19 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

19 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ae 19-6-538 Fenerbahçe-Güneş Muhteliti Serveti 6-2 Yendi Gollerin Üçünü Naci, İkisini Rasih, Birini Bambino Yaptı Bravo Fenerbahçeli ve Güneş İi çocuklara... Fenerbahçenin pazar günkü 5$—2 galibiyetine 6—2 lik bir galibiyet daha ekli iyerek, 1921 yılında Galatasara- İyın Avrupaya yaptığı türnesin- de futbolcularımızı 10—0 yenen Servetten iki katlı öcaldılar. | İş benim dediğim gibidir.Son zamanlarda ecnebi temasları sık Taşınca futbolcularımız biraz ça- lıştılar, fırsatların icabı iyi ta - kımlar yapılarak iyi futbolcular bir araya geldi, çok defa klas futboluna yaklaşan oyuün tarzı ve gollerle ecnebilere karşı üstüs- te cok güzel neticeler aldılar. Bazıları, lik maçlarındaki ar- sa futbolumuzu göre göre, esa - sen anlamadıkları bir nesne o - lan sporda büsbütün şaşırarak, sanıyorlar ki gelen takımlar ha wadır, Masaldır bu! Netekim Fenerbahçe çok kuv Vetli bir şekilde çıkardığı takı - mile fevkalâde oynayarak Ser- veti 5—2 yendiği zaman, ertesi sabalı, bir gazetenin spor yazı - cısı, Servet için aşağı yukarı *“bu takımı dördüncü beşinci sı- nıf takımlarımızın da yenebile- ceğini,, söylüyordu. Masaldır bu! Dördüncü beşin ci sınıf takımlarda Fenerbahçe ile Fenerbahçe - Güneş muhte- liti hücum hatlarındaki bazı klas oyuncularını o bay, o yaz- Ban bay biraz güç bulur. Fenerbahçenin yaptığı beş go lün ve Fenerbahçe - Güneş muh telitinin yaptığı altı golün hep- sini şöyle bir göz önünden geci- recek olursa, o bay, bu Büzellikte gollerin ancak Slav - yanın ilk gelişinde Çapek, Va- nek, Ştapel gibi dünyaca meş - hür oyuncular tarafından yapıl- dığını hatırlar. O da eğer golün güzelini ayırt edebilmek kabili- yetine malikse!. Ne yapalım ? Ne yapalım ki Servet dünya- Ca tanınmış bir takımdır. bil - mem kaç kere İsviçre, kaç kere ğırbî İsviçre şampiyonu olmuş. içinde milli takıma girmiş oyun cular vardır. Hele gözlüklü san- trhafları - ki asıl merkez muha- cimdir -Kielholz İsviçre Milli ta kımının göz bebeğidir. Ne yapalım, bizimkiler onla- Ta üstün geldiği için mi bu ta- kım fena bir takım oluyor. Ma- sal anlatan yazgan bay Servet oyuncularının ismini zaptederek viçre federasyonuna, Avrupa- Servet kalesi önünde akıncılarımız daki kulüplere, hattâ yazgan olmak itibarile oradaki meslek- daşlarma yazsın ve sorsun. Sor- sun da Servetin nasıl bir takır | olduğunu ve nasıl — bir şöhreti ' bulunduğunu öğrensin, öğren « sin de fevkalâde bir oyunla 5— 2 galip geldiğimiz zaman dudak bükmesin, mırın kıriın etmesin, haddini bilsin! Eski bir hikâye Neyse, yazganı bırakalım da, esasa gelelim.. Yukarda - öcü- nü aldığımızı yazdığım İsviç- redeki mağlübiyetimiz € ki bir hikâyedir. Bunu bir çok kimse- ler bilmez. Anlatayım: 1921 senesinde Galatasaray kulübü, Fenerbahçe ve Altınor- dudatı oyuncuların iştirakile u- “zun bir Avrupa türnesi yapmış- tı. Bu sporcular İsviçrede Ser - vet ile karşılaştılar ve 10 — 0 yenildiler. İsviçreli takıma ağır ; bir $ekilde yenilen ©o zamanki | takım göyle idi: Nüzhet (Galatasaray) — Hü seyin Zihni (Galatasaray), Ca- fer (Fenerbahçe) — İsmet (Fe- nerbahçe), Galip (Fenerbah - çe), Refik (Altınordu) — Nihat (Galatasaray), Bekir (Fener - bahçe), Balaşa (Galatasaray), Zeki Rıza (Fenerbahçe), Necip (Galatasaray). Bu takımdaki oyuncular, o _z;i*'nınm en namlı - fütbolcuları n Öğreneceksiniz! Servet futbolcularımıtı 10 — 0 yendikten sonra kafile idare- Misafirlerin ikinci cilerinden Tahir Yahya ile bize on gölden dördünü atan ve üçü- nü yaptıran merkez muhacim ve kaptanları Paj arasında şöyle bir konuşma olmuştu: — Futbolümüzü nasıl buldu. nuz? — Avrupada daha ne kadar *maç yapacaksınız? — On iki kadar. — Eh, öyle ise Türkiyeye dö- aünce futbol hakkında bir fikir edinmiş olursunuz. Tahir Yahya bu alaya kıpkır- mızı kesilmişti. Bu eski bir hikâyedir. — * Yeniside var Fakat bu-hikâyenin bir yeni si de var. Dünkü galibiyetten sonra Tahir Yahya İsviçrelile- rin idarecisine bu eski hikâyeyi anlattı ve sonra lâtife olsun di- ye: — Eh, İsviçreye dönünce Türk futbolü hakkında bir fikir edinmiş olur ve eski arkadaşını- da anlatırsınız. Taşı gediğine koymak diye TAN e Dünkü maçın en heyecanlı dakikalarından ci sınıf bir takım haline getirip te futbolcularımıza kıymet ver- miyen bay yazgana ne demeli bilmem?. İsviçreye çağırıldık Meşhur Servetin idareci ve futbolcuları oyunumuzu — öyle beğenmişlerdir ki, ısrarla fut- bolcularımızı İsviçreye çağır - mışlardır. Slavyayı yendiğimiz zaman - larda da Avrupa futbolunda is- mimizin söylenmesine — böyle böyle başlanmıştı. Dünkü maç Hafta arası olmasına rağmen stadyomda hayli kalabalık var- dı. Saat tam on yedi buçukta Fenerbahçe - Güneş muhteliti İki takimın kaptanları ve hakem işte buna derler. Ben bil'yorum İsviçre Servet takımının hem antrenörü, hem de kulübün sek- reteri olan Avusturyalı Rap- pan kızarmakla beraber şu ce - vabı verdi: — Ben senelerce evvel Aust- tria takımında oyuncu olarak İstanbula gelmiştim. Türk fut- bolünü pek iyi bildiğim gibi, Slavyayı ne Hale soktuğunuzu da bilirim, Futbolünüz bazı nok- sanlar bulunmakla beraber çok ilerlemiştir. Klas futbolcuları » nız Bir ecnebi böyle söylerken, dünyaca tanmmış Serveti beşin- şu şekilde çıktı: Bedii (F.B) Fazıl (F.B) — Faruk (G) Lebip (F.B) Ali Rıza (F.B) Re şat (G) Fikret (F.B) Bambino (G), Ra- sih (G), Naci (F.B) Salâhaddin (6) Futbolcularımız istisnasız gü zel oynadılar, çok çalıştılar, bir kısmının zaman zaman durgun- luklarına rağmen takım halinde gerek müdafaada, gerek hucum da tesirli bir oyun çıkardılar, İlk devre Hücum hattımız ilk devrede de, ikinci devrede de olduğu ka- dar canlı oynamadığı halde iki gol çıkardık. Onuncu dakikada muavin hat tından topu alarak - ilerleyen Fikret, hemen deplase olarak sol açığa geçmiş bulunan Bam- binoya sanki santimetre ile - çülmüş hesaplı bir pas verdi, Bambino kaleye doğru ortaladı. Rasih ile Servet müdafii topa sıçradılar, Rasih müdafiin vur- masına engel oldu, top kale ya- kınına düştü, Naci hemen yeti- şerek ilk golümüzü ağlara tak- tr. Beş altı dakika sonra yine Fikret Bambinoya güzel bir pas verdi, Bambino da çok güzel bir eşapelik pasla topu Naciye gön- derdi, Naci süratle ilerledi ve topu ikinci defa İsviçre kalesi - nin ağlarına taktı. Bundan sonra muhacimleri - miz bir hayli şahsi ve durgun oynadılar, aralarında anlaşama dılar. Misafirler de boş durmı- yarak tazyiklerini arttırdılar. Devrenin sonuna kadar yalnız Faruk üç muhakkak göle mâni oldu. Hele bir tanesi kalecimi - zin yetişemiyeceği bir durumda kaleye girmek üzere iken Fa - ruk havada balıklama bir atla- yışla topa kafa vurarak golü kur tardı ve çok alkışslandı. Kaleci Bedii de, hele havadan gelen şutleri büyük kolaylık - larla tutarak takıma çok fayda- İr oldu. Gol gol üstüne İkinci devrede hücum battı - mız daha ahenkli oynamağa başladı. Rasih ve Bambino bu devrede daha faal, güzel pasla- sıyorlar, Fikretin ve Salâhaddi- ain faydalı yardımlarile de Ser- vet müdafaasını çok - tehlikeli durumlara düşürüyorlardı. Bir müddet sonra Servet a - leyhine bir frikik oldu. Çok gü- zel ve düzgün bir şüt çeken Sa- lâhaddin belki de bu frikikten bir gol yapacaktı, fakat kaleci direğin kenarında güçlükle ya- kaladı topu şiddetinden elinden kaçırdı, Naci hemen yetişerek üçüncü golümüzü de yaptı. Artık açıldık. Hücum hattı - mız cidden güzel oynuyor, sol a- çık Fikret' biraz ihmal etmekle beraber yine kaleyi tazyik edi- yor, Bir aralık topu yakalayan Bambino biraz sürdükten sonra plâse bir şütle kaleciyi gafil av- | ladı, dördüncü golümüzü yap- tı. Çok geçmeden Rasih kale a- çıklarımda topu yakaladı, solu- na baktı, Bambino gerilerde idi, biraz bekledi ve Bambino iler - ler ilerlemez pası verdi ve ken- disi ileri atıldı. Bambino topu tekrar Rasihe verdi, Rasih so - ğük kanlılıkla topu sürdü ve mü kemmel bir şütle beşinci golü yaptı. İsviçrelilerin golleri 5—0 galip bulunuyoruz. Meş- hur Servet şaşırdı, fakat kabul etmek lâzımdır ki böyle bir va- ziyette bile kırılmadılar. Mer - kez muavinleri hemen hücum hattına gecti ve kalemizi taz - yike başladılar. Biraz sonra iyi ve seri bir hü- cumla kalemize indiler, müdafi- lerimizi atlattılar, sol açıkları kuvvetli bir şütle ilk gollerini yaptı. Bir müddet bu oyunlarına de- vam ettiler, ancak takımımız yine harekete geldi, ilerledik, Bambinodan ileri ve yerinde pas alan Rasih sağ iç yerinden çok plâse bir şütle en güzel ve son göolümüzü attı. 6—1 galibiz. Buna rağmen Servet yine hücuma geçti ve ka- lemizi tazyik ederken Fazılın topa istemiyerek el ile dokun - ması aleyhimize bir penaltıya sebep oldu. Servet bununla 2 in- ci ve son gölünü de yaptı. - İşte Serveti ikinci defa 6—2 bir enstantane böyle yendik. Nasıl oynadılar Kaleci Bedii çok iyi idi, mü - dafiler, hele Faruk misafirlere hemen hemen fırsat vermediler, Lebip sol muavin mevkiinde pazar günkü pek iyi olmayan oyununu unutturacak kadar fay, dalı oldu. Pazar gününden her halde yorgun olan Ali Rıza, mer kez muavin mevkiinde Esat ka- dar muhacimleri besliyemedi, Reşat ta faydalı bir oyun çıkır-l dı, Hücum hattı ilk devrede pek iyi anlaşamamıştı. Bu devrede en iyi oynayan Fikretti. Naci iki gol çıkaracak kadar bir sü- rat ve fırsatçılık göstermekle beraber merkez muhacimle bir bağlılık kuramadılar. Bambino da biraz durgundu. İkinci devrede Salâhaddin, Rasih, Bambino çok güzel oy - nadılar ve yanındakilere alıştık-' larmdan olacak bütün hücum hattı müessir bir oyun çıkardı. Fenerbahçe ve Güneş çocuk - larını tebrik ederken Bükreşe hareketleri tarihi olan 26 hazi « rana kadar bir müddet birlikte çalışırlar ve birbirlerine daha i- yi alışırlarsa orada yapacakları maçta yüzümüzü güldürecek o- yunlar çıkaracakları ümidini açıkça söyliyebiliriz. Sadun G. Savcı MACAR GÜREŞÇİLER Bu pazar günü şehrimizde maç yapacak olan Macar güreşçiler Yukardan aşağı: Dobo İmrt, Ba- do Antal, Vlassa Jozet, Barany Bela, Török Avtel, Pauleniji An dras, Dobâ Fguacz, ÖdrögFauvs

Bu sayıdan diğer sayfalar: