14 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

14 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

başlarına neler gelir ? Fransızların en eski i)irgüıollik Kraliçesi “Dünyanın en bedbaht insanı olmak istemezseniz güzellik müsabakalarına girmeyin!,, diyor F Dünya güzellik kraliçesi seçiminden bir intiba: Hakem hey'eti ve namzetler, Parisuvar — gazetesinin — bir muhar - yiri güzellik kraliçeliklerine seçilen kadın- harın bedbaht olduklarını ilk zamanlarda gördükleri şaşaalı iltifatlara rağmen son - raları acı bir nisyan çukuruna düştüklerini görerek, şimdiye kadar Fransaka güzellik tacımı giyen güzel — kadınların hayatlarını kısaca tetkik etmiştir. Bu yazıya göre: güzellik kraliçesi otellarin birinde ölü © rak bulunmuş. ve Romanyada bu ölüm bü: yük dedikodulara yol açmıştı. Mis Roman- ya, komünist lideri Critescu'nun kızı idi, biçare kızın siyasi ihtiraslara kurban git- Yi söylendi, ve bu esrarengiz ölüm ay - dınlanmadı. İk güzellik müsabakasında kazanan Fransız Agnaes Souret de bakınız meler anlatıyor? birinciliği — Ben Bayonne'de annemle beraber a- turuyordum, annem bir gün gazetelerde dünyanın en güzel kadınını aradıklarını ©- |' Kkudu, ve mösyö De Valele bir mektup ya- zarak kötü bir resmimi zarfa koydu, o za- manlar ben henüz 16 yaşında idim. Güzellik müsabakalarının — beynelmilel mürettibi resmimi alınca beni çağırdı, bir kaç hafta sonra ben 600,000 kişinin reyi- le kraliçe olmuştum. O güne kadar hayatım çok yeknasak geçmişti, dağlarda kırlarda gezmeğe gi- der, genber çevirir, ip atlardım, e tarihten sonra birdenbire sanki esrarengiz bir kuv- vet beni büyültmüş gibi oldum, kadınlaşı- yerdum, herkesin bana karşı — gösterdiği muamele değişti. — Size bir milyon dolar, buyurun A- merikaya diyenler oldu. ben nasl bilme- |, diğim yerlere gidebilirdim, evvelk bu tek- Hf kabul etmedim bütün arkadaşlarım be- mimle alay ettiler, serveti, talihi, lstikbalimi ayaklar altına aldığımdan bahsettiler, ak- hmı çeldiler, ben de Foli Barjer tarafından yapılan teklife evet dayiverdim. © tarihten sonra ömrüm bir kaç sene çi- fakat masraflarını karsılamak için de deh- Geçen dokuz kânunusanide Remanya getli çalışıp yorulmuştur. Ve bir gece ateş- keklerin sırnaşık ve sokulgan tavurlarına abştım ve sonraları da onlar bana alıştık- ları için ilk rağbeti göremedim ve fazla ka- zanmak için Cenubi Amerikaya hicret et- tim.» Anlattıklarına göre Agnes Souret bun- !çıkler'ı ve takdirlerin atasında geçti er - dan sonra orada alkış toplamağa başlamış. ler içinde yatağına düştükten sonra bir haf- ta içinde ölüp gitmiştir. İkinci sene kraliçeliğe Korsikah Pauline Po' intihap edilmiştir. Pauline etrafta kopan alkışlara istihfaf- Ja bakmış ve müküâfatı olan on bin frangı Aldkıtan sonra etrafın davetlerine kulakla- rını ukıyarak Korsikaya çekilmiştir. Ve temin ettiği drahoma ile mes'ut bir izdivaç yapmıştır. Ona da arkadaşları: — Abdal demişler, hayatı lüksü, Holi- yvutu, barları serveti tuvaletleri kaçırdın... Pauline gözünün birini kırpmış: — Göreceksiniz ki bu işte ben kârlı çı- kacağım, mes'ut bir aile yuvası sahibi tdum her halde sonunda sürünmiyeceğim gevabını vermiştir. 1927 senesinin güzellik kraliçesi Parisli Roberte Cusey, bir işçi kızıdır ve hayatını dikiş dikmekle geçirmiştir. Çalışmayı ve macerayı sevd in, derhal eline geçen para ile bir terzihane açmiış, ismi etrafında yapılan reklâmlarından istifade ederek zen- (gin olmanın yolunu tutmuştur. Roberte Cu- sey derdini şöyle yanıyor: — Param var, zenginim fakat sevecek | vaktım yok. Raymonde Allain'in nasihatları: Raymonde Allain güzellik kraliçeliğinin en ihtişamlı devrinde saltanat sürdüğü hal- de yazdığı yazılarla genç kızlara şu nasi » hatlarda bulunuyor. «Ufak bir kadınlık ihtirasına kapılarak dünyanın en bedbaht insanı olmak isterse- niz güzellik kraliçesi olunuz, evet ciddi söy- Kiyorum. — Etrafınizdaki bütün iltifaklara “GÖNÜL İŞLERİ 17 yaşında Bir kız . Seviyorum 422 yaşındayım. Şimdiye kadar dört kazla seviştim, fekat hiç birini dim. Üç senedir evine girip çıktığım ve bürmet ettiğim bir ailenin 17 yaşında bir kızıyla şakalaşıyordum. Derken bu gikalar beni sevgiye sünikledi. - Şimdi onu çılgınca sevdiğimi — hissediyorum. Onu bir gün görmeden — duramıyorum. Fakat bu duygumu kendisine — söyliye- miyorum. Çünkü başka kızlarla evveke s#eviştiğimi biliyor. Sözüme inanmayaca- ganı zannediyorum. Beni sevip sevmedi- #ini de bilmiyorum. Onun için ne yap- şankk Iüznü yöskdiidi tayin ademiyurunik, Z.R. A, G. İstanbul Mademki evine girip çıktığınız — ve hürmet ettiğiniz bir aile mevzuubahstır. Bu küçük kızı baştan çıkarıp macerala- va sürüklümük doğru olmaz; Eğez niyer tiniz evlenmekse — ve vaziyetiniz. buna sevme- müsaitse, derhal kızın ailesi mezdinde evlenme teşebbüslerine girişiniz. Eğer böyle bir maksadınız yoksa, aile ile te- ması kesiniz ve kızı görmemeğe — çalışı- nız. Çünkü © daha çocuk — sayılır, - Bir defa severse büyük hayallere kapılır ve kızın hayatına yazık olur. v «Bir girkette çalışıyorum. — Yaşım 19. kazancım 90 lira. Askerliğimi yap- mama daha dört sene var. Evlenmek istiyorum. Ne tavsiye edersiniz? ç O. Ç. Ankara Henüz bir ev kuracak çağ ve va: yette değilsiniz. Bu yaşta aile mes' yetini üzerinize almak cesaretini göster- meyiniz. Askerliğinizi yapınız. — Hayatı biraz anlayımız. Kazancınız bir aile ge- çindirecek hale gelsin, ondan sonra ev- lenirsiniz. * İzmirde Nahitt Sorduğunuz şey öğretilmez. Onu ta- biat öğretir, vaziyet yapmayı emreder. TEYZE -SON POSTA 16 yıllık hasretten sonra w aatırları okürken içim — szladı: Orhan Gazinin «Yeniköye ünden lsmailin ihtiyar anası ile Üç yaşındaki oğlu Ahmet, İstiklâl harbi sralarında Rum çe- teleri tarafından dağa kaldırlmış. Kadın ölmüş, küçük Ahmet, Süleyman isminde bir “Adapazarlının eline geçmiş; Süleyman da çocuğu Hasan adında bir başkasına ver - miş. Hasan dokuz çocuk babası imiş. Kim- sesiz Ahmedi de bağrına basıp evlât edin- miş; hattâ son deminde öz oğlu İsmaile «Ahmede kardeş gibi bakl» diye vasiyet etmiş. Yıllar geçmiş. Ahmetçik büyümüş, yirmi yaşında bir delikanlı olmuş. Bir gün, Orhan Gazinin Yeniköyünden İsmail adın- da birisi ile karşılanmış. Bu ihtiyar adam bu tanımadığı delikanlıyı görünce yüreği oynamış, bu delikanlı bu tanımadığı köy- lüyü görünce içinde bir şeyin sızladığını hissetmiş. Çok geçmeden baba oğul birbi- rinin kolları arasına atılmışlar. İsmall, on altı yıl hasretini çektiği oğlunu köyüne gö- türmüş; Abmet köyde de, on altı yıldır oğlunun mini mini hayali gözünün önün - den gitmiyen bir hasretli ana bulmuş. Bu hazin bir maceradır. On altı yıl has- reti çekilen bir evlâdın bulunması nasıl eş- siz bir bahtiyarlık ise, onu üç — yaşlarında “ Son Posta,nın müsaa:ı: |40 Tarihi Vak'a ve 40 TarihiTablo 24 - Zenci esirler iken kaybederek yitmi yaşında bir genç a- dam olarak bulmak, onun çocukluğuna de- yamamak ta © kadar acı bir şeydir. Bu hazin maceranın Osmanlı tarihinden bir eşini anlatayım: On yedinci asır - ortasında Dördüncü Mehmed hükümdar idi. 7 yaşında tahta o- turan ve dokuz on yaşlarına gelmiş olan padişahın genç ve güzel anası Turhan dev- tı. Turhan valde letin idaresini eline almış aslen Ukranyalı bir köylü idi. Kırım tarları tarafından kaçırılmış. esir pazarında | satilmiş, oradan da Osmanlı sarayına tak- dim edilmişti. İ Bu yıllar içinde İstanbulda Yusuf adın- da bir manav güzeli türemişti. Divanyo - İlunda bir manav dükkânında çıraklık & aya kadar aksetti den Yuszulun şöhreti 5: Turhan sultan bir gün onun dükkânma ka |dar gitti, çocuğu gördü ve emir vererek saraya kaldırttı. Çocuğa vücudunda bir işa- yet olup olmadığını sordu. Yusuf çağşırı - nin paçasını sıvayarak — baldırındaki ceki kurt ısırığının izlerini gösterdi: — Benim köyüm buradan çok uzakta- dır, Beni Tatarlar çalıp esir pazarında sat- tılar, bu manav satın aldı. Ben çok küçük- ken beni bir kurt ısırmış! dedi. Bu çocuk Turhan sultanın küçük kar - deşi idi. Divanyolundaki bir manav çırağı küçük padişahın dayısı idi! Turhan sultan kardeşini yanına aldı. Kendisine kühya yaptı. Onu siyasi hâdiselere karıştırtmadı. birinci kadar hazin bir macera - Reşad Ekrem KOÇU rağmen, ardı arkası gelmiyen dedikodulara lâk ve irade sahibi olmanıza rağmen onla- rın elinden kurtulmak büyük bir muvaf » fakiyettir. İkinci tehlike size vaad edilen paralarla başlar. Holivut bir kaç film için size büyük paralar vaad eder, oradaki yıl- dızlar muvaffak olmamanız için ne lâ .| zımsa yaparlar, ve sizi gözden düşürürler, esasen saltanatınız bir eenedir, gelecek ve- ne başka başka kızlar ortaya çıkınca may- mun iştihali erkekler sizden yüz çevirirler, gözünüzün önünde bir sene evvel size ya- pılan komplimanların aynini bugün onla- ra yaparlar kıskanırsınız. yalnız sizi manen |Pa | kaldırılmasın da artaya mevzu olursunuz. Dünyanın bütün beynel- | milel kadın avcıları peşinize düşerler, ah- (| öldürmekle iktifa etmezler ayni zamanda filân ve falanan metresi olduğunuzu söyli- yerek evlenme yolunu da kaparlar.. Dünyanın gözleri önünde — kraliçeli; yükselirken manen inersiniz, ve işte el üs- tünde tutulan kraliçelerin çok azı mes'ut bir yuva kurmuşlar diğerleri, Amerika yol- larımda, barlarda, hastalanarak ve hiç bir taraftan im görmeden sönüp gitmiş lerdir. Bu işte para kazanan yalnız Dö Va lef olmuştur. Bizler kazandığımız ikrami- yelere rağmen çok şeyler ziyan etmiş bu- lunuyoruz. » Çanpazarköy sergisi Çanpazarköy (Hususi) — Üç gün devam eden hayvan ve eşya sergisi pek kalabalık olmuş, satıcılar alım satım- dan cok memnun kalmıştır. Bugünkü uŞimali Amerika Birleşik bü-| Şimal hükümetlerinde ise esaretin alc /bine kümetlerir on sekizinci asrın sonunda on üç müstemlekeden mürekkep bir - İngiliz müstemlekaler birliği idi. Burada yerleşmiş olan müstemlekeci göçmenler İngiltereye karşı bir istiklâl harbi açtılar. Kendisinden Kanada ve Hindistanı zaptetmiş olan İn- giltereye karşı bir kin besleyen Fransa A- merikalıların bu istiklâl savaşına — yardım etti. İngilizler mağlüp oldular ve bu suretle 1783 de Şimali Amerika Birleşik Cümhu- riyetleri kurulmuş oldu. Avrupadan müte- madiyen gelmekte olan yeni — muhacirler (ki 1850 den 1905 yılına kadar 23 milyon muhacir gelmişti) nüfusu — mütemadiyen n Birleşik hükümetlerin arazisi de garba doğru genişledi ve bidayette 13 hü- kümetten mürekkep iken bugün 48 cüm- huriyete çıktı. On dokuzuncu asırda esaretin ilgası yü- zünden çıkan bir ayrılık, birleşik hükü- metlerin mevcudiyetini tehlikaye koymuş- tu: Ön üç hükümetten sekizi şimal hükü- metleri, beşi de cenup hükümetleri — diye anılırdı. 1790 da yapılan ilk nüfus mında Amerikada tarlalarda çalı 700,000 zenci esirin mevcut olduğu anla- şılmıştı. Bunlardan ancak 40 bini — şimal |hükümetlerinde, 660 bini cenup hükümet- lerinde idi. Şimalde iklim ve nebat Avru- lim ve nebatlarının idi. Avrupalı göçmenler tarlalarında kendileri uğraşıyorlardı. Sonra bu hükümetlerde zi- benzerleri raattan ziyade sanayie ehen iyet verilk- yordu. Canupta böyle değildi. Şeker kamı- #. pamuk ve pancar gibi nebatların zira- atine Avrupalılar alıpık değildi. İklim de ağırdı, tarlalarda Alfrikadan getirilen zene ci esirler çalıştırılıyordu. Avrupada on doökuzuncu asırda birçok yeni cemiyet fikirleri ile beraber a«esaretin tılmış ve kaldı- rılmıştı. Bu mesele Birleşik Amerika hü- kümetleri arasında da mevzuubahsolunca, cenup hükümetleri, kendileri için esaretin ilgasından ise Amerika ittihadından ayrıl- manın daha mühim olduğunu ilân ettiler. de bulunanlar ekseriyeti teşkil — ediyordu«. Bunlar, sileyi ve bütün insanlık his'erini öldüren esareti bir vahşet telâkki ediyorları dı. Hakikaten her nevi insanlık haklarce dan mahrum zencilerin hayatı bir * fa a hülinde idi. Patronların kamçısı —altır. a yaşarlar, karılan ve çocukları gözler im önünde efendisi tarafından bir başka aca« ma satılır, kaçmasınlar diye elleri ayakları zencire vurulur, iri ve sarp köpeklerin mu« hafazası altında yaşarlardı. Esareti kaldıre mak istiyenler, Avrupadan mütemadiyer muhacir geldiğini, binaenaleyh esirlere lüe züm kalmadığını, insanların yavaş yavaş iklime alışacaklarını söylüyorlardı. 1860 da yapılan reisicümhur intihaplarında esa« retin kaldırılması taraftarlarından — Abra< ham Lincoln reisicümhur intihap — edildi. Bunun üzerine cenup hükümetleri birlike ten ayrıldıklarını bildirdiler. — Amerikada büyük bir dahili harp başladı. Tarihte €Ayrılık harbis diye anılan bu harp dörü yıl sürdü ve çok çetin oldu: 112 — büyüll .| muharebe oldu ve 2000 kadar müsademea vukua geldi. Cenup hükümetlerinin zayiat ve masrafları resmen ilân edilmemişti, fa« kat şimal hükümetleri 300,000 ölü vermiş ve 15 milyar frank harcamıştı. -Nihayet şimal hükümetleri galip gelmiş ve bütün Birleşik hükümetlerde esaret kaldınrlmıştı. Romancı Harriet Beecher Stowe, Ame- rikadaki zenci esirlerinin çok acıklı ha« yatını Ünele Tom's Cabin « Tom Amica« min Kulübesi adındaki bir romanda — nakk letmiştir. Bütün dünya dillerine çevrilmiş olan bu şaheser filme alınmış ve İstanbul« da uKamçılı medeniyet» adile gösterilmişe tir. Eser bizim dilimize tam olarak tercü. me edilmemiştir. Yalrız Ahmet Halit kitap evi çocuklar için sureti mahsusada yazılı mıiş bir hülâsasını basmıştır. Çocuklarımıza tavsiye olunur. Ressam R. Anadell'in yukarıdaki tablo« vu zencirlerini kuparıp kaçan iki zencinin feci hayatını, esaretin doğurduğu isyanı ve enerjiyi göstermektedir. Reşad Ekrem Koçu Süt çalan hırsız Kemerburgazdan her sabah İstanbu- süt getiren Mehmet arabasiyle Bey- oğlunda Mis sokağından geçerken sa- bıkalılardan Salih 15 kiloluk bir süt gügümünü çalmıştır.. Av dericileri toplandılar Av derilerimize hariç piyasalarda rtağbet temin etmek üzere av dericileri dün Türk ofis de bir toplantı yapmış- fardır. Toplantıda av derilerimizin ha« Süt hırsızı etraftan görülmüş, gü - riç piyasalarda rağbet görebilmesi im- ğüm sahibine iade edilmiş, Salih kara- | kânları araştırılmıştır. Yakında gene kola teslim edilmiştir. bir toplantı yapılacaktır. Robert Kollejin ——— yeni mezunları Robert Kollejin kız kısmının imtiha nları tamamlanmıştır. den 25 kız talebe mezun olmuştur. Dü n bu talebelere diplomalar tevzi edil - miştir. Resimde kollejin bu seneki me zunları Bu yıl kollej- örükeeköir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: