31 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

31 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* TAN " m tefrikası : 39, Yazan: Aziz Hüdayi Akdemir Yeryüzünün İki Sihirli Kadın Casusu: Matmazel T ti eyiĞ Doktor, Mata Hari Casuslar Kraliçesi (I) Büyük savaşta kadın casusla- rı en iyi kullanan, onlardan en çok meyva alan Alman servisi olmuştur. Bunlardan hele ikisi | bütün dünyaya parmak ısırta- cak işler görmüşlerdir ki biri, doğru adının Anne Marie ol- düğü söylenen ve Fransada kullandığı uydurma adlardan en çok dillerde dolaşanı “Mat- mazel Doktor,, olan kadın, öte- ki de romanlarını ve sinemala- Tını gördüğümüz Mata Hari'dir. Almanyada uzun uzun dolaş- mış bir arkadaşım anlatıyordu: ü “Uğurlu bir tesadüf beni Matmazel Doktorla tanıştırmış- tı. Soluk benizli, hasta, fakat l:fınuşurken insana başka şey dü şünemiyecek kadar gözlerine bağlıyan, temiz bir kaynaktan şırıldıyarak akan bir su gibi pü- rüzsüz ve ahenkli konuşan bir tip olarak gördüm. Savaşta düş- man casuslarının kendisini iki defa öldürmeğe çalıştıklarını, çalıştığı odaya bomba attıkları- nı, fakat ikisinde de kendisi oda- da bulunmadığını, hattâ — ikinci bormbanm kendisi mutfakta ye- mek işleriyle uğraştığı sırada, yukarda, boş odada patladığını gülerek anlattı.,, | Bu kadın hakkında Almanla- | rın verdiği bilgi çok kısadı *“Savaş başlayınca, kendisi er- kânıharbiyeye gitmiş, kendisine bir yurt işi verilmesini istemiş. Parasız olan bu kıza karargâhta bayağı bir iş vermişler. Fakat istihbaratta büyük bir kabiliye- ti olduğunu görünce servise al- mışlar. Çok geçmeden büyük işler becerdiğini, düşman casus- | larını bulmakta çok işgüzar ol- duğunu görerek en ağır, en de- gerli işler vermişler ve iyi mey. valar almışlardır.,, Şimdi biraz da başka kaynakların verdi;;iı bilgileri yazayım: Bu kız, daha ziyade Fransaya karsı çalıştığı için en çok yazı ları Fransızlar yazmışlarsa da h_:mrn hepsi işi — romancılığa dökmüş olduklarından ben İngi- liz kaynaklarını seçtim. Almanlar Matmazel Dokto- run savaş sonuna kadar, Alman sınırları dışarsına çıkmamış ol- duğunu söylüyorlar. Fakat bu kşdar büyüttükleri, peri kızları gibi insan aklının alamıyacağı işl:krı' ga_ı'_r:iı nü söyledikleri ve en büyük yurtseverler koydukları bu kadın .m:x:;ımn; dan bu kadar yükselebilir miy- di? Fransızlar bunun en tehlike- li zamanlarda kaç defa Fransa- ya girip çıktığını anlamışlar, bir türlü ele geçirememişlerdir, Gene onların verdiği adlardan birkaçı da şunlardır: “Kızıl kaplan,, “Kara kedi,, “Doktor Elizabet,, Fransızlar ve Belçika- İrlar Alman casusluğunu büyük | Yollamak gerekmişti. İstihbara- |4 bir örümcek ağına benzetir ve bunun ortasına Matmazel Dok- toru oturturlar. Ona “Doktor,, denmesi sanki yuvarlak kara gözlük taşımasından ve bu göz- lüğü Almanyada kendilerine çok bilgiçlik süsü veren kadın- ların taşımasından ileri geliyor- muş. Kendisi casusluk yapmak- tan ziyade casus kullanmakta usta imiş. Matmazelin savaştan önce de Alman istihbaratında çalıştığını ve savaş başlangıcın- da Belçikada bir Alman genera- linin me'çesi olduğunu ve onun yardımiyle erkânıharbiye istih- baratına geçtiğini söyliyenler varsa da buna pek de inanıla- maz. Savaştan önce çok güzel olduğu, fakat savaş sıralarında güzelliği kalmamış olduğu söy- İeniyor. Matmazel Doktorun en doğru kikâyesi şu olacak: adında bir binici (süvari) yüz- | başısiyle beraber yaşıyormuş. O kurunda 16 yaşında imiş. Ve, benim bildiğime göre, kendisi de bir yüzbaşr kızı imiş, Baba- sı evlâtlıktan çıkardığı için sev- gilisiyle beraber kaçmış. Zabit binici sınıfında kaldıkça bu kızı besliyemiyeceğini görmüş ve ma aşr biraz daha çok olan istihkâm sınıfma geçmiştir. Kardeşile or- tak yerleri borçlular haciz altı- na alınca Wyankynin şefi onu Çağırmış: — Ya borçlarınızı ödeyiniz, yahut istifa ediniz, demiştir. Wyanky örsle çekiç arasında kalmıştı. En sonra erkânıharbi- yedeki bir arkadaşına gitti, is- tihbarata geçirmesini diledi ve geçti. İyi ama şimdi kadın ne olacaktı? İstihbarat Wyanky'yi uzaklara ve korkulu, ölümlü yerlere yollıyacaktı. Kadın za - biti çok seviyor ve zabit de on- dan ayrılamıyordu. Kısa ayrı- lıklardan döndüğü zaman kadı- mı, hasta, soluk, üzgün buluyor- du. Onun bütün yaşamak ve mes'ut olmak mes'uliyeti onun omuzlarına yüklenmişti. Bu sıra ğh'nınlar Belçikaya girmek anı- Bında idiler. Belçikaya casus tın en güçlü adamlarından biri olan Erhardt Belçikada yaka- lanmış ve öldürülmüştü. Şimdi istihbaratın elinde yeni bir zabit vardı: Wyanky. Onu yollıyarak Meuse çevresinde askerliğe ve savaşa yarıyan durum ve kurum için bilgi toplamak istediler, Wyanky Matmazeli de beraber | hem kendisini daha iyi saklıya- bileceğini ve hem de kızı yeni bir hastalıktarı koruyacağını dü- şünmüştü. Kızın sevinc.i, kır hg- vasının, hava değişmesinin sağ- lığına yarıyacağı sevinci ı_:ıhx_n.g çalışmak ve becermek gücünü | arttırmıştı. | — Wyanky işe başladı. Matma- | zel sevgilisiyle beraber çalışıyor | ve servisin bütün işlerinde onun da eli bulunuyordu. İstihbarat şeflerince dışardan, ajanın böyle en yakın adamı dahi olsa, başka götürdü. Wyanky bu suretle | Matmazol Doktor yanan ctsmobilden nasıl kaçıyordu? Fransızlara göre göya bir Alman casus kadınının sergüzeşti hakkında temisili resim LAlman vezikalar kitabından | Savaştan önce Fon Wyanky | birinin gizliliktere k tİmaer iyi görülmez ve çok defa da, ya- sak edilir. Fakat işlerin iyi git- tiğini gördükleri için ses çıkar- madılar. Zaten Matmazel zarar- h değil, çok yararlı oluyordu. Fransızcayı bir Fransız kadar iyi konuşuyor, istediği bir köylü ağzıyla, bir köylü gibi görüşebiliyordu. Kırlarda dola- şirken onu köylüler o kadar sev- mişlerdi ki gelsin, konuk olsun diye beklerlerdi. Matmazel bir- denbire çıkan tehlike ve yaka- lanma durumlarında birden ça- reler ve tedbirler bulmakta usta idi., (Arkası var) dti — ci (1) Bu ve daha birkaç casus hak- kında B. Abidin Daver uzun yazılar yazmışlarsa da ben — bildiklerimin özünü ve doğru olabilenlerini alryo- KN Sokaklarda Deliler Dolaşıyor! Bir tanıdığım, anlattı: Sokaklarda deliler dolaşıyor! | Geçen gün bunlardan biri, be - nim önüme çıktı. Tırnakları bir canavar tırnağı kadar uzamıştı Gözleri manda gözü gibi dışarı uğraktı. Abuk sabuk şeyler söy- lenerek benden para istedi. Kırk para verdim. Beğenmeyip fır - lattı. O kadar korktum ki, etra- fımda kaçacak yer aramağa baş ladım. Bu zavallı, Bakırköy tı - marhanesinden zorla çıkarılmış delilerden biri olacaktı . Ben delilere acırm. Onlaria alay etmekten hoslanmam. Öte kiler gibi buna da acıdım. Fa kat bir zır delinin saldırı;larına uğramayı da — göze alamadım. Tabana kuvvet koşarak karşı kaldırıma geçtim. Birçok tanı - dıklarımdan da duyuyorum: — Sokaklarda zincirden bo - şanmış deliler dolaşıyor! Bakır- köy tımarhanesi, birer birer bü tün delileri salıverecekse, hali - miz neye varacak? Katil ve hırsızların elini kanun bir dereceye kadar bağlamıştır. Fakat iradesi — elinde olmayan kimsenin — mes'ül edemiyeceği | deliler hiç bir kayıt altında de- ğillerdir. Günün birinde, Ay- dında, İzmirde, surada burada örneklerini duyduğumuz kanlı hâdiselerin İstanbulda da çık - masını mı bekliyoruz? Zincirden boşanmış - deliler, sokaklarda dolaşıyor: — Can kurtaran var mı? di- ye kime seslenelim? Salâhaddin GÜNGÖR Nikotinsiz Cıgara Yapılamaz mı? 'Tütün inhisar idaresi, bazı ci garaların “Nikotin,, ini alıyor. Cigaralar daha sıhhi bir hale ge- | liyor. Tadı da iyi oluyor. Acaba inhisar idaresi, hepimizin içebi- leceğimiz nikotini alınmış bir cigara yapamaz mı?. Meselâ ye- nice ve Enalâ nevi cigaralar ni- kotini alınmış ve alınmamış ola rak iki cins yapılmalıdır. İste - yen nikotinliden, isteyen de ni- kotinsizden içer, eğer bu ameli yeler çok masrafa mal olmıyor- sa, inhisar idaresi bunu temin etmelidir. Günde üç dört paket gibi çok fazla cigara içenler, sihhatlerini hiç olmazsa biraz korurlar. Çünkü cigaradan vaz- geçmek kolay olmuyor, hem de bu, idare için iyi bir şey değil... Okuyucularınızdan: Sedat yana yakıla ' |İPEK Sİ | Gece Yarısı Klütü İ CLARK GABLE 2 film EDDİE CANTOR tarafından: 2 Büyük tilm birden 1-PAGANİiNi İvan Petroviteh - Elisa İllard | g HERKES KENDİ BAHTINA Jean Gabin -Rend& | Heribel NEMÂSINDA- Birinci sınıf iki Fransız filmi birden: Bugün SARAY sinemasında — ERMEYDANIİ, "ei KUKARAÇA Suvareler saat 9 da başlar ÜTÜRK Sincmasında e| Dr. Hafız Cemal | Yaz fiatları: 20 kuruş km Hane İNGİLİ KADIN| Brigitte Helm ve Jean Gabin | birden: filminin —| devamı Dahiliye mütehassısı Cumadan başka günlerde saat (2,30 dan 6 ya) kadar İstanbul Divanyolu No. 118, Muayenehane ve ev telefonu: 22398. Yazlık telefonu Kandilli 38, Beylerbeyi 48. 8220 | İ 'KENDiİ KENDİMİZE ÇATIYORUZ| Ne 31.5-935 ersiniz? GÜMÜŞ LİRALAR.. Dünya tekrar maden paraya doğru gidiyor. Orta değerdeki paraları gümüş olarak basıyor - lar. Hattâ Fransada altın (sikke) bile basıldı. İngilterede bir, iki, iki buçuk şilinlikler, Almanyada yarım, bir marklar, Fransada on, yirmi franklıklar, İtalyada keza ve bizde yüz kuruşluk gümüş ralar hep bu harpten önceki za- man âdetlerine doğru bir dönüş sanılabili Lâkin bizde basıldığı söylenen 4 milyon gümüş liralara bugün - lerde piyasaya çıkmış olmalarına rağmen nadir bir. Çorkide) gibi çok seyrek rastlıyoruz. Buna mu- kabil mahut kirlenmiş, yağlan - mış, muşarnbalaşmış tek liralıklar hâlâ piyasanın hâkimi. Gerçi bir ekonomi kanunu var- Un | dır. “Kötü para iyi parayı piya sadan kovar,, derler. Derler amc kâğıt lira ile gümü” lira arasındı alım satım bakımından bir artık lık eksiklik yok, ama sanıyoruz kiş kâğıt paraların maden yanın daki narinliği, maden paralarır saklanıp kâğıtların sebep oluyor. sürülmesin Bize öyle geliyor ki, bankala mal sandıkları bu basıldığı söyle nen tek liralıkları bir düzüye pi yasaya atsalar, bir. taraftan de tek liralıkları çekip yerine beş li ralıkları koysalar, maden paray: saklamaya artık kimse imkân bu lamaz ve böylelikle gümüş liralar elden ele geçmiye başlar. Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz? İstanbula îmı'r Geİdi Ulusal bayram ve genel tatil günlerine ait kanun, ulusal ira- deden çıkmış ve dün Başbakan- hıktan telyazısı ile ilbaylığına bildirilmiştir. Kantn, neşri ta - rihinden müteber - olacağından bunun yarın (1 haziran cumar - tesi günkü) resmi gazetede ba- sılacağı da telyazısında ayrıca gösterilmiştir. Bu itibarla ka - nun yarmki resmi gazetede çı - kacak ve yarın (1 haziran) tat bik edileceğinden bu pazar (2 haziran) günü genel tatil yapıla caktır. Ancak kanun İ haziran da meriyet mevkiine girdiğine göre bugünkü cuma eskisi gibi tatil günüdür. Kanuna göre hafta tatili 35 saattir. Cumartesi günü saat 13 de başlar. Bu halde resmi dairelerle hafta tatilinden isti - fade eden bütün müesseseler, bankalar, fabrikalar da cumar - İ tesi güllü Sadi cek, pazartesi sabahı muayyen iş saatlerinde açılacaklardır. Cumartesi açık bu.unacak yerler Ancak kanuna göre: “halkın yemesi ve içmesi, geçinmesi gi- bi zaruri ihtiyaçlarile alâkalı a- lış veriş dükkân ve mağazaları hakkında cumartesi günü hafta tatili kanunu Hükümleri edilmez.., Yani bakkal dükkânları, ma - ğazalar, berberler ve emsali dük | kânlar akşama kadar açık bulu nabileceklerdir. Şimdiki halde İstanbulda per şembe akşamları bu gibi yerle « rin 20 - 22 ye kadar açık bulun masına şsarbaylıkça müsaade edilmişti. Bu şekil, öğrendiği - mize göre perşembe yerine cu - martesi gününe getirilmekte « dir. Ancak cuma bütün resmi da- ireler, müesseseler, bankalar ve cuma tatili günü kapanan fabri- kalar bundan sonra cumartesi günü saat 13 de tatil edileceğin- den herkesin bol bol alış veriş etmeğe vakti olacaktır. Bu iti - barla yukarıda da yazılan halkın | yemesi ve içmesi, giyinmesi gibi zaruri ihtiyaçlarile alâ- kalralış veriş yapan dük- kân ve mağazaların kapanma saatlerinin de değişti- rileçeği anlaşılmaktadır. Buna, yarın şarbaylık daimi encümeni nin bir karar vermesi muhtemel dir. İlân vaktinin de dar olma sı dolayısile, yeni bir karar ve - rilirse, bunun da gelecek cumar tesi günü tatbik edileceği anla - şılmaktadır. İlbay vekili söylüyor Dün bir yazıcımız ulusal bay ram ve genel tatil günlerine ait kanun hakkında vali vekili Rük neddin Sözer ile görüşmüştür. Rükneddin Sözer diyor ki: — Kanunun 1 haziran cumar tesi gününden itibaren tatbik olunacağı bildirildi ve kanunun metni de geldi. Her tarafa yay - dik. Kanun, 1 haziranda meriyet mevkiine girdiğine göre son ola Tak yarınki cuma (bugün) eski- tatbik | si gibi resmi tatildir. Fakat ka- nunun (1 haziranda başlaması üzerine cumartesi günü saat 13 de hafta tatili başlayacak, pazar günü de tatil yapılacaktır. Cumartesi günleri, resmi dai- reler, müesseseler, mektepler bankalar saat 13 e kadar açık. tır. Ve ayni gün saat 13 de, ma tatili günü tatil yapan bütün müesseseler tatil edileceklerdir. Yalnız kanunun bildirdiği veç - hile halkın yemesi, içmesi, yinmesi gibi zaruri ihtiya alâkalı alış veriş dükkân ve ma- gazalar hakkında cumartesi gü nü hafta tatili kanunu hükümle ri tatbik edilmiyecektir, Bu gibi yerler açık bulunacaklardır. Kanun büyük bir sevinç uyan dırmıştır. Kanunun metni Kanıtmu bütün halkım bilmesi 935 Tarihli tezkeresile bildirilen ulu- sal bayram ve genel tatiller hakkın - daki 2739 No, h kanunun ğıda yazılmıştır. Kanunlı zamnameler sureti neşir ve kındaki 1322 No. h: “anunun 12 inci maddesine göre muamele yapılması 30. 5. 935 Başvekil namına müsteşar Kemal Gedeler Ulusal bayram ve gencl tatiller hakkında kanun kabul tarihi 27. 5. 935. Neşri tarihi 1. 6. 935 Kanun No &ı 2739. 1.— Madde: Ulusal bayram yalnız cumuriyetin ilân edildiği 29 ilk teşrin günüdür. Türkiyenin içinde ve dışm- da devlet adına yalnız o gün tören ya pılır. Bayram 28 ilk Teşrin öğleder sonra başlamak üzere 29 ve 30 gün - leri devam eder. 2 — Maddet: Genel- tatil şunlardır: A) Zafer bayramı stiklâl savaşın- da son zaferin kazanıldığı 30 ağustot günü (Bu gün Millt Müdafaa Vekil- liği tarafından hazırlanacak progra - ma göre süel tören yapılır.) B) Ulusal eğemenlik bayramı, 22 nisan öğleden sonra ve 23 nisan gü nü. C) Bahar bayramı mayısın birinci günü, D) Şeker bayramı üç gün. E) Kurban bayramı dört gün. F) Yılbaşı günü ci kânu nun 31 inci günü öğleden sonra ve İ- kinci kânunun birinci günü bu mad- dede yazık tatil günlerinde ve birinci maddede yazılı ulusal bayramın 28 Ve 30 ilk teşrin günlerinde hususi yer * lerin kapanması mecburi değildir. $—Madde: Hafta tatili pazar günü dür. Bu tatil 35 ssatten eksik olma* mak üzere cumârtesi günü saat 13 dt başlar. Halkın yemesi, içmesi, giyin- mesi gibi zaruri ihtiyaçlarile alâkalr alış veriş dükkân ve mağazalar hak* kında cumattesi g —" hafta tatili ka> nunu hükümleri tatbik edilmez. 4 — Madde: 25 bariran 1325 ta > rihli, 23 nisan 1337 'T. ve 112 No- İ 24 ilk teşrin 1339 T. ve 362 No, lı 19 nisan 1341 T. ve 628 No, lu, 1 nisan 1026 T. ve 795 No. İr kanunlarla 2 İN ci kânun 1340 T. ve 394 No. lr hâfta tatili kanununun 1 inci maddesinin son fıkrası kaldırılmıştır. . 5$ — Madde: P. kanungn hüküm leri neşri tarihinden muteberdir. 6 — Madde: Bu kanun hükümler rini icra vekilleri heyeti yerine geti" günleri rir, 29. 5. 1935

Bu sayıdan diğer sayfalar: