14 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

14 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Dünya Gazeteleri TAN YUNANİSTANDA SEÇİMDEN SONRA REJİM MESELESİ Krallığa Doğru Çaldaris, Prens Nikola Ve Söyledikleri Venizelos'un Paris -Soir'dan: Yunanlatanda saylav seçimi, en kat'i bir sükün içinde yapıldı. Hükü- metin listeşi, verilen oyların yüzde yetmişini temsil ediyor. 300 saylav - dan zAuı_ı i Çaldaris tarafçısıdır. Çalda- ris Atina aytarımı #eçim sonuçü bakkında demiştir ki: ğ — Sonuçlar, beklediğimden daha mükemmel çıktı. Krallığa yanat- (leh tar) oylar yüzde seksen beşten fazla- dır, Venizelosun verdiği talimata rağ men müstenkiflerin sayısı, alclüde se- çimlerde görülen mikdardan artık de- Bildir. Komünistlerin fazla oy alma- ları, Venizelosçuların onlara oy ver » miş olmalarından ileri geliyor. Yeni seçilen Meclis 20 Haziranda toplanacaktır. Şimdiye kadar neşre - dilmiş olan kanun hükmündeki karar- KRAL JORJ İâr tasdik ve kabul Meclis: Temmuz ortalarına doğru, tatil- den evvel, rejim meselesile olacaktır. Kat'i plebisit, ancak Bi- rinciteşrinde, siyasal ihtiraslar sü « kün bulduktan sonra MA': Diğer bası yükeek yevı:rını Türi KERBNNESÜN NS İesi, saylavların and içtikleri günde ve and vesilesile ortaya atılacaktır. Çünkü yeni saylavlar, Cümuriyete sa | dakat yemini vermekten çekinmek su | Tetile rejim işini ortaya atacaklardır. Rejim işinin bir dakika evvel hallini isteyen kamoyun dileğine uymak ge- rekliğinden bahsolunuyor. Sabik Yunan Kralı Jorj Londrada- dır. Amcası Prens Nikola ile görüğ tük. Yunanistan rejimi bakkında bize dedi ki: — Ben, siyasa dışında kalmışım - dır. Hânedanımız hakkında sör söy- Jemeğe salâhiyettar olan biricik şah- «iyet Kral Jorjdur. Ancak, Yunanis - tanın hemen büyük bir çoğunluk ile Krallığın iadesine taraftar olduğu se- çim sonuçunda anlaşılmıştır. Bunu görmek için büyük bir eksper olma- Ba lüzum yok. Seçmenlerin. yüzde yetmişi krallığın iadesine tarafçı oldu ğunu gösterdi.,, Bundan sonra Venizelosun yanına gittik. Giritli diplomat, âdeti veçhile iki elini havaya kaldırdı, Tanrıdan bir şey dileyormuş gibi bir tavır takındı ve dedi ki: — Nasıil, nasıl? Yunanistanda ka- nuna uygun seçim ne edilecektir. ve yapıldığından cesaretle bahsediyorlar? Size durumu sükünetle ve bir iki sözle hülâsa etme me müsaade ediniz. Atinada toplana. No. 51 Edgar WALLACE Oh, neden bu vesikaları kasa - dan çıkardınız? a Jack, genç kızın elinde “i- 'dam resmi,ni havi zarfı tuttu - gunu gördü. — Thalia doğrusu ben sizi anlayamıyorum. Neye bunu ba na söylemediniz? — Ben sizden bu fotoğrafa bakmamanızı rica etmiştim. He le odanıza getireceğinizi — hiç zannetmiyordum, Çünkü bu ge- ce buraya gelenler oldu, fotoğ- yafı aşıracaklardı. * Genç kız ağlayacak gibiydi, göğsü inip kalkıyordu. — Bu gece buraya gelenler Ssi oldu? Kim geldi, — Kim gelecek? Kızıl çen - VENİZELOS cak Meclis, Yunan ulusunun seçtiği bir Meclis değildir. Olsa olsa, hiç bir kanuni temele dayanamıyan bir hükümet kongresidir. Temel yasası - nn değişmesi için 1927 yasasının 125 inci maddesine göre hareket etmek gerektir. Yasanın tadili için saylay ve âyan meclislerinin kat'i ekseriyeti 1â- zımdır. Ti beşte üç bir ekseriyet- le yapılabilr. Bu açık maddeye karşı hükümet ne yollar tuttu? 1 Martta, askeri ayaklanmanın patladığı gün - de, örfi idare ilân ederek bütün ka - nunları, meşruti kanunları ortadan kaldırdı. Sena meclisini âdi bir emir- le kapadı ve güya meclisi mücssesanı toplamak üzere seçim işine başladı. Cumuriyetçi parti, seçimin selâmeti namımna bazı şartlar koşmuştu: - Örfi idarenin lâğvından otuz gün sonra se- çimin başlaması, seçim canasında di- ÇALDARİS vant harplerin yeni bir dava açma - maları, ve seçim dairelerinin usulüne öre yapılması. ” I;uy. şüı:ümct bunları reddetti. Me murları azil, 800,000 Anadolu göçme- nini mallarının müsaderesi ile tehdit etti. Bu hâdiselere bir tek söz ilâve etmeğe lüzum görmem.., Le Petit - Paris'en'den: Yunanistanda mücssisler meclisi için yapılan seçim münasebetile Ve - nizelot bize hir protesto mektubu gön d&ndi. Bu mektupta hülâsaten diyor — Bu seçimi protesto ederim. Top lanacak meclis, halk partilerile kral- hk taraftarı partilerin resmi bir kon- gresinden başka birşey olmayacaktır. Bunu, kanuna mugayir görüyorum, ulusu temsil edecek karakterden mah ber... Çünkü bu fotoğrafın bura- da olduğunu biliyordu. Çalışma ::"““ girdi. Beığde bir kena- saklanmıştım. Fotoğrafi bul- malarını öyle istiyordum ki... Şimdi zannedecek ki, siz bu res- mi gördünüz. Ah, neden bunu yaptınız? Jack kendisini tuhaf bir vazi- yette hissederek sırtına bir şey- ler giydi. Mümkün olduğu ka - dar toplanmağa çalıştı: — Bütün bu söyledikleriniz. den, doğrusu, bir şey anlamıyo- rum. Anladığım bir şey var. Bu gece evime hırsız girmiş, o ka- dar... Geliniz. Birlikte çalışma odasına gir- diler. Genç kız doğruyu söyle - mişti, Kasa açılmıştı. İçinde ne var, ne yoksa yerlere dağılmış- tu Çekmeceler de zorlanmış, a- cele de olsa her taraf mükem - melen aranmıştı. Hattâ yazıha- nenin altındaki kâğıt sepeti bile taranmıştı. Zavallı Jack pencerenin per- delerini indirerek mırıldandı: — Bir şey anlamıyorum, bir gey. anlamıyorum. — Kendisine sadece benimle bayıldı. Neve Zuercher Zeitung'dan: Japon hükümeti şiddetli mü- nakaşalardan sonra, yeni bir ka- nun kabul etmiştir. Bu kanuna göre Japon toprakları üzerinde doğan gayri meşru çocuklarla meşru çocuklar arasındaki ka- makdır. Şurasını kaydedelim ki böyle kanun sade İspanyada ve Sov - yet Rusyada mevcuttur. rumdur.., Le Temps'dan : Yapılacak plebisit ile halkın Cumu- riyet rejimini mi yoksa krallığın iade- sini mi istediği anlaşılacaktır. Krallık, Hberal ve mesut bir rejim gibi tesis edilmek istenecektir. Eğer, Metaksas Partisi galebe çalmış olsaydı, Krallı- ğan iadesinde istical ve şiddet göste- rilecektir. Bu hal, birçok yüreklerde inkisar ve husumet uyandıracaktı. Çaldarisin usulü, rejim işini daha mu- tedil ve makul bir şekilde tesbit etme- ğe matuftur. Halk plebisit sonuçunda Cumuüriyetçi mi, yoksa Kraler mı ol- duğunu Öözgürce gösterecektir. Bu hal, ikinci Kral Jorjun arzularına da uygundür. Kral Jorj Yunan tahtına ancak halkın büyük ekseriyeti tara « fından karar verildikten sonra çıka - cağını bildirmiştir. Her ne olursa ol - sun, seçim sonuçu ile Çaldaris Atina- da hegemen bir durum temin etti. Yu manistanda Cümuriyetin idamesi, ya- hut krallığın iadesi onun siyasal ze - kâsına ve işbilirliğine kalmıştır. — Anlarsınız. Şimdi rica e- derim, bir kâğıt parçası alınız ve söyliyeceklerimi yazınız. —t — Kime yazacağım? — Parr'a yazacaksınız. Ya - zınız: “Azizim Parr, bu zarfın için- de babamın ölmeden evvel aldı- ğt bir. fotoğrafı havi ayrı bir zarf Ben bu zarfı açmadım. fin için ehemmiyeti o - abilece; düşündüğüm için gönderiyorum.,, Jack, bu esrarın ne olduğunu anlamağa dahi çalışmaya lüzum görmeden, — yazdı, — imzaladı, Geknâ. l;ıı: ı:uıkıı!bu ve zarfı ala - ral ük bil DK iyrül b r zarfa koydu. , — Zarfın yukarısına da sunu ilâve ediniz: Gönderen “Jack Beardmore”, Altına da şunları yazınız: “İçinde fotoğraf var - dır, kırmayınız, müstaceldir, :—- Eğer yarın ölmemiş bulu- Japonyada ;;oı:uklar evlenir misiniz; dedim., Düştü, Esgvie (New-York) SELEA NYM AAA Şako'da son mey- dan muharebesi Le Temps'dan: prominin — başlıca — noki lân edildi. Iki hükümetin parlamen toları ve kabineleri tarafından ka- ik edilir edilm li ezabaldırıl | l ga ddi çei edllmez maler Bu sonuç, mutavassıtlar rel vericidir. Ancak, henüz kat'i değildir. Mutavassıtlar, asıl mesele- yi bir tarafa bırakarak, önce ateşi durdurmak yolunu takip ettiler. Muhasamanın durdurulması konu- şulurken harp şiddetle devam edi- yordu. S1 meydan muharebesi 29 Mayıstan beri "sanlı bir boğuşma ha linde sürüyordu. Şakonun İngavi havalisinde cereyan ed. — bu kanlı meydan muharebesi, dördüncü Bo- düvya fırkasının tamamile inhizam ve mahvı ile sonuçlardı. Meydan muharebesi şöylcze çereyan etti: Bolivyalıların şiddetli bir taarru- zu üzerine, Paraguay kw'aları ön- ce, yavaş yavaş ricat ettiler, Rave- lo yakinindeki bir ormana kadar çe kildiler. Sonunda, Paraguayların manevrası i. Ba livyalılar on kilometreli içinde kuşatıldılar. uçakların bormbardı manı- sıkıştır şatma hattını yarmağa ca çalıştılar. Fakat, hayatta n kalan- lar nihayet teslim old Sar. Bunlar arasında Fırka kumandanı Albay Bretel ve birçok elay humandanla- rı vardır. Birçok tutsak alınmıştır. Ganimet pek büyüktür. AM A DERAR AAA nursanız, sizi tekrar görmeğe geleceğim, . Jack gülmek iste. Fakat genç kızın çehresinde, gözlerinde, tit- reyen dudaklarında öyle bir cid- diyet vardı ki, delikanlı çivi gibi olduğu yerde kaldı. v $ el THALİA TEVKİF EDİLİYOR Nazırlar meclisinin toplantı- sındanberi bir hafta geçmişti. Hükümet, haydutların teklifini kat'iyyen kabul edemiyeceğini açıkça ilân etmişti. —. -O gün öğleden sonra Wil - lings bir ziyaret bekliyordu. Os- low bahçesi civarındaki hususi evi meşhurdu. — Burada antika silâh koleksiyonları ve ofortlar vardı. Aldığı imzasız bir. mektu T_lıı.liı Drummond'un kcndiıip. ni ziyarete geleceğini bildiri - yordu. Evine gelecek yabancı | bgr kadın bu koleksiyonlardan bşr şey aşırabilirdi. Fakat Tha- lia ışım;:ı. ne olur? Genç kız geldiği zaman, kapı- yı açan hizmetçi kız ket ir Le Journal'dan Baldvin ile Muessolini, sureta biri- birine yabancı görünerek, — kargılıklı ve cevaplı bir konuşma yapıyorlar. Göze çarpan bu diyaloğ, harb sonu tezatlarının bir örneğidir. Bütün di- lekleri ere k doymuş olup, başka- larını kardeşliğe ve özgenliğe tatlı tatlı çağranlarla, uzun dişli ve aç göz Yü olup ortalığın durumunu beeğen- miyenlerin düellosu... Mussolini doğrudan doğruya İngi- lizlere hitap edere! diyor ki: — Ben, sizin önce yaptığınızdan başka bir şey yapacak değ'lim. İngi - liz imperatorluğunu kurmak için İn- gilizler, hiç kimsenin reyini lar. Yollarında kimsenin engellik et- mesine müsaad. *tmediler. Niçin biz de onlar gibi yapmıyalır.., Buna Baldvin şu karşılığ veri - yor : — Harp sonunda, yeni bir devit i- lân edildi. Uluslar kurumu yaratıldı. Bu kurumuün yaradılışr, arsrulusal mil nasebetlerin hak ve özgürlük dahilin- de hal ve tanzim edilmesi içinde.,, Bu tözler, ihtirasları, genç iştiha- ları teskin için kâfi gelmez. Genç iş- tihalar çoktur: Almanların öc emeli, Japon ve Italyanların gelişme ve ge- nişleme hevesleri gibi... Bâaldvin, kütleleri ve 'htirasları dur durmak için Uluslar kurumunun yük- sek güçlerine güveniyor. Bu, ideal bir sözdür. Ancak Mussolininin dili reali- tenin ifadesidir. Daily Telegraph'dan : İtalyan - Habeş ar mamazlığı, Samuel Hoare ile Eden'in dikkatini çekecek en evgin meselelerden biri- dir, Halkın bildiği hâdiseler ve alınan özel haberler çösteriyor ki, on beş gün önce Jenevrede doğan ümidi kuv vetlendirecek mahiyette değildir. Ro- ma hükümeti, hakiki ... barışsever- lik isteği göstermekten uzaktır. Sağ- lam kaynaktan alınan malümata göre, Üç ay sonra, İtalyanın Habeşistana bir sefer açması gibi nâhoş bir du » Tum tahassül edecektir. Eden, İtalya- nın dikketini 1900 » sahedesine çek- ti. Buna Mussolini, Cagliari nutku ile karşılık verdi. İtalyanın Doğu Afri - kadaki askeri hazırlıklarını Habeşis- tana kargr bir ihtiyat tedbiri gibi gös- termesi doğru değ” 'ir, çünkü en e - min kaynaklardan gelen malfimata gö ve Habeşistan hiç bir harp hazırlığın- dâa bulunmamıştır. İmperatorun, ka- bile reislerine karşt nüfuzu olmadığı iddiası da yanlıştır. İmperator bütün tebaasına karşı sağlam bir nüfuza ma- bir salona aldı. Thalia etrafına bakındı. — Burası bol pencereli geniş bir salondu. — Vitrinlerin içinde en güzel koleksiyon par- çaları sıralanmıştı. Şöyle baş başa bir çay içmeyi bekleyen Thalia biraz şaşırdı. ©O sirada Willings geldi, misa- firini hararetle karşıladı: —. — Yiyelim, iç&lim, çünkü ya- rın ikimiz de öleceğiz. Son ha - berlerden malümatınız var mı? — Hayır, — Kızıl çenberin — en yakın kurbanlarından biri de benmi - şim. Siz her halde bu meşhur haydutlar çetesinden bahsedil - diğini işitmişsinizdir. Meslek - taşlarıma ihtar mahiyetinde ilk olarak beni seçmisler. Genç kız, Willings'in böyle bir tehdit karşısında, sanki or- tada bir şey yokmuş gibi, şen ve mes'ut duruşuna şaşıyordu. — Bu fâcia da burada vuku - bulacağına göre... .0 sırada kapıya vuruldu. Bir hizmetçi girdi ve italyanca bir Şşeyler söyledi. Willings neden- se hep İtalyan hizmetçiler kul> 14.6.935 —— ne Göre HâdiseleL MUSSOLİNİ İLE BALDVIN ARASINDA imparatorluk Davası Z DUELLOSU Le Petit Parisien'den: Mussolini, Sassari mıntakası kaf: gömleklilerine hitap ederek dedi — Kahramanlığa ve yürz meydan muharebesinin muzaller ateşine alış- kın olan bu topraklara, birçok yıl son işimde büyük bir değişiklik gör üm. Bahusus: süel kıt'aların parlak Üsü, kuvvet ve harareti, yiğit ve erkek siması, metin ve sağlam yüreği gözüme çarptı. Yaj daha başka şeyler var « dır. Onlar da yapılacaktır. Faşiğmin iradesi, çelik bir iradedir. Faşizm. Hütün engelleri yenmeğe karar ver- miştir. Dünya kamoyuna gelince; bü kamoy, gülünç bir korkuluktan baş« ka birşey değildir. Bu korkuluk, karagünleklilerin ilif ateşile yakılacaktır.., Mussolini şu sözlerle hitabesini bik tirdi : — Ulusun ilerileyişi, hallım bayıne dırlığı ve bayrağın gerefi uğurunda meydan muharebesi devam edecektir: ingilizlerin Şaşkınlığı Corrlere della Sera'dan! Romada neşrolunan ll Tevere gar zetesinden: izlerin sabrı tükenmiş veğirlerin sabe Sükşayda çine D tanlıların, Mısırlıların, Çinlilerin ve Boerlerin pek alâ - bildikleri saffet- lerinden birşey kayb etmiş değilr dirler. Eğet tarih sayfaları olursa 1807 yılı eylülünde Kopenha£- da yapdıkları yağmaların — insanlığın yüzünü kızartacak derecede görülür: Bir büyük ulus şiddetli olabilir, lâ- kin iki yüzlü olam” . Lort Roberts'in Boer — çocukların! annelerinden ayırdığı zaman Boer kadınlarınım kendi , ocukla.mı ihmal ettiklerini iddla etmesi haksız idi. Ceneral Catheart, Kronenborg ka- lesini Kopenhağ Limanmın ve bürün filonun teslimini istediği zaman Da- nimarkılılara hiçbir fenalık olmıya * cağını vadetmişti. Bunlurın Ingiltere” nin sadakat ve namusuna tevdi edil- miş bir emanet olduğu söylenmişti. Ceneral Catheart bunları elde - ettik- ten sonra şehri bombardıman etmiş ve bütün filo, yak Ştı. Star gazetesi anmaktadır ki: İtal yanlar eğer bir saat zaman içintde bile arslan kalmak isterlerse eşek olma- sınlar! Biz ne eşek ve ne de yılan ol mak isteyoruz. Bu zehirli siyasayt İngilirlere bırakıyoruz. Bizim tarihi- miz, zanlı ve şeref” andlarla doludur. lanıyordu. Müsteşar başı ile muvafakat işareti verdi. Thalia'ya dedi ki! — Otomobilim kapıda bekli- yor, Çayımızı benim banliyöde- ki küçük köşkümüzde içsek, dâ* ha iyi olmaz mı? Yarım saattâ oraya varırız. ö İ Thalia programda böyle bif değişikliği hesaba katmamışti. — Köşk nerede? — Barnet ile Hatfild istas * yonları arasınd; Herdford * shire'r bilir misiniz? Öyle gü sayfiye yeri ki... — Doğrusu ben burada kab bayı tercih ederdim. — İnanız, Kızıl çenberin telt” didi beni hiç mi, hiç korkutmu ” yor. Sizinle beraber burada Mayı ben de tercih ederdim. Fâ” kat polis haber göndermiş. Ev” de kalmamak daha ihtiyatlı bif tedbir olur, diyor. “Ben de bir arkadaşımı çarf davet ettiğimi söyledim. Hükür met te köşke gitmekte bir malr | zur görmedi, Ne[ yapayım ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: