14 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKET S SON POSTA HABERLERİ Yine üzüm meselesi Ekonomi Bakanlığı üzüm ihracatını teşkilâtlandırmak için ilk adımı attı Avrupada ve İngilterede 35 ajan temin edildi, Yugoslavya ve Romanyadan kutuluk kereste gelecek, bir kutu 1İ kuruşa İzmir, 13 (Husust) — İktisat Ve - kâleti, bazı ihracat tacirlerinin dış plya- salarda oynadıkları düşündürücü ko - mediyadan sonra üzüm ihracatımı teş- kilâtlandırma yolunda İlk adımaı atmış ve İngiltere, Almanya, Avustuzya ve Polonyanın muhtelif şehirlerinde otuz beş kadar ajan temin etmiştir., İktısat Vekâleti adına bu - teşkilâtı kurmağa giden İsmail Hakkı Veral bu husuta Son Posta için şu izahatı ver - miştir; «— Avrupada iki aydan fazla stiren seyahatimin hedefi üztmlerimiz için kuvvetli ve faal ajanlar bulmak, tzüm mahsulüne yeni mahreçler temin et - mekti. En büyük endişemiz dış teşkt » malolacak, halbuki Yunanistanda 13,5 kuruşa maloluyor ada ei Süyfa —& ekteplere m ve liseye ihtiyaç var Ht ç yeR $ lâtı meselesi idi. Şimdi bu ciheti tama- men temin etmiş bulunuyoruz. Avru- pada İngilterenin her tarafında bağlan- dığımız ajanlarla üzümümüzü daha Tkracat edilecek üzümlerin hazırlanıp masi muhtemeldir. Havaların gayri ta-|şağı inmemesine dikkat etmek lâzim- bit gidişi, bazı yerlerde üzüm mahsu-|dır. İüne zarar vermiştir . sağlam esaslarla tanıtacak imklânlar el- Bu tibarladır ki alivre “'PW vok, de ettik. Teşkilât hazırlanmiştır. Alivre va « B İ tışlarda çok dikkatli hareket etmak İlerme ellklerini idâkerız. Fletlir, mecburiyetindeyiz. Yeni mahsulün hakik? vaziyetini şimdiden kat't bir ra- Kamla tesbit etmek kabil değildir. Do- & ğuşun geçen senedan fazla olduğuna 4 dair ileri sürülen müşahedelere rağ - men, mahsultin kemale ermesine ka -| Hamburg 14.5 Hradan satmak esasını Alivre satışı yaparken müstahsilin mehfaatini göz Önünde tutmak lâzım- ihtiyeth hareket ödilmesi şarttır. Bazı|dır. Yugoslavya ve Romanyadan kutu- işldiyoruz. Fiatların y K kereste temin edildiği için bu sena geçen sena Türkoflege tesbit edilen as-|putu buhrani olmuyacaktır. Üzüm kıy gart miktarı aşağı — indirilmemesi lâ-İtuları Yunanistanda 13,5 kuruşa te- min edildiği halde bizde on bir kuruş Geçen söne dokür numarayı sif| çlacaktır. Bu suretle kutuluk kereste davası dar bir çok sürprizler karşisında kalın- | kabul eden ihracatçınm bu fiyattan a-|halledilecektir. ü Ra ea d Âlacanın imar plânı Ermenakta yaptırıldı Kurşun madeni Kasabada yeni inşaat Bele-| Bulundu Uiyeniıg_ verdiği nümuneye| k.rcaman (Husust) — Ermenak ka- göre yaptırılacak zasının Çukurbağ köyünün Kestal de- Alaca (Husust) — Uzun zamandanbe- İnilen yerinde kurşun madeni bulun- Ti deyam eden yağmurlar nihayete ermiş|muştur. Kurşunlar damar halinde u- ve sıcaklar baş — göstermeğe başlamıştır. | zanmaktadır. Madende, kurşunun 2/3 Şehirde bazı hastalıkların baş göstermeti | hişbetinde olduğu ve madenin işletil- üzerine hükümet doktorluğu nh tedbirler | binin pok kolay alacağı anlaşılmış- almağa başlamış ve metrük bir halde bu -I u. Bir kap içinde ateşe tutulan maden ı_';:?:(î::::;;"m v Henümyiz hemen crimekte x:ürkur.un kolayca İlk evvel hapishanede bulunan mah -| Meydana çıkmaktadır. Şimdilik, ma- kümlar muayone ettirilmiş, tesadüf edtlen | denim işletilmesine başlanılmış değil- bir tek lekeli bümma vak'asının sirayetine | dir. meydan verilmemiştir. - Eski belediye reisinin Çorum encümeni| — Gebzede dolunun zararı daim' azalığına geçmesile inhilâl eden be-| — Gebze (Husust) — Bir kaç gün ev- lediye teisliğine Tükirabadk İsmail İlhan | e) buraya dolu yağmış, bu yüzden tayin edilmiş ve yeni vazifesine başlamış- bağlar harap olmuştur. Dolunun tah- Bur, a x K Balmdirü üeü v Siiiğeniü Sidürekli nhıtınd:âı' bağcılar büyük zararlara İçin büyük bir fanliyatla çalışmış ve muvak | SöBişlerdir. fak olmuştur. Şehrin her köyesine çeşmeler | laştırılmış ve iaşasına başlanmıştır. yaptırılmıştır. Şimdi de şehrin imarı için Kasabanın Gnralı olazak işleyen telefon uğraşılmaktadır. şebekesi tamir edilmiş ve çok muntazam bir İmar plânı ypatırılmıştır. Yonides inşa | şekli almıştır. ettirilecek evler belediyenin vereceği nü- Haftada bir gün olarak kurulan pazatın ÜS EE T AT AA Karamanda bir cinayet Bir adam başi taşla ezilerek|” öldürüldü Karaman (Husust) — Karamanda bir cinayet olmuş, Mehmet isminde bi- ri Ömer isminde diğer birinin başmı taşla ezerek öldürmüştür. Mehmet uzun zamandanberi işsiz, güçsüz ve serseri bir hayat yaşamak - tadır. Vak'adan iki gün evvel enişte- sinin tarlasına giderek karısından şi- kâyet etmiştir. Eniştesi bu geçimsizli- ğe kendisinin sebebiyet verdiğini söy- lemiş, Mehmet bu söze hiddetlene - rek eniştesiyle kavgaya başlamıştır. Bu sırada kavgayı uzaktan gören ayni köyden Ömer koşmuş, her ikisini ayırmak istemiş, Mehmet, Ömerin bu müdahalesine hiddetlenerek eline ge- çirdiği bir taşı zavallının kafasına vur- muştur, Ömer darbenin acısiyle derhal yere yuvarlanmış, Mehmet de yaralı Öme- rin üzerine çullanarak eline geçirdiği Urfa Vatan ilk mektebi talebesi Urfa (Husust) — Burada bir lisenin a- | ta mektepten mezun olan talebelerin #h- gılması artık zararet halimi almıştır. Lisa |yıtı günden güne arttığı için yeni mektap. plmadığı için her yıl orta mektepten — yeti- şen gençlerin tahsilleri yarıda kalmakta - dir. Kaza merkezlerile nahiyelerde ve bü- yük köylerde ilk mekteplere ihtiyaç vardır. 378 bin nüfusu bulunan Urfa — vilâyeti dahilinde ancak 31 tane ilk mektep bir ta- ne de orta mektep vardır. Okuyan ve or- Kâzim Dirik Bigada Biga (Hususi) — Umumi müfettiş General Kâzım Dirik, şehrimize gel miş, musiki birliği bandosile halk tara- fından tezahüratla karşılanmıştır. Kâ- zım Dirik belediye dairesinde halkın ziyaretini kabul etmiş İzmir sergisine şehrimizin muhtelif mabsullerinin iti- nalı ambalâj yapılarak gönderilmesini ve gününde yetiştirilmesinin teminini tavsiye etmiştir. Bigada bakımsız çocuklar kampı Biga (Hususi) — Köy mekteple- rine devam öden en cılız ve bakımsız çocuklar bir araya toplanarak açıla - eak olan Azat obasında iki buçuk ay kamp hayatı geçireceklerdir.. Obuada çocuklara mükemmel gıda verilecektir. Köylerde bu işe yarayacak elverişli bir bina bulunmadığı takdirde bu oba merkezde açılacak ve şehir mekteple- ikinci bir taşla kafa tasını ezerek zaval- hyı o anda öldürmüştür. Vak'adan müneye göre yaptınlacaktır. Bu plâna uy- | bundan sonra haftada iki defa cuma ve jandarma haberdar edilmiş, katil ya- Bun olmak üzere ilk olarak bir Cumhuri- | cumartesi günleri kurulması kararlaştı - yet Halk Partiei binası yaptırılması karar- | rılmıştır. kalanarak Karaman müddelumumili - ğine teslim edilmiştir. Ola Hasan B. Diyor Ki:r — Bu ne bu, Hasan Beyci- »» Tanrınin günü, üm? »»» Bu sene, yaz yüzü gör- miyecek miyiz, medir? l kar yağmur yağıyor! Hasan Bey — Cenabıhak, zühir baktı ki belediyenin A- dalara su temin edeceği yok, Adalıların sarnıçlarını doldu- ruyor! şakır şa- rinden birisi oba ittihaz olunacaktır. Acaba iftira mı? İzmir, 13 (Hususi) — Ağır ceza malıkemesi, Çeşme kazasının Ovacık Birtide zayzl ni do ğanlü ea gacüz gunu öldürmekle suçlu Ayşe isminde bir kadını muhakeme etmektedir. Mu- hakemenin ilk çelsesinde Ayşe: — Kocam bir askerdir. Köy mezar- | hığında bulunan ölü kemiklerinden do- | layı beni sorguya çektiler. Gayri meş- ru doğurduğum bir çocuğa ait kemik- ler olduğunu söylediler. Ben böyle bir suç işlemedim. Namuslu bir kadın ol- duğumu berkes bilir. Mezardan çıkan çocuk kemikleri 20 ay evvel doğur - ğdıığum ölen kızım Behiceye aittir, de- miştir. Şahitlerden bazıları ise Ayşenin kar- nını şiş bir vaziyetle gördüklerini iddin etmişlerdir. l y ler yapılmam zaruret halini almıştır. Bu bir piyanisttir. Hükümet dairelerinden birinde bir işi vardır. Kalem odasının kapısına, sağ elinin her parmağile aym ayrı beş kera vurduktan sonra girer. Kaleme kendin- den evval girmiş olanlara aldırış etme- den memurlardan birinin masasına 60 « kulur: — Size bir nota vermiştim. — Nota mı? — Şay yani, istidal — Bekle sara ile. — Si re ile mi, bu bir solo mu? — Ne sulusu canım, sranı bekle, de- dik! Bekler, kulağına yazı makinesinin se- si gelir, makinede yazı yazan daktilo bayanın yanma yaklaşırı — Re... Mi... Fa... Faye basın fa. yel K Daktile şaşırmıştır: — AfHedersiniz bir şey mi söyledi » niz? — Siz tuşlara dokunurken barı gü- zel notlar kulağıma gelmişti de. Daktilonun hiddetleneceği tutar: — Rica ederim, resmi bir dairede bir genç kıza bu tarzda takılmak çok fenadır. Ve neticesi sizin için iyi olmaz. — Affedersiniz. yarılmışım! Ayaklarının ucuna basarak — geriler. Memur sorar: — Sizin işiniz neydi? — Benim işim mi? Şey piyanistim! — Piyanistseniz piyanistsiniz. Bu - rası çalgılı kahve değil, onu sormuyo - rum. Bizdeki işiniz neydi? — Şey nötam, pardon istidam.. — Numarası kaçtı? — Bethofen'in altıncı senfonisinden aklıma geliyar: 6! — Henüz mucipten çıkmadı. — Miücip, mucip; garip bir isim; a caba bü, ön yedinci asır kompozitörles tinden biri mi, yoksa yeni türemiş fan- tezist mi? İsim yabancı gelmiyor amma, birdenbire kim olduğunu söyliyemiyo « rumle İMSET

Bu sayıdan diğer sayfalar: