8 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 14

8 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 1 —— —T A N ee S 3.5. 038 DUNYA SIYASASI - — Hiç Kimseden Korkmıyan Toplar!.. ESKİ Anketi — (Yarınki sayımızdan itibaren “Tan” sütunlarnda “Eski - Ye- ni” adlı ve memleketimizde yan yana yaşayan iki ayrı zihniyeti ve bu iki aytı zihniyet arasında- ki tarkları belirtecek olan bir an kete başlıyoruz. Bu anketi ya- pacak olan Nizameddin Nazifin anket hakkında yazdığı önsözü okuyuculara daha etraflı bir fikir vermiş olmak için aşağıya yazıyoruz:) Tezatlarla dolu bir hayat ya- şıyoruz. Eskiden birbirini takip eden nesiller hep aynı düşünce- lerle yetişirler, aynı şeyleri öğ- renirler ve hayatı hep bir zavi- yeden görürlerdi. Öğreten mü- esseseler ve içinde yaşanılan ce- miyet hiç değişmediği — için bir baba ile bir oğulun kafalarım- daki kuruluş tarzı birbirinden pek aykırı olmazdı. Çırak ustasından bir sanatı hangi usullerle öğrenmişse usta olduktan sonra o da o usüllere hiç bir şey katmadan, hiç bir şey eksiltmeden yeni bir - çırak yetiştirirdi. Bir ana öldüğü zaman kızı, o- nun tuvalet masasını düzgünle- ri, gelin suları ve çoban lâvan- talarile olduğu gibi kabul eder- di. Halbuki bugün kamış ka- lemlerini altın sularma batıra batıra Babıâlinin eski vezirlik fermanlarını yazmış olan eskxi mübeyyizlerin ve beş günde bir harf yazan eski hattatların (1) nesli ile siyah prostelâlı bayan daktilonun, veya pembe meme- li kulaklarını radyo reseptörfe- Tile yarışa sokan bir bayan iste- nonun nesli yanyana ayakta du- Tuyor. Tek bir atın şahlanışmdan, huysuzluğundan ürkerek çifte kantarına takmadan faytonun okuna bağlayamıyan bir araba- SEETRRN Ğ üğ ren manivelâlar bir çekişt beygirin gemlerine birden asıl- TTTT ANKETIMIZ Başlıyor Yarın -YENİ yapan: Nizameddin NAZİF durduran Şöför evlât birbirinin ne kadar az benzeridir!. Sivastopol harbinde bahriye neferi iken şimdi büyük bir yel- kenliye kumanda eden ve en fırtınalı havalarda bile dümen yekesi başında seccadesini se- rip beş vakit namazını kılan e- fendi kaptan, birinci sınıf bir Türk açık deniz gemisinin, saat beş çayını bir gün kaçırınca, bir glin vanstepsiz kalınca sinirleri bozulan genç zabitine hiç ben- zemez şüphesiz. y Yeni ressam bile eski ressama benzemiyor. Velhası! bugün ayakta duran iki nesil kadar birbirine aykırt baba ve bir oğul nesil yeryü de görülmüş değildir. Ana kızıtıdan, baba oğlun- dan, hoca talebesinden, arabacı şoförden, eski rzuhalci bayan daktiloda: ski edip yenisin- den, yeni şair eskisinden, a turka çalgıcı alafranga be: kârdan, hattâ büyük kardeş çük kardeşten bambaşka mantalitededir. Acaba bir zamanlar özene ö- zene gözlerine sürdüğü sürme- | nin şiirini unutan rimelli kızını bir ana nasıl görüyor ve bugün- | kü genç kızda inkılâpların yap- | tığı bütün değişiklikler yalnız sürmeyi atıp rimeli kullanmak - tan ve çarşafsız gezmekten iba- ret midir? Acaba eskiden kafes arkasın- da kısmet bekleyip baba eline bakan genç kızla - ki bugünkü ana odür - koskoca bir evin eko- nomisini düzen inkılâp - kızları arasında belli başlı bir görüş far kı yok mudur? Olmaz olur mu? Elbette var- dır. Ve bu varlığı olanca vuzu- hile tebarüz ettirmek için“Tan,, da başlayacağımız anket zanne- i i iyet bakımından ir zevkli ve enteresan olacaktır. Goer'ng'in top gibi sözleri 1935 yılı mayısında dünya si-: yasasının heyecanlı hâdiselerini yaşıyoruz, Vakalar, birbirini ko- valıyor.. Pakt'lar, konferanslar ve - korkunç silâh yarışı.. Avru- pada hâkim hâdise: Alman - İn- giliz rekabetidir. Mucizeli bir hamle ile korkunç bir dereceye çıkan Alman hava kuvvetlerinin değerini, Alman hava kuman - danı General Goering'in ağzın- dan dinliyelim. Alman Generali diyor ki: “Her zaman, Alman filosu, bize karşı hareketi muhtemel devletlerin müşterek hava küv- veti kadar güçlü olacaktır. Böy- lece hareket etmekle, sulha kar- şı değil fakat sulh için çalış- makta olduğumuz inancını bes- liyoruz, Alman hava filosu, ha- sımlarımızı düşündürecek ka- dar kuvvetlidir. Tayyarelerimiz yepyenidir. Bizde, eskimiş ve kıymetten düşmüş bir tek uçku yoktur. Tayyarecilikte kati ne- ticeyi temin eden şey tayyare- lerin ve pilotların sayısı değil- dir: tayyarelerin keyliyeti ve a ilerin mânevi kuvveti - ir. Büugün sağlam sinirlere ve kalın bir deriye malik - olduğu- muzu iddia edebiliriz. Biz harp- ten çok zahmet çektik. Hiç bir sergüzeşte atılacak değiliz. An- cak mübalâğasız söylüyorum ki, Almanyanın tayyarelere kar şı hazırladığı ve kullanacağı toplar, en yeni ve * mükemmel reperaj âletleri ile mücehhezdir. Bu toplar mükemmeliyet kımindan dünyada birinci; Hiç kimsedan korkmaz.,, İng lizlerin acı mukabeles' İngiliz Avam kamarasının müzakereleri, bu sözlere karşı- lıktır. Gerek hükümet, gerek muhalefet hatipleri, hep Al- manyadan tehdit edi lediği uzun söylevi şu dramatik mış gibi saatte 120 kilometre giden otomobilini “zınk!,, diye Sermayesi : TÜRKİYE iŞ BANKASI N elg'raf adresi SOCGRERT | a ! ı ı r MISIR 1$ liniled 100, a Merkezi : ANKARA — Şubesi : İSKENDERİYE İTHALAT, İHRACAT, KOMİSYON VE EMANET İŞLERİ YAPMAKTADIR. İSKENDERİYE'de satılmak üzere emaneten mal gönde- renler, hesabımıza, TÜRKİYE İŞ BANKASI şubelerinden avans alabilirler. En iyi fiyatla, en az masraf ve komisyonla emin bir surette iş görmek istiyenlerin MISIR İŞ LİMİTED'i tercih etme- * leri kendi menfaatleri icabıdır, MISIRİŞ — İskenderiye 000 Türk Lirası tarafından tesis edilmiştir. | ihtarla bitirdi: “Eğer Almanya, ikna küvve- ti yerine silâh kuvveti kullan- mak teşebbüsünde bulunur ve kendi idaresini cebir ile kabul ettirmek isterse, yolu üzerizde bizi bulacaktır; bizimle beraber, | büyük İngiliz imparatorluğunu teşkil eden ülkeleri bulacaktır. Kendisini bir defa daha” yene- cek kuvveti bulacaktır.,, Bu tarihi celsede, Tngiliz dış bakanı uzlaştırıcı bir iki söz söy- ledikten sonra şu zehirli kelime- leri kullandı: “Zannetmem ki, emniyeti te- sis edecek nihaf çare silâhlanma olsun. Fafat: Bir milletin, istediğini yerine getirmek için en önce, mesi gerek olan şart lü olmaktır.,, Müzakere kapıları açık İki taraftan sarfedilen bu acı 3226 sözlerle beraber, uzlaştırıcı tek- “'TAN " in telrikası : 16. Edgar Wallace — Peki, dedi, teklif ettiğiniz işi yapmağa çalışacağım! “ Marl da böyle bir cevaptan dolayı memnuniyetini anlatmak isterken, kapıya vuruldu. Bra- bazon: — Giriniz, dedi. Ş Giren kız masanın üzerine bir telgraf bırakarak çıktı. Yüzü- nün beyazlığı, saçlarının altın rengi, yüzünün hatlarındaki te- mizlik Marl'in son -derece na- zarı dikkatini celbetmişti. Kaprı kapandıktan sonra: — Bu ne kadar güzel kız böy- le.. dedi, galiba ben kendisini bir yerlerde gördüm. İsmi ne- dür? e— Drummond, Thalia Drum- mond. — Thalia Drummond mu? Bu kız evvelce Froyant'ın yanında kâtip değil miydi? Pek tatlı ba- kışıyordunuz? — Ben mi? Ne münasebet? Benim prensibim çalıştırdığım kadmların yüzüne bile bakma- imaktır. Miss Drummond vazi- ine iyi bakıyor. Benim de den istediğim bundan Marl yine işi lâtifı boğan bazı sözler ıöyladiktîıemnrı a- yağa kalktı: — O halde, dedi, işimizi ya- rın sabah daha iyi görüşeceğiz. — Evet, yarın saat on birde. Banker, ziyaretçisini" kapıya kadar teşyi etti. Tekrar masası- na gelerek bir kâğıt aldı ve kır- mızı bir daire çizerek ortasına da şunları yazdı: “Flix Marl bizim Stoyne bahçesinin köşesindeki mülâka- tımızı görmüş. Bu adam Moris- burg meydanında 79 numarada oturur.” y ü Kâğıdı zarfa koydu ve zarfın Üzerine de şu adresi yazdı: Jobhnson, 23 led Steert. | T g, Thalia'yı çağırıyorlar Marl bankanın büyük salonu- nun iki sıra gişeleri arasından geçerken, gözleri demin gördü- ğü genç kızı aradı. Thalia Drummond ayrı bir büro işgal ediyordu. Marl geçerken kapısı yarı açık duruyordu. Sordu: — Mis Drümmotnd, — siz her zaman böyle meşgul müsünüz? — Evet efendim, vazife. — Hiç eğlence filân yok mu? — Pek o kadar yok. — Şu günlerde bir akşam si- nemaya, yahut tiyatroya git - mek istemez mi Genç kız Marl'ı tepeden aşa- ğı süzdü: — Cesaretinize hayranım, de- di, lâkin ben de iyi yemek olur- sa, doğrusu kaçırmak istemem. — © halde Moulin gris'de bir yemek yiyelim. — Başka yerde olmaz mı? Meselâ Ritz Carlton'da... — Olur, olur, neye olmasın? İsterseniz bu akşam.. lifler de var.. Ingilizler müzake- re kapılarını açık bırakıyorlar, Almanlarla doğrudan doğruya deniz işlerini müzakereye hazır- dırlar. Siyasal müzakere kapıla- rı da açık.. İki taraflı ve umumi misaklarla, silâh yarışına niha- yet vermek teklifleri de mevcut- tur. Beri yanda, Hitler, son bü- yük nutkunda Alman milletinin zaruretinden, — sıkıntılarından, zamanım nezaketinden acı ve mütevazi bir dille bahsetti. Biz, bunları hayırlı alâmetler sayı - yoruz. Bu acı bağrışmaların so- nunda insaf ve mantığın galebe çalacağı şüphesizdir. Bize öyle geliyor ki, dünya siyasasının düğüm noktası, yine bugünkü Alman - İngiliz rekabetidir. U- mMarız ki, bu, bir kör düğüm ol- maz. Yusuf Osman Bükülmez C. H.P. Programı (Başı 12 incide) kat ve ehemmiyetlerile — vazifei rine hayatlarını husredin — memurlr. her türlü huzuç ve cefaha 189 ktr 'a 65 — Türkiyede cins ve sın.f fi- kirlerini korunma ve yayma, &ar7 mü cadelesi maksatlarile cemiyet kurul- mayacaktır. Deviet, hususi idare ve belediyelerle dev'ete bağlı mücssese- lerden hizmet karşılığı ayl k ve ücret alanlar bulundukları — vazifenin & fat ve hüviyetile cemiyet kuramazlar, 66 — Talebe cemiyetleri adını ta şıyan kurumlar hiç bir suretle bulun- dukları mektebin, fakülte ve enat- tünün idaresine karşı herhangi bir faaliyette bulunamazlar. 67 — Türk işçilerini ve esnafımızı milletin ana varlığı içinde; © varlk için kuvvet ve fayda verici yolda ve Parti programında çizilen zihniyetle teşkilâtlandırmayı is edineceğiz. 68 — Beyneltmilelçi — maksatlarla cemiyet yapılmayacağı gihi kökü yurt dışında olan cemiyetler kurmak ya- sak olacaktır. Milletler arasında be- dil | raberlik yapmakta devletin fayda gö- tilam Llalme — y b':r—..— ————-i-'“—:.rra—r*r*"—m M oaalarının AT aç Ausren Chamberli mak için lera Vekilleri Heyetinin kararı lâzımdır. 69 — Memur olmayan — serbest meslek erbabının milli Türk mevcu- diyeti için Tüzumlu ve — faydalı olan hizmetleri, Partinin takdir gözü ö- nünde tutulur, Kabiliyetleri ve his- metleri karşılığını görmeleri için faa- Jiyetleri pahasını açık ve emin bulun- durmak vazifelerimizdendir. SEKİZİNCİ KISIM Vatan müdafaası 70 — Vatan müdafaası milli vazi- felerin en mukaddesidir. — Parti, ae- kerliğin umum vatandaşlara istisna» sız tatb.ki esasını kabul — etmiştir. Türk ordusu het tlk:lü siyasi mü a. haza ve tesirlerin üstündedir. Ordu- nun, kend.s'ne verilen yüksek — vazi- feyi her an muvaffakiyetle ifa edebi- lecek kudreti haiz ve asrın — tekem- küreyi, milli varlığı ve inkilân kol- layan ve koruyan Cumuriyet ördusu- nun ve onun fedakâr ve — kıymetli mensuplarının daima hürmet ve şeref mevkinde tutulmasına — sureti mah- susada itina ederiz. Genç kadın muvafakat etti. — Hay hay, saat 7.30 da Ma- risburg meydanına gelip beni alır mısınız? İhtiyar gidince hemen arka- sından genç bir kız girdi: Milly, — Kim bu adam? — Kim olacak? Bizim peres- tişkârlardan biri... Fakat niçin soruyorsun? — Hiç, asıl başka bir şey so- racaktım. cuma günü bankanın Sellinger — şirketine gönderdiği taahhütlü zarfı ha - tırladın değil mi? — Evet. — Bu zarfın içinde boş tan başka bir şey söylüyorlar. — Ne diyorsun? Fakat Bra - bazon bana bir şey söylemedi. — Ben paraları içine koydum, sen de gördün, Mühürleyen de sensin. O halde ikimizden başka kimse yoktu. Paraları kim ala - Yk: ben.. .Halb kâğıt- T Levazım Kaymakamlığından mütekaid Arah Hamdi'yi kaybettik Muhtelif muharebelerde ve bil- hassa Balkan muharebesinde, Har- biumumide, ve İstiklâl muharebe- sinde millet va memleketine can- siparane ve sadakatle hüsnü hiz- met eden, Ferid paşa hükümeti. nin divanıharb reisi Nemrut Mus- tafa tarafından, İstiklâl muharebe- sindeki büyük hizmetleri dolayısiyle idama mahküm edilmiş olan kay- makam Hamdi 3 senedenberi Mil. H Müdafaa ve Devlet Demiryol- Tarı için imalâtta bulunan alomin- yom matra fabrikasında anbar müdürlüğü ve veznedarlık vazife- sile çalışmakta >ken, ötedenberi müptelâ olduğu Şeker hastalığına inzimam eden, damar - sertliği ve anjin dö puatrin hastalıkları neti- cesi olarak 2 gün içerisinde rah- meti rahmana kavuşmuştur. Cenazesi bugün saat 12 de Feriköy —camiünden kaldırılarak Feriköy kabristanında allahın rah. metine tevdi edilecektir. Kendisi- ni sevenlerin bu son rasimei ve- daa iştirakleri için aaat 12 de Fe- riköy camiinde Üblunmaları rica olunur. Alominyom Matra fabrikası Müdüriyeti ——— ——-—--— Asliye mahkemeleri yenilenie bü. rosundan : İstanbul evkaf idaresile dava olu- nan Lalelide Fethi bey caddesinde 15 No. lu dükkân sahibi — Feyzullah arasındaki davanın yenilenme mua- melesi sırasında : Halen ikametgâhı meçhul bulunan Feyzullaha bir ay müddetle ilânen tebliğat icrasına karar verilm'ş oldu- ğundan tetkikatın vapılacağı 12 Ha- ziran 935 çarşamba saat 10 da büro- da hazır bulunması — lüzumu — tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân o- Tunur, (11288) İstanbul asliye $ inci bukuk mah- kemesin! : İstanbul evkaf müdiriyetinin Evüp te Katımçavus mahallesinde — İslim bey caddesinde 11 No. lu banede otu GA AİRTİLŞTEİNE L EİĞİRİ. nin tebliğine rafğmen cevap — verme miş ve bermücibi talep ilânen tebli- üt icrasına karar ver'imiş — ve emrül muhakemenin 15-6-935 tarihine mü- sadif cumartesi günü saat 14 de tayin kılınmış olduğundan — yevm ve vakti merkürda mahkemede — hatır bulun- ması veyahut — taraf'ından — bir vekil göndermesi lüzumu beyan ve aksi halde hakkında giyaben müame'e ic: ra olunacağı tebliğ olunur. (11284) Ittihat değirmencilik Türk anonim şirketin- den : Şirketimizin 24 Mart 1935 tarihin: de toplanan umumi heyeti korarına tevfikan 934 senesi muamelât, için 25 numaralı hisse senedi kuponuna mu- kabil yüz ve keza 25 nümaralı müles- sis hisseleri kuponuna karşı 138 ku- ruş 10 Mayıs 935 tar hi den itib ren Osmanlı, Doyce k ve Ban- ka Komerçiyale a — Banka'arı Galata gişelerinde Ödeneceği ilân o- ciddi. Genç VE temiz bir kıza böyle bir ithamda buluna- bileceğinizi hiç zannetmiyor - dum. — Bir şey Söyliyeyim mi? Siz daha buraya — gelmemiştiniz. Bundan bir ây kadar evvel gişe- den yüz liralık bir kâğıt çalın - — Öğle söylemeyiniz. Zitğir iniz. Bi rayı siZin aldığınızı hiıiyoı:u:. l_nıflln“nmrumdııöyıı- rim. 'Thalia cürmü meşhut halin - de yakalanmış insanlar gibi fe - na halde sıkılmıştı. Milly devam etti: — Bu Sellinger meselesi de, €ceksin, nasıl çatallaşacak. Bari sizi bu badireden kurtara - cak dostlarınız var mı? — Benden ziyade sizin dost - lar aramanız lâzımdır. Çünkü Parayı zarfın içine koyar gibi ya Pan ben değilim, sizsiniz. - Thalia, bunun için kavga Etmiyelim, eğer biz daima elbir- liği edersek, her şey düzelir. So- Tarlarsa ben geei Deniz yolları- IŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübaşı £ Tel 42362 — Sirkeci Mühürdar Byangız3de Han. — Tel, 22740 tütter £ AYVALIK YOLU 8 BANDIRMA vapuru 8 Mayıı £ ÇARŞAMBA günü saat 19 da £ Aayvalığa kadar. — (2426) Trabzon yolu E CUMHURİYET vapuru 9 Ma- î yıs PERŞENBE günü saat 20de £ Hopa'ya kadar, — “2443,, £ Mersin yolu & KONYA vapuru 10 Mayis ECUMA günü saat 11 de Mer- Z kadar. “Z4MA,, Beyoğlu Dördüncü Noterliğine zarfi gözümün ö - Viyana Asliye mahkemesi ikin- ei hukuk dairesinden muta ve bir sureti aşağıda yazılı kararın İstan- bulda münteşir Tan gazetesile neş- rü ilânım talep ederim. Kadıköyünde Moca cem sokak 15 No. da mukim müteveffa Mişel Lazar varislerinden Madam Öjehi Lazar Karar Sayı 157/35/3 14 “İk kânun 1934 günlemecin. de Türkiyede — İstanbulda ölen Avusturya tabaasından Mişel Lae zarın terekesi hakkındadır. Türkiyede Avusturya sefareti konsolosluk şubesinin 18/1/1935 tarihli ve 147/K 1935 sayılı tahris ratile Mişel Lazar firmasının tase fiyesi hakkında verese arasında lâ mümkün olmadığı bildirilmiş olduğun- dan Ticaret kanununun 133 üncü maddesi ahkâmına tevfikan Mişel Lazar firması muamelâtını tasfi- yeye ve fırma namına vazı imza- ya ve anı temsile ve muamelâtı tasfiyeyi son dereceye kadar ik- male mezun ve salâhiyettar olmak "tanbulda Radiköşinde mükler dez bak Maliye müfettişlerinden Ner- ses Nersesyan ve İstanbulda Ca- latada Hürriyet hanında 9-10 No. da Leon Şönman Baylar nasp ve tayin edilmiştir. Tasfiye edilecek firmadan mu« risi mumaileybe isabet edecek o- lan hisse miktarı İstanbulda Avus turya sefareti konsolosluk şubesi emrine amade tutulacaktır. Viyana asliye mahkemesi ikinci hukuk dairesi mahkeme reisi Dr. Walther Mareseh Viyana Müze sokağında 1? Noda 12 Mart 1935 İşbu suret aslına mutabıktır. Mahkeme başkâtibi İşbu suret kançılaryada mahfur aslına uygundur. Istanbul 8 Nisan 1935 Resmi mühür Avusturya sefareti konsolosluk — şubesi nünde mühürlediğinize yemin ederim, siz de benim parayı içi- ne koyduğumu gördüğünüzü söylersiniz. ' Thalia gülümsedi: — Bana öyle geliyör ki, sen bana başka şeyler söylemek isti- yorsup, fakat bir türlü söyliye - mi: V — Belki:.. Fakat dik kafalılık edip dinlemiyorsun ki... Thalia fazla para kazanmak ister mi - sin? — İsterim tabii.. — — Ben birisini tanırım. Bu adam seni bir iki haftadır taras- — sut ediyor. Kanaat hâsıl etmiş, eğer sen istersen, kolaylıkla çok — para kazanabilirsin. Fakat bir — defa seninle görüşmek istiyor. — O da başka bir perestişkâr — “olmasın? Bunu söylediği zaman Milly'- nin yüzü ciddileşti: — Hayır, dedi, bu adam be- nim nişanlımdır. — Öyleyse, Allah beni sevi « şen iki kalbin arasına koymak « tan uzak tutsun. 4 (Arkası var) ĞĞ a ĞA

Bu sayıdan diğer sayfalar: