28 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fuarı beş gün içinde 150,000 kişi gezdi Malayalı bir Müslüman, Filistinli bir Arapla Fuarda akraba çıkıyor, bir Yunanlı 15 senedenberi hasret kaldığı amcazadesine Fuar caddesinde rııstlıyoğ Geceleri fuar sahâ- e sında pavyondan İ eAn kalabalık ©o . kadar (| coşkun ki birbirini kaybedenlerin — bir daha buluşmalarına imkân olmuyor. Ho- € parlörler sık, sık kay- bolan çocukların ad- larını, yaşlarını, -eş« kâlini haber veriyor- lar. Hoparlör gene faaliyete geçti. Spike-- rin sesi çınlayıp du«- ruyor: — Analar, babalar.. çoc klarınızı muha- haza ediniz. Şimdi Raw#seyman büro- suna tahminen dört yaşında orta boylu, deniz mavisi gözlü, tombul bir çocuk ge- tirdiler. Yavru mütemadiyen göz yaşı döküyor. Lütfen fuar bürosuna uğrayı - nız, bu çocuk belki de sizin tanıdığınız bir ailenin çocuğudur. Geceleri vasatf olarak yirmi, otuz bin kiştifatrı ziyaret ediyor. Cumartesi ve pazar günleri bu rakam kırk, elli bine yükseliyor. Fuarımız beynelmilel bir ma- na taşıdığı için fuarın geniş caddelerin- de her lisandan konuşmalar kulakları okşuyor. Bittabi bu hususiyet, dünyanın dört köşesinden akıp gelen muhtelif mil- liyetlğre mı;nsup insanların bize garip gelen örtülü kıyafetlerini de göz önüne seriyor. İslâm olduğunu söyliyen bir Ma- layalı, Filistinli bir Arapla akraba çıkı- yor. Bir Yunanlı, on beş senedenberi hasret kaldığı amcazadesine fuar cad - delerinde rastlıyor. İzmir fuarında asıl hoşa giden nokta her İzmirlinin ileri bir ce- miyet ve milliyet terbiyesile yabancıla - ra karşı gösterdiği sühulettir. Bilhassa belediye zabitasi ve poölis memurları bu sahada bize çök güzel;, sevinilecek ör - nekler veriyorlar. Dün, gece yarısından sonra fuar gişe - sinden aldığım biletin numarası 121613 idi, Bu rakama serbest duhulive ile gi - renler ve ilk gün biletsiz giren davetliler ilâve edilecek olursa fuarı şimdiye kadar 150,000 kişinin ziyaret ettiği meydana çı- kıyor. Beş günde yüz elli bin kişi, Tür - kiyede fuar ve sergicik sahasında bir rekor olduğu gibi Bakanlarda açılan milli ve beynelmilel fuarlar arasında da ihmal edilmiyecek bir rekor teşkil edi - yor. Fuarı ziyaret için hariçten gelenler a- rasında tanınmış şahsiyetler, İngiliz — iş adamları da vardır. «The National Ge - ographic Magazin» — muharrirlerinden Mister Bernard İzmir şehti ve fuarımız hakkında tetkikler yapmak Üzere Üüç gündenberi şehrimizde bulunuyor. Bu zat İzmir fuarı hakkında intıbalarını an- latırken «Hamle yapan Türk milletinin reklâmcılık sahasında Amerikan oriji - nalitesini geride bıraktığını, bize müba- lâğa gibi gelen kuvvetli ifadesile çok gü- zel anlatmıştır. Tass ajansının Türkiye mümessili de şerşfine Sövyet konsolos- hanesinde verilen ziyafet esnasında fua- rımızın heyeti umumiyesini beğendiğini, eli STT ZZ - -— Fuarın gündüz manzarası esteti bakımından kıymetli bir eser ol - duğunu söylemiştir, Fuarda en çok ziyaret edilen, en fazla ziyaretçi çeken pavyonların başında İn- giltere pavyonu>» geliyor. «Kaledonya» hava ejderinin İngiliz imparatorluğunun havacılık sahasında elde ettiği muvaffa- |kiyet, İngiliz demir ve çelik sanayiinin Türkiye iş sahasına iştiraki çok güzel bir şeiklde anlatılırken İngiliz düşüncesi çok güzel işliyerek İzmir fuarı ziyaretçileri- ni Birmingam fuarına davet ediyor. Sovyet pavyonu, Sovyetlerin yeni çeh-' resini bütün içtimaf vasıflarile, iktisadi başarılarile önümüze seriyor. S. S. C. birliğinin ağir sanayiinde bu yıl elde e- dilen neticeler, ziraat ve kooperatif teş- kilâtının hızlı yürüyüşü, Volga - Mosko- va kanalının fotoğrafları, kanalın kuru- luşunda çalışan amele ekipleri. kültür hareketleri, Moskova metrepoliteni, şi - mal kutbu seyâhati. Sövyet sinemacılığı çok güzel anlatılmıştır. : Yunanistan pavyonu —Yunan mimari üsübile meydana getirilmiştir. Bu pav- yonda mevcut sanayi eşyasının benzer- leri memleketimizde de imal edildiği için ziyaretçiler arada bir nisbet ve bir karşılaştırma âaramak imkânını elde edi- yorlar. Yunan banyo şehirlerinin güzel manzaraları, türistik bakımından Yu - nan şehirleri, iktısat sahasında Yunan varlıkları büyük bir incelik ve zarafetle anlatılmıştır. Dost Yunan milletinin her sahada gösterdiği terakki hamleleri bu pavyonda bir nisbet dahilinde “anlatıl- miş, pavyonun iç aksmı ince bir zevkle hazırlanmıştır. Sümerbank pavyonunda seyircileri ü- zerine çeken bir müjdenin ilk işaretleri insana cidden büyük bir heves veriyor. Nazilli dokuma kombinası daha faali - yete geçmezden önce, bir kaç makine - nin İzmir fuarı için hazırladığı kumaş - lar, dokuma sanayiimizdeki ilerleyişi çok güzel anlatıyor. İngilizler bile dokü- ma sanayiimizin Nazilli fabrikasile elde edilen başarıyı takdir ediyorlar ve bu takdirlerini aradaki doöstluktan . istifade | ederek bizi gururlandıracak şekilde izah ediyorlar. Adnan Bilget Telefon kablolarından resim alınmıyacak Telefon idaresine ait olan umumi te- lefon levhalarından resim alınmaması bütün tahsil baş memurluklarına bil . dirilmiştir. Bu karar, telefon şirketinin hükümete devrinden ötürü verilmiştir. Gölgede mi? Hattıüstüvaya ya- kın bir yerden gel- mişti. Geldiği yer- den y bahsediyor- du: — Geceleri sıcak o kadar artar ki, de. di, altmış dereceyi bulduğu vâki- dir, Dinleyen- lerden biri sor- du: SON POSTA Artist fotografi Nişanlı kiz, nişalk hsı erkekten bir f0* toğraf istemişti. BT kek fotoğrafı gi "'L'-": dü. Kız aldı, ! tı: — Bu senin fot-5 rvafın değil. , — Sen benden b?î- fotoğraf — istedindik ben de daha hoşund gideceğini bildiğill — Seni ne zaman görsem Neslâyi hatırlarım.. için bir sinema'are — Gölgede —mi, — Neclâya benim nerem benzer ki.. ' tistinin GY0f oğrafmğ güneşte mi? — O da her zaman benim aleyhimde bulunur da.. getirdim. * Z STR H İ — Evet bayım.. sümüklüböcek var? — Garson bu salata iki kişi için mi? — Öyleyse niye içinde yalnız bir tek Yüz on derece Doktorun telefonu çaldı. Doktor açtı: — Alo, ne var? — Doktor, kocamın ateşi birdenbir arttı. - — Derece koydunuz mu kaç? — İl10. — Bu vaziyette ben bir şey yapamam. : İtfaiyeye telefon ediniz, AAA Fark — Çadırda yatmayla, evde yatmanın ne farkı vardır? — Çok küçük bir farkı vardır. Evde insanı tahtakurular yer, çadırda karın - calar. Sevseydin — Kocacıiğım artık beni sevmiyorsun:.. — Bunu da nereden çıkardın? — Sevmiş olsaydın bu bana yakışmı - yan elbiseyi aldırmazdın. İmkânı var — Benim evimde bir cetvel var, tamam iki bin senelik. — İmkânı yok, olamaz. — İmkâni var ,olur: Kerrat cetveli. — Bütün elbiselerimi kızımın elbi" selerinin eşi yaptırırım.. Bu sayede beni kızımla beraber görenler, kız kardeş zannediyorlar. H EZ n « — d SEnk Birinci genç kız — Bu kılıksızlığile babam olsa da gene istemezdim. İkinci genç kız — Bu budalalığile erkek kardeşim olsa inkâr ederdim. Üçüncü genç kız — Bu zenginliğile ko cam olmasını isterdim. Kuş — Aşılanmadınsa sakın - sineği yiyeyim deme, sana da tifo geçer. İspat ederim Erkek söyledi: — Günden güne her şey artıyor. Kadın da söyledi: — Bilâkis, isbat ta edebilirim. Geçen ay yirmi tane tabak almıştım. Bu ay on tane kalmış. BARARI Sahi mi Ötede beride şarkı söyliyenlerden biri: — Benim sesim o kadar çoktu ki, dedi, büyük bir salonu doldurur. — Sahi mi? Halbüki geçende siz bir salonda şarkı söylemiye başlamıştınız.. Salon birdenbire boşalıverdi. — Evlendin mi? — Hayır, henüz nişanîıyım!#/ Bu ne hal Adamın biri karı- sından — şüpheleni- yordu. Dostlarından birine rica etti: — Ne olur, birkaç gün karımı takib et. Birkaç gün sonra karşılaştılar: — Ne o yüzün gö- zün sarilı, bu ne hal? — Ne hal olacak, arzun üzerine karı- nı takib ediyordum; | karım gördü. ae ——— y * i *r' A y ı!_ .-. ü L hyorum. İnek — Benim ahırı da yeni gelenlere peşkeş çektiler. Gene ben açıkta ka- _ İspat — | A _j Genç erkek, gîîîi.' M kızla evlenmek * | ordu: : , —dufstikbaîîm.mî (Ü emmendir, dedi üle | zi rahatca ge$ | rebilirim. Am Ü ki ömrüm V* mez ölürüm; da kolayı Vaf sek bir. parayt HUNCARIN 4 HSAY Ü yüke

Bu sayıdan diğer sayfalar: