Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
L 25 Eylül ee — SÖON POSTA AA 95.09.0935 No. 24 aa Zindan Köşelerinden Yıldız Sarayına Yazanı Z. Ş. Her hakkı mahfuzdur Halil Bey, Cahil Bir Adam Olmakla Beraber Zeki Ve İdareli İdi Halil Bey; aleyhinde söylenen sözleri okudukça — öfkesinden renkten renge girmekte, ikide birde: — Allah, kuru iftiradan esir- gesin. ; Diye söylenmekte idi. Abdü!- hamit ise, göz ucu ile onun çeh- resin tetkik etmekte idi. Nihayet Halil Bey jurnalları bitirmiş; ma- sanın Üstüne koyarken: — Kim ne göylerse, söylesin; efendimiz. Eğer sadakatimde zerre kadar şüpheniz varsa, boynum kıldan ince, kılıçtan keskin. Zaten nasıl olsa bu can, efendimizin uğrunda feda edilecek değil mi?. Dedi. Abdülhamit, Halil Beyin | — üzerinde kâfi derecede tesir hâsıl ettiğine kanaat hâsıl etmişti. Buna binaen ona tekarrüp etti. Elile omuzuna bir İki defa hafifçe vür- duktan sonra: — Eğer sadakatinden — emin olmasam, sana bunları gösterir mi idim, Halil?.. Gördün ya?.. - Aleyhinde söylemedik söz bırak- mamışlar. Yine öyle iken, sana kar- şı olan teveccühümün bir zerresini bile esirgemiyorum. Böyle sözlere, ben nasıl kulak asmıyorsam, sen de öylece hareket et. Sakın, gidip de şuna buna çatayım, deme.. Hadi bakalım; şimdi paçaları sıva, Misafirler hakkında dönen dedi- koduları öğrendin. Tabii, ona göre hareket edersin. Göreyim seni. -Diye cevap verdi. : ' Abdülhamit, Halil Beye böş yere iltifat göstermiyordu. Onun, | kendisine kargı ne derin bir sadakatla merbut olduğunu biliyor ve bunu daha fazla kuvvetlen- dirmek - İstiyordu. , Sarayı — ve Istanbulu dolduran hafiye (sürüle- “rine rağmen böyle bir meseleyi Halil Beye tevdi etmesi de esassız değildi. Çünkü, kendilerine (ben- deiasdak ), ( abdimemlük ), ( azat kabul etmez köle), (sadık kul ) sıfatlarını veren hafiyelerin hemen hepsini de ayrı ayrı bilirdi. Bütün bunların İşleri ve güçleri, para, nişan, rütbe koparmak İiçin gece gündüz müzevirlikten ibaretti. Fakat Hail Bey, yaradılışı mert bir adam olduğu için böyle entrikalara aklı eremezdi. Şayet kendisinden bir gey sorulursa, açıkten açığa gördüğü ve bildiği gibi söylerdi. Onun için Abdülhamit ehemmiyet verdiği işleri bazan Halil Beye havale ederdi,. Abdülhamidin bu sadık ben- * desi, cahil bir adam olmakla beraber zekl ve idareli idi. Her İşte sükünetle hareket eder ve ortalığı velveleye vermezdi. Içine Rusya Çarının karıştığı bu işte de Abdülhamidin yegâne ehem- miyet verdiği mesele, bir sızıltıya meydan vermemekti. Buna binaen şimdi bu vazifeyi- Halil Beye tevdi, eden Abdülhamit artık tamamen müsterih bir hale gel- mişti. * O tarihte, Nişantaşının dört yol ağzına yakın bir yerde (Sok- rat) isminde bir rumun — idara ettiği küçük — bir eczane vardı. Sokrat, alışverişten pek okadar memnun değildi. Çünkü o cıvar- — da bulunan rical ve kibar aile- "loı'ın kıuııı h.pgi Wü“ihthac-' | larını Beyoğlunun büyük eczane- | lerinden ve saray mensupları da eczanelerinden — tedarik için Sokratın — bütün müşterileri hemen hemen arka sokaklardaki — mutavassıt — halk ile dere içindeki fıkara zlümre- sinden ibaretti. Onun için Sok- ratın çok zamanları, tezgâh ba- şında pineklemekle geçerdi. Prenses Nadyanın İstanbula gelip — yerleştiğinin — dördüncü saray ettikleri günü, eczacı Sokrat yine böylece tezgâhın Önünde — uyuklamakla meşgul iken eczaneden içeri genç bir adam girdi. — Vakitler hayrolsun, eczacı efendi. Dedi. Üstü başı temiz adamların, ancak bir sokak veyahut bir konak — sormak için dükkânına girdiklerini görmeye alışmış olan Sokrat, isteksizlikle başını kaldı- rarak cevap verdi: — Hayırlar olsun. — Eczanenin sahibi kimdir?. Bu sual, Sokratın üzerinde, birdenbire başka bir tesir hasıl etti. Demek ki gelen adam, bir- şey sormak İçin değil, başka birşey için gelmişti. Hiç şüpbhesiz kl çok dikkatli bulunmak elzemdi. Çünkü bu tecrübeli ihtiyar, bura- da dolaşanlardan bir çoklarının hafiye aolduğunu bilirdi.. Onun İçin yerinden kalkıp tezgâha da- yanarak dikkatle cevap verdi; — Sayel —şahanede, — benim beyim. — Çok âlâ, Sizinle biraz gö- rüşmek isterim. — Buyurun, efendim. — Ben, doktorum. — Evet efendim, — Mektepten bu sene çıktım, — Çok âlâ efendim. — Buralarda doktorluk etmek istiyorum, — Çok iİyl olur efendim. — Burada işler nasıldır?. , Sokrat, bu suale birdenbire cevap bulamadı. Parmaklarının ucunu sivri sakalının sert ve kır- çıl telleri arasına sokarak çene- sini kaşıdı. ÂAynı zamanda da dikkatla — muhatabının — yüzüne baktı. Karşısında, kendisinden cevap bekliyen bu genç adamın çehresinde, temiz bir mana vardı. Hergün buralarda dolaşan çatık kaşlı, tehditkâr bakışlı, tavır ve hareketleri cakalı hafiyelerin iİn- sana Ürperme hissi veren tavır ve hareketlerinden, bu adamın ha- linde hiçbir şey bulamadı. Yavaş yavaş tezgâhın arka- 'sından çıksrak genç adama doğ- ru ilerledi. Pencerenin önündeki küçük yazıhanenin arkasındaki sandalyayı göstererek: — Buyurun. Oturun., Dedi. Ve sonra kendisi de kar- şısındaki — sandalyaya — oturarak ilâve etti: - — Diplomanızı aldınız mı?. — Bugün, üç gün oluyor. — Hangi kısımda malümatı- nız . fazladır. — Dahiliye.. sinir.. kadın n' çocuk” hastalıkları. — Âlâ.. buralarda da zaten © geçer, Ancak..- ğ - suçlu (ârkası var) — ı Bugünün Meselesi Seyyah Nasıl Getirilir ? ( Baştarafı 1 incl yüzdâ ) Muhakeme günü, tarafeyn hak yerinde İsbatlvücut etmişler. Otel- ci, yaptıkları pazarlığı kat'i bir anlaşma şeklinde hâkime naklet- miş, Türk muarızı ise bu pazar- lığın bir konuşmadan ibaret ol- madığını, adi bir fikir taatiainden ibaret olduğunu söylemiş. Hâkim de şu kararı vermiş: Filvaki arada bir konuşma vardır. Fakat kat'i bir anlaşma şeklinde — değildir.. Onun İçin sanılanın beraetine, Ka- rarın " esbabı. mucibesinde ise, bir seyyah şehri olan Karls- badda bir otelcinin yabancı bir seyyah hakkında dava açmış ol- masının şayanı teessüf olduğu ayrıca kaydolunmuştur. x Geçen gün, Beyoğlunda, bir | yolcu hareket halinde bulunan bir tramvaydan atlamış, bu yal- cunun hareketini gören vazifeşi- nas bir zabıtaibelediye memuru derhal yolcuyu yakalamış. Fakat burada, müessif bir yanlışlık o muş. Asıl atlıyan yölcu kalabalık arasında sivişirken, memurun eli- ne, bir görüş yanlışlığı neticesi bir yabancı geçmiş. Bu zat bir Holandalı seyyahmış. Türkçe bil- mediği için derdini anlatamamış ve karakolda, mevcut nizam mu- cibince bir İira para cezası vermiş. * Bu ikl vak'ayı karşılaştırmak- tan maksat, seyyah celbi husu- sunda daha başka bir siyasa ta- kibi Tlüzumuna kanaat etmiş olu- | güumuzdandır. Biz, burada seyyah mesailini teemmül ederken, bundan on gün evvel Yunanistanın Lutraki sayfi- ye şehrinde tam 4000 Mısırlı ke- seleri açmış, para saçıyordu. — Bu 4000 Mısırlı seyyahın Ba- ğaziçi ve adalar yerine Lutrakiyi tercih etmiş olmalarının esbabı da bu arada necilenirse çok önemli bir ödev yapılmış olur, İhtikâr 'Yapılıyor ( Baştarafı 1inci yüzde vuş veya yapıncak Üzümünün 60 kiloluk küfesini 350 - 400 kuruşa almak mümkündür. Yani kilosu 6 kuruşla 7,5 kuruş arasındadır. Halbuki dışarıda seyyar satıcılar kilosunu en az 15 kuruşa, dük- kâncılar 25 - 30 kuruşa satmakta, bu fiat halka pahalı geldiği için halk meyva yememekte, bunun neticesi olarak meyva gsatılma- makta, müstahsil zarar etmekte- dir. Yine iddialara göre, hele lokantalar — müstahsil — aleyhine kıyarcasına rol oynamakta, en | küçük bir aşçı ve piyazcı dükkâ- nındafbile bir dilim karpuz veya bir tabak üÜzüm *10 kuruıtın aşağı verilmemektedir. Hllbuld bunları yüı pıı'ıyı satmak bile lokantacıya kâr temin edecektir. Lokantalar meyvalar üzerinde en çok İstihlâk temin edecek yerler olduğu için kabzımallar ve komisyoncular burada — meyva fiatlarının makul bir hadde iİndi- | rilmesini, hiç olmazsa 5 kuruşa verilmesini, büyük lokantalarda da meyva İçin 10 kuruştan fazla para alınmamasını isteyeceklerdir. Bu baş vurmanın n& ıeticı verer ceği mâlüm ı'lığll&. l — İstanbul Belediyesi İlânları Açık Eksiltme İlânı 1 — Eksiltmeye konulan İş Şişğli Bomonti 44 cü ilk mektep tamiri, Keşif bedeli 442 lira 25 kuruştur. 2 — Bu işe ait şartnameler ve evrak şunlardır : A — Eksiltme şartnamesi B — Mukavele projesi C — Nafıa işleri şeraiti umumiyesi F — Keşif cetveli G — Proje Istiyenler bu şartnameleri ve evrakı levazım müdürlüğünde görebilirler. 3 — Eksiltme 26/9/935 tarihinda perşembe günü saat 15 de Dal- mi Encümende yapılacaktır. 4 — Eksitme açık yapılacaktır. 5 — Eksitmeye girebilmek için istek'inin 34 lira muvakkat teminat vermesi, bundan başka aşağıdaki vesikaları haiz olup götür- mesi lâzımdır. En az 400 liralık bina İşi yaptığına dair Nafıa * Müdürlüğüne taıdi_k ettirilmiş ehliyet vesikası, B. (5470) * Af Cerrahpaşa Bir kolosunun hastanesi — Haseki — Beyoğlu — E.Zührevlye Z.Kümil — Fiatı | Sakız kabağı 5000 —— 8000 350 1000 Z0 3 Bakla 2000 — 3000 0 SÖÜ d30 5 Semizotu 500 — 1500 500 SO0 e SÜ0 5 Ispanak S 4000 — 6000 1250 1000 Un 5 Ayşe kadın ve ba- 4 burye fasulyesi 6000 — 10000 5S00 1500 500 10 Bamya 800 — 1500 ——150 . 400 10010 Lahna : 3000 4000 200 S00 ZS0 RU Kök kereviz * 0 2000 0 0 0 10 Pırasa 1500 6000 500 120076 2507 5 Engi 1ar (tane) 5000 3000 1500 500 — 1000 -- 5 Karnibahar 50009 1000 0 1501 2350 -l Patlıcan (tane) 12000 —— 7000 — 2500 5000 2500 2 Çalı fasulyesi 0 0 200 A00 25015 Pancar 1000 800 300 1500 Ö ğ Bezelye 509 0 0 100 Ü.-:10 Yer domatis 3000 0 500 500 700 — 5 Sırik — « 0 4000 0 100 Belalii- Dolmalık biber 300 0 80 50 100 10 Ince biber 0 0 0 20 0 10 Taze yaprak 80 "0 0 20 o 15 Sarımsak 20 0 0 25 0 20 Havuç 400 0 0 50 0 10 Maâydanoz beş tanesi bir arada demet 200 500 130 200 1000 — 3 Tere otu * “ — -200 500 130 50 500 3 Taze soğan 200 0 0 100 B Te Yeşilsalata(100 adet) 500 0 150 200 0 60 Ebegümeci 0 0 0 100 10 Limon (tane) 4000 3000 0 0 1500 — 3 Marul 500 300 0 0 g İ Nane (demet) 200 150 0 0 H v Hıyar 500 200 .0 0 Ü. A Hastanelere lâzım olan ve yokarda çeşidi beherinin muhammen bedeli yazılı bulunan sebze kapalı zarfla eksilimeye konulmuştur. Şartnamesi levazım Müdürlüğünden parasız alınabilir. Eksiltma 27/9/935 Cuma günü saat 16 da daimi enciümende yapılacaktır. Eksilttmeye girmek isteyenler 2490 No. lı arttırma ve eksiltme kanununda yazılı vesika ve 5l1 liralık müvakkat teminat makbuz veya mektubile teklif mektuplarını havi zarflarını yokarda yazıli günde saat 15 e kadar dalmi encümene vermelidir. - (B.) (5520) * * Senelik muhammen Muvakkat kirası teminati Taksimde Sürp Ağgop mahallesinde 430 metre 150 11,25 murabbal arsa Taksimde Sürp Agop MN 49 metre murabbar — G60 4,50 rsa : Yukarda semti muvakkat teminatı ve senelik muhammen kirası yazılı bulunan arsalar 936 senesi Mayıs sonuna kadar kiraya verilmek üzere Aayrı ayrı açık Aarttirmaya konulmuştur. Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülür. Arttırmaya girmek isteyenler de hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 26/9/935 perşembe günü saat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. “B.,, "5474,, Ankara Otobüs İşleri Direktörlüğünden: Idaremizce bastırılarak halka satılacak otobüs hareket cetveli ile ücret tarifelerini havi yol rehberine' ve şehrin muhtelif yerlerin- de dikilecek ışıklı bölge sütunlarına ve arabaların içine konmak üzere ilân kabullüne başlanmıştır. İIsteklilerin doğruca Direktör- lüğe müracaatları. «2734» *5887,, . wj - - —. Isanbul Asliye Mahkemesi İkinci Yenilemae Bürosundan: Davacı Emlâk ve Eytam Bankasile Görelede Giriz zade Ilyas mağazasında Hacı Ahmet zade Hasan Ziya arasında mütekevvin davada borçlunun gösterilen adreslerde bulunmadığı anlaşılınakla yirmi gün müddetle ilânen tebliğat ifasına karar verilmiş ve tahkikat olarak 22-10-935 salı günü saat 14 olarak tayin kılınmış _ lııoıkür günde gelmediği veya bir vekil göndermedıgl halde tetki- katın ııyıhıııdı icra kılınacağı ilân olunur. '228..