31 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

31 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kuduz Çoğaldı . Dün İstanbulda Dört Kuduz Hadisesi Oldu Kudurma vakaları çoğalıyor. Dün Kâathane köyünde Çandar Ir mevkiinde bir inek kudurmuş ve üç inekciyi muhtelif yerlerin den dalamıştır. İnek etraftan ye tişenler tarafmdan hemen öldü rülmüş ve inekçiler de tedavi e- dilmek üzere kuduz hastahanesi ne gönderilmiştir, z Tahkikat yapılmış, kuduran ineği de, çayırda otlarken ku « duz bir köpeğin ısırdığı anlaşıl. miştir, Dün ikinci bir kudurma vaka sı olmuştur. Sarıyerde çayır ba- sında bir kuduz köpek küçük bir gocuğun üstüne saldırarak, yav Fuyu Isırmıştır. Kuduran köpek oralarda dolaşan daha iki köpe- ği de ısırmıştır. Köpeklerin üçü de öldürülmüş, çocuk da kuduz hastahanesine yatırılmıştır. Üçüncü kuduz vakası da şöy ledir: Beykozun Buzhane köyün de bir kuzu, bir eşek, iki inek kudurmuş, ısırmak için etrafa saldırırlarken köylüler tarafın - dan öldürülmüştür. Şehir Tiyatrosunun Yazlık temsilleri ,, Şehir tiyatrosu artistlerinin Anadolu türnesinden döndükle- rini yazmıştık, Vasfi Riza, tür - me ve yeni sezon hazırlıkları hakkında dün bir muharririmi » ze şunları söylemiştir: , 77 “Seyahatimiz umumiyetle iyi geçti. Ankara, Konya, Kay « seri, Adana, Mersin, İzmir ve Uşakta temsiller verdik. Turna esnasında oynadığımız piyesler: Madam Sanjen, Müfettiş, Bala - banağa, Yalancılar, Cürüm ve ceza ve Unutulan adamdır. Bu eserleri oynayabilmek i- çin fazla dekor ve elbise götür - dük. Onun için bu sene masrafı. mız evvelki senelerden daha çok olmuştur, Halktan gördi üz alâka geçen seneden az değildi. Bilhas sa Ankarada belediye, halkevi ve is bankasından çok yardım gördük, Kayseri ve Uşakta da resmi makamlar çok kolaylık gösterdiler, Yeni sezon için henüz karar - bir şey bilmiyorum. Yal- miz operet kısmında Cemal ve rem idin bi i rm in bir operetleri Şehir tiyatrosu artistleri * bir aya kadar tepebaşı bahçesinde Operet ve revü oynamaya başla » yacaklardır, e MÇ—ğZZ YENI KITAPLAR Çekoslovâkyada s yasal Partiler Profesö; sml iy isminde fransızca bir eser Deşrolun- okuyucularımıza muştur. Alâkadar tavsiye ederiz. Dördüncü kuduz vakası da şu dur: Polenez köyünde çayırlar - a otlamakta olan iki ineğin ku durduğu görülmüştür. İnekler iplerini kırarak köye doğru ko - şuşmuşlar ve rast geldiklerine saldırmağa başlamışlardır. He - men etraftan yetişilmiş ve inek ler öldürülmüştür. Havalar bir kaç gündür sıcak ve sıkıntılı geçiyor. Kuduz üze- | rine sıcağın tesiri çoktur. Bil - hassa açıklık, sayfiye yerlerin - de başı boş olarak kırlarda, ça- yırlarda dolaşan her cins hayva- nn mn kaçmak lâzımdır . Şarbaylık sağlık işleri direk - törü doktor Ali Rıza kuduz va- kaları hakkında diyor ki: — Köylerden şehire gelen | köpekler öldürülüyor. Sokaklar da serbest dolaşan köpekler de öldürülüyor. Fakat bazı aileler besledikleri ev köpeklerini başı boş bırakıyorlar. Bu köpekler de tutularak öldürülecektir. Ku duz hâdisesinin önüne geçmek için çalışılıyor.,, Yeni kadrolar Yarın bekleniyor 935 mali yılı bütçesi kamu - taydan çıktığı için kadroların yarım gelmesi beklenmektedir, Kadrolar ve verilme emri gelir gelmez haziran aylığı verile - cektir, Ancak cumartesi günü saat 13 te hafta tatili başlıvaca ğından aylığın pazartesi günü- ne kalması muhtemeldir. Kurultaydan çıkması bekle « nen Finans teşkilâtı kanunu İs- tanbul maliye teşkilâtında da önemli değişiklikler yapacağın- dan maliye teşkilâtı memurları aylıklarının bir iki gün gecike- ceği zannolunmaktadır. Yeni finans ilâu kanu - nunda İstanbulda bir defterdar İrk ihdas olunacağı söylenmek. tedir. Ancak bunlar kantın çık- tıktan sonra anlaşılacaktır. , Belediye bütçesi henüz tasdik edilmemiştir. Bütçenin haziran sonunda geleceği zarınediliyor. Fakat belediye bir aylık muvak kat bütçe yapmıştır. Maaş ge - cikmiyecektir, Diğer yandan 934 mali yılı hesapları dün akşam kapanmış tır. Bu yılı ait vergilerin de ta- mamen alınmasmna çalışılmış - tır. Yarın dairelerde kasalar sa yılacak, hesaplar 935 mal yılı - na devrolunacaktır. —— Sadık Han Tekaüt edilmiş olan İran bü yük elçisi Sadık Han dün sabah ki trenle Ankaradan şehrimize gelmiş ve Yeniköydeki evine git miştir. Sadık Han bir kaç gün İstan bulda kaldıktan sonra Tahrana gidecektir, GETİ ÖĞÜTLERİ Kısa dalgalar Hastalığı? Radyodaki kısa dalgaların a- dı bugünlerde sıkça geçiyor. Ev lerinde radyo makinesi bulunan- lar arasında bu yeni hastalığa tutulmaktan korkanlar bile var! Halbuki hekimler kısa dalga: ları sinirlileri (o korkutmak için değil, gerçekten hastalrkları iyi mir için deva diye kullanıyor- ar, Uzun dalgalar, diyatermi a - dıyla zaten çoktanberi kullanıl maktaydı. Kısa dalgalar da, w- zunları gibi hekimlerin elinde şimdi bir deva oldu. o Şu halde onlardan korkmak değil, onları sevmek lâzımdır. Bize uzaklar. dan, yakmlardan tatlı tatlı ses- ler getiren, hem de derticrimize &s.nan ..an <iizel dalralr? Bu kısa dalgalar işi büsbütün tesadüf olarak meydana çıkmış- tır. Radyo makineleri yapan bü- yük bir fabrikada 1929 yılında, kısa dalga çıkaran makineleri işletirken, mühendislerin ve iş - şilerin bedenlerindeki sıcaklığın arttığına dikkat etmişlerdi. He- men aynı yıl itinde, büyük de - nizlere giden büyük gemilerin telsiz telgrafçılarında da sıcak- liğın artması hekimlerin gözle- rini büsbütün açtı. Demek ki kısa (dalgalarda, uzunları gibi insanalrm sıcaklı. ğını artırıyor. Öyleyse niçin on ları da kullanmamalı? Hemen o yri içinde, hekimlikte kullanı- lacak ve kısa dalga çıkaracak âlet yapıldı. O vakittenberi kul- lanılıyor Bu âlet yarım saat, üç çeyrek saat içinde insanm sıcaklığını kırk dereceye kadar çıkarıyor. Vakıâ bu da bir hastalık sayıla- bilir ama, şimdiki o hekimlikte bir hastalığın başka bir hastalı Eriyi etmek için kullanıldığını biliyorsunuz. Meselâ, sitma Hâs talığı genel (oparalizi denilen korkunç hastalığa karşı bir de vadır. Onün gibi kısa dalgalarla bs- denin sıcaklığını artırmak ta bir çok hastalıklara karşı kullanı - hır. Bu hastalrklarm adlarını 1) mek işini hekimlere birakmak lâzımdır. Herkesin bilmesi ye - tişecek tarafı şudur: Sıcaklığı artırmakla tedavi usulü insanm bedeninde ( hastalıklara karşı müdafaa vasıtalarını kuvvetlen- | dirir. Bu da elbette çok büyük bir iyiliktir. Son moda bir tedavi usulü - nünson moda hastalık olan tansiyon artmasında da tecrü - be edilmesi tabii idi. Bu tecrü - beleri yapan hekimlerin söyle - diklerine göre (kısa dalgalet tansiyonu da düşürmektedir. Lokman Hekim “TAN “m teftikas : 59, Kasar Dat) epin Bürhan CAHID Jük azizim. Ona evimi vermek - le hiç te fena bir şey yapmış ol- inadım değil mi? e Turgut bu adama zaten sinir leniyordu: Omuzlarını silkti : e — Mimarlıktaki ustalığınızı göstermek fırsatı çıktığı için memnunsunuz değil mi? Dedi ve cevabını beklemeden içeri girdi. Nadya piyano çalıyor ve gü- zel bir sesle rusça şarkılar oku- yordu. . Turgudu görünce bıraktı, a - yağa kalktı ve ona doğru yürü- yerek elini uzattı: — Gelmeseydiniz, bu akşam da gelmsseydiniz... Ve Turgudun elini kuvvetle sıkarak devam etti: — Emin olun Muhtara söy - Jiyecek, buradan çıkıp gidecek- tim, Nadya bu akşam tıpkı İstan- i evinde (olduğu gibi o Şapkın ve kıvrak tavırlarını ta- Birdenbire sordu: hatırlamış gibi müyor, merelerder "Yalaz Ba sibrin'den ayrıldı mı? ag. Elk 1 in — Hayır, a alak Nadya dudaklarını büktü, Cevap vermedi. 0 Misafirlerini ağırlamak için salonda dolaşıyor ve güzel vü « cudunun göz alıcı çizgileri daha belirli hareketlerle canlanıyor u. Turgut Nadya'nn yeni evini gözden geçiriyordu. Pirovani Rus kadınına ( hoş görünmek için neler yapımı tı. Burası âdeta modern bir İstanbul evi olmustu. Ve şimdi misafirler arasında bulunan İspanyol arşitekt bu salonda âdeta ( fedakârlığının hak ettiği mükâfatı toplar gibi omuzları yukarıda, ağzında ye z dadandığı sigara dolaşıyor- bu, Turgut onun tarafından hiç - diye edildiğine şüphe olmayan eşyaya bakıyordu. Güzel likör ve kokteyl takım- larr, avizeler, (o biblolar, servis takımları. Ve iyi marka bir piyano. Hemen bütün muhacır Rus kadınları gibi o musikiyi seven Nadya güzel piyano çalıyordu. Ve Nadya yumuşak bir ses- le rusça, fransızca şarkılar da okuyor; Moreno, Pirovani, Vat hr ai il onu ve lezzetle dinliyorlardı. Misafirlerine vale ikram gden (Nadya bir aralık gene Turguda sokuldu. Sesinde a henkli bir titreyiş vardı, Yalnız ona işittirmeğe çalışarak: — Arkadaşınız benden z lanmadı zannederim, dedi. Ne zamandır soframıza gelmiyor. Turgut onun Şahinden bah - settiğini anlamıştı. Onun hesa- bına özür dilemeğe salâhiyeti yoktu. TAN HAK YERLERİ Bir Yıl Hapis Yatacak Sirkeçide Hacının ardiyesine asma kilidi kırarak, giren ve bir takım eşya çalan liman amele - sinden Refik Nuri, dün birinci cezada bir sene hapis cezasına mahküm olmuştur. # 9ayönce annesi ölerek kimsesiz kalan 13 yaşında Rü - kiye isminde bir kızı, aldata - rak tecavüz etmek isteyen Fa - ris oğlu Sait tevkif edilerek al - tıncı istintak hâkimliğine veril miştir. * Karaköyde, Rüştüyü öldü. ren hamal palabıyık Ahmet hakkında tahkikata devam e - dilmektedir. Dün, Ahmedin çi- nayet ortağı sıfatile kahveci Ha san, müddeitumumilikçe tevkif edilerek istintak hâkimliğine ve rilmiştir. #* Türk parasmı koruma ka - nununa muhalif olarak Ameri kaya 95 dolar kaçırmak teşeb - büsünde iken yakalanan Marika isminde altmış yaşında bir ka - dınm birinci cezada duruşması bitti ve suçlunun bu parayı ka- çırmak istediği sabit görüldü - günden kendisi bir ay hapis ve 33 lira para cezasma mahküm olmuştur. 95 dolarda ayrıca mahkümdan müsadere edilecek tir, * Bir kaza kaymakamma is- nat edilen kaçakçılık suçunu müdafaa ederek başkasına ifti- ra eden jandarma çavuşu İbra- himin duruşması dün 9 uncu ihtisas hakyerinde bitirildi. İb - nizi 3 ay hapise mahküm ol- lu. * Tütün kaçakçılığı yapan İdris ihtisas hakyerinde 6 ay ha pise ve 35 lira para cezası öde- meğe mahküm oldu. ———m— Caddeler araba- larla sulanacak Şarbaylık, Balat atelyelerin - de yeni sulama arabaları yaptır miştir. Bu arabalar ta - rafından çekilmekte ve bir bi yük'fıçı ile arkasında dır arazoz taşımaktadır. İtfaiyeye ait ara- zözler caddeleri sulamak için yetişmediğinden, bu yaz, büyük caddeler ve işlek yollar bu yeni sulama arabalarile sulanacak - tır. Bu arabalram tecrübeleri yapılmış ve iyi bulunmuştur. —— Tatil günü değişince Şirketi Hayriye ile Akay iş- letmesi hafta tatilinin değiştiril mesi dolayısile yolcu seferle rinde küçük bir tadilât yapacak | lardır. Cuma tarifesi Pazar günü tat bik edilecek, persembe postala rı da cumartesi günü yapılacak- tır. Her iki idarenin perşembe akşamları için tertip ettikleri gezinti postaları da cumartesi günü yapılacaktır. Ancak o gün memurlar öğleden sonra ser - best kalacaklarından, şimdiye kadar perşembe günleri akşam üzeri yapılan bu seferlerin cu - martesi günü saat ikide yapıl - ması düşünülmektedir. Nadya ilâve etti: — Halbuki bu akşam bile o- nu davet etmiştim. Her halde gelmek istemeyişinde bir sebep olacak? ; Nadya genç mühendisin nj - şanlandığını biliyordu. O ni: gecesi Basibrin'de nasıl yalnız kaldığını hâlâ (o unutmamışiz Tugut önce bunu söylemek istedi. Sonra işi lâtifeye dökme- | yi daha ehven buldu: — Gençler haylaz - olurlar, güvenilmez, dedi. Onlarm ha - yatı hâdiselere göre yürür. Nadya güldü: — Ö halde arkadaşımıza hâ diseler icat etmeli ki ele geçiril sin! Turgut dayanamadı, (Gene lâtife eder gibi gülümsiyerek — Bırakın canım, dedi, Bu. biçare çöl yolcularını rahat br rakım! Nadyanın dudakları gerildi a Yeşil gözlerini Turguda dik- ya İÇ puğunız İ; i etmek örlük olur. o Fakat benim POLIS Ahlâk Zabıtası Mücadeleye Geçti! Son günlerde ahlâk zabitası - nın faaliyeti artmıştır. Bir çok randevü evleri kapatılmıştır. Di ger yandan izinli evlerde vesika ile çalışanların geceleri sokak - larda gezmeleri de yasak edil - miştir. Bu gibi kadmlar yakala - narak emniyet müdürlüğüne ve rilmekte oradan da hakyerleri - ne gönderilmektedir. Bu suçu yapanlardan mahkeme kararı ile beşer lira çeza alınmaktadır. Evvelki gece Beyoğlunda do- laşan böyle bir çok kadınlar ya- kalanmıştır. Bunların arasında müsaadesiz ve muayenesiz olan ları da görülmüştür. Makam maaşları ücret olarak veri'cok İstanbul hususi idaresi ilk tedrisat baş muallim ve müfet- tişlerinin maaşlarını pazar gü - nü verecektir. Fakat bütçede makam tahsisatı faslı olmadı - ğından, maarif maaşı bu ay nok sandır, Muallim ve müfettişler ma - kam tahsisatımı haziran sonun- da ve ücret olarak alacaklar - dır. —— Otobüslerin yıllık muayeneleri başlıyor Belediye fen heyeti yarından itibaren bütün otomobillerin yıllık fenniğ muayenelerine baş- layacaktır. Fenniğ muayeneler bir ay sürecektir. Muayeneler Taksim, Beyazıt ve Kadıköy is- kele meydanlarında yapılacak- tır. Bütün otomobiller kendile- rine bildirilen günlerde muaye- nelerini yaptırmazlarsa, işletme ruhsatiyeleri geri alınacaktır. — Kızılav Haftası hiti Kızılay haftası dün akşam bit miştir. Bütün kaza ve nahiyeler hafta içindeki faaliyetleri hak » kımdaki raporlarını hazirlama - ğa başlamışlardır. Raporlar bir iki güne kadar mümessilliğe gönderilmiş olacaktır, Dün ak » şam radyoda doktor Salim Ah - met Kızılay hakkında bir kon - ferans vermiştir. m Kömürlükte kadının koluna sarılan yılan Kuzguncukta üryani zade cad desinde İbrahimin apartımanı - nın dördüncü katında büyük bir yılan çıkmıştır. Mutfaktan kö - mür almak isteyen kadın küre- ğile kömürleri karıştırırken, kollarma birden kocaman bir yı lan sarılmıştır. Kadıncağız fer. yada başlamış bütün mahalle halkı toplanarak yılanı öldür - müşler, kadını güç belâ kurtar. mışlardır, gibi bir kadının kendi havasın. da kendi hayatını aramasını ve onu kurmağa çalışmasını hak - 8ız bulmazsınız değil mi? Çatısı altında samimi bir ahbap ve dost sofrası hazırlamaktan ile- ri gitmiyen bu arzularda siz ne tehlike görürsünüz? Turgut renkleri, kokusu ve sesi ile tam dişi olan bu güzel kadının başlı başma bir tehlike olduğunu yüzüne o vürmamak için kendini zorladı. Bunu söy - lemek onu büsbütün şahlandır- mak olacaktı, Nadya sükünetle devam etti: — Beni burada en iyi tanı - yan sizsiniz. Fakat beni tanı mazdan önceki (o hayatımı bil mezsiniz... Bütün gençliğim yalnız bir noktaya varmak için yarışa girmekle geçmiştir. Ha- yatın bütün seyrini parada bu uyordum ve bu fikrim değiş - miş değildir, o Onu kolaylıkla bulimağa da alışkınım. Zengin olmadığım ânda zengin olmak için geçirdiğim buluranlar çok 31.$-935 ger Vapurların Kömür resmi Yabancı limanlardan Türk li manlarına gelirken ecnebi kö” mürü almış Türk vapurları, Türk kara sularına girdikten sonra yaktıkları kömürün güm * rüğünü veriyorlardı, Bazı gaze" teler şimdiden sonra bu resmin alınmıyacağını yazmışlardır. Bu hususta tahkikat yaptık ve şü sonucu aldık: Gümrükler ve inhisarlar bakanlığınm gönderdi ği tebliğde bildirildiğine göre büyük kabotaj yapan gemiler- den, yabancı limandan ilk Türk limanına kadar olan Türk kara suları içinde yakılan yaban kö - mürlerinden vergi alınmıyacak- tır, Fakat ilk uğradığı Türk lima nından yolcu veya eşya alır ba$ ka bir Türk limanma götürür - se ve yolda yabancı kömür ya- karsa bu kömürün ihrakiye res « mini verecektir. ———— Üç aylıklar Haziranın haftasında veriliyor Dul, yetim ve mütekaitlerin altı aylık yoklamaları dün ak- şam bitirilmiştir. Malmüdürlük leri maaş bordrolarını tanzim etmeğe başlamışlardır. Haziran, temmuz, ağustos Üç aylıklarını malmüdürlükleri, ey lül, birinciteşrin, ikinciteşrin üç aylıklarını da emlâk bankasr haziranm haftasmda dağıtma - ğa başlayacaklardır. —— Gümrükte satılan köpek Gümrük antrepolarında unu * tulmuş ve bırakılmış eşyanın satışları dün gümrükte yapıl - mıştır. Avrupadan getirtilen fa- kat gümrüğü ödenmediği ve sâ“ hibi müracaat etmediği için ge- çirilmiyen iyi cins bir köpek te sahipsiz mallar arasmda satıl « mıştır. Bu köpeğe 15 lira kıy » met biçilmiş, müzayedeye işti - rak edenlerden bir komisyoncu nun üzerinde kalmıştır. —— e ğiikelieiğ ŞE Yabancı memleketlerden ge « len ve buradan doldurularak tek rar yabancı memleketlere gön derilen ambalaj eşyasınm ne gi- bi bir muameleye bağlı tutulaca ğı hakkında finans bakanlığı ile ekonomi bakanlığı arasında mu habereler yapılıyordu. Neticede buradan mal almak ve aldıkları malları koymak için ecnebilerin getirip, doldurarak götürdükle * ri ambalaj eşyasından hiç bif şey alınmamasına fakat Türk ihracatçılarının yollayacaklar! malları koymak için satın aldık larr ambalaj eşyasınm, hangi memleketten alındı ise o memle ket menşeli mallarm gördüğü muamelelere tabi tutulmasma karar verilmiştir. Bu karar dün gümrükler ve inhisarlar bakanlığından ügil yerlere bildirilmiştir. sürmemiştir. Bu benim için bel ki bir şans eseridir. £ Fakat b kazançta ben kendimi de bira? bilgili ve haklı bulurum. Nadya biraz durdu. Kafasındaki fikirleri toparl& mak ister gibi (gözleri € Sonra ağır ağır devam etti: — Kadınların ıstıraplarımı w sevinçlerini yaratan ve öldüre” sebepleri erkekler pek kavraY#” mıyorlar. Bugünün kadını yâl “ nız beslenmekle yaşamaz. incir pırlanta, otomobil ve bunları" istediği yaşayış şekli bugünü" modern kadını için üniforma 8 bi bir şeydir. Tü “Ben bunları buldum, ELE düm... Fakat ne yazık ki bei bunları kaybetmek £ tehlikel€” içinde sadım ve gözlerini önünde bütün bu hayatı £' rek buralara kadar geldim: “Kocam burada © çalışsif” Kazanacak... Fakat ne ir z Bunu ne ben biliyorum. ne disi. Bu sürgün hayatımda na ümit veren ne var ki!

Bu sayıdan diğer sayfalar: