25 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

25 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mm- Maltbuatında GÖRDÜKLER Hll Taymisten Çıkan Çamurlar Muntazaman dibi temizlenen Londradaki Tay- mis nehrinden son yirmi sene zarfın- da çıkarılan çamur Mısır ehramları gibi 12 tane büyük | ehram yapacak mıktarda imiş. Asırlardanberi temizlenmiyen bi- zim Haliş taransa acaba nekadar çamur çıkar dersininiz? * ekoslovakyada ot ve saman- dan tuğla yapılmıya baş- O1 ve samare| Jtnmıştır. Saman- lâra ve otlara, tu- dan tağla taşmalarına mani olan bir madde karıştırılmakta ve büyük bir tazyika maruz brakıla- rak tuğla şekline konulmaktadır. * Gıçııılırdı Almanyada Gre- iffenberg köyüne bir gece hırsızlar gelmiş ve killsenin kulesin- geç kalmış | deki büyük saa rakkasını çalmışlar ertesi gün saat çalmadığı İçin köy halkı uyana« Mmamış ve herkes lşlııo geç kalmı;lır TArnavutlukta : Ölüm Cezalıları Kral Bunları Niçin Affet- tiğini Anlattı Tiran, 24 (A. A.) — Arnmavutluk basın bnmıu. Kralın Başbakana bir mektup — göndererek, ri davamı suçlularının ölüm cezasını neden dolayı sağır hapis cezasma tahvil ettiğini izah eylemiştir. İspanyada; Kabine Buhranı Yeni Başbakan Bunu He- nüz Gideremedi Madrit, 24 (A. A.) — Yeni kabl. neyi teşkile memar edilen M. Alba, bakanlıkların tevzil işinde güçlükle karşılaşmaktadır. Kabine listesinin bu akşamdan evvel - hazırlanamıyacağısı Söylemiştir. ))ı All Saml bey dedi ki: — Lstanbulda — (Sevengiül)ün adına bir apartıman aldım. Bu babas na getirdiği uğurun hedi- yesi. Senetleri senin — Üzerine- dir. Veki'iniz avukat Sadi Ziya Bey sevin namına alım muame- lesini yaptı. Gözlerim karardı. Yüzüme kan çıktı. Ali Sami Bey telaşla yanıma koştu: — Ne var. Ne oldun. Yüzüne bakamıyorum, sesim kısılmış gibi: — Bir şey değil. Bu çocuktan sonra böyle oluyorum. —Arasıra başım dönüyor. — Fakat böyle olmaz. Bir çaresine bakmalıyız. Doktor Na ci'ye söyledin mi? — Hayır., Fakat geçer elbet. Her zaman değil. Belki zafiyet. O ehemmiyet veriyor, yemek, Hâç, baryo diye birçok şeyler söylüyor. — Üzülme geçer, diyorum. Her kacına olurmuş. Amem de söyledi. O kâfi bulmuyor. Belki şehrin Edebt Tefrika No: 98 25 /9 / 85 ANASININ ».. KIZI Mister Honderson İngilterede: Hendersona Ameliyat Yapıldı Lendra, 24 ÇA, A.) — Sanlığa uğramış olan allâhları bırakma kon- forantı başkamı — Artür kendersona dün öğleden somra ameliyat yapılmış- tır. Hastalığı mesane - taşlarındandır. Doktorlar, — hastanın — durumundan memaundur. Yeni Bir Filo Londra, 24 (A.A.) — Hava yolları şirketi dört motörlü deniz açakların- dan bir flo 1ssmarlamıştır. Bu filo Britonya — imparatorluğunun — önemli hava yollarında İşliyecektir, — KısaHaberler: Varşova, 24 — Gazeteler, Morav« yada, Astrawa, şehrinde geçenlerde yapılan bir törende verilmiş olan bir diyevi “tahammül edilmiyecek bir meydan okuyuş, telâkki etmekte. dirler. $ Varşovâ, 24 — Cumur başkanı, 32 senatör atamıştır. $ Pekins, 24 — Fransanın Çi elçisi Henzi Vildenin öldüğü haber verilmektedir. $ Bükreş, 24 (A. A.) — Köstence yanında bir göle inmekte olan bir süel deniz uçağı — parçalanmış ve uçakta bulunan Üç kişi ölmüştür. DA havast ağır. Biz ikl hafta için Bad'lara gidelim diyor. Evime, yuvama o kadar 1sim- dim, alıştım ki bir yere ayrılmak İstemiyorum, gehrin bu parçasın- daki evlerin bemen hepsi büyük yemyeşil bahçeler içinde, Ses yok, Insanı rahatsız edecek, sinirlen- direcek hiçbir şey yok. Şampek den (Cotage)a kadar giden elektrikli tramvay — bile hiç gürültü etmeden pek uzak olma- yan ana caddeden geçip gidiyor. Sağ tarafımızda Pansion Serj var. Çocuklu Ingiliz alleleri otu. ruüyorlar. Fakat İngilize mahsus ©o sessizlikle — parkta — oynayan çocukları bile gürültü etmiyorlar. Ali Sami Böoyin bu teklifini kendi sıkılmasına verdim. O alıştığı gezip dolaşmaları bıra- kamıyor. İsrar etmedi. Fakat hisseeldiyorum ki artık bu yarı tekaütlük hayatı ona ağır geliyor. Çocuğu ve karısı onu ancak yirmi gün, bir ay moşgul odebildi. Hulusi Bey de burada, Dinle- SON POSTA Uzak Şarkta: Yıne Kanlı Ve Bir Çarpışma Oldu 56 Japon Askeri Öldu Şanghay, 24 ( A.A, ) — 200 kişi- den mürekkep — bir hkaydat çetcsl Mukten-Peytiag demiryoluna Makten yanında silâhla hücum — etmişlerdir. Bütün geco sürem bir savaştan sonra Japen askerleri haydutların hücumu: nu defâdebilmişlerdir. 56 asker ve 48 baydut ölmüştür. Ayrıca 10 haydat #sir edilmiştir. Örfi Idare Wân edil- miş ve trenlerim işletmesi şimdilik tatil olunmuştur. Bir De Tren Faclası Patlak Verdi Şanghay, 24 ( ALA, ) — Çinde 200 kişinin ölümüne sebep olau bir süel tret kazssı olmuştur. Şenzi eyaletin- de komünistlere kargi gitmekte olan 109 uaca - firka askerinin Bulunduğu beş vagon ve bir lokomotiften mü- rekkep süsl tren Şanghey demiryolu üzerinde yoldan çıkmış ve 30 metre- lik Bir uçuruma düşmüştür. Şimdiye kadar 900 Slü Tle 200 yaralı sayıla- bilmiştir. Uluslar Kurumunda : Konsey, Azlıklar aN el RAR İşini Görüştü Cenevre, 24 (ALA) — Dünkü top- Jantınin başlangıcmda könsey geçen- de ölen Yuguslaryanın eaki dış bas kanı Marinkoviç'in hatırasını kutlula- miş, bundan sonra azlıklar meselesi bakkında Armavutluk mümesellinin izahgtını dinlemiştir. Ba mümessli, hükümetinin lîç bir zaman azlıkların baklarına zarar ver- meğl düşünmediğini, bilâkis mektep- ler bakkında yaptığı yeni bir nizam- name ile bu hakları yerine getirmeğe çalıştığını söylemiştir. İtalya delegesi Baron Aloizi, konseyin gelecek top- Hantısında Katolik mektepleri statil- sünün 1927 de beyannamesine uygun olduğu tasdik #dilmek şartitle, ra- poru onaylamıştır. Dançig meselesi hakkındaki rapo- runda İngiliz delegesi Eden, konseyin, bir kısım halkın menfeatlerini, onla- ra tecavüz eden Öteki kısma karşı niyor bir hafta kadar dağlara gitti ve geldi t Bir akşam bizi otole -yemeğe davet etti, Iki ortak pek keyifli görünü- yorlar. Ben çocuğun süt zamanını beklemek için biraz geç kalmıştım. Sonradan gittiğim zaman ikl- sini de oldukça çakır keyif buk- dum. İstanbulün meşhur rakısını yine bulmuşlar. Ali Sami bey hemen değişi- vermişti.| ikisi beni bol, taşkın kahka- halarla karşıladılar. Hulüsi bey yayık, cıvık bir ağızla (Nedim) in bir şi'rini okudu; Ayağın sakmarak basınma aman sultanım Dökülen mey, kırılan şişci rindan olsun. Bunu söylerken bana öyle bir bakışı vardı ki kendimi lâle dev- rinin şalvarlı cariyeleri sandım. Ali Sami bey elimden tutup aralarındaki sandalyeye oturdu: — Sakın ısrar etme Gülseven. Bu gece sen de içeceksin. Daha sofraya otururken sıkı- mağa başlamıştım. Ikinci bir re- zalete tahammlil edemiyacektim, Hulüsi bey: — Ali Samiyi eve kapadınız artık. Yüzünü göremez olduk. Paraların östüne yatırıp civelv mi çıkartacaksın allah aşkınal! Gülümsedim : —Niçin beyefendi, dedim, evinde eramessessssee | SAYIMID Yunaniıtındı : Rejim İçin Propagandalar Başladı Başbakan Bugün Bir Söylev Verecek Atlma, 24 (Özel) — Rejim için yar pılacak genoy hazırlıklarına ve pro- | pagandalara başlardı. Başbakan Çal- daris krallık lehiadeki ilk söylevini yarın (Bugün) söyliyecek, pazar günü de Selânikte Bir söylev verecektir. Cumhuriyetçi önderler de söylevler vermek için hazırlanıyorlar, Cumhuriyetçi olan — başbakanlık müsteşarı İstifa etmiştir. Yalan Bir Haber Atina, 94 (Özel) — Siyasal duru- mun babranlı olması dolayisile İstan- bulda bulunan Yunan filosunun he- men tersaneye dönmesine emir ve- rildiğine dair Parla radyosunun yay- dığı haber resmen yalanİnamıştır. Almanyada: Kâağıt Paralar Yalnız Devlet Bankasının Paraları Geçecek Berlin, 24 (A. A.) — İkineikânunun birinden itibaren, Almanyada yalnız Rayşbank (Devlet Bankası) tarafından çıkarılan küğıt paralar tedavül ede- cektir. Bu suratle, Bavyera, Sakı, Bad, Vurtenberg ihraç bankaları, çoktanberi Kafz oldukdarı blr imfiyazı kuybetmiş olayorlar. Bu bankalar tarafından ihraç edilip hâlâ tedavülde bulunan küâğıt para miktarı takriben 160 milyon altın marka hılıl olıııhıdy korumak zoranda lıııdııııu tsensül etmiştir. Lehlstan dılug;ıı Beck, Dançig'e senatosunun bu hususta konseyin ise teklerine uygun tedbirler alacağına emin olduğunu söylemiştir. çoluk çocuğu ile yııı;ııyı bu ka- dar fena mı buluyorsunuz? O ,devam etti: BUGCÜN Şlddetlı Berekeh | Tenasül Buna döl bo'luğu mu, Ürün çokluğu mu demek lâzı pek iyi kestiremi- yorum, Gazetelerde de henüz klişe kollamlıyor, — tenasöl bi idiliyor. Fakat denilirse , konu alımlıdır. Hele yirmi, *e gün sonra yapılacak genel vereceği —hayırli — soauncu düşünüp de sevindiğimiz bir sırada bu konuya İlgili yazılar daha çok hoşa gidiyor. Bundan ötürü bir frenk gazetesinde çıkıp Bizim gazetelere de geçen şu yezıyı boşlamayıp okudum: “Porte- kizin afak bir kasabasında 86 yaşını bitirip Öölen bir kadın, ( M) evlüt, $9 torun, 82 torundan olma çocuk bırakm ştir. Kasabanın posta müvezzli, orman bekçisi, kasabı, ekmekçisi ve daha birçok işçisi bu kadının ya oğulları, ya torunlarıdır., Ben bu yazıyı okuyunca - sön Za- manlarda adı mühkeme kütüklerine geçen- Ayas paşayı — hatırladım. Kanuni Süleymanın sadrazamlarından biri olan bu vezir, okuma yazma bilmezdi, yalnız savaştan — anlardı, düşman ordularını tepelemeyi pek Iyi başarırdı. Harp olmadığı günlerde ise çocuk yapmakla uğraşırdı. Turih- ler onun konağında kırk beşiğin bir. den sallandığını yazıyorlar. Portekizli kadının on dözt çocuğuna karşı yıl- niz beşikte kırk çocuk.. Beşik kurtulanlar, — emekleyi oynayanlar, kılıç kuşa Ayas paşa ordusunun yanında Porte- kizli kadımın çocuk alayı pek küçük kalır, değil mi? Üçüneü Muradın da yüz on beş kere baba olduğunu rivayet ederler, Hattâ o, bir. aralık Manisada oturan oğlu ve vellahdı Mehmetle yarışa çık« mışt. Genç Veliaht ona yeni bir torun yaptıkça o da Velinhta yeni bir kardeş yapıp müjde veriyordu. Fakat bu ça- hışmanın sonu pek kanlı çıktı. Üçüncü | Murat ölünce yüz on beş çocuğundan erkek olarak on dokuz tanesi yaşı- yordu. Manisadan gelip tahta oturun Üçtmeti Mehmet, bu on dokuz erkek knrdııvnl bir çırpıda — boğdurttu ve bir sıraya koyup gömdürttü. Ayas Poga gibi — bir günde kırk beşik sallatan babaların bugün yetiş- mesine imkân yok. Fakat yirmi beş yıllık bir evlilik hayatında bir düzüne gçocuk yetiştirecek — babalar vardır. İşte biz, o gibllerin çoğalmamını di- leriz. Sayısı çok olan milletlerin ka- zancı da çok olur. iğrendim. Ali Sami rakı doldurduğu bir şarap kadehini ağzıma götürmek — Yok, hani, demem o de- | İstedi. Sinirlendim. me değil. Yani evinde sizin gibi bir sevgilisi olanın hakkıdır. bu. Ben de onun yerinde olsam... Kırdığı potun farkında değildi. | derim. Ali Sami Bey de sirttip dürü- yordu, kında şaka - lâtife- ima şeklinde de olda bu çeşit sırnaşıklıklara karşı hassas ve sert olsun. Yine ben cevap verdim: — Her erkeğin dönüp dola- şarak geldiği bir yuvası vardır. O yuvayı takdis etmiyen ve ona başkalarını da hörmet ettirmiyen erkek, mert bir erkek - değildir. Bu ağır cevabımın manasını anlamadı bile: Ağız dolusu ve ispirto koku- lu güldü, güldü: — Seninki bayağı diplomat yabu Sami., Dedi. Sen bunu hazır laviçrede iken milletler cemiyeti- ne murahhas yazdırıver, Vallahi lordlara, sinyorlara duman attıra- cak! Sarhoş sofrasının iklaci kah- ramanı bu iltifatı bütün lokanta salonundakileri korkutan bir kah- kaha ile karşıladı. Bu makamlı kahkaha - Istane bulun meşhur çınaraltı kahkaha- larını hatırlatıyordu. Yavaş fakat sert: — Gözünü aç, dedim. Kendi- ne dikkat et. Derhal kalkar gi- Bunu — yapacağımdan — şüip- he etmediği için hemen elini Isterdim ki kocam karısı hak- | İndirdi. Ben hemen yemeğe başladım. Hulüsi Bey bu akşam sax ve Enderon şairlerinin çapkınlı- una dalir ne kadar bayat ve albur Üstü şehvet ve rezalet tortuları varsa birbiri arkasına yuvarlıyor. Bu gidişle yeni bir pot kıracak. Bunlar alışmışlar içkiden son- ra ya Çakircalı gibi havaya silâh atmak yahut eskâ sarayın azgın potları gibi yanındaki dişilere saldırmakla tamamlamak İstiyorlar, Neş'eyi, gülüp eğienmeyi çok severim. Fakat bütün bu ihtiya- cım bugüne kadar beraber yaşa- diğım - İnsanların benden aykırı düşkünlükleri içinde geri tepti ve beni âdeta toplu eğlentilere düş- man etti. Hayatımda yalnız on beş gün doya doya içtim, güldüm ve eğ- lendim. Bu on beş gün ve gece- nin çılgın eğlenceli hayatımda beni üzen bir küçük hareket bile olmadı. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: