28 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

28 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Sf SON POSTA GASI Yazan: A.R. “Son Posta,,nın Tefrikası: 14 ünkâr yaverinin yüz ve sesinin güzelliği sarayda en ağır başlı kadınlara kadar dedikodu mevzuu olmuştu S Kim>., î Deli saraylılar. ı%:fece kız!. Dur!.. Ekmeği ateşe k. &:n_ı Cehennemin dibine gitsin- bi ki delileri gidip te akıllıları mı *k>.. Üç gün sonra, bir araba do- gh.*]*li. daha getirirler. Hemen allah, &aj ": lııı_ Müşteri versin de, şu köşkü " Yakacığa gidelim... Al yav * tereyağlı ekmi Stlanım.., Vallahi, en çok seni dü- Sıcak sıcak Yorum. Cemilim. Gündüzleri ra- Mol.ıc.ık;m; sakin sakin bir öğle| züm —ü.ı 1 uyuyamıyacaksın diye, Ni izülüyorum... Ne duruyorsun.. Yemiyorsun, yavrum?.. iZüm dalıyor, anne. İ xıMUllulm misafir gelecek. İster mi- tz tfan halan bir baskın versin? O- Yumurcak oğlundan rahat edil- Va ”A Artık ne bağ kalır, ne beyin... ağaı” Oğlum. Daha reçele elini uzat- * Ey, daha hâlâ gözlerinin dal- 8tçmedi mi? O şıllıklar, ne za- folup gittiler, Gülter. ö 2 kahvaltıya inerken... Gene & h’h': harem ağasıyla, iki beyaz a- . Ka işti. Arabalara bindiler, gitti- %_Dıkteki kızlar da arkalarından su üler, 3, Sen de, koca bir taş yuvarlaya- x" mı).. B AA nasıl yuvarlayayım. Bey ka- M?nüne kadar çıkmıştı.. Aman i iz, kızlara ne diller döküyordu. 9 efendimiz hazretlerinin müba- #Yaklarına yüzümü gözümü süre- k 'ymdu. I.;B*Y bi onun böyni döllüsiü tam Onlara bu kadar yüz veren, kiş- )"'-'Iiıîınem kişneten, hep o papaz kı- erif değil mi?.. Hem onları el- N"; karşı cıyak ciyak - bağırtıyor; ç e biraz gemlerine asılmıyor; hem ı_ğ!—han bir iki delikanlı aldanıp ta Ü ti Aina kıyiyor. Zavallı / tibbiyeli, , Şider... Kim bilir, denize mi attı- e—___"ndanın.a. mı boğdular?. - Ana- *'Ly:: iki gözü iki çeşme. Zari zari dürüyor. ö Daşırcı Ayşe söylüyordu. Kadın- l:' kapısı, kapalı kalmış. Korku- * kul gidip te teselli veremiyor- &” Allah, hiç bir anaya gösterme- Ce n Ânnel.. Artık sen, ihtiyarlamış- taliba, Bir şeyi parmağına dola- AAA doluyorsun. Birak canım şun- !Bı Klpılan ayrı, kapımız ayrı. Bi- " tararları dokunmuyor ya?.. ı.,h"ie mırıldandı. Çehresinde, göze ir sıkıntı vardı. il artık dayanamadı: B Ülgüzü Öyle deme, evlâdım. Ateş, | & dü Ü yeri yakar... Sen buraya gel- Ka leli; çektiğim helecanı ben bili- S Neden? Ç | k-.,d_Neden ol Olkllin et N, ST N DŞ vıu::nn!ma evlâdım!.. Bilirim. Sen: K ŞTuşlara.. O, efendi — artıklarına h N “Arsma onlar; 'erdiklerine - erer- Uhafsın, anne... Onlardan ba- y re; > “ilay | Hediklerine taş atarlar... İstan- | kipe'l o kadar acayip oldu ki.. Her- ,Mâh kapmak için, dananın altın- * î"illç"_oş“ arıyor. Şöylece senden ü- 'er de, bir güler yüz görmese- Ü “Men iftira hazırdır. Allah gös- ir,,_ Sin.. Sözüm dağlara taşlara.. Rab- İ:ılı'_'"!llııfaın buyursun, sana ş.,-şd":îkmlm, ben ne hallere gelirim, yan Si — derin bir minnettarlıkla H ânnesinin — gözlerine dikti. — Y evlâd muhabbeti — ve ana Yim dedi mi; o delikanlının kasap | Yarebbbbim. Dağlara taşlara... | gefkatiyle kalbi ve sinirleri zayıflamış oka eli baçlı kadirn, karyı — içinde İaaktatılk bir. acı bizvetti. Aklından: — Xbabe, ben böyle bil Selökotle'uğe aa kadının: bali ne ölur?. Diye bir düşünce göçti. Ve sanki, »Ge >bür; ahi Hükikat' oluver bir anlık acıyla bütün vücudu titredi. Elindeki küğük keten' . peçetayı" dudaklarında göRüRrkea; yetinden kalkarek: — Allah göstermesin, Aklnd” fenâ şeylergetirme. dedi. bu düşi miş gibi kalbinde hissettiği anneciğim. x» Cemil, bahçeye çıkmıştı. Kenarları lâvantinli yolda ilerliyordu. Annesi, İyemek odasının demir parmaklıkl pen ceresinden sesleniyordu: - Evlâdım!.. Dur, bekle de Gülter fesini getirsin. Başına güneş geçer. Cemil, entarisinin eteklerini savu- ya sayura ilerlemekte devam — ederek cevap veriyordu: — Merak etme, anne. Bir şey ol- maz. Zaten, çok kalmıyacağım. Şu ta- raftan gidip şu taraftan geleceğim. kendi kendine söyleniyordu: — Annemin nazarında, bir türlü büyüyemedim, gitti. Daha hâlâ bana çocuk muamelesi ediyor. Benim gi Balkanlarda tabiatın en şiddetli unsur- ları içinde kalleşin kalleşi olmuş bir a- damiın başına güneş geçmek değil, yıldırım düşse bir şey olmayacağını dü- şünemiyor. Öyle zannediyor ki.. Birdenbire durmuştu. — Bahçaı jtam sonunda; öteki bahçedeki gül a- gacının karşısında bulunuyordu. Göz- n, leri, bir noktaya saplanmıştı. — Eyi ki aklıma gelmiş. Meğer; düşündüğümde,aldanmamışım. Diye marıldanmıştı. Ve sonra, du- vara yaklaştı. İhtiyatla Duvarın üstündeki küçük bir aldı. — Ah, ne ihtiyatsızlık... Ya ben- den evvel buralara başka birisi gelip te bunu görseydi.. Hele annemin gö- züne ilişseydi, mutlaka kadıncağızın aklı başından giderdi. Eyi ki, bir defa buraları dolaşmak aklıma geldi. Diye söylendi. Ve sonra paketi en- uzattı. paketi elini tarisinin ön cebine koyarak köşke av- |det etti. Annesinin mutfaktaki meşgu- |liyetinden istifade ederek doğruca yu- ;Imn çıktı, odasına girdi | — Cemil, büyük bir merak içindeydi.. |Paketin üstündeki ince kâğıdı açtı. En- İgiz kırmızı kurdelâ ile sarılmış küçük bir lavanta kutusu görünce, hayrette kaldi. Ve sonra, kurdelâyı çözerken: — Ne tuhaf kadın bunlar?.. Ak- amki muamelem, âdeta bir hakaretti. 'Demek ki, ya bunun farkma varma- dılar. Ve yahut, aldırmadılar. | — Diye mırıldandı. Ve.. kutunun ka- pağını açtığı zaman az kalsın; — A, A... Bunlar ne?.. Diye bağıracaktı. Kutunun içinde, şanjanlı bit ipekli mendil üstünde bir yüzük ile bir -tek küpenin “altın ve elmasları parlıyordu. ? mundar tırnağını bile atmaz- Bunların yanında da bükülmüş küçük | Spor, 19.20: bir kdğit görünüyandu. |— Cemil, bu yüzük ile küpeden evvel |küğıdı eline aldı. Açtı. Kurşun kalem» he ve çarpuk çürpük Bir Yezıyib yarıl miş şu kelimeler vardı: (Elveda efendim. Bizlerden gâr. Hasret, kim bilir ne zamana kal- dı.. Arada varken muhabbet İmzaya ne hacet | — €Gemilin dudaklarında garip bir te- bessüm uyandı, Sonrar yüzüğü, küs peyi, ipekli mendili çıkararak ayrı ay- mı baktı. İpekli mendil, üstüne dökülen Ve sonra yürümekte devam ederek | «.memer yadi-| boel Mikado lâvantasından, daha hâlâ hıslaktı. Cemil, başını salladı: — Annemin, hakikaten hakkı var. | (Bunlar, akıllı işi mi?.. Şimdi ben, bu İyüzükle küpeyi ne yapayım?.. Bunları saklarsam, çok tuhaf bir şey — olacak. | Kendilerine yollasam, başımıza iş açı: HHacak. Hay allah, müstahaklarını ver- | sin. Nereden çattım bunlara?... Diye söylenmeğe başladı. Annesi, merdivenden — çıkıyordu. Odasına gelmek ihtimali vardı. Onun için Cemil hepsini tekrar kutuya koya- hrak kapağını kapadı. Sonra komodinin |gözünde sakladı. hafifçe iki tarafa * Safo ile Çeşmi Dilberin saraya av- İdetleri, mühim bir hâdise teşkil etmiş- ti. Zaten, sarayda âdetti. Böyle timar- dan dönenler, günlerce kalfaların oda- larını gezerler; (şehir-) (1-) de görüp işittiklerini anlata anlata bitiremezler- di. ( Arkası var ) (1) Saraylarda, — sarayın haritinde ka- lan yerlere (şebir) derler. İSTANBUL 17: İnkalâp dersi, Üniversiteden nakil, 18: Hafif musiki parçaları | (plâk), 19: Haberler, 19.15: Dans müsi- kisi (plâk), 19.45: Sigan havaları (plâk), Talk türküleri (Osman pehlivan tara- 20.30; ha Saat 22 den sonra Anadolu Hikmet Bayur, fından), 21.3( Stüdyo — orkest: erler. ajansının gazetelere mahsus havadis servisi — verile- cektir. BÜKREŞ 12.30 - 15.10: Plâk ve haberler, (18.15: Radyo orkestrası, 20.15: Org kon- seri, 20.55: Ders, 21.10: Kilise korosu, |21.45: Mozart triosu, 22.10: Dini konser, 22.45: Radyo kuarteti (Şübert). BUDAPEŞTE 18.30: Dans plâkları, 19.10: Liszt'e ati söz ve müzik, 19,40: Plâk, 20.10: Kon- ferans, 20.40: Radyo — salon orkestrası, 22.05: Şarkı ve orkestra birliği, 22.15: Dans. | MOSKOVA 19.15: Tiyatro bahsi, 20: Lökok'un «Oamargo» operetinin radyo adaptasyo- nu, 21 ; Şarkılar, 22: Yabancı dillerle kon- feranelar. | VARŞOVA İ IZ Bı Orkostra — sözler, 18.20: Trio Piyano - keman - viyolonsel, 19: Karuso- bun plâklarından, konuşmalar, 21: Ope- radan nakil, Paderevski'nin «Manrous ©- perası, 24.05: Plâk. PRAG 16: Radyo orkestrası, 17.10: Brüno salon örkestrası, 18.10: Yaylı kuartet mü- ziği, 18.40: Sözler, 20.25: Halk şarkıları, |22: Sözler, 22.15: Jeremiaz — orkestrası *(()pc!l artistleriyle), 23.20: Plâk VİYANA | 18:30: Şarkılar, 19: Sözler, — 19.10: Turizm ve saire, 20: Haber- ler, 20.15: Mazşlar, 21: Opera orkestrasi |(Felix Veingartner'in idaresinde), 22.35: Valsler, 23; Haberler, 23.10: Spor repor» tajı, 24.25: Cazbant. 29 Şubat Cumartesi İSTANBUL 18: Tokatliyandan nakil, telsiz — caz, 19: Çocuk saati, hikâyeler, 19.30: Stüdyo |an'atkârları tarafından sololar (çocuklar için), 20: Muhtelif plâklar, 20.30; Stüdyo orkestraları, 21.30: Son haberler. “ Saat 22 den sonra Anadolu ajansının İgazetelere mahsus havadir servisi ıçeküı._ verile AYLIK FİKİR MECMUASI Çıkaran : Sabiha Zekeriya Saylav Bayanlar Neye bağırmıyorsunuz ? Kadınlardan yol vergisi istiyorlar . Sabiha Zekeriyanın saylav bayanlara bir hitabı. e Milli edebiyat yok, Sınıf edebiyatı vardır. Namık Kemalin eserleri ve şahsiyeti hakkında bir etüd. e İmparatorluk Propagandasına Alet edilen bir ölü. İngiliz kralının ölümü münasebetile Londrada yapılan propagandanın sebeplerine dair bir yazı. © Çin ve Mısır Meselelerinin iç yüzü Günün en mühim iki meselesi, Misırdaki isyanın, ve Çindeki Japon — isti- lâsrnın sebeplerini yeni bir görüşle anlatan fevkalâde meraklı iki yazı. e Emperyalism, Müstemlikecilik Ve Medeniyet. Geri memleketlerde, müstemlikelerde, medeniyet maskesi altında yapılan soygunların hakiki sebeplerini gösteren — son derece enteresan bir yazı, e Esmer Örümcek. Alman Nazilerinin bütün dünyayı saran gizli casus teşkilâtlarının esrari. e â Klâsik Ekonomi, Milli Ekonomi , hakkında bir iktısat profesörüne cevap. e p Türkiyede Küçük Sanayiin yıkılışı e Belediye, Hamallar cemiyeti, ve Reisi Yarın Çıkıyor 100 SAYFA 25 KURUŞ Iğunlardan başka, Odamda seyahat, Sabahattin Âlinin içtimat bir romanı, ve daha muhtelif yazıları PROJEKTÖR mecmuasında bulabilirsiniz. İstatistik Genel Direktörlüğü Ek- siltme Komisyonundan: 1 — 23 forma tahmin olunan 934 - 935 senesi Maarif yıllığının 1500 adet baskısı pazarlıkla eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 — Tahmin olunan bedeli 920 liradır. Eksiltmeye iştirak edecekler Ca 7,5 muvakkat teminat vereceklerdir. 3 — Eksiltme 13/ Mart /936 günüGenel Direktörlükte toplanacak olan komisyonda saat 14 de açılacaktır. Buna ait şartname komisyon kâtipliğin- den istenebilir. 6434 «1010n, Dr. ETEM VASSAF,.. Sit 2 a Cüğaloğlu Keçi Ören apartamanı Tek 24033 Ew Kadı<öy Bahariyo İleri se ak Tel, 60791

Bu sayıdan diğer sayfalar: