17 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

17 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge — — — — e— AA Manevradan intibalar (Manevra (Baş tarafı 1 inci sayfada) Yağız yüzlü erlerimizin harp kabi- liyetlerinin çok yüksek olduğu görü - lüyör. Her tarafta emirler veriliyor. Muhabere kıtaatının gizli kurdukları telefonlar işliyar. Bu akşama kadar ilk muharebeler verilecektir. 18 de de küçük harekât devam edecektir. İkinci devre büyük harekât 19 da başlıyacak, kat'i ve ni - hai karşılaşma 20 de olacaktır. Kırmızı tarafm komutanı Nafiz Gürman, mavi tarafın komutanı Sabit Noyundur. Ordumuzun müdafaa ve sevkulceyş kudretini gösteren manevraları Büyük Millet Meclisi namına ge:en meb'us bey'etimiz ve davetli komutanlar takip etmektedirler, Ecnebi devletlerin hey- etleri 19 Ağustosta sahaya gelecekler- dir. Kendilerine Manika civarında yer- ler hazırlanmıştır. Tevfik Necati Kozol Dünkü vaziyet Çorlu 16 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan telefonla) — Dün ge - ceyi istirahatle geçiren kırmızı ve ma- vi taraf kıt'alarımız bu sabah gün do- ğarken toplanma mevkilerinde muha- rebe vaziyetini almışlardır. Muharebe vaziyeti şudur: Çadırlı ordugâhlar, havaya karşı emniyet ter- tibatı almış bulunmaktadırlar. Bu şe- kilde dün görülen ordugâhlar, bu sa - bahtan itibaren araziye intibak etmiş ve görünmez bir hale gelmişlerdir. Bu suretle kırmızılar Mmavileri, Mmaviler kırmızıları havadan tayyare ile taras« sut etseler dahi görememektedirler. Her kıt'a bu bazırlıklarını gayet ses siz ve sür'atle yapmıştır. Şimdi kıt'a- lar muharebe vaziyetindedir. Erleri. - miz, yarın sabah altıda başlıyacak o - lan tekarrüp harekâtı için verilecek komuta ile iki taraf yaklaşmaya geçe- cektir. Kırmızı kıtaatın toplanma yerleri- ni Çerkes köyünden Çorluya doğru o- lan saha. teşkil ettiğine göre kırmızılar Sarayın cenubunda, maviler şimalinde bulunuyorlar demektir. Manevra kumandanmın teftişleri Manevra kumandanı olan birinci or- du müfettişi Örgeneral Fahreddin Al- tay geldi. Manevra — sahasını gezerek iki taraf kıtaatını teftiş etti. Baş hakem Korgeneral Salih Omurtak Çerkeskö- yüne gitmiştir. Meb'uslar geldiler Manevraları takip edecek ulan meb'- uslarımızdan mürekkep hey'et dün ge- len trene bağlı hususi vagonla gelmiş- Mareşal Çakmak örgeneral Fahreddin Altay ve İstanbuldan hare ket ederken Sayfa 9 sahasında hare- kât bu sabah başladı Büyük miltet Meclisi heyeti lerdir. Halk meb'uzlarımızı önlerinde Halkevinin bandosu olduğu halde teza- hüratla karşılamıştır. Meb'uslarımız, kolordu karargâhında misafir edilmiş- lerdir. Hey'eti meb'ustemiz şu zevattan mü- rekkeptir: Ali Fuat (Konya), Kâzım (İnanç), Kâzım Sebüktekin, Fuat Bulca, Cevdet Kerim İncedayı, İhsan Sökmen, Şükrü Kurçak, General Naci, General Per « tey, Manevra sahasında bir röportaj Çorlu, 16 (Sureti mahsusada gi muharririmizden telefonla) — Ç dan otomobil ile Saraya doğr y rum. Kızgın güneş kırları yakıyor. Kır- mızı tarafın yağız yüzlü as! tur mevzilerin ilerisinde nöbet bekli - yorlar, Şimdi gizli mevzilerinde muha- rebe vaziyeti almış olan kıt'alar, açık karargâhlarında görünüyorlardı. Top - ların üstleri çalılarla örtülmüş, kırdan bile #arkedilememektedir. Sipererde yer alan askerimizi görmek kabil de « ğlldir. Yalnız kollarına ve manevra kas « ketlerine beyaz şeritler-çekili bulunan hakem hey'etine ve kırmızı - mavi şe- rit takılı bulunan ve harekât müdür- lüğü karargâhına bağlı sübaylar ve as- kerler açıkta her yerde gezebiliyorlar. İaşe yerlerinde kazanlar kaynıyor, Giz- li ve fakat büyük bir çalışma var, Yal- nız gökte dolaşan tayyarenin çıkardığı gürültü kulağıma ilişti. Büyük Manikayâa geliyorum. Bura- da ehraâm şeklinde iki büyük sarı ça- dır kurulmuş. Sordum: — Gelecek büyük misafiriere hazır- landı dediler. Manika köyünün köprüsünü geçer- ken mavi kıtaata mensup bir Kaç mek- kâreciye rastladım. Anlaşılıyordu ki, kırmızıların sahasından çıkmış, mavi- lerin sahasına girmiştim; fakat ortada bir şey görülmüyordu. Nihayet yolun bir tarafında yerden gelen bir ses işit. Üm: — Her şey hazır! Oraya dikkatli bakınca bir mavi a- ğir makineli tüfeğin mevzi almt duğunu gördüm. Burası o kadar güzel ve mahirane örtülmüştü ki, eğer ses duyulmasaydı, imkân yok farkedile - mezdi. — Merhaba arkadaş! Nasılsınız? de- dim, Merd yüzlü asker: — Merhaba! dedi, çok iyiyiz ve hazı- Tız. (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: