2 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

2 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kora , l Süyrr Meçhul den bir İngiliz izaltı gemisi torpidosuna da taarruz etti (Baştarafı 1 inci sayfada) Hâdise şudur: Evvelki gece İngiliz Havock muhri- bi Valensia civarında San Antonio burnu açığında meçhul bir tahtelbahi- rin taarruzuna uğramıştır. Muhribe mermi isabet etmemiştir. Hyperion ve Hardy muhribleri taar. 'ruzun vuku bulduğu mıntakaya gitmek üzere dün akşam Cebelüttarık'dan ha- reket emrini ıalmışlardır. Cebelüttarık- taki İngiliz zabit ve efradıma derhal gemilerine dönmeleri bildirilmiştir. İngiliz harb gemileri faaliyette Hyperion ve Hardy muhriblerinden başka, Akdeniz fi.osuna mensub üç dis- troyer de hâdise mahallin2 gitmiş ve derhal meçhul tahtelbahiri aramıya ko- yulmuşlardır. * Hâdisenin vuku bulduğuu saha şimdi İngiliz harb genaleri tarafından çevril- miştir. Yapılan sıkı araştırmalara rağ- men meçhul tahte'bahirden henüz. hiç bir iz bulunamamıştır . Amirallığın tahmini Amirallığın tahminine göre mütearrız tahtelbahir İtalyan tahtelbahiri değildir. Maahaza, Frankocuların da böyle üstü açık bir taarruzda bulunmalarına ihti- mal verilmemektedir. Tahkikat ve araştırmalara devam ©- lunmaktadır. Diğer taraftan İngiliz Galathea muh- ribinin de torpillendiğine dair ortaya atı. lan rivayet tekzib edilmektedir. Batırılan Sovyet gemisi Londra 1 (Hususi) — Dün Cezair &- çıklarında meçhul bir tahtelbahir tara- fından batırılan Sovyet gemisi hakkın- da Moskova hükümeti tahkikat YEP- maktadır. Sovyet gemilerinin himayesi için ted- birler alınacağı bildirilmektedir. Bir taarruz daha Bayonne 1 — Orallito ve Angel Pan- | bulunacaktır. Çinliler taarruza geçtiler (Baştarafı 1 inci sayfada) bardıman tayyaresi Kuang-Hua-Men tay- yare meydanına inmiştir. Bu tayyarele- rin pilot, makinist, telsizci ve mitralyöz- cüleri hep Rustur. Çin hükümetile Sov- yet tayyarecileri arasında 6 aylık bir konturat imzalanmıştır. Bunlar bu kon- turatla bu müddet zarfında Çin ordu- sunda hizmet etmeği kabul etmişlerdir. Sovyetlerin noktai nazarına göre Çin - Japon harbinin Çin lehinde neticelenme- si, ancak harbin uzun sürmesine vabes- tedir. Zira Japon maliyesi, altı aydan zi- yade bu masraflara tahammül edemiye- cek bir haldedir. Çin - Sovyet ademi tecavüz paktı bu vaziyette resmi bir karşılıklı yardım an- laşmasına kolayca tahavvül edebilir. Çin Japonyaya karşı koyamıyacak nn? Le Journal gazetesinde intişar eden bir makalede de şöyle denmektedir: «Çin, bizim anladığımız manada «bir millet» değildir. Çin bugün feodalite ile idare edilen bir yerdir. Yırmi sene- denberi devam edegelen dahil! muha- rebeler netlcesinde burada yekdiğerile hiç bir alâkası olmıyan 14 hükümt te- şekkül etmiştir. Bunlar para, toprak ve daha ziyade silâh elde etmek :çin yekdiğerlerile mütemadiyen mücadele etmektedirler. Şimdiye kadar bu dört yüz milyonluk kütleyi birleştirmek i- ponlar tarafından işgalinden sonra yeni jansı bildiriyor: Losten civarında son iki gün zarfında vukubulan şiddetli muha- Tina isimlerinde iki İspanyol gemisi San- tander cephesinden gelen müsellâh 134 milisi hâmil oldukları halde bugün Ba- yönne'e gelmişlerdir. Yolda, bu gemile- re de taarruz yapılmıştır. Bir Fransız gazetesinin feryadı Paris 1 (A.A.) — Popoulaire gazetesi, Akdenizde bazı gemilerin torpillenmesi meselesinden bahsederek diyor ki: Korsanlık nihayet bulmalıdır. Buna müsamaha etmeğe imkân yoktur. Paris ve Londra hükümetlerinin bu bapta icab eden teşebbüslerde bulunacağını kuvvet- le ümid ediyoruz. Esasen bu iki hükü- met, bu teşebbüste yalnız kalmıyacak- lardır. Akdenizde sahilleri bulunan bü- tün memleketler «meçhul» devletin ca- cihet, meselenin yalnız bir safhasıdır. B. Musolininin itirafatını unutmamak ge- tektir. Bu itiraflar, İspanyol meselesinin heyeti mecmuasına temas ve taallük et- mektedir. İngiliz gemileri İtalyada Londra 1 (Hususi) — Süseks ve Lon- don kruvazörleri İlalyan Honanmasını ziyaret etmek üzere, bugün Venedik li- manına vâsıl olmuşlardır. Gemiler, top atmak suretile şehri se- âmlamışlardır. İtalyan gemileri muka- bele ; lir. 18 inci taarruz Paris, 1 (Hususi) — Meçhul denizaltı Remisinin Akdenizde yapmış olduğu te- cavüzlerin adedi İngiliz torpidosuna ya- pılan taarruzla on sekizi bulmuştur. Edenin istişareleri Londra 1 (A.A.) — Röyter bildiriyor: Eden yarın bazı kabine arkadaşları ile Akdeniz vaziyeti hakkında istişarelerde vabın daha bir müddet gecikeceği anla- şılmıştır. Japon makamları hâdise mahallinde yapılan tahkikatın neticesini beklemek- tedirler. Cevab menfi mi olacak? Paris 1 (Hususi) — Tokyodan bildiril- diğine göre İngiliz notasında ileri sürü- len taleblerin heyeti umumiyesi kabul edilemiyecektir. — Bilhassa — hâdiseden mes'ullerin cezalandırılması talebi red. dedilecektir. Zira böyle bir hareket Ja- pon ordusunun maneviyatını sarsacaktır. Çinlilerin mukabil taaruzları Londra 1 (Hususi) — Voosungun Ja- takviye kuvvetleri alan Çin askerleri, bu akşam mukabil taarruza geçmişlerdir. Çin bataryaları büyük bir faaliyet göstermekte ve Çin kıt'alarının ileri ha- reketini hilmaye etmektedirler. Diğer taraftan Yang-Tse nehrinde top- lanmış olan Japon harb gemilerinin, Şanghayı şiddetli bir bombardımana tu- tacakları bildirilmektedir. Bombardıma- nı müteakib Japon ordusu taarruza ge- çecektir. Hazırlıklar tamamlanmıştır. Çinlilere göre vaziyet Nankin 1 (A.A.) — Central News a- rebeler esnasında Japon kıt'aları, takvi- yelerine imkân olmıyacak şekilde tecrid edilmişlerdir. Çin kuvvetleri Japonların muannida- ne hücumlarına rağmen Şuyung Kuanı ellerinde bulundurmaktadırlar. Bu müd- det zarfında Kvantung ordusuna mensub bir Japon müfrezesi Jeholdan ilerlemek- te ve Çin kuvvetlerini geriden tehdid etmeğe uğraşmakta ise de şiddetli bir mukavemete maruz kalmaktadır. Tven- şen ve Şanghay mıntakalatında Tsinpu şimendifer hattı uzunluğunda — şiddetli muharebeler cereyan etmektedir. Tayyarelerin faaliyeti Tokyo, | ÇALA.) — Japon donanma- sına mensub tayyareter ilk defa olarak 31 ağustos sas! 6 da Kanton'u ve şe- hir civarındaki —tayyare meydanlarile çin yapılan bütün gayretler boşa git- miştir. Z Binaenaleyh bu muazzam insan ka- labalığı aslâ 80 mulyonluk mutemed, vatanperver ve harpcı bir millet olan Japonyaya karşı koyamıyacaktır. 29 uncu ordu, 37 nci fırka, bunlar hep bi. rer masaldır, Japonlara karşı Çın mu- kavemeti hakkında bir misal olmak ü- zere şu gösterilebilir: 1928 senesinde 3000 — Japon askeri Çangtung — eyâietinin payitahtı olan Tsinan şehrini Çan Kav-Şek'in 100.009 kişilik ordusunun mukavemetine rağ- men zaptetmişti.» Japonyanın cevabı gecikiyor Londra 1 (Hususi) — Tokyo hükümeti tarafından İngiliz notasına verilecek ce- —e z K B SON POSTA HÂDİSELER KARŞISINDA Şerhi mütun Şairlere bi oluür. Bunlar: latış şekilleri pek vazıh bilâhare şerhi icab eder. Bu zümreden lüm olmuş hâdiseler hakkındaki bazı şi- irlerini şerhlerile birlikte yazıyorum. * «Vardiyadan bağırdılar! — Üç direkli bir gemi.» «Kaptan sordu gür sesile: — Bandırası belli mi?» Şalr bugünkü Akdenizi tasvir eder. «Görünen gemi>» sözile meçhul tahtel- bahiri kasdediyordur. * «Her güzelin savağında saklı imiş bin bir ok» «Ök atanın, yay çekenin, gönül benim İ kime ne?..» Son senelerdeki Avrupayı anlatır. Her güzel, dediği Avrupa devletleridir. Şii- rin, Milletler Cemiyetinin ağzından ya- zılmış olduğu ikinci mısradan bellidir. * «Tutup kâsın kenarından zarafet birle hörpürdet> «Desinler gaylfe içmekte bu emmi amma mahir ha> Şair Japonyaya hitab ediyordur. «Çin Üülkesi» yerine «kâs» kelimesini kullan- Tuştır. * «Dost biperva, felek birahm devran bi sükün» «Derd çok, hemderd yok, düşman ka- vi, talih zebun>» Bu mısralar İspanyadaki hükümet kuv- vetlerinin ağzından yazılmıştır. Son gün- lerdeki vaziyeti izah eder. * «Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi buzur> «Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehli- kubur>» Bir işe yaramadığı için satılığa çıkarı- lan Unkapanı köprüsü için yazılmıştır. Manası sarihtir. Ayrıca izaha lüzum gö- Tülmemiştir. * «Bir dokun bin ah dinle kâsej fağ: furdan» «Küâsei fağfur» dan maksad radyodur. Dokunulunca- dinlenecek olan «ah> lar * «Adalar sahilinde bekifyorum> «Her zamanki yerimde bekliyorum> «Beni şâd et Şâdiyem başın için» Üçüncü mısradaki Şadiye, sudur. Bu mMısralar bir Adalımın suya karşı olan hasretini ifade ederler. İsmet Hulüsi ——— —. mühimmat fabrikalarını bombardıman etmişlerdir. Bombardıman edilen bu meydanlar- la fabrikalar mühim hasara uğramış- tir. Mançuku ve Mukden'de isyan Londra, | (A.A,) — Manchester Gu- ardian gazelesinin siyasi muhabiri — Ja- ponların Mançukuda ü tesadüf ettiklerini irmektedir. Bu hususta az - tafsilât alınmış olmasına Tağmen iki Mançuku taburunün Muk- den civarında isyan ettiği ve Jehol'da çıkan karışıki:k esnasında iki Japon ge- neralinin katledi!. Ööğrenilmiştir. Bunlardan biri maryetindeki asker- ler tarafından öldürülmüştür. Esir edilen Fransız papazları Londra, | (Hususi) — Pekin yakı- nindaki Fransız Maristler mektebinde haydudlar tarafından esir edilen pa- pazlar için 30 bin İngiliz lirası fidyei pecat istenmiştir. Rusya Çine 216 Tayyare gönderdi (Baştarafı 1 inci sayfada) Birkaç güne kadar, ayni tipte 144 tayyarenin daha gelmesi beklenmek- tedir. Bu tayyareleri kullanacak olan Sovyet pilotlar esasen Çin saflarında bulunmaktadırlar. İspanyol hükümetçileri Taarruza geçtiler Madrid 1 (A.A.) — Andalozya yolu bölgesinde cumhuriyet kıtaatı bu sabah taarruza geçerek yer yer üç kilomelre iler! ir. ok şeyler evvelden malüm girle anlatırlar, Fakat an- olmadığından bazı şairlerin evvelden kendilerine ma- Eylil 2 ARADIKLARIMIZ *ğ;x'xxxxxxxxxxxxw Çat .. kiraci arıyorum Y azan : ! İsmet Hulüsi Üç odalı bir evim var.. Kiraya Vef? ceğim.. Kiracı arıyorum. Soruyorsu! — Kaça? Cevap veriyorum: — Aylığı altmış lira! içinde devri âlem seyahatine çıkmış, sey- yahtan farkı yoktur. Bugün aklıma eser, Süleymaniye ta -| Şaşırıyorsunuz.. rafını beğenirim. Orada Halice ve Ok -| — Bu ev nerede? meydanına bakan, ev tutarım, bir sene| — Fatihte! sonra ruhumda bir aksülâmel olur, Şişli taraflarını tercih ederek orada - kiralık, bir ev . apartıman değil - ararım. Gönül bu ya, bazan da ruhumda Namık Kemal merhumun «Çamlıca» sı canlanır, Eşyamı araba vapuruna yükleyince soluğu Çam- hcada alırım. Çamlıca bana oldukça mür- tefi mi geldi, tansiyonuma mı dokundu. Kafamda şöyle bir çarkıfelek çevirir, bu defa iklimi yumuşak olan Kalamış ve Moda sahillerini tercih ederek orada ki - ralık bir ev bulurum. Kiralık ev, ne güzel bir şeydir, Daimi bir manzara tebeddülü, bir ev tebeddü- lü... Fakat diyeceksiniz kl bu kadar ta- şınışa perde mi dayanır? Kübik pence - reli &vin perdesini meselâ Kınalıda tut. tuğunuz tek katlı evin çerçevesine nasıl Yoydurursunuz?.. Bu da mı merak?.. Var- sın bacd eğri olsun?.. Dumanı doğru çı- kıyorsa aldırmayın. Milyoner olsaydım, gene kendi hesabı- ma kiralık ev aramaktan vaz geçmezdim. Ev sahibi olup, bütün hayatınca ayni evde bağlanmaş, ayni dekorlar görmek, ayni odaları, ayni pencere pervazlarını, ayni tavanları seyretmek benim için en tatsız, en can sıkıcı bir yeknesaklıktır. Sokaklarda bazı göç arabalarını gö - rürüm. Kendi kendime içimden: «Ne bahtiyar insanlar, derim.. Semt değiştiri- yorlar, mâhalle, muhit değiştiriyorlar, ev oda değiştiriyorlar.... Gazetelerde en hoşlandığım serlevha- lar «Kiralık ev> ilânlarıdır. Bunları sa - tır satır, içime sindirerek ve zaman za - man duraklayıp manzarasını kafamda şe killendirerek okurum. Ve bunları okur - ken sıcak bir havada içilmiş buz gibi bir turunç şerbetinin yudum yudum içilişin- de duyulan hudutsuz hazzı duyarım. Tevekkeli lisanımızda ev sahibi olmak dert sahibi olmak dememişler. Evin; ver- gisi idi, akıntısı idi, çıkıntısı idi, yıkıntısı idi ve hülâsa akla ve hayale gelip gelmi- yeni bütün sıkıntıları ev sahibinindir Kiracının bu üzüntüsü yoktur. Bu itibarla tekrar ediyorum: «Kiralık bir ev arıyorum!..» Filhakika kiralık ev, iyidir, hoştur, fa- kat eğer sahibi iz'aç edici bir insan&a ba- şınız derde girdi demektir. Aylık almak bahanesile ziyaretinize geldiği zaman e- vinizi - daha doğru tabirle - kendi evini öyle bir süzer ki sanki bu süzüşte niçin © tabloyu duvara taktımız da —duvarımı bozdunuz... manasını bulmak kabildir. Onun için ben buna mahal vermemek ve ev sahibini eve sokmamak için alelek- Ber yol parası da vererek ayın birinci gü- nü o eve damlamadan, ben onun ikamet- gâhının kapısında görünür ve kira para- sını tıkır tikir sayarım, Onun için kiralık evin bu tek mahzu- runu da ekseriya böyle bertaraf ederim. Hele ev sahipli evde oturmaktan hiç hoşlanmam. Fazla yürürsün, ev sahibi su- ratını asar, hızlı konuşursun derhal so - murtur, Kazara pencere açık kalarak rüzgâr kapıları vursa kapıların önüne bir şey koymayı tenbih etmeğe kadar ileri gider. (Devamı 11 inci sayfada) Yüzünüzü buruşturuyorsunuz! — Bari mevkii güzel mi? — Şöyle böyle bir sakak içi: Beni fafla süzüyorsunuz: — Bari kaç oda? — Üç! — Be adam deli mi oldun? — Elhamdülillâh aklım başımda.. 10f mazsanız bakın diyeceğim amma ln#’ başına bakmakla aklı olup olmadıği laşılmaz. Esasen bu yüzden bir çok olmıyanlar da aklı var geçinirler ya! — Aklın başında olsa üç odalı kül tür-bir eve'altmış ra ister misin? — Ben isterim, veren de verir! — Kimse vermez, — Verirler, fakat iş istemeyi, bilif to, Şu lâfların arkasını keselim de belt ralık evimi altmış liraya nasıl kirayâ receğimi anlatayım: Evvelâ kiracıyı nim gözüm tutmalı. Bunun için de B emin erkeği benden zayıfça Öyle ya günün birinde her hangi bir sele için karşılaştığımız zaman ben O karşısında elpençe divan duracağımdı benim karşımda elpençe divan duj Kiracımın karısına gelince çenesi ) çenesinden kuvvetlisini tercih — edi Karım sabahtan akşama kadar — orl çene yarıştırmaktan, akşam olduğu man yorulur, benim karşımda çenet çamaz. Kızile, oğlile, kaynanasile, 687 | sile alâkadar olmam. Onlar varsın ? olurlarsa olsunlar... Bu tarzda bir aile evimi gezmiye fı seler onlarla derhal anlaşıveririm. — Onlar evini tutarlar mı da? , — Hele bir kere gezsinler, derhal VV tacaklardır, Bizde bir âdet var, Kiralık ev af lar hep birden gelmezler. Biri evvel lir, aileden bir başkası ondan sonr3 f |- lir. Daha bir başkası başka bir w’ daha bir başkası da daha başka bi # man. Bu âdet ev sahiplerinin çok M dir. Mesclâ: Diyelim ki en evvel erkek £ di. Evi geziyor, o söyler: 6ö — Ufacık ev.. Manzarası da yoke neş görmez, O bunları söylerken ben ona ıoıl:' — Affedersiniz bayım vazifenizi bilir nüyim? — Filââ dairede memurum. — Ya öyle mi ne âJâ Bir pencere açarım, dışarı bakarım . K Bay Tevfik bugün evde değil liba! Derim, o şaşırır: — Bay Tevfik te kim? - — Sizin dairenin müdürünün & zadesi. İşte şu karşıki ev. ye Bu sözüm yalandır, fakat © inanif / , birdenbire “yüreği oynar, Müdürüt Koti cazadesi ile kar$ı karşıya oluracak: Tp Şu olacak, komşuluk yüzünden caklar. Yüzü güler: v Bi — Evi kaça veriyorsunuz? — Altmış lira Razı olmuştur. Farzedelim ki memur değil de Ona da cazip gelecek başlen şey (Devamı 11 inci sayfada) göklef

Bu sayıdan diğer sayfalar: