22 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

22 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Demokrasi ve Eko- nomsal Liberallik (Baş tarafı birinci sayfada| zenginler bulun- landaki işlere devlet karışmadıkça tahakkuk edebilir mi? Şu halde ekonomsal liborallik ne- den ve nasıl demoksasinin şartı oluyor?1! Biliyoruz ki ekonemsal liberal. Kk, devletin iktisat işlerine el de- i demektir. Bu sisteme gö | şlerini yalıız fertler ba. | şaracaktır. Fakat devlet bu işlere karı e dıkça, kalın sermayenin Ü. h ezmesinin önüne geçilebilir Gıç.leı;ıe se damokrasinin mh- nasını nerelerde lr? relsr de bulm-h?ı"ı" SK areü İş, (Russo) anlarımdan mütalen ed'lince, serbeste !'x değil, devlet müdehaleciliği danckrasinin icaba. ıı.—.:luı'ıı_yıhınk lüzim geliyor. İ Hadi biz, o kadar ileri Kiİtmi: Km, Fakat de eko- sal alan: , ulus eçe- N promsipi olarak ileri sür. G y elim, Bütün bu mülâhazaları gözden vzak tutmadığından olacak ki Pa- r> Hukuk Fakültesi Profesörlerin. Cen (Ba telmi) (H kuku aclı kitabında: , “Fransz duns rile siyasidir. Ekoncı le münasebeti yoktur,, der. / Klâsiklarden (Esmeni) bu görü- şün aksini değü, müsbetini müda- faa etti. (D(Budo)nun ünlü — profesörü üzi) ye gelnce o daha ileri gi der. Ben u.ludıılnı cesaret o!: miyorum, Rahmotliye göre demak- ras'nin ekonomsal ti ile müna. sebeti yoklur. O her sistemle uyu- gür, esas e stemler- © Tarih bize ekonomsal liberalli- | #'n, demokrasiden çok sonra oldu- ğunu anlatıyor. - Banun ilcisi, bir d- gumalu ikizler değildirler. Kitaplarım yanımda değil, fakat hafızamda yanılmıyorsam ekonom- sal kiberallik on dokuzuncu asrın ortalarındadır ki demokrasile bu- kuştu. Bunlar, (Şarl Jid ve Şarl Rist) in | (İstisat mezhepleri tarihi)nde klâ- sik bilgiler sırasında anılmaktadır. Şunu da işaretleye biliriz ki (fi- ziyokratlar) serbest iktisatcıların, Lberal ekonomcuların babaları sa- yılırlar. Bunlar, şefleri Doktor (Kene) ile lerini baçladıkları za 'ransada 1789 devrimi henüz işti. Demokrasi mev- in demokrasiyi düşünmüyor- i içil lardı. Mutlakiyeti beğeniyorlardı! e Bütün bunlardan benim çıkardı- h" Mw! T Iktisadi serbestcilik diye bir sis- tem vardır. Biz buna türkçe eko momsal lberallik diyoruz. Buna gö ro- —;ıdvlıı ileti işlerine karışmaz. Miz asa) tutı barçlı dür, Mazitesi 5 Şakamilliri ” ” lan bir şey konom- snl _IB., '—ul.. tin hlxı;m;“'“ me- F ömnla ada Haklı unun lliE niedi Pek irdından “ağlayanların yazık göz tisatta buki milletlerin lardır. ?lhl'ı ıdıı ıoıbı:x olan aldatıcı satırın acılarım 'acakları için demokrasiyi Bizlerden iyi ta, dacaklardır. Lâfın kısası, ekonomsal liberal. lik, demokrasinin bir dizbağı nişa- “OTAR ” m töfrikasr * R ÇAA &a Sarı Dbal| Bürhan CAHID köylere, çiftliklere sarkıntılık e- den aşiretler için — Atik çiftliği tehlikeli bir yer olmuştu. Basibrin'de şirket, ilk tesisatı yaparken bu aşiretler bir kaç ke- Te sarkıntılık etmişlerdi. Fakat şimdi orası artık pek yeni ve son sistem tesisatlı bir yer olmuştu. Otomobil, elektrik, telefon, tel- graf, yol da bunun için kendile- rine dağlık, sarplık, — gerilik ve karanlık arayan haydutlar için buralarda tutunmak imkânı kal- mamıştı, Atik çiftliği de — artık böyle baskınlara uğramak tehlikesini unutmuştu. Böyle olmakla be- raber Demir bey gece gündüz dedelerinden kaları sakınmak ve korunmak âdetlerini — bırakmış değildi. Çiftlik kulesinde çifte nöbetçi daima kilometrelerce u- #akları gözlemekte devam eder- ler, Yeni Proje Yapıldı (Baş tarafı birinci sayfada) Bü parçaların mecmuu 1270 metredir ki, inşası halinde lima- nın rıhtim uzunluğu 2322 met- reye çıkacak ve bu da bugünkü liman faaliyetine göre ihtiyacı karşılayacaktır. Filhakika 1933 istatistiklerinde Himana gelen vapurların saytsı günde yirmi beş ve tonu 1243 bulunduğuna ve her gemi için vasati olarak seksen metre tul kabul edilebi- leceğine göre 2000 metre rıhtı- mın şimdilik kâfi geleceği he - saplanmıştır. Yukarıda sayılan sahalarda tamire mühtaç olan kısımlar tamir edilmek ve hiç rıhtım olmayan yerlerde rıhtim yaptırılmak, eski ve yeni rıhtıim- lar yükleme ve boşaltma vasıta- ları ve antrepolarla teçhiz olun- mak suretile; az masrafla İstan bul limanında şamandıradan va reste olacak şekilde vapurların kara ile aborda olarak yanasma ları ve tahmil ve tahliyenin lü- ucuzlukla yapılması kabil ola - caktır . Bu sahalar gümrük ve liman islerinin icap ettirdiği vasıfları haiz olduğu gibi tasavvur olu - nan işin mümkün mertebe ko - layca başarılmasmıma imkân hâsıl olacağı anlaşılmıştır. Zira: bir kısım yerlerde su derinlikleri bü yük gemilerin yanaşmasına kâ- fidir, bazı yerlerdeki sığlıklarda taranarak veya rıhtımlarda ter- tibat yapılarak istenilen hale ge tirilecektir. Ekseri yerler rüzgâr Jardan mahfuzdür, Deniz yolla rı rıkhtımlarından itibaren tem - dit olunacak mahaller lodosa maruz ise de, senenin 10 - 15 gü nüne inhisar ettiği tecrübe ile malüm olan bu hal senenin di - ger günleri için buralardan, isti- iadeye mâni olmayacaktır. Bu rıhtımlara yanaşacak olan va - purların anf olarak çıkacak de « nizlerden muhafazası için alar - ga şamandıraları yapılmak su - âı.&lı barındırılmaları imkânı bülunabilecektir. da bulunan Ford, Kadu, Gü- zel sanatlar akademisi ve erzak ambarı gibi binalar az bir deği - şiklik ile antrepoya kalbolunabi lecektir. Temdit olunacak saha- lar şimdiki rıhtımların uzanıl - masından hâsıl olacağı için güm rük noktasından bugünkü vazi- yet muhafaza edilecek demek - tir. Temdidi mütasavver rıhtım mahallerinin arkası kara yolla- rına müttasıl olduğundan şeh - rin muhtelif mahallerile müna - kale kabil ve kolay olacaktır. Buralardaki binalar ve yerler rin büyük bir kısmı devlete ait bulunduğundan bunların satın T A Etibba odası Ve doktorlar Etibba odasma yazılı doktor, ecza- cı ve diş tabiplerinden 250 kişinin ai- datlarını ödemedikleri için Hakyerine verildiklerini yazmıştık. Dün, Etibba odası başkan — vekili Ihsan Samiden aldığımız bir yazıda deniliyor ki: “14 mayıs tarihli Tan gaze çıkan 250 doktorun mahkemeyı diği hakkındaki haber doğru değildir. Tekzibini saygılarımızla dilerim.,, Biz bu yaaktakk olduğu gibi neşre- diyoruz. Ancak, bize © haberi veren kaynak haberin doğruluğunda rsrar etmektedir. Ayrıca dün dokter Hay- vi Ömer de odanıin mektübu <evap gibi olan şu sözleri sö “— Etibba adasına den 160 kişi icraya verilmiştir. Sizin neşriyatınız tamamile doğrudur. gen kazanç vergisi münasebetile ç mlan ve Kamutay azasma — dağıtılan broşürde de bunlar yazılıdır. Bence işin içyüzü, Etibba odasınm icap ettiği gibi çalışmayışındadır. E» ğer meslekdaşlara faydalı ve yara » yıcı işler görmüş olsa, adat vermek- ten hiç kimse kaçınmaz. Ve emin o- lun,bir çok azalar aidatların: haklı bir da ödememek vaziyetinde bulunu yor Oda idare heyetinde bulunan ar- kadaşların hariçte müteaddit vazife- Teri bulunuşu da, takdir © niz ki, iyi çalışmağa imkân vermez. Kanaa- timce hakkı huzur ve maaş meseleleri balledilmedikçe bu hikâyenin bitmie - sine de imkân yoktur.., Diğer taraftan diş tabibi Osman Bürhaneddin de garetemize bir mek- tup göndermiştir. Bu mektup aynen şudür: *“Sayın gazetenizin 19. 5. 935 ta- rihli sayısında, altırıcı sayfasında Etib ba odası aidatı hakkında neşredilen ve bana atfedilen beyanat hakikata ve düşüncelerime uygun görülmemiş ve garafımdan bu bapta hiç bir gazeleye beyanatta bulunmamış olduğumdan keyfiyetin aynı sayfa ve aynı sütunda aynen yazılarak düzeltilmesini kantıe nun verdiği hakka dayanarak dilerim, saygılar.., Gazeotemizde çıkan beyamatın ken- di fikirlerine uygun olmadığını bildi- ven bu mektubu koymakla boraber mektupta bir yanlışlık olduğunu tah- mân ediyoruz. kararname onaylandı Bakanlar heyeti, maden re - simlerini indiren iki yıllık yfni Yakında tatbikine başlana - caktır. Kararnamenin kabulü madencileri sevindirmiştir. İh - racatı kolaylaştıracağı umulu - yor . ——— ——— — — — — maya lüzum olmayacaktır. Ana hatlarını yukarıda bildir diğim projenin tatbikine geçil - mesi için kati keşif ve :llıılınn yapılması hususunda - hazırlık - İara başlanmıştır. Projenin en mühim kısımlarının ikmali için bir milyon lira sarfr lâzım gele- ceği tahmin edilmektedir. Pro - je, maddi imkân derecesi nisbe- alınmaması büyük masraf yap- ——— ı dekildir. derste Iakılâp kürsüsüne çı- karılan ıllllııııl:r’ sanıldığı :fşi. gahsi düşüncelerin değil, ilmin ve Kamâlirm'in icabatıdır, formülle- Mahmut Esat BOZKURT İNet: yatınka yazımaz Bi jli ekonomsal sistemi, — M. E, lvî Gerek Vatson ve gerek Şahin bey Basibrin'de geçen hep biri bn*_fmm hı:ı ıîuıl::ıudın kurtulma- “ve böyl iden veme- raklı canlanmış bir tarik köşesi- ne girmiş — olmaktan doğan bir sevinçle şatonun bütün dairele - rine, Demir beyin ve Erguvanın yattıkları odalara kadar gezdi- ler. Genç kızın odast ile babası- nın odası arasında çift ipek ha- klar örtülü bir kapı vardı... İki taraftan da bakılınca gü- zel bir dıvar halısı asılmış gibi görünen bu kapının camı ve tah- tası yoktu. İki odayı yalnız çift halı ayırıyordu. Erguvanın odası t'el;. fakat geniş pencereli, yeri ufak ipekli seccadelerle süslü, bronz karyo- lalı bir odaydı. ğ Şahin bey bu kale içinde apar- tıman hayatı süren baba kıza hayret ediyordu: — Dışarıdan bakıldığı zaman kimse ümit etmez ki bu kalede modern bir hayat vardır. Vatson'un aklı hamamda kal- mıştı. | Çiftlik kulesinin erzak anbar- tinde peyderpey, tatbik edilecek ve inşaatın liman hizmetlerinin ifasını haleldar etmemesi için N HAKYERİNDE Hüviyetini Saklıyan Dilenci! Dilencilik yapmak ve adını po lise yanlış haber vermekten suç- lu Kadriye isminde biri dün Sul tanahmet sulh ikinci cezada sor guya çekildi. Süçlü kendi adının Emine de- ğil, Kadriye olduğunu, adının polisçe yanlış zaptedildiğini söy ledi ve: — Ben dilencilik yapmıyo - rum, Tahtaya çamaşıra giderek gçitiyorum, dedi. Makeme Kadriyeyi, çalışabil diği halde dilencilik etmesin - den ve hüviyetini gizlemesinden dolayı, 2 gün hapise ve dilenci- lik ettiğinden dolayı da, bir haf- ta müddetle belediye ve idarei hususiye işlerinde buğazı toklu- ğüna çalıştırılmasına ve kendi - sinden bir lira hakyeri masrafı alınmasına karar verildi. * Eksik gümrük resmi öde - mek suçile yakalanan Sürmene vapuru sahibi Nail ve kaptan Şükrünün duruşmalarma dün sekizinci ihtisas hakyerinde ba- kıldı, Şahitler dinlendi. Hâdise hakkında Beyrut konsolosluğu- muzdan tafsilât istenmesi için dunıîmı başka güne bırakıldı. * İstanbuldan — Roterdama gönderilmek Üüzere — yüklenen mallar arasında altın sakladığı anlaşılan Niko ile Atanaş'ın dü- rTuşmalarına dün sekizinci hak- yerinde bakıldı. Malların deftre de kayıtlı olup olmadığını tet - kik için duruşma başka güne kaldı , Sütten zehirlenenler Usküdar — müddeiumumiliği sütten zehirlenme hâdisesi tah - kikatını henüz bitirmemiştir. Sütçü Ziyanın süt aldığı mandı ra ve mandıradaki bütün hay - vanlar ve kaplar muayeneden geçirilmiştir. Zehirlenenlerin â- razı, hâdisenin bakır kaplardan iler geldiği kanaatini vermiş - tir. i GÇ SA TRY YARM YORTERES lecektir. Sütçü Ziya, sorguya çekildik- ten sonra hazırlık tahkikatının gayri mevkuf sürmesi onaylan - *| mış, kendisi serbest bırakılmış - tır. * Veznecilerde, Balaban ma- hallesinde, büyük Reşit paşa caddesinde subay Ömer Fevzi - nin evinin önünde bir elektrik ampulile bir elektrik sigortasını çalmakan süçlü Saimin dürüş - mast dün ikinci sulh cezada biti- Tildi ve süçlü Saim 9ay hapis <cezasına çarpıldi. ——-—— Beted ye cevabını bild'rdi Periye bankasından evvelce her yapılan kısım parça parça faaliyet sahasma ilâve olunacak tır. Yeni tılıtımların, hükümet- çe satın alınan rıhtımları idare eden ve halen tahmil ve tahliye hizmetlerini görmekte bulunan idare tarafından yaptırılması ka rarlaşmıştır. yapılan istikraz dolayısile, bir kısım hamillere,belediyenin bor cu kalmıştı, Paristeki Sent mah kemesi, belediyeye haciz konaca ğını bildirmişti. Belediye huku- ki tetkikatını bitirmiş ve dün Paris Sent mahkemesine ceva - bını bildirmiştir. 22 .5.935 ——— BERBERLER CEMİiYETİi Kongres ini Yaptı Cemiyetin Hesaplarındaki Yol- suzluk İddiaları Karşılandı Berberler cemiyeti dün yıllık toplantısmı yapmıştır.Bu — top- lantıda İstanbul berberlerinden kalabalık bir grup bulunmuştur. Kongreyi,cemiyetin başkanı İs- mali Hakkı açmış,mesleki bir çok meseleler görüşülürken bir hayli münakaşalar olmuşstur.Ne ticede, hafta tatili ve gayri safi varidat üzerinden alınan vergi nisbetinin indirilmesi için te - şebbüslerde bulunulması onay - lanmıştır. Genel heyet ayrıca bir yardım sandığı kurulması - mıntakada teşkilât yapılmasına karar vermiştir. Toplantı sırasında başkan, ce miyet parâsının üsulsüz harcan- dığı yolundaki iddialara da ce - vap vermiş: “Her isteyen her dakika hesapları kontrol edebi - lir: usulsüz bir santim harcan « mamıştır.,, demiştir. Altı aylık bilânço bu arada genel heyete sunulmuştur. Ecnebi tabiiyetin- de olan bazı kimselerin seyyar berberlik edememelerini temin edici tedbir alınmasını da karar laştırdıktan sonra toplantı biti- rilmiştir. Berberler mektebinin idaresi ile meşgul olmak üzere ayrılan beş kişilik heyete seçi - lenler şunlardır: Fahri, Hamdi, Sait, Ahmet Suküti, İhsan. Kadın berberle- ridetoplandılar Duyduğumuza göre kadın ber berleri kendi aralarında toplan- mışlar, altı aylık ondüle maki - nelerinin hariçten getirtilmeme- si ve yerli yaprlanların da bele- diyece kontrol edilmesi için hü- kümete müracaata karar ver - mişlerdir. Ondüle yapanlar da bundan böyle berberler cemiyeti mMütehassısları tarafından imti - han edilecek ve ehliyetname ala caklardır. Japon Tayyaresi Balıkçı Uçağı mıydı? Tayyarenin ardından da istanbulda bir haber Konya, 21 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Londradan Tokyoya giden Japon tayyare- cisi Katsutaro Ano İstanbuldan buraya gelmiştir. Tayyareci, Bir müdet durduktan sonra A » danaya hareket etmiştir, Ora « dan Halebe geçecektir. Glen G şaygğayele Konya muhabirimizin yukar- da bahsettiği bu tayyare hak- kında dün İstanbulda şu haberi öğrendik: Japon tayyarecisi bir Japon balık kumpanyası hesabına se- yahat etmekte imiş. Dünyaca tanınmış olan bu ba lık kumpanyası Londraya her sene mühim miktarda balık gön dermekte imiş, Fakat Tokyo - uçuruldu dan Londraya 40 gün devam e- den yolu balık kumpanyası kı- saltmak istemiş ve Tokyoda bir uçuş yarışı yaptırmıştır. Bu yarışta muvaffak olan tay yarecilerin bütün masrafını ve- rerek Londraya göndermiştir. Tayyareciler Tokyodan Lon- gçok memnun olmuş, iki tayyare daha satın almıştır. Kumpanya bundan sonra mal satışını tayyarelerle yapacak ve 40 günlük yola 10 günde mal sev kedecekmiş. ni Mamafih Japon tayyarecisi « nin uçtuğu tayyare tek kişilik olduğuna göre bunun balık taşı- yacak bir yük tayyarecisi olma- sına ihtimal verilemez. Z— — Müteahhit öldü Belediye, nümerotaj işini dün yeni bir müteahhide ihale etmiş tir. Müteahhit haziran ortasına kadar nümerotaj işlerini bitir - miş olacaktı. Evvelki müteahhit şartnameye uygün olarak evlere numara takmamış ve ayni za - manda müayyen zamanda yetiş- tirememişti. Belediye, bu müte ahhit hakkında hukuki takibat Sıtma mücadele- sinin sonunçları Sitma mücadele teşkilâtının 934 yılı çalışmasımna ait bir ra - por çıkarılmıştır. Bu rapora gö- re, 1934 yılında 413,685 sıtmali tedavi edilmiş, bunlara 5326 ki lo parasız kinin dağıtılmıştır. Önce halkın yüzde 50 sinden fazlası sıtmalı olan mücadele mıntakalarında 1934 de sıtmali yapmağa hazırlanıyordu, Fakat müteahhit birden, ölmüştür. larını, silâhhanesini, misafir o - dalarımı da gezdikten sonra sa - lona geldiler, Şahin bey — yirmi otuz kişiyi rahatça yatıracak olan misafir m' ini pek enteresan bulmuş- — Burasını bize gösterdiğini- ze iyi etmediniz, diyordu. Ba - m pek =k değil. — Vakitli atsız ğ olacaksınız Demir delikanlının Tathar okş::ıy' omu - — Atik ailesi on asır misafir ağırlamıştır. ğ Erguvan, babasının söyledik. lerini yımıı’ı tercüme ettikçe Amerikalmın bu yiğit Türk ba- basına karşı duyduğu saygı ta- âmmk derecesine yükseliyor - . Nihayet Gülkadım hamamın hazır olduğunu söyledi. Amerikalıyı yenilmez bir ar- zu ile kudurtan bu taş hamam sabahtan yandığı icin hararetini artırimak güç olmamıştı. Gülkadın iki misafiri hamam dairesinin kapısına kadar götür- z dü. Şahin bey de Vatsonun ge- vezeliği ile girdikleri hamamdan memnundu. Soyunma ystır kokulu, yumuşak tüylü hav- lular vardı. İki mühendis sedef kakmalı nalınlarla sıcak mermer taşlar üstünde gezerken kubbede ak - seden kendi — seslerini dinleyip gülüyorlardı. Şahin bey İstan - bullu olmakla beraber alaturka hamama girmiş değildi. Bu ha - mımdıd yıkanmasını da bilmiyor u. Amerikalı için büsbütün ya - bancı olan bu hamamda bir za- man ne yapacaklarımı biribirle - rinden sordular, Nihayet karşı- lıklı aldıkları kurnaların mer - merindeki gümüş tasların vazi- fesini keşfettiler, Itır kokulu sabunların köpü - ğıu Vatson'un pek hoşuna git- Bir saat kadar süren bu ha - mam ü sonra soyunma odasındaki yumuşak sedirlerde uzandılar, Amerikalı tatlı bir rüya gö yor gibiydi. Tüya görü- Giyinip çıktıkları zaman ak- şam kararıyordu. Baba kız ortada yoklardı, Bir hizmetçi misafirlere por- takal şerbeti getirdi. Salondaki kaplan postu serili rahat koltuklara gömüldükleri zaman iki erkek hizmetçi ken-. di boylarındaki gümüş şamdan- lara —yükselip kalım — vücutlu mumları yakıyorlardı, Bir dakika içinde bu mermer kolonlu geniş salonun rengi, manzarası değişiverdi, Vatson arkadaşına: — Evet, evet, diyordu. Bin - bir gece. Şahin bey, bu yeni yetişmiş İstanbul genci için de bu âlem bu manzara yabanerydı. * İki arkadaş — ev sahiplerinin centilmenliği Üzerine sakin bir konuşmaya dalmışlardı ki baba kız göründüler. Amerikalr gördüğü ikramdan mestolmuştu, Şahin bev de Mardin'den u - zak bir çiftlik içinde böyle bir #lemin mevcut olduğunu üm - madığı için âdeta şaşırmış gi - nisbeti vasati olarak vüzde 13 © düşmüştür. biydi. Patron, mühendis Turgut ©- na bir kaç kereler Atik'ten ve Demir beyden bahsetmişti. Fa * kat orada eski Bağdat sarayla- rının bir küçük eşi olduğunu an latmamıştı. Erguvan'a — Burada sıkılmadan yaşa * manızın esrarını şimdi anladıı — dedi, Musiki salonunuz, kütüp haneniz, hele Vatson'u — olduğu — kadar beni de hayran eden gü * zel hamamımnız olduktan sonrâ: Gı»nçlıııııııılmlblreqıııhiıi tevazuu ile cevap verdi: — Yokluklar, bâdiyeler içit” —| dç yaşamak kolay değil. Biz bâ” ba kız, tabiatın âşıkıyız: Bir ak- şam gün batışını se a bu, bizim için en büyük günah tır. e Akşam yemeğini şamdanlâr la aydımlanan geniş ve dört , şe yontulmuş yekpare masâ ğ zerinde yediler. Misafirlerini ; , (Arkası v" ; T

Bu sayıdan diğer sayfalar: