14 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

14 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Y4.6.-935 FENERBAHÇENİN 27 İNCİ YILDÖNÜMÜ Anlaşılıyor ki, Pazar Günü TAN Fener Stadında Oldukça Meraklı Şeyler Göreceğiz! Fenerbahçe - Servet Maçı Ve Bu Kâfi Değil: ş 1 sında Halkı İyice Güldüreceğe Benziyen Bir Futbol Oyunu!| Servet - Fener- bahçe Maçının E Hakemi Pazar günü Fenerbahçe karşılaşacak İsviçre takımını i- dare edecek hakemin henüz kim Olduğunu bilmiyorum. Esasen bilmek te istemiyorum. Çünkü bu mühim maçın hakemliği hak kında yazacağım bir kaç sözü hakemin kim olduğunu bilmez- sem daha açık ve kolay yazabi- eceğimi zannediyorum. Servet takımı her şeyden ev- vel profesyonel olmakla bera - ber, İsviçre gibi terbiye seviye- Si yüksek bir memleketten geli- yor, Bu memlekette yaşayan her insan, istisnasız çok nazik- tir, Bundan 12 - sene evvel Viçrede bu takımın yaptığı bir Maçı seyretmiş ve şimdiye ka- dar bu kadar az favul yapılan * maç daha seyretmediğimi hayretle görmüştüm. Oyun tarzları hiç te gevşek ve yumu- Şak olmiyan İsviçrelilerin mü - kemmel bir nezaket içinde sert Ve seri oyun çıkaracaklarına i- Bandığım için, Servet - Fener- ahçe hakemine aşağıdaki tav- Siyeleri zait bulmuyorum. tal — Servet takımının oyun Ara €© Geç 96 gyun Larzına göre deği- Eöceği için muhakkak surette “vülsuz olacağını söyliyeme- Yiz. Bu itibarla ilk dikkat edile Cek iş oyunun başında bizim $Socuklar üzerinde mutlak bir ©torite tesis ederek oyunu a- enkten çıkarmamaktır. 2 — Her ne pahasına olursa Olsun ofsaytları iyi görebilmek için yanıma alacağı yan hakem- leri iyi seçmek lâzımdır. Servet Süratli bir takım olduğu için 8erek lehte, gerek aleyhte of- Sayt vaziyetler hasıl olacaktır, '4 maçta bunları kaçırmak çok Üyük hata olacaktır. 3 — Oyunu tam bir bitaraf- lıkla idare edebilmek için hake- TMin en dikkat edeceği iş baş - angıçta mühim bir hata işle - Memektir. Böyle mühim maç- larda kemlerin yapacakları ilk bü yanlış onların haleti Tuhiyeleri üzerinde tesir ederek lataların tekerrürünü mucip © dür. Bunun için mümkün oldu- Bu kadar fazla koşarak oyunu Yakından takip etmek hataların Snüne geçmek çok iyi bir tabi- Yedir, 4 — Gelen takım ne de olsa Ptofesyoneldir. Bu itibarla ha- <emin ufak tefek göz yummala- Tmdan, gevşekliklerinden isti - fadeye kalkışacaklardır. Bunun Snüne daha ilk dakikalarda geç- Tek için bilhassa kasti hareket- t:'i süratle cezalandırmak şart- K Düdük çalar çalmaz ce- angi taraf aleyhine ve - i elile çok çabuk işaret &tmek lâzımdır. Oyuncular ara- 5— ile | İs- ( bizim çocukların çıkara - Ç Mütekaitler maçında oynayacak olan takımın ve Fenerbahçenin eski oyuncularından SABİH ve CAFER Mütekaitler maçında oynayacak olan takımın ve Güneş kulübünün eski oyuncularından MEHMET ve ULVİ sında mütereddit bir şekilde ve- rilen işaretler hoşnutsuzluk do- gurur. 6 — Bunlar haricinde oyun kaidelerini yerli yerinde ve te- reddütsüz tatbik ederse Servet- Fenerbahçe hakeminin,vazifesi. /ni kolaylıkla başarmaması için ortada bir sebep kalmaz.— N.A, T DŞUT A TÇ KOLAY FUTBOL Futbola meraklı gençlerimiz gazetemizde sıra ile neşretmek- te olduğumuz ve futbolun bütün teknik usullerini öğreten yazı- latı okumalıdırlar. Yarın 3 üncü yazı. AAA AELR İ KBAT T iş Gibi, Mütekait Oyuncular Ara- İi el rüseen eeei | Mütekaitler | | Maçında Kimler Oynayacak? | ae N Ür eee? Fenerbahçenin yirmi altıncı yıldönümünde, yani geçen sene haziranda futbolu bırakıp bir köşeye çekilen Zeki Rıza; yine Fenerbahçenin yirmi yedinci yıldönümünde yani bu pazar, futbolü bıraktığından sene sonra yeniden futbole baş- lıyor. Bu satırları okuyup şaşıra - caklar, Zekinin meşhur İsviçre takımı Servet'e karşı oynayaca- ğını sanacaklar bulunabilir. Hemen bunlara haber vere - lim ki Milli takımın eski “göz bebeği,, Zeki, Servet - Fener- bahçe maçında değil, bir bakı- ma göre bu maça kadar önemli sayrlabilecek bir maçta,' sırf cs- ki futbolcular arasımda yaptla- cak Fenerbahçe - Güneş maçın- da oynayacaktır. Sarı - Lâcivertlilerin takımın da, ilk senelerde oynayanlardan başlayarak Zekinin çekildiği güne kadar bütün bir şerefli geçmişi kucaklamış en sayılı futbolcular oynayacaktır. Gü - neş takımında oynayacaklar i- se, eski zamanlardan başlaya - rak Galatasarayın en önemli maçlarına iştirak etmiş ol dır. Bir taraftan yaşlı Fenerliler, öte yandan yaşlı Güneşliler el- lerinden geldiği kadar bu maç için hazırlanmaktadırlar. Bu maçta, öyle sanıyoruz ki, « snerbahçe ile Güneşin müca - delesinden başka; teknik, bilgi ve tecrübenin nefessizlikle, yor gunlukla mücadelesini de sey- redeceğiz. Bunun içindir. ki bu maçın, genç futbolcülere örnek olabilecek çok güzel tarafları bulunabileceği gibi burunları - nın dibinden sırıtarak geçen to pa atrlamıyan yaşlı ve belki de şişman futbolcuların eğlenceli beceriksizlikleri de görülecek - tir. Bir aydanberi bu maça ha - zırlanan iki taraf arasında, ara- sıra kulağımıza çalınan bazı hoş görüşmeler de olmaktadır. Me- selâ geçen gün Güneşli birisi Zekiye şöyle diyordu: — Şu şartla oynarız ki frikik leri katiyen ser çekmiyeceksin! Zeki de çekmiyeceğini vade- diyordu. İsittiğimize göre şöyle yapılacaktır: — Fenerbahçe — Nedim Cafer — Hasan Kâmil Galip —Sadi — Kadri Hikmet, Bedri, Zeki Rıza, Sait Salâhaddin, Sabih — Güneş — Ülvi Mehmet Nazif Kemal Rifat Hayri Necip Ziya Sabit Şt iki takımdaki oyunculara bakınca, eski zamanların en kuvvetli bir iki milli takrmının gözönünde — canlanıvermemesi imkânsızdır — S. G. S, ——— Yüzbin sporcu bir arada Moskova, 13 A.A, — Bugün Leningratta 100 bin sporcu ta- rafından büyük bir geçit alayı yapılmıştır. Geçit alayında Çe- koslovakya dış bakanı Benes hazır bulunmuşlardır, takımlar Hayati Ahmet Arif Müfit — Lâtif tam bir | A 'BiLGİ DÜNYASINDA DOLAŞALIM | Hayvanlar Âleminde Geçen Büyük Korkunç Facialar Hayvan Alemi, En Büyüğünden En Küçüğüne Kadar, Korkunç Ve Mini Mini Faciaların Sahnesidir Boğa yılanı hayvanlar âleminin en korkunç katili değildir Hayvanlar âleminde, bazı fe- ci hâdiseler vardır ki, insan hav- salasına sığmaz. Böcekler, vah- şet ve yırtıcılıkta, en korkunç parsları geride bırakır. Meselâ, tayyare böceği adlı mini mini bir böcek var. Bunu, siz, en ma- süm, en zararsız bir hayvancık sanırsınız. Halbuki, bu böcek bir nevi kaplumbağayı, taham- mül edilemiyecek işkencelerle yer, mahveder. Bu zarif böcek- lerin donatılmış oldukları kor - kunç silâhlara hayret edersiniz. Böceğin alt dudağı, ileriye doğ- ru giden bir kol gibidir. Bunun- la avmı yakalar ve zavallı - yı diri diri yemeğe başlar. Kap- lumbağa, yakalanınca, kuyruğu ile böceğe şiddetli darbeler vu- rur, kurtulmak ister. Fakat im- kân var mı? Kendisini sımsıkı yakalamış olan böcek, sırtınlan amudu fıkarisinden kemirmeğe başlar. Zavallı — kaplumbağayı evire çevire yer, yarım saat son- ra çırpınan ve ölmek üzere olan artık canı cık - ş m bir saat bir çeyrek zavallı kurbanını ke- mirit, kemirir, yalnız kafasıyla barsaklarını — bırakır... Zavallı kaplumbağanın, diri diri kemi - rilirken çektiği azap ve işkence tasavvurun üstündedir. Hayvan âlemi, en büyü - günden en küçüğüne kadar kor- kunç ve mini mini — fâciaların sahnesidir. Yani böceklerin, isteyerek is- temiyerek, hasımlarını hareket- sizliğe getirmekte gösterdikleri ustalık, insant derinden derine düşündürecek kadar hayret ve- ricidir. Bazı böcekler, düşman- larını, bir iğne darbesiyle zehir- leyerek hareketsiz bırakırlar. Zehir, böceklerin, hem müdafa- a hem de taarruz silâhıdır. Bu zehiri kullanmakta, böceklerin ve yılanların gösterdikleri ana- |tomi — vukufu insana şaşkınlık verir. Eşek arıları, istedikleri te siri yapmak için iğnelerini sap- | layacakları yeri mükemmel ta- | yin ederler. Meş'um darbeyi vurmadan önce bir kaç dakika | en münasip yeri arar, mütered- | dit durur, Bir takım böcekler de, hasım- | ve taarruzda, zehir kullanırlar. Zehirli gazlarla hasmını mah - vetmek yalnız insanlara mah - sus değildir. Meselâ, kaplımbı ğa ve kurbağa, müdafaa için iki türlü zehir saçarlar: Bunlardan birini karnından, ötekini de sır- tından çıkarırlar. Küçük hay - vanlara zerkedilen bu zehirler- den biri uyuşturucu, — öteki de | kıvrandırıcıdır... Hiç bir hayvan Zehirli bir çeşit sivrisinek tırtıla saldırıyar sinirlerinden bir kısmını larının iğneyi hareketsiz bıra- kırlar, Bu haller, böceklerin zekâsın- dan mr, insiyaktan mı, — yoksa tabiatın yüce düzeninden mi ile- ri geliyor? Bu sualleri: verilemez. Şaşılacak hâdiseleri kaydetmekle iktifa etmek ge - rektir. Meşhur bir profesör, böcek - | lerin insiyakı hem şaşmaz, hem körü körüne hareket eder, diyor. Bu insiyakın kör olduğuna şüp- he yok. Çünkü, arıların sun'i çi- çeklerden bal almağa çalıştıkla- rı ve karıncaların, gıdai taneler | arasında cam parçaları, boncüuk- lar toplayarak yuvalarına gö - türdükleri malümdur, İptidai hayvanlarda, — hayat savaşı en dramatik bir kesafet gösterir, Bu savaşta hayvanla - rın kullandıkları silâhlar, türlü türlüdür. Hayvanlar, müdafaa kendi çıkardığı zehirden müte - essir olmaz, Yılanlarda vaziyet, başka şe- kildedir. Bir yılan, kocaman bir kaplumbağaya karşı ne yapar? Ona nasıl hücum eder, onun za- yıf noktasını nasıl bulur? Onu nasıl ısıracak yahut ezip çiğne- yecek? Bunlar ne kadar meraklı hâdiselerdir! — Yılan, ekseriya, hasmını ezerek ve — çiğneyerek mahveder. Bazı hayvanlar var - dır ki, zehire karşı masuniyete maliktir. İnsanlar da masuniyet temin edebilir. Nitekim Hindin ve şarkın yılan gösteren sihir - bazları, kendilerini her gün nç kobralara ısırtarak, masu- | niyet temin ederler. Sinekler arasında ölüm kavgası (İNGİLTERE'DE MiSLi GÖRÜLMEMİŞ| — BİR MUSİKİ İngilterenin her tarafından toplanan 1700 ka - dar güzel sesliler, memleketin milli şarkılarını söylemek üzerc Geçen ay Londrada Albert Hall'de top - Janmışlardır. 2000 den fazla mu- sikişinas — bu toplantıda hazır bulunmuş, kral ve kraliçenin de TOPLANTISI davetli topluluğ görmüştür. bulunduğu bu musiki son derece rağbet

Bu sayıdan diğer sayfalar: