8 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

8 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| UĞ ĞAL ü ÖD — 8.5.535 ESKi Ş ÖHRETLER P KARŞI KARŞIYA! Öğrendik ki, Fenerbahçe ve “neş klüpleri ileride beraber - C€ tertip edecekleri bir spor gü- n““'—îe; geçmiş senelerde futbol ya '?" icabı futbolü bırakmış eski Wtrcxleri iki takım halinde kar | H karşıya getirecekmiş... , Türk futbolünün bir tarihçe - $i gibi önümüze çıkacak bu yir- Mi iki eski futbolcünün, yine Söylediklerine göre yirmişer da ikadan kırk dakika olarak ya- Pacakları maç, güzel bir eğlen- Ce olacağı gibi gençlere de e$ - kilerin nasıl futbol - oynadığını Böstermek itibarile de belki bi- tez öğretici bir hareket olacak - ; Kati olmamakla beraber iki arafın çıkaracağı takımların Söyle olması muhterfieldir: — Fenerbahçe — Nedim Cafer — Kadri Nüzhet Sadi Hasan Kâmil et Bedri Zeki Galip Sabih eş — Ulvi Hayati Mehmet Nazif Müfit Kemal Rifat Şakir Adil Giray Lâtif Necip Ziya Sabit Her biri Türk futbolünün bi- Ter devrine ait olan ve nihayet tekaütlükte birleşen bu şöhret - '€ri birer birer tetkik etmek fay | tz değildir. Nedim: Evvelâ Altın orduda, Sonra Fenerbahçede senielerce lecilik etmiş, Milli takımın ir çok maçlarına girmiştir. Hu Süsiyeti, Türkiyede milli takım "Ün kehdisinden daha iyi bir ka Uf çit arkadaşları arasında (milli) Snin H 89 kahnlaştrıla” Tak (Milli) ismile tanınmıştır. lakikaten iyi bir kaleci idi. Cafer: Bir müddet Altın ordu da oynadıktan sonra Fenerbah- Seye geçmiş ve senclerce orada | Şöhretli bir müdafi olarak oyna Mış, Milt takıma da - girmiştir, damış ta, yaşları ve yaşayış - , HERBİRİ TURK FUT- BOLUNUN BIR DEVİRE AİD OLAN VE NİHAYET TEKAÜTLÜKTE BİR- LEŞENLER ARASINDA | BiR MAÇ Mİ YAPILACAK | Caferin hüsusiyeti cesur - ve sert oynamasıdır. Kadri: Fenerbahçe Birinci ta- kımının muhtelif devirlerinden birinde Caferly>, Hasan Kâmil - le yan yana Fenerbahçenin kuv vetli müdafaasını teşkil etmiş, senelerce muvalffakiyetli oyun - lar oynamış, Milli takıma da gir miştir. Hususiyeti ekser müda- filer gibi güçlü kuvvetli ve gözü pek olmasıdır, Nüzhet: Fenerbahçenin ilk futbol takımlarında evvelâ sol merkez mühacim oynamış, tek- muavin, sonra sol iç, daha son merkez muhacim oynamış tek- nik muvaffakiyetler göstermiş bir futbolcu idi. Hususiyeti mum gibi doğru bir sporcu olma sı ve futbol hayatında (sakat - lık) ve (Rramp) nedir bilmedi - ği için şimdiki futbolcuların sık sık sakatlanmasına, ayaklarına kramp girmesine şaşmasıdır. Şimdi hakem komitesi başkanı dır, Sadi; Hilâl kulübünden Fe - nerbahçeye geçen-ve'orada se - nelerce tekmfk oyunla Kendi sert liğini faydalı bir şekilde telif e- den bir merkez muavindir. Hu- susiyeti beş altı sene evvelki Fe nerbahçe — Galatasaray maç - |larında, Galatasaray merkez mu lık teşkil etmesi idi İ an Kâmil: Zeki Rizanm |büyük kardeşi olan Kâmil Fe - | nerbahçenin ilk takımlarında | mühacim oynardı. Sonra tahsil | için Amc ya gitti ve orada futbol © -adığı zaman hasımla | tina kz. gı geçilmez bir set teş - | kil ettiği için (Çanakkale) ismi —— DAViS KUPASI | Geçen sene İngilizlerin Frai bu ,PDavis kupası tayyare ile a yölhız on beş gün içindir. Sün M? federasyonlarının arâ üdghcîî:l;l' Bu maçlar bittil <ansada on ç 'ı;?"'iı kupası maçlarına BiT tenisçileri istirak etmi yine Bu meş msızların elinden aldıkları meş- Parise getirilmiştir. Fakat hur kupa, İngiltere ve Fran la anlaşması üzerine, on beş $ is maçlarında teşhir edil - Fî_'an;ıd. yapılacak mıâı; ::rı kupa yine galiplere iade DSK lan tenis müsabakalarına, bu g“"'“m*c:,k müuhtelif milletlerin en ni aldı. Harpten sonra memleke te döndü ve bu sefer Fener takı mında müdafaa hattına Burada da müdafaada kolay aşıl | maz bir oyuncu olduğunu göste | rince (dalga kıraân) adımı taktı- lar. Hususiyeti futbolde her za- man muvaffak olmuş bulunma - sıdır. Hikmet: Fenerbahçenin eski takımlarında sol açık oynayan bu futbolcuyu Kadıköyündeki Fransız mektebinden tanırım. Orada portakal büyüklüğünde içi ot dolu meşin bir topla fut- bol oynardık. Hikmet bu topla demir gibi şütler çekerdi ve biri mize rast geldiği zaman topun yeri dakikalarcı sızlardı. Fener takımında da şütü —en kuvvetli futbolculardandı. Söl açık oynar dı. Yalnız biraz çekingendi, Hu susiyeti paslarını da şüt gibi kuvvetli vermesi ve hiç bir pe - naltıyı kaçırmamasiydi. Bedri: Son zamanlarda Fener bahçenin &ol açığı olduğu kadar Milli takunda da oynamıştı. Se ri bir futbolciydi. Zeki: Futbolcu, idareci ve tüc car Zekiyi kim tanımaz? Fener Beçti. l attinle yan yana tanıdığım Ze - kiyi-bir gün en mühim maçta yi ne Alâattinle yan yana birinci takrma geçmiş gördüm. Güzel oyunu, ani ve fevkalâde şütleri le Fenerbahçeye, İstanbul muh telitine, milli talırma bir çok gol ler kazandırmış olan Zeki, Türk futbolcüleri arasında en Uzun zaman futbol oynayanlardan bi ridir. Zeki geçen seneye kadar Fenerbahçenin ve Milli takımın bi kurnazca oynamasıdır Galip: Eskidenberi tanıdığım futbolcüler farasında en sport - men olanlardan biridir. Fensr - bahçenin eski takımlarında mü- hacim ve müdafi oynamış, fut - bolü iyi kavramış bir sporcudur. Hususiyeti nezaket ve sessizl spora sevgisi ve istakoz avcılı - ğındaki meharetidir. Sabih: Son zamanlarda nerbahçe takımının hemen her noktasında oynamış ve hakika- ten kalecilikten başlıyarak on bir mevkide de ayni kudretle oy- Siyabilecek bir futbolcüdür. Hu: susiyeti güzel oynadığı kadar fı!tholu başkalarına da öğrete- bilecek kabiliyette olmasıdır. Ulvi: Bence Ulvi, Nedimin ve hatta Hamidin hatırları kalma- sın, tabii zamanı içindeki kale- cilik k_ıbiliyetine göre, Türkiye- de yetişen en iyi kalecidir. Se- nelerce Galatasarayın ve milli takımın kaleciliğini yapmıştır. Nasıl milli takım kaptanı deyin- ce Zeki hatıra gelirdiyse milli takım kalecisi deyince de Ulvi lîıamı gelir. Türkiyede kalecili. ğe teknik sokan bir futbolcüdür. Hususiyeti Türkiyede ilk defa futbolde kırılmaz gözlük kullan- masıdır, Hayati: Galatasaray takımla- | rında oynamış, soğukkanlı, vu- ruılın_ düzgün bir futbolcü idi. Hususiyeti Türkiyeye futbolü sokanlardan eski Moda klübün- deki İngiliz Hayton'a isminin ve kendisinin çok benzemesidir. _l_del_ımeı Nazif: Galatasaray birinci takımında senelerce mü- dafi oynamış, hasımların zayıf taraflarını bilmek ve yanındaki arkadaşlarını ona göre idare et- mek suretiyle en kuvvetli Fener hücum hatlarını ekser maçlarda Aâtıl bn_ıkmış, Galatasarayın üst üste dört sene şampiyon olma- | stnda mühim bir âmjl olmuştur. | Yegiâne hatası, ayağının kırıl- masıma sebep olan yanlış bir hareket yapmış olmasıdır. bahçenin üçüncü takımında Alâ | imerkez mühacim ve kaptanlığı | yacak kadarçoktur. En başlıca- ları spor idaresini merkez mü - | hacimlikteki meharetile yapma sı ve futbolü bir spor idazesi gi- N | Hususiyeti, (A. Mehmet) iz- miyle marüf bulunmasıdır. - Müfit: Galatasaray takımla- rında muavin ve merkez mua- vin oynamıştır. Hususiyeti spor culuktan tekaüt olunca işi spor fotoğrafçılığına dökmüş olması- dır, Kemal Rifat : Takımında ve milli takımda senelerce sağ muavinlik vazifesini muvalfakı- yetle yapmıştır. Hususiyeti (Sportmenlik) ve (Disiplin) hususundaki fikirlerini bir vaiz ciddiyet ve sabrı ile genç spor- culara aşılamak gayretidir. Şakir: Takımında muavin ve müdafi oynamıştır. Hususiyeti topa hız almadan ve durduğu | yerde, hız alarak vuranların bir | goğundan daha küuvvetli vurabil- mesidir. Adil Giray: Umumi harp ve mütareke devirlerinde Galatasa- ray birinci takımında kalecilik etmiş ve Zeki Rızanın havadan attığı şütleri tutamamakla şöh- ret kazanmıştır. Esasen, bütün sporların anası telâkki ettiği at- letizme futbolden fazla sevgisi vardır ve gençleri bir düzüye at- letizme teşvik eder. Hususiyı :'ş söyleyip müspet iş görmesi- ir. Lâtif : Süleymaniyeden Ga- latasaraya ve sonra da Güneşe geçen bu futbolcü, memleketin iyi sol içlerinden biri idi, Şütleri kuvvetlidir. Hususiyeti mehta- bın güzelliklerine kapılarak şa- irliğe heves etmesi ve bu yüzden âı:holü çabuk bırakmış olması - Necip: Memleketin yetiştir- diği en şen futbolcülerden biri- dir. Galatasaray birinci takı- mında üst üste yüzden fazla maça iştirak ettiği için kongre karariyle taltif edilen yegâne futbolcüdür. Her oyunda mu- hakkak gol yapacak kadar açık gözdü. Hususiyeti yanağındaki Şiştir. Ziya: İsviçre takımlarında oöy- namış, memleketin nadir yetiş- tirdiği kıvrak ve zekâsını kulla- nan bir futbolcü idi. Senelerce futbol federasyonu reisliği yap- | t ve onun reisliğinde Türk mil- li takımı )924 olimpiyadile onu takip eden şimal turnesinde mu- vaffakıyetli oyunlariyle en kud- retli devrini yaşadı. Hususiyeti Pragda meşhur Sparta'ya ata- madığı bir golü hasretle, İstan- bulda kritik bir zamanda Fener- bahçeye Aatarak Galatasazayı şampiyon çıkaran golünü (O ne şuttu!) diye gururla yadedişi ve spor kombinezonlarında yüksek kabiliyetidir. Sabit: Umumi harpte Galata- saray birinci takımında metkez muavin oynamıştır. Memlekette vetişen merkez muavinlerin'en iyilerinden biriydi. Hususiveti santimetre ve milimetre ile he- sap edilmiş deııaedış kadar gü- er çekmesidir. SAD s:âun Galib Savcı e Suad ve Sedad Romanyalı Teniscilerle karşılaşacaklar Birkaç gün evvel, Romanya- Özbekistan cumhuriyetinden iki halk manzarası: Yukarda Özbek Halk Kültür parkındaki kocaman taştan kartal. Aşağıda Özbek köylüleri gazete okuyorlar FY K nn en iyi tenisçilerinden Botez ile Hamburger'in şehrimize gel- diklerini ve şehrimizde birkaç maç yapacaklarını yazmıştık. | — Haber verdiğimiz bu mühim | maçların programı yapılmıştır. Maçlar Kadıköyünde Fenı h- çe ve Taksimde Güneş kortla- rında yapılacaktır. Botez Romanya şampiyonu- dür. Davis kupası maçiarında oynamıştır. Son Atina şampiyo- nastnda birçok galibiyetlerden | sonra Fransız tenisçi Ja ene | yenilmiştir. Hamburger ise Ro- manya ikincisidir. Bu da Arinş, Şampiyonasında birçok galibi- | yetlerden sonra ancak tut Şampiyonuna yenilmiştir. Romanyanın bu iki kuvt tenisçisine — karşı mıyaca eporcularımız Suatle Sedattır. 10 mayıs cuma günü BFenrer- bahçe Galatasaray mı:unlşn evvel saat on dört buçukta Pş— nerbahçe kortlarında Rotez'e karşı Suat, Hamburger'e karşı da Sedat oynıyacaktır. gi günü Güneş kortlarında yapr- lacak ve Romanya çifti ile Türk çifti karşılaşacaktır. Üçüncü maç 12 mayıs günü gene Güneş kortlarında o- lacaktır. Bu maçta Hamburger Suade karşı, Rotez de Sedada karşı oynryacaklardır. Türkiyenin ve Romanyanın 'i dört tenisçisi arasında ya- pılecak bu maçların çok merak« la takip edilecek kadar güzel ve hevecanh olacağı şüphesizdir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: