- de etmek hakkımı vermektedir. Bu nisbet; Ihtiyaca göre, yüzde 50 yl bu- labilecektir. Bir baraj yapılması ve Üç taraflı bir antlaşma iİmza edilmesi için bir komite teşkil edilmiştir. İranla Irak Anlaştı Şehrimiz İran Konsolosluğundan aldığımız bir tezkerede Tahranda İran - Irak — devletleri — mümossilleri ? araamdaki görüşmelerde muvüfakat hasıl olduğu, fakat iİki devlet Di Bakanlarının Cenevreye hareketleri üzerine mukavele — aktolunmasının mümkün olmadığı bildirilmektedir. Aynı terkerede ihtilâfın halline dair mukavelenin Cenevre'de tanzim edilmesine iki devlet Dış Baâakanı tarafından muvafakat olunduğu ilâve #dilmektedir. — , Bir Vapur Daha Çarpıstı Marsilya, S (A. ÂA.) — Doriç adın- daki İngiliz vapurundan çökilen aşa- ğıdaki imdat — tolgrafı — alınmıştırı “Doriç, çarpmıştır, S. O, S Dorice'in hangi gemi ile çarpıştığı malüm değrildir. yor: Geçen pazar günü vilâyetin bir çok kasabalarında küme küme Üzüm- cüler ellerinde tuttukları kara bayrak- lar Üzerinde “ kahrolsun letibdat, 3,600 ( bu rakkam Üzüm için istedik- leri fiattir ) yahut Ölüm,, ibareleri yazılı olduğu halde gösteriler yapmış- lardır. Bu gösterilerde toplanan ahall haklarını alıncaya kadar mücadeleye devam ötmiye karar vermişlerdir. Göszteri yapmıyan diğer kasaba- lardaki Üzümecüler de bu kararları kabul ettiklerini telgrafla bildirmiş- lerdir. Yirml dört saat devam edecak genel bir grev yapılmasını derneğin merketlne teklif etmiştir. Âdemin arkasından H;î: da cennetten iniyor. Bu karlı çam ormanlarında, ve leziz bir bahar hayatı vardı. Biribirini tamımıyan, her biri bir milletten, bir cemiyetten gelen İnsanlar arasında dedikodusuz, kedersiz, göreneksiz, kendi hava- miz, kendi heyecanlarımız içinde ne tatlı yaşamıştık. Burada insan kalbini kuşkuya düşürecek bir şey yoktu. Bu (Arzı mev'ut) kim bilir ne 'büyük sevgileri çamlarının al- tında beslemiştir. Fakat ne olsa mev'ut olan her Saadet gibi en heyecanlı Bsevgileri de kemiren bir kert var. Bu kurt tıpkı cins ağaçların özünden kendi kendine peyda olan ve için için çürüten bir kurt. * » . Valizlerimi hazırlarken göz- lerim yaşarıyor. Mektebe çağırılmış yaramaz bir talebe gibi ayaklarım geri gidiyor. Gideceğim gün kar durmuş, fırtına kesl!mişti. Buranın en hoşa giden kari ayaklarımın — altında gıcırdıyor. Gök duman rengi, Skilerle ok gibi kendilerini kapıp — koyve- ren ihtiyar Amerikelılar, çocuk gibi sıçrayan, atlayan yaş'ı İngi- liz kadınları ve dört kişilikk dağ | kızaklarına biribir! Üstüne yükle- nerek yıldırım gibi bayırlardan kayıp İnen genç kızlar ve deli- kanlılar. On beş gün ben de bu karlar Üstünde kaydım, sıçradım, düş- tüm ve geceleri bu can verici kış sporunun can alıcı zevkini kâna kana tattım. ' On beş gün ve on beş gece, Buraya yataktan yeni kalkan dinlenmeye muhtaç bir hasta gibi gelmiştim. Fakat şimdi hasta gibi gidiyorum. Küçük defterimi ve en lâzım şeylerimi içine yerleştirdiğim el çantamla İstasyona gidiyorum. Çantalarımı gönderecekler, Şimdi bir gece önce biten on beş günlük hayatımla bu gece baş'ıyacak eski hayatımı düşünü- yorum. Bu dönüş, bana Ali Sami - Beyin meşhur seyahatlerinden çok ağır geldi. Evime bir günahkâr kadın ola- rak dönüyorum. Bu on beş günlük hayatım benim için bir günah değil, belki ibadetti. Bu iki haftalık ömrüm on dokuz yılın ilk yeşeren ve çiçeklenen -baharı oldu. Eğer ce- miyet bunu günah sayarsa ceza- sını çekmeğe razıyım, Dağdan İniyorum, Cennetten İniyorum. Nereye Serendib'e mi? BU CÜN Kafatasından Küse Şeyhlikten şahlığa geçen Safevi İsmail Türk, hem şair bir Türk oldu- ğu halde mezhepçiliği milliyatç likten Üstün tutuyordu. Sağında ve so'unda oturan kandaş'arile boğuşup duruyor- du. Bu ardı arası kesilmez, sonu ge- mez yersiz ve gerekelx saldırışlar sıra- sinda Özbekler sultanı Şeybek banla da çarpıştı. Han, yaman bir Türkilü. Şeyhlik külâhımı şahlık tacile değ ş- tiren bu kabına sığmaz poletikacıyı kötü bir duruma düşürmüştü, exrmek üzere bulunuyordu. — İsmaili, — pos« tun elden gideceğini — sezince kör kılıcı kınına koydu, keskin zekâ- sını işletmiye koyulcu, saveş alanın- dan kaçıyormuş gibi görünerek önce- den hazırladığı pusu yerine kadar çekildi ve birkaç bin atlı ile ardına düşen Şeybek Hanı orada elli bin atlılık bir ordu İle çevirdi, öldürdü. Fakat hıncı büyüktü, kazencığı zaferle de yatışmamıştı. Bundan ötürü erce Öölmüş olan düşmanının başını kestirdi, kafa tasını temizletti, elmas- lar ve zümrütlerle donattı, kendine şarap kâsesi yaptı Ölünceye kadar işret sofralarında onu kullandı. Böyle bir işi İsmailden 1987 yıl önce Çin İmparatoru Juan Vang'da yapmıştı, Konfoçyosun kafa tamsı onun tarafından kâse biçimine konul- muştu. Fakat imparator, büyük fay- lesofun kafasını, tahkir için, bu hale koymuş değildi. Dini bir saygı ve derin bir sevgi ile Konfoçyosun ka- fasından bir kâselik bir parça ayırt- mıştı. Ö, akıllara şaşkınlık verecek kadar akıllı olan büyük feylesofun kafa tasından su İçerse kendi aklının çoğalacağına inan'yordu ! Çin tahtında birçok daeğişiklikler oldu, sayısız sülaleler ve hatta Türkler o tahtı ele geçirdi. Fakat Konfoçyo-» sun kafatasından yapılma tası, bütün o devrimler içinde Pekin sarayında kâybolmedı, 1842 yılına kadar kultlü bir nesne g'bi korundu, hazinede muhafaza edildi, Şimdi de, Son Pow- tanın yazdığına göre bir İngiliz nilesinin elinde imiş, Londrada bulunuyormuş! 2412 yaşında olan bu kafatasından bozma kâsenin” kırılı bozulmadan İngiltereye kadar yolculuk yapabil. mesi hayrete ve Şah İsmallin 425 yıl önce Şeybek Hanın kafasından yap- tırdığı — elmaslı — kâsenin — yerinda veller esmesi ise ibrete — değer. İyi düşünce — ve temirz kalp ile yapılan kötü işler bile - İngilteredeki şu kâse gibi « İğrenilmeden ele alını- yor, korunuyor. Âynı cinstea olan başka bir cser ise « kara ve Lötü emellerle yapıldığı iİçin - artadan kaybolup gidiyor. Yürek temizliği, ruh temizliği kadar kutlu, gu fânt hayatta na Acaba — cennettek: — memnu meyvayı yiyerek her biri bir tarafa atılan Âdemle Havva gibi bir gün gelip tekrar buluşacak mıyız. Tarih ml yaşıyoruz, Şuurum bir noktada duruyor. * Annemin — sevimli yüzü Ali Sami Beyin sinsi ve hilekâr göz- lerindeki mürailiği kapatıyor. Bu dağ seyahati bana yalnız annemi özletmiş. Onu da Jenev'e geldikten sonra hissettim. Ali Sami Bey hastalığıma ait Üzüntülerini tüccar dili ile anlat- tıktan sonra meşhur Prag seya- hati hakkında da izahat veral. Beni İnandırmak için birçok lüzumsuz tafsilât saydı, — döktü. Ona Prag yerine ( Paris ) & git- tiğini ve bunu İspat edebileceğimi söylemedim. Niçin söyleyecektim. Söylersem ne olacaktı? Kendini müdafaa edemiyecek, müşkül mevkie — düşecekti. O zaman vaziyeti nasıl kurtaracaktık. Zaten şimdi kafam o kadar dolu ki bunu düşünemiyorum bile, Annem beni biraz değişmiş buldu. K Istirahata ihtiyacım olduğunu, doktorun sükünet ve inziva tav- siye ettiğini Ali Samiye söyledim. Onun en hoşuna gitmiyen şey. (Arkası var) ”i P — S

Bu sayıdan diğer sayfalar: