17 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Mart SON POSTA Hiç yoktan cinayet Hafikte bir adam birisine nasihat ederken katil oldu Hafik (Özel) — Hapishaneden yeni çıkmış Ali isminde biri Ya- kup isminde bir adamın ailesine sataşma maksadile mütcmadiyen Adapazarının bir yıllık [ —- ithalât ve ihracatı Bir yılda Adapazarlıların cebinde kalan paranın yekünu 608 bin 69 liradır | evinin önünde dolaştığ ken- disine nasihet edere Tnelei:- -- ğ den vaz geçmesini tavsiye etmiş- tir. Ali bu nasihatını dinleyip gi- deceği yerde Yakuba küfür et- meğe başlamış, Yakup ta Aliye değnekle vurmuştur. Bunun üze- rine Ali tabancasının çıkarmış, Yakuba ateş etmiş ve onu ko- lundan yaralamıştır. Bu vaziyette Yakup canını kurtarmak maksadile eli değneği —Alinin eline 16 Martın Dün şehitlerin Eyüpteki Sayfa 5 AAER — — — SAA Yıldönümü mezarlarında ve facianın işlendiği yerde merasim yapılarak bu kara günün matemi tutuldu Milli Türk Talebe Bruği azaanı şe merasim yerlerine giderlerken Dün, bundan on altı sene evvel İs- ütlerin resimlerini ellerinde taşıyarak ICemaleddin Fazıl, karagünün tarih - vurmuş, tabanca yere düşünce tabancayı kapmış ve Alinin üze- rine İtmiştrir. Neticede Ali ölmüştür. Yakup ğ aa hakkında kanuni takibat yapıl- | maktadır. Adapazarından bir görünüş megölde Temsil tanbulun işgal olunduğu ve altı ma - çesini yaptı. Bundan sonra Şehremini sum askerimizin işgal kuvvetleri ta -|Halkevi reisi Nureddin, Millt Türk rafından feci bir gekilde şehit edildik-| Talebe Birliği namına reie Hüseyin, leri kara günün yıldönümü idi. Güzel San'atlar Akademisi Talebe Bu altı Türk çocuğunun hıurılınıBirliği reisi Sadık Bilgin, Eyüp Orta |dün göz yaşları ile anıldı. Mezarları mektep mezunlarından Nejat tarafın- İbaşında ihtifal yapıldı. Sonsuz - sevgi | dan söylenen ve göz yaşları arasında |ve saygı hisleri, minnet duyguları aziz dinlenen söylevlerle namert eller tara» Adapazarı (Özel) — Geçen 935| pancar, 19,472 liralık se" <e, 60 bin li- h içinde Adapazarına 250 bin Hra-|ralık tavuk, 19494 litalık keten tohu-| — İnegöl (Özel) — Halkevi temsil ko- âşar nanmış, köy gençleri eğleniyor soyguncuları namındaki piyes oy- 9 liralık elbise, 150 bin liralık gaz ve | yalık pirinç, 45 bin liralık un, 76,935 ga adlı Üüzin, 160 bin liralık kavafiye, 47 )i; SE'bin lt . b Tüdlık üzüm ve incir, 200 bin Di | Helk yamuna, 35 bin lizalik / deri) İbiş tablo görterilmiştir. şeker, 12 bin liralık limon ve .l" lm. 'oıı,- a T r_ ı _ııın Ulaşa Ti Ulaştı KCIN 68 büş üekk büğıni Bd b 2 & B JH ada V0 hin ralik BAA UŞA k a koyun ihraç edilmiştir. İthalât ihra - Sivas (Özel) — Ulaş nahiye- cata nisbetle yüzde yirmi beş nisbetin-| sine tren ulaşmıştır. Köylüler tren DS Gi e - |de eksiktir. İthalât yekünu 1,747,162| gelince büyük şenlik yopmışlar, reem v'ğ:l,:iny;;:“&’ğ: hira, ihracat yekünu ise 2,355,231 li-| kurbanlar kesmişler, akşama ka- tlik boş çuval, 250 bin liralık susam, radır.Bu hesaba göre 608,069 lira Adil dar hyrım_uiMr. 5211 liralık kahve, 12,381 liralık pazarlıların cebındıknlmııolrnukudu.xTunceh Vllâyetındı Çalışmalar in, 82,306 liralık tuz, 10,130 lira- ti arpacık soğanı, 35 bin iralık ma- Elâziz (Özel) — Dördüncü U- mumi Müfettişlik ve Tunceli vilâ- pü kömürü, 30 bin liralık tuhafiye, ğ 4 17846 liralık sabun, 12,947 liralık ba- yeti teşkilâtı çalışmalara başla- L' ik züccaciye, 30 bin İiralık ilâç, S0 bin liralık un, 34,605 liralık zey- Bir Domuz manifatura, 93,751 liralık iplik, 50 |mu, 15,275 liralık tereyağı, 12,624 li- (1t tarafından - Gazipaşa — mektbinde | ruhlarına sunuldu. Merasime iştirak edenlere - tahsis edilmiş. olan Haliç vapurları saat 12 - den saat 15 e kadar mütemâadiyen E- yübe yolcu taşıdılar. Eyüpte mahşeri bir kalabalık toplanmıştı. Sivil halktan başka binlerce asker ve binlerce talebe vardı. Saat on beşte şehitlerin mezarı ba- şında merasime başlandı. Bütün yüz - lerde üzerinden 16 yıl geçen bu kara günün matemi okunuyordu. * Millt Türk Talebe Birliği kendi bayraklariyle birlikte omuzlarında ta- şıdıkları bu kahraman şehitlerin fo - |tograflariyle mezarın önünde munta- zam bir surette sıralandılar. - İstanbul |fından öldürülen şehitlerin hatıraları sonsuz bir heyecanla yadedildi. Bundan sonra muzika matem hava- 81 çaldı, askert kıt'a şehitleri selâmlıya- rak — üç el silâh attı. Üniversite ve di- ğer mektepler talebelerinin yaptıkları geçit resminden sonra buradaki mera « sime nihayet verildi. ida Bundan sonra binlerce Üniversite talebesi ellerinde şehitlerin resimleri olduğu halde büyük ve muntazam bir kafile halinde 16 yıl evvel facianın iş- lendiği Şehzadebaşındaki yere giderek j|orada da tezahürat yaptılar. Şehzade - başında Talebe Birliği üyeleri tarafın- |dan nutuklar söylendi. İx, 46,146 Hralık çivi, 15 bin liralık | — Çanakkalede beş Di n CAZ kumandanlığının, Cümhuriyer — Hali SŞErE » 160 bin lirahk tütün ve sigere, 30 kişiyi adı ünceli ÂAğır ceza ve Asliye |Partisi İstanbul merkezinin, İstanbul| — Gece İstanbul Halkevinde Yüksek İ 'lrahk kirtasiye, 50 bin Jiralık içki Siyi yaral mahkemeleri heyetleri de gelmiş- |Halkevinin, Milli Türk Talebe Birli- Muallim Mektebi müdürü Hâmit ta - OA edilmiştir. Çanakkale -(Özel — — Avcılar :ıid:'kmd' faaliyete başlıyacak- ğinin, Siyasal Bilgiler okulunun, es - rafından güzel bir söylev verildi ve & * B Buna mukabil de 200 bin liralık m.wKumkılede bir domuz vurmuşlar, do- , 387,232 Hralık mısır, 124,640 muz ölmemiş, yaralanmış, alabildiği - tlık fasulye, 29,787 liralık yulaf, ne kaçmıya başlamıştır. Kaçarken de 5847 liralık arpa, 404 bin liralık ke- önüne resgeleni yaralamıştır. Domu- hamallık yasak Ote, 49,338 liralık çeltik, 71,454 li- zun yaraladığı 5 kişi hastaneye kaldırıl.| — Karaman (Özel) — Belediye şehir Mİk ceviz, 22 bin İliralık kaplıca, mıştır. Fakat-bunlardan birisi çok ağır dahilinde çalışan bütün hamallara nu- 903 liralık buğday, 210 bin liralık 'dır. Hayatından ümit kesilmiştir. “mara vermiştir. kalarını ellerinden almıştır. Bunların | AYAY düşündükleri emin ol ki sadece ekmek- İt ___i'îl'lv ’frıxy;âf__ 5 —— [ıır. Hatibin yazdığı her muska bir ta- KERVAN YÜRÜYOR zT kide ve iman taklitçisidir. Bunu siyasi ' — 84 — Bürhan Cahit Karamanda numarasız bir gayretle değil, kazanç kasti ile yap- mıştır. Ben onu tanırım, Dik başlı tam bir softadır. Fakat umarım ki yürüyen kervana engel alacaklardan değildir. Vali sustu. Genç maiyet memuru sordu: — Peki ne yapacaksınız? — Onu çağınp konuşacağım. Asım dudaklarını büktü: — Siz bilirsiniz? E 17 -3- 996 yazmak, üfürükçülük yapmak |dir. Onun için zalim değildir. Yolunu | tü sabit olduğu takdirde cezasını ııı-lşawinlırı sürüden çıkarıp atmayı de- K Sdliye tayin edebilirdi. İdare cep-|ğil, yolunun yanlışlığını anlatıp sürü- | Sinden yapılacak iş suçu, suçluyu 'ye çekmeyi düşünür. | 'dana çıkarmaktan ileri gidemez - Bunun için onun izleri kcndiliâin-; den silinip gidinceye kadar bir mual- |lim ve mürebbi gibi okşayarak hare- | | Asım heyecanlandı : naf cemiyetlerinin getirmiş oldukları çelenkler kabirler üzerine konuldu. Nutukların her taraftan — işidilebil - |mesi için radyo tertibatı kurulmuş ve müteaddit yerlere hoparlörler konul - muştu. İlk defa söz alan Şehir Meclisinden | — Kadın yabancı bir adamın koca- sını istemesinden şüphelenmişti. — Kimsin oğlum. diye sordu. — Vali Bey istiyor. İhtiyar kadın sapsarı oldu. Merdivenden Hatibe seslendi. Sesi kısılmıştı: —Efendi, efendi. Hatip şıpıtık terlikleri ayağında merdiven başına geldi. — Ne var? — Seni Vali Bey istiyormuş. ine besmele yazarken sevinçten titreyen Bir gün evvel genç kadının göbeği- sakalı şimdi korkudan deve dikeni gibi | İbugünün kahramanlarının — hatırları tazelendi. Beyoğlu ve Şehremini Halkevlerin- de de birer toplantı yapılarak bu kara güne ait hatırlar anıldı. İstiklâl piyesi temsil edilerek merasime nihayet veril- di. — Orasını bilmem. Vali Beyin emri İböyle. | — Hatip başka bir şey düşündü: — O halde, dedi. Ben Vali beyi bu gece devlethanelerinde ziyaret ederim. | Memur bir şey söylemedi, gitti. Akşama kadar ses çıkmadığını gö- ren Hatibin korkusu hafiflemişti. Ge- ce hazırlandı, son defa sokakta düştüğü |wvakitten beri köşelikte duran sarığını başına geçirdi. Tesbihini, bastonunu aldı. | — Vali evi pek uzak değildi. Sokaklar- da hemen kimseler yoktu. Kestirme yoldan yürüdü. İ — İnkılâp içindeyiz. Geri hareket - ket eder. Hatip Ak Osman hakkında AB“'"“ söylerken ümitsizliğini belli dikilmişti. ; Yıîliwcmu bekletmedi. ğ »." tejime karşı olan temayülleri ka- verdiğin haber kıymetlidir. Şimdi emir Hm'f"'_ Uzun, kısık bir: ) Küçük yazı oğnıın.da k_akîul vcıîıa h formülüne bırakmamalıyız. Eli - vereceğim. Tertibat almarak cürmü Vali: — Yaâ, â, â...! dedi. zaman Hatibin gözleri valinin yüzüne — Hatibi kaybetmekten bir zarar yaoktur. Fakat kazanmak varken!. Genç mülkiyeli âmirinin kararına itiraz edecek vaziyette olmadığını gös- teren bir hareketle başını eğdi. Ve yanından çıktı. ... ' kanunu bu rejim yapmıştır. meydana çıkarılır. Bu pek kolaydır. | “kat insan bile kendince, nefsine kar- |Nibayet bir iki aylık bir cezaya da çar- Mevrilen tehlikeye takatından yük - pılabilir. Fakat bu cezanın onun menfi İf* bir hamle ile mukabele eder. Hort- ruhunu değiştireceğine inanır mısın? Asım.gülümsedi: — Böyle cürümlere karşı bir iki c.y'ıl lık cezayı kâfi görenlerden değilim lîl1 Vali de gülümsedi: &,) N ölüler yaşıyanlara ıztırap verir. | iye daha süratli ve şiddetli bir cep- | “almak istiyordu. ğ Belki de haklıydı. Radikal bir inki - G zaviyesinden doğru düşünüyor -| ç Fakat rejimin bütün Türk kafala- O gün akşama doğru hükümet ko- — Daha ağır bir ceza, Bir yıl, iki nağında memurlar dağılırken — valinin yıl,, sivil bir memuru Hatibin kapısını ça- terbiye etmek, acıtmadan, kırma -| — Genç mülkiyeli başını salladı ve eli- hyordu. Yetiştirmek, büyük hamura kat - 'le işaret etti. Ak Osman o gün evinin bahçesin- Yolunda kurduğu prensibe idareci| — Asalım öyle mi? Rejimin selâ-'de çalışmış, bir gün evvel beşinci defa ğ künde olanların da itaat etmeleri “ndi. , y']i bu ince noktayı ona kabul el-: | za affetmez. Fakat Hatibin hareketinde düşüne odasına çıkmıştı. böyle bir kast olduğuna nasıl inanır-| — Kapıyı açan karısına memur sordu: Kan başına çıkmıştı. Vali neden çağırmıştı acaba? Yok- sa bir gammazlık eden mi olmuştu? Herhalde bir şey vardı. — Sen çekil bakayım. Kapıya indi. 'Tanımadığı bir adamdı, — Kim istedi evlât. — Vali Bey istedi. — Niçin acaba? — Bilmiyorum. Hatibin aklına geldi. — Şapka giymeğe niyetim yok! Diyecekti. Dili dolaştı. Cesaret ede- c L — Vali Beyin emirleri başım üstü- H aei dür. Coi eszeü ai va S | N & sa) ! me: isin böf ky..(ıu&l;:“hıh:îı:;etlcri 'Boşwne); “Yâ:dlîl“i x;:ıî,ı;?üm;'.ıc' Ilîle gel TAZ kvî_ ':'o:nı"knı?m d:a olur. Sizin bu emirlere aykırı bazı has AARAECE SADDA AESMĞÜPEOEEK MN VRERDİ gaa iği S S şşar T MÖdİ “*İyeketlerinizi haber aldık. Meselâ mus- de terslik, hiddet gibi izler görmedi. İçine su serpildi. Vali onu âdeta hüre metle karşılamıştı. Hal, hatır sordu. Hatip üdeta yeni bir mansaba geçe- cekmiş gibi seviniyordu. Fakat bu se- vinci çok sürmedi. Vali nezaketi bırak- madığı halde ciddileşmişti: Y — Sizi davetimin sebebini anlata- |yım, dedi. Biliyorsunuz ki hükümetin İbazı prensipleri, emirleri vardır. Bune lara riayet etmek lâzımdır. Kanunun yasak saydığı şeyleri yapmak cürüm ka vermek, hastaları okumak gibi. Biz k ; ; 3 K h B halkı cehaletten, görenekten, fena a» : S Türk inkılâbı şahısların, ferdle-|sın. O ve onun ku(d'ııııd'a'kılet bıl'cr za-| — Osman efendi evde mi? medi KST Iııîkalnî,îd:rân; daertükmdar İ a ci j h Seri değil, büyük Şefin varlığında vallı mahlüklardır ki değişen devir, ya-| — Evde! T)cd i.P y Üi eraz PŞ A ' “BVan büyük Türk milletinin eseri- ,şayışlarındaki genişliği bozmuş, naia—k — Biraz aşağı gelsin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: