12 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

12 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sn MEMLEKET m MABERLERİ ol > Edirne asfalt yolu üzerindeki kıymetli eski eserler tamir ediliyor Bilhassa Sinanın eserleri üzerinde büyük bir ihtimam gösteriliyor. Asfalt yolun ikinci kısmının inşasına devam olunuyor 53 İstanbul - Edirne &sfalt yolu üzerinden, Havsada bulunan Mimar S'nanın kervan» süray kemeri Edirme (Hususi) — Edirne - İstanbul asfalt yolunun Lüleburgâza kadar o - lan kısmı geçen yıl tamamlanmıştı. 1 - kinci kısmı teşkil eden Burgazdan E - dirneve kadar olan kısmın da bir kaç AY evvel ihalesi yapılmış ve derhal fa- Aliyete geçilmistir. Bu kısımda Burgaz. dan Havsa yakinindeki Kuleli köyüne ködar olan yolun inşaatı bu sene için- de tamamlanacak ve gelecek yıl Kule. H-Havsa. Edirne yolunun inşaatına baş acak ve iki yıl içerisinde bütün as- t vol #nsaatı Edirne hudud noktasi - ma kadar tamamen imal edilmiş bulu. Macaktır, Yeni yol üzerindeki köprüler'arasın- da Sinanın eseri büyük tarihi köprü - r muhafaza erilmiz ve bunların res- YE esasları dhilinde tamirleri yapıl. miştir. Gehe asfat'vol üzerina yesili - Yan Sinanın könrüsü, Kervansarayı, Samisi, su yollarile süslü olan tariht üyük Kabristan kövündeki (Sinan rüsü de tamir edilen köprüler me. Yanındadır. Son Balkan harbi esnasmda yıkıl - M:$ olan Sinsm Vezir Rüstem basa a- Wa vantığı cami de General K. Dirik fından tarihi bir hatıra olarak veni Yaptırı'mıs ve Sinanın 4 asirlik su Yollari Nafın Vekâleti tarafından ta - tir ve wslâh edilerek su demir böru - rlâ asfalt yol üzerinde ve köyün 4 - $inde vanılan çeşmelere getirilmistir. Asfalt yolun birkaç ay evvel başlı - Yah ikinci kısım inşaatında Tülebur - 882. Babaeski, Havsa, Fdirme güzer - 1 Üzerinde rastlıyan tarihi o köprü camilerden Babaeski (o kazasındaki id Alipası camisile o köprüsü ve Navsndaki Sokullu Vezir Mehmed pa - camilerinin tamirleri ve durumları. Rüzelleştirilmesi ve ortava ç'karıl- yin için icob eden keşif ve projeleri irlanmıştır. Trakya Umumi Müfettişlitine sunü- lar, bu projeve göre caminin önündeki kivend ve eserin güzelliğini kapayan bristen duvarları kaldırılacak ve bu yerine daha az irtifada kademeli duvarları yaptırılacak ve bu kade- Mâler arasındakı kısım da yeşil'saha o rik bırakılacaktır. Bu cihetle İstan - Yu Ve Lüleburgazdan Babaeskiye pe. Ühirken kasabanın giriş noktasında gö Hasan Bey keyif ver'ci zehirler kullananların ıslahına çalışılıyor. ze çarpan bu büyük 'Türk eseri hem or taya çıkarılmış ve hem de daha çok gü zelleştirilmiş olacaktır. Trakya Umumi Müfettişliği bu pro - jenin bir suretini Vakıflar U. Müdür - lüğüne göndererek (cami durumunun güzelleştirilmesi için yapılan bu pro - je hakkındaki mütalealarını sormuş ve icab eden tahsisatın ayrılmasını teklif etmiştir. Edirnedeki Selimiyenin küçük bir modeli tarzında yapılan ve Sinanın şa- heserlerinden biri olan Cedid Alipaşa camisinin Balkan harbinde tahrib edi- len minaresi Vakıflar U, Müdürlüğün- ce evveles yeniden yaptırılmış ve ge - ten sene de kursunları tamir ettirilmiş olduğundan Avrupa - İstanbul yolunun ikinci merhalesi üzerinde bulunan bu vüzel eserin durumunu bir kat daha süzellestirecek olan bu projenin Vakıf lar VU, Müdürlüğünce kabul edilerek istenen tahsisatın gönderileceğine mu- hakkak nazarile bakılmaktadır. Adapazarı malmüdürlüğü Adapazarı malmüdürü Halil, Kasta-| geldiler. Yemek ve istirahati müteakıb monu defterdarlığna tayin edilmiş ve|bir tetkik gezisi yapıldıktan sonra yeni vazifesine gitmiştir. Yerine Bozö-| Çorlu ortamektebi muallim ve tale - yük malmüdürü Vahdi gelmiştir. ( Kırklareli Halkevi binasının inşası devam ediyor ) Kırklareli ( Hu » susi) — Şehrimizde yapılmakta olan Halkevi — binasının temel yapı işleri ol- dukça inkişaf etmiş- tir. Şehrin en yük - sek ve hâkim bir yerinde yapılan bu muazzam bina mem leketin büyük bir Sx hareket noktası ola, © caktır. Gazino ve büfe kısmının teme- Ji tamamlanmış fa - kat 1200 kişi alabi - Jecek büyüklükteki salonun temeli he « nüz işlenmemiştir. İlkbaharda büyük bir hozla yapı işlerine başlanılıp Cüm- Pazer Ola Hasan Bey Diyor ki: .. Bunları bu felâketten kurtarmak icin... e AR 'İmahallesi vardır: Dabakhane. Bu ma - “ İhallenin de kenarında ve tarlalar için- ye İstanbulun müstakil meb'us namzedile bir mülâkat Halil Güden, Meb'us seçilirse tahsisatını almayıp hayır cemiyetlerine terkedeceğini söylüyor (Baştarajı 1 inci sayfada) © (metrelik caddeleri, 45 metreye iblâğ et- Yeni sistem fırına gelince: Bu her nevi | mek. Böylece, atiyen yapılacak masraf - iştial raddesile ısinan, içinde tatlı, bö » | Jârin önüne geçmek. ; rek, ıskara, balık ve tencere yemekleri İstanbulun imarına da şu noktalardan hep beraber pişen, kızaran bir fırındır. başlamak lâzımdır: İlk iş olarak Eminö » Bay Halil Güdene niçin meb'us olmak | ünden Beyazıda; Karaköyden Taksima N istediğini sordum. Şunları söyledi: doğru' birer cadde açmak. Beyazıd ile E- heyula ârız olmuş ve evin içindekileri | | 3 mommuz 838 senesinde Atatürke | minönünün arası bir kilometreden az faz. | korkutmağa başlamıştır. Meselâ, za İş, gı ve Edimnenin imarı ve köy kal. |lâdir. Bu yolun meyli binde elli misbe - mân zaman ev keskin elektrik lâmba- İnne Dk yaptığım etüdümü gön | tinde olacağı için hiç bir mahzuru yok - larile aydınlanmakta ve pencereleri | #ermiştim Bu yazıma egençlik» imzasını |tur. Taksimden Karaköye inen cadde ise kırılmakta, ahır kapıları sökülmekte - tmp, dim; şu istikameti takib etmelidir: dir. Bu vaziyet ortada gayritabil bir — Niçin? Taksim - Galatasaray, şimdiki Tünel | hava husule getirmiş ve evin içindeki- il z ve Karaköy caddelerinin ortasından ol - | ler dikkatli bulunmağa başlamışlar -| — Memleketin idaresi, bir gün, pek tas) yak üzere Perapalasın karşısına ora « dır. e eşe DE Eer dan da Beyoğlu kaymakamlığı binası ö - Evin sakinleri ganlardır. İmam Re “İ sinin yerinde bir senbul olacağını dü - 709 e m ep std oğlu 20 yaşında Mustafa, kerdesi| söndüm, imzamı böyle atmakla ayni sem çhayeiye bina elemli ri İzmitte Necatibey okulu ., GER bolik manayi kasdettim. İlece Şişhane yokuşundaki tehlike de ber- ta okuyan 13 yaşında Nev'et, Mastar) gayi geçe olarak Başvekâlire bir !-) asaf edilmiş ölür mın karısı 18 yaşmda Fatma, tia ile müracaat ettim. Bunda İstanbu -İ Ayni zamanda şehirellik ve imar ha « Mustafa, bu Fatmayı | sene evvel)yun gmarı hakkındaki düşüncelerim! izah! reketlerinde milli ruha fatinad. edecek Düzcenin Üskübt nahiyesinden XaCI “İletmek istedim, Her şki müracaatim de bir zihniyet ile hareket edilmesine ta - rarak İzmite getirmiş, Fatmanm babası | nazarı dikkate alındı, İstanbul vilâyetin| yaftarım. Şehirlerimiz, Türk ruhundan olan Ali Kemal isimli şahıs da öncele-| ce, Dahiliye Vekâletinden telâkki olu » doğmelı ve Türk tipi taşımalıdırlar Bü- Tİ muhalefet ettiği bu vak'aya sonra “İnan emir üzerine görüşülmek (üzere) tün zorluk, bence, karar vermektedir. Jar: mutavaas etmiş've ortada ATM”) davet olundum ve Belediye Fen İşleri| Para, ikinci plânda gelir. hk da kalmamıştır. müdürlüğü ile temas ettim, Meb'us seçilmekliğimi, yeni Türkiye. Dün gece Neş'et evin asağı kısmm-İ Şahsi kanaatime nazaran, nüfusumu-İnin kuruluşunda, köy kalkınmasını, yur. deki ahıra inmiş. İnmesile beraber) zu arttırmak için memlekette iş sahaları dun imarını ve nüfusumuzun çoğaltıl - müthiş bir silâh sesi bütün maha'leyi| açmak, yaratmak lâzımdır. Bu hususta! ması meselelerini esâs temel addederek ayağa kaldırmış ve ahıra indiği za -İda köylerin kalkınmasını ve sınal inki- m RL sal ve ii Ni temin etmeliyiz. rimi akkuk ettirme atını elde alma ki my Mm imarı meselesine gelince,| etmek için istedim. Gayem. bir mevki lü bulmuşlar e hal Müddefu -| benim projemin esas noktaları şunlardır; | sahibi olmak değildir. Hatti, meb'us ss- parcalamıs. Vak'ava derha! Bugünkü İstanbul nüfusunun 2 milyona| çildiğim takdirde tahsisatırmı' almıyaca - mumimiz Halil Doğu yetişerek tahil “İvaracağını hesab ederek hareket eylemek | ğım. Hayır cemiyetlerine terkedeceğim. kata el koymuş ve ik tahkikatta cina-| y, eeniş bir plânla imara başlamak. 20 yetin faf'i bir türlü tesbit edilemiye - Sahih Alaçam ———ğ—-e&.————————————— hh h)“)lAı, ş esrareni" hiyet almış bu- > za war» eee) Keyif verici zehir müptefâları adası Tema RL kamlara müracaata kara: verdiğini ya nişletmektedir. zıyorlardı. Tekirdağ ortamektebi tale- Bu meyanda da Münihte yapılan son besinin Çorlu seyahati © Jiçkive keyif verici zehir düşmanları kongresine Yeşilay namına iştirak eden Çorlu (Hususi) — Bayram tatilin -| yrofesör Fahreddin Kerimin de orada bir den istifade ederek Tekirdağ ortamek-| eerid kampından bahsettiği anlatılıyor- tebi talebesinden 25 kişilik bir grupldu. öğretmenlerinin nezaretinde Çorluya | Bir muherririmiz gidip içki aleyhdarlı ile meşhur kıymetli ilim adamımızı gör- müştür. i izmitte 15 yaş'nda bir talebe öldürüldü İzmit (Hususi) — İzmitin kenar bir | de harab bir ev vardır. Bu evde Mus- tafa ve Neş'et isimlerinde iki kardeşle genç bir kadm sakin bulunmaktadır. Bir müddettir bu eve esrarengiz bir bassa köylüler gibi çalıştırmanın ruhla « rında bir eksülâmel yapmasına imkân yok mudur? — Hayır hiç bir şey yapmaz. Hem bu bir taraftan da hafif mikyasta cezaidir. Sonra da bunun faydası büyüktür. Açık hava, çalışma ve spor, hüceyrelerine sin. miş olan zehiri tamami: temizler, Onlu- ra bu tecrid kamplarında kendilerine gö- re eğlenceler de bulmak lâzımdır. Rad. yo, sinema ve kollektif oyunlar... Onlar Üzerinde böyle bir tedavi çok müessir 0 Tur, Ben bu tezimi evvelce de müdefsa etmiştim. Orada umumi bir tasvibe uğ - radı, Binaenaleyh memleketimizde bu nevi toksikomanlar için İmralı sistemin. de kolonyel bir tecri4 kampı vücuda ge- tirilmesi çok faydalı olacaktır, Hastaların ilk tedavileri bir akıl hastanesinde de ya- pılabilir. Fakat ondan sonra oraya sev - kedilmelidir. Tecridsiz tedavi esasen olmuyor. As - gari altı ay, bu şerait içinde tutulan bir hasta altı aydan sonra cemiyete tama « maile teslim edilebilir, Fakat onlara mu - hakkek !ş lâzımdır. Bunlâr ailelerine tes- lim edilirken onlara bunu söylemek 14» zımdır, Görüyoruz, bu gibi kötü itiyad- lara en başbea amil işsizliktir — Yeşilayın gümrük veya adliye teş - kilâtına müracaat ettiğin; duyuyoruz, doğru mudur? — Ben kendi hesabıma bu hususta he- nüz hiç bir müessese İle temas etmedim. Bu hususta kat'i hiç bir şey yapmadım. Belki bunu pek yakında Yeşilayda ve A- kıl Hıfzıssıhha cemiyetinde mevzuu bah- sedeceğim, Yapacağım teşebbüs şahsf kalmıyacaktır. Bunu bir ik; teşekküle meledeceğim. Henüz Yeşilay bir şey yap- mamıştır. Bundan sonra lâyiha halinde bu dileği alâkadar makamlara vereceğiz. — Bu nevi müptelâları bu şekilde tec- rid kamplarına sevketmek sizin teziniz midir? — Evet, aşağı yukarı öyle, evvelâ bn söyledim, Fakat benim biç bir benlik id- diam yok. Böyle bir şey iddia etmiyorum ve böyle bir şey iddia etmeği dahi dü - şünmüyorum. Profesör Fahrediin Kerim arkadaşı - mıza şunları söylemiştir; — 1981 senesindenberi uyuşturucu mad deler müptelâlarını tedavi ile iştigal e » diyorum. Bu hususta sekiz senelik bir tecrübe bana gösterdi ki, bu bedbahtla - ran bir çoklarında iptilâ çabuk nüksedi - yor, Bunun önüne geçilmesi için bunla - rın evvelemirde bir müessesede en az altı ay tecrid edilmesi lâzım. Fakat bu mües- sese, bir akıl bhâstanesi olamaz. Bu gibi toksikomanlar için ayrı bir teşkilât Jâ- zım ve jik kriz geçtikten sonra da kendi- lerinin meşgul edilmesi ve bilhassa tarla işlerile meşgul edilmesi lâzım. — Uyuşturucu maddeler müptelâları - nım ekseriyetini bu gibi zehirlerin teda - siki kolay olan büyük şehirliler teşkil et- tiğine ve bu nevi büyük şehirlilerin de buriyet bayramında tamamen ikmal) tir ve tarla hayatından pek ziyade hoş silzcekiir. Resim temeli yapılan bi - lanmıyacaklarını tahmin etmek te kolay nanın bir köşesini göstermektedir. olduğuna göre bu tecridin ve onları bil - besi tarafından uğurlandılar. Hasan Bey — Desene bundan sonra Hayırsızadanın ismi Hayırlında ola- cakl, w Hayırsızadada bir Şifahane ya - pıliyormuş... kk*

Bu sayıdan diğer sayfalar: