28 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

28 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y AŞ e yg KAŞ A O. Bir Eski At Uşağıdır ki, Öldü Dilini Kerpetenle Kopa Ası bir şey... Evet belki de anlata» çağı şeyler acı bir sertncamın hikde yesi olacaklardı. Eğer... Ası bir şey ise bu. Biran evvel öğrenmekte ne mâna var? Ve; — Neşeli bir hikâyesi olsaydı, Ma mış Bırdı bugüne kadar söylemekte gecikir miydi? diye düşlindü. Bu sırada © kolundan çekiyor; di canım... Kargaları gör. eğlenceli bir işim var. Duvarlarından birindeki dolapta evvelce kargaları seyrettikleri oda - ya gelince Mamış Bırdı; — Sakın ha. Yanılıp ta bana asil adlarımla hitap etmeğe kalkışenı m, Kazanda temiz kıyafetli insanlar iyi giyinmeğe imkân bulamıyanlara hiç te iyi muamele ötmezler. Hele nde birde kılıç taşıdığın utlaka bana karşı sert muamele de bulunmulısın, Dülkkâridâki çırak “ lar benim kim olduğumu bilmezler. — Peki ama... Yukardaki hizmetçi- lerin senin bu halini bilsiyorlar mı? — Onlara kulak âsma, Evvelâ, bi- risi hem sağır, bem dilsiadir. Öbürü ise dili kökünden koparılmışibir za- vallığır, — Zavalir... — Hem seğır, hem dilsiz olan bi zim birliğimize girmiş bulunuyor. Ö- bür dilsiz ise düşmanlarımıza diş bi- leyen bir eski at uşağıdır ki, senin öl dürdüğün Civanşir ona işkence yap- tırmış ve dilini kerpetenle koparmış» tır. — Neden? si — Bir türlü esasını öğrenemedik. Ne ise... Şimdi sen kaşlarını çat ve gok hakir gördüğün bir adama emre. der gibi bana ara sıra küfürler sa « yurdtak bağır. Çağır, — Peki, Bir dakika sonra her taralından arga sesleri gelen uzun bir odaya giriş bulunyorlardı. Mamış Birde mallarını beğendirmeğe çalışan bir dükkâncı mürailiği ile ellerini uğuş- turatak; — Ne cinsten bir mal verirsem si zi mefntun etmiş olurum Mirza? de- di, faraza şu çift bilmem £ hoşunuza gider mı? — Bunlar karga cinsinden sayılır- İarsada bildiğimiz kârgâdan pek başka türlü bir mahlükturlar, Bun « Jarın analarını Semerkant'dan iki se ne evvel getirtmiştim. Dikkat eder - seniz kanatlarının uçlarına doğru a - çık bir kül tengi var... Sonta boyun - larındaki şu yaldızlara bakiniz. Beni dinlerseniz asilzadem binları alıdız, Kuşoğlan bir elini kılıcına daya - mıştı, Baçaklarını göre gere bir kaç adım attı, Gösterilen kafesteki kuş « lara, çatık kaşları altından şöyle bir baktı, sonra gayet sunturlu ve ağıza alınmaz bir küfür savurarak: — Bizi hayvan yerine mi koyma « » kalkışıyorsun be nemirut suratlı! z Kârgayı tanimaz mıyız? Yok ka matlatı kül rengi imiş, boynunda yal- diz vatmış... Bilmetn ne, bilmem ne... Kime yapıyorsun bu ağı? — Asiizadem, — Sus! Kafanı patlatırım haf Bun- İşe düpedliz bildiğimiz dam karga - lar, — Peki Mirge,, Sizin söylediğiniz gibi olsun, : N — Ne marifetleri var bunların? — Civaş âyağı yaparlar asilzadem. ,, Ve dirımei küreğine bensiyen bir demir aleti dayalı olduğu yerden 4- bp kafese doğru üzattı. Tavandan w- bir ip ucunda bu kafes pek bü- yük değildi. Alt kısımında çubuklar rm geçtiği tahta kısmı ortasında bir parmak aralığında genis bir yarık var dı, Mümeş Han elindeki firiner küre. ğinin geniş tarafını;bu yârıktan içe- Tiys sokunca kargalar evvelâ bağıtı; rak Kkertat çırptılar. Ve yine 6 arda Kuşdglan hayretle açılan gözlerile gördü erp bir havaya tempo tutar gibi zıplayıp hoplamağa başla - dılar. Bu bal bir iki dakika kadar de- vami etti. Sonra Ma:niş Han ıslıkla bir kıpçak havası çalmağa başladı ve elindeki küreği yâvaş yavaş kafes - ten çıkarıp yine eski yerine dayadı. Şimdi iki karga kâh yanyana gelerek kâh kanatlarını açıp kapayarak, ba * karşı karşıya geçip gağalarını bi- ime değdiretek tipki, bir raks muhtelif figürlerini yapan iki usta i gibi ıslıkla âyak uyduratak oy iyorlardı Kuşöğlan şaşırıp kalmıştı; — Mükemmel... Mükemmel... . di- ye mırıldandı - fakat bunları nasıl bu hale getirebildin? — Bu bana ait bir sırdır asilgâ - dem, vi — Kendi, Kargaci Memiş...,, — Söyle! Ne zannediyorsun sen bi- | 7i? Böyle adi bir sanatı kendimize İş edinip kılicımızı divata mı asacağı - mizi sanıyorsun? Hece? Ve bir çizmesinin koncunu şiddet- 16 yert vurarak mahmuzlarinı şingir dâttrken Mam:ş Hanın göz kırptığı - nı görünce sesini bir perde daha yük seltti: — Hâlâ mi susuyorsun? Kafanı patlatmamamı istemiyorsan (o çabuk ol... Haydi... Ve yumruğunu kaldırdı. Bu arrada büylk odarım öbür ucun da bir merdivenden köşarâk çikan iki adam gencin bu hiddetli tavrını gör- Mmüşletdi. Ustalarının imdağdma koş- mak İstiyen iki çırak gibi dirsek dir seğe vererek gence doğru Yilrüdüler. ana takdim edeyim: “— Kazanda Nalbantlar çatısında Nizamettin NAZIF rdüğü Adamın Fakat Mamış Han onlara: — Durunuz! - diye hormurdandı - Heye geldiniz? Ne işiniz var burada? Biri; — Size hakaret edildiğini işittik te Bayım... - diyecek oldu » Öbürü, — Ustamızı tehlikede sandık da. dedi « Ve bir taraftan da durmuyorlar, muttasıl ilerliyorlardı. Tavan, sar kan ktfesler 6 kadâr çöktü ki, örmüz- ları ile başları görülmüyerdu. Ma « mış Han onların durmayıp ilerleme - lerine tütüluvermişti. Acaba bunlar kendi uşakları değil miydi? Delikan- lıya hafifçe fısıldadı: — Dikkatli ol! z (Arkası var) tüfek kitalarının ellerinde — 500 tane! kadar mitralyöz vardır. Yüce dağla- rn bâzı noktalarında çoktanberidir gizlenmiş eephane depoları olduğu Mmüuhakkaktır. Modern harb gereçi (evağtimı) çok azdır ve birkaç tank- la, birbirlerine benzemeyen uşaklar- dan ibaret bulunmaktadır. Gene bu aytarın söylediğine göre, İmparâterün © çağırısına, | 1,000,000 erkek, kadın ve çocuk koşacaktır. — | Aytar diyor ki : “Habeş ülkesi | yâmanıdır. Fransa'nın iki kat büyük- İüğündedir. Onu koruyan yakıcı bir iklimi ve dağlıle bir toprağı (vardır. Yiğitçesine ve yılmadan o savgays (müdafaaya) müsaittir. Şimdiki hal- İ de 120.000 kişilik olan İtalyan kuv- vetleri yakında bütün seferber edilen asker buraya gelince, 150.000 i bula- caktır. Bu kuvvetlerin, kati taarruza geçileceği #irada daha ziyade arttır maları ihtimali vardır. . İtalyan ordusunun teçhizatı bol ve mükemmeldir. Bilhassa tank, (zırhlı otomobil, Uçak ve mitralyöz hususun dâ çok zengindir. Keşif ve “bombar- dıman hava filoları için 40 dan fazla iniş alanı | hazırlanmıştır. Bununla beraber, yalnız bu hava kuvvetlerile bu işin nasıl başasılacağına henüz â- kıl ermtmektedir. Adisababa şehri, Italyarım uçak #- lanlatından ancak 750 kilometre öte- dedir, Derek olur ki, bir ton bomba taşıyacak 2000 kilometre uçan 3 mo- törlü uçaklar, burasını bombardıman edebileceklerdir. e Ancak, Adisababa 100.000 nüfuslu ve vurulacak ta bir tarafı ölmâyan bir şehirdir. Ve bu hir, Oİâi2 harbinde Moskovanın yandığı gibi, yanar ve bunun dâ bir etkisi (tesiri) olmaz. Adisababa'da sergi acılacak Ankârada bulunan Habeşistan fah- fi konsolostumuz Bölnen Betger, dün sabah şehrimize gelmiştir. Fahri konsolosumuz Ankara hükü- metimizle Habaşlstana gönderilecek tiğaret malları Üzerinde konuşmuş ve dün kendisini Bristol otelinde gören bit muhâttirimize temaslar etrafında kararlaştırılan şekiller halkında iza- hat vermiştir. Bohnen Berger demiştir ki: “ — Habeşistanm bas: devletler » den satın aldığı emtianm Türkiyede fazlası ve yüksek kalitelileri mevcut tur. Bü mallar, Habeşistana çok ucuz gönderilebilir ve bu ticari anlaşma tahakkuk ederse Türkiyeye milyon - larca Jira gelir getirebilir, diği HABEŞ işi CENEVREDE Bir Uzlaşma Esasının Bulunacağı Ümit Ediliyor (Buj tarafı 1 incide) Ankarada alâkadar makamlarla gö- rüştüm. Bu görüşmeler sonunda Habe #istanda bit Türk sergisi açılması ka rarlaştırıldı.., | Öğrendiğimize göre, konsalos Ha- | beşistana döner dönmez sergi açıla - cak ve bu sefgiye, her istiyen tüccür mâl gönderebilecektir. Bilhassa körlerimizle incir ve üzümlerin, kon“ servelerimizin orada çok iyi bir piya sa bulacağı umüulmâaktadır. Habeşler tarafından arzu edilen mal latın nümuneleri için konsolosluk va #ıta alacak ve istenilen mikdatda mâl Mabeşistana gönderilecektir. Habe aldığımıza göre, hükümet! - miz konsolosumuza ticari sergi hazir İekları' için selâhiyet vermiştir. Kon s0lo4, Hâbeşistana gidinse sergiyi ha zıtlayıp açacaktır. Konsolos, Hsbeşlerin Atatürke o « Jan hayranlıklarına da temas etmiş ve demiştir ki: “. Habeşliler, hergün hattâ ber sa at Atatürkü ve onün başkanlık etti- #i Türkiyedeki hareketleri adım a - dem takip ediyorlar. Habeşler, Ata « türkün bayranıdırlar,,, Böhnen Herget, dün akşam ekspres le Viyanaya gidecektir Londrada olokar grevi Londra, 27.A.A. — Londra ve yö- | resine işleyen otokâr o memurlarının | gtevi, büyümüştür. Bugün 2350 me- | murla 500 araba dürmaktadır.İş | saatlerindeki oanlaşmâslıktari ötürü | oftaya çıkân grevden 17 garaj zarar görmektedir. Greve son vermek için sarfedilen | gâyretler, sonuçsuz kalmıştır. Suriye Başbakanı Pariste Paris, 27.A.A, — Suriye başbakanı Şeyh Tacettin, beraberinde doğu ko- müitesi başkanı Doktör Samne olduğu halde, dün darbbaneyi gezmiştir. Kendisini karşılayan direktör, dar- | blanenin nasıl işlediğini gösterdik- | ten sönra, Şeyh Tacettin'4, ziyafeti ilgisile basılrış bir #madalya armağan etmiştir. z Havanada Bayındırlık Baka nını tevkif ettiler Hâvana, 27.A.A. — Hentir belli olmayan sebeblerden ötürü, polisler. le, ordunun gizli hizmet kurulu üye leri Bayınderlik — bakanlığını kuşata rak yönetgerle (müsteşarla) birlik- te bütün işyarları tevkif etmişlerdir. Bayındırlık bakanı | Vilyam Ruitz hakkında da tevkif müzekkeresi ke- TAN FAYDALI BiLGiLER BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 1230: Plik neşriyat. 18.30: Dans tm sikisi Çplâk). 19.30: Çocuk sasti, Hikâye. ler ÜMemmt Cemil) 2030: Radyo sür ve tango orkeslraları ve Türkçe Çadırcı, sözlü eserler. 21,80: Son haberler, borsa. lar. 2140: Piyano solo (Bayan Rozi Ve- netianet) 3; Dans menikici (pâk). Bükreş ler, 13.05: 3.53: Plik, 7: Köylü Duyum- ler, 20.20 dâkları, 20.55: Sözler. 21.20: 21.40: Radyo salon ötkes- Duyumlar. 22.50: Konserin Budapeşte 1,10: Selen ootkestram Betha. 2140: Tiyatro piyesi. 22.50: Du: Piyana « kenan konseri, 23.5: Len Baker cazi 2430: Çingene müziği, 105: Duyurtlar, Varşova 20,10: Reklâm. 20,256: Plik.Sözler. 21: Könferans (Pileytski), 21.10: Senfonik komser. 21.40: Duyumlar. 22.10: Sözler. 22.10: Lembefg'den şen yayım. 2320 Sü orkestrası könserl, 24.05: Dans plâkları, Belgrat 21: Şarkılar ve popüler o damelar, 23: Duyumlar, 23.20: Pllk, 2130: Hafif mü- zik. 24: Röle konser, Prag 19; Almanca yayım Çed). 20: Du. yumlar. 20.1$i Kapo kompozitörleri lara- fmdan şen, müzikli yaymı, 2105: Tiyatro. 7145: Torino'dan röle: ( Zandendi'nin #rerlerinden “Francesca da Rimini, ope tası, Çistirahatlerde duyum ve saire). Moskova 18,30: Konser. 19.15: Plâk. 20.30: Dans müriği. 22: Almanca yayım. 2255: Kız meydanmdan röle, 23: İngilizce yayım. 24.05: Almanca yayım. Leipzig 621: Aleşam müziği. (Piyano.keman ve sarkılı). 23: Duyumlar ve spor. 2330: Dans müziği Münih 20.40: Çingene mlziği. 21: Johann Strauss'an eserlerinden konser, 2: Du- yamlar. 2.30; Danx. Breslau 20.20: Aktğalite, 21: Johann Birarss'un eserlerinden Konser. 23: Duyutülar. 23.30 Sözler, 23.505 Date. “NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçi eczaneler şünlardır Bahçekâyidi Salih Necari — Ankara ci desinde Eşref — Bayazıtdi Cemü — K tükpazarda Yorgi — Sehzadebaşında raçümtükte Fuad — Büyü Riza <- Heybelide Yusuf « Bökırköyde Merker e Penteda Hüsümettin —. Has köyde Yeni Türkiye — Kusmpaşada Ye- #i Turan — Kadıköyde Büyük — Yel değirmeninde Üçler — Rasiktaşta Rrra — Galatada Doğrü yolda Merker « Tünel. de Matkoviç — İetikiii caddesinde Ke mül Rebul — Şişlide Şark blerkez — | yüpte Tlikmet eczaneleri, & LİMAN HAREKETLERİ Bugün İmanmmıza gelecek vapurlar : Saat i? OKotseli İmrozdan 16,1$ Gütel Bandırma Hemitten Bugün İlmanmızdan gidecek vapirlar : Şat 5 eder İzmite 9 Saadet Mads 40 Sadik Züde Mereme 30 Güneysa Karadenize o DAVETLER Kırilay Beyoğla Kaza Şubesinden ; Köğithaneköy yarığınımdan çikan yeksal- lara yardım olmak zere, Zingal Şirketi Direktörü Tevfik Ali 20, Beyoğlunda Nea- gora Bakkaliye mağarası sahiplerinden Kutanos biraderler 80 kilo patates,Kâğıt- hane köyünde Abdullah bir koyun ve Ali- beyköyü ve Silâhdarağa furunları şirketin» den 159 kile ökmek kaza şubemize tebetrii edilmiştir. Bu hayrı yapanlara sonsuz te dilmiştir. Bu hayır yapanlara sonsuz te yekkürldritizi sunariğ. © Anadolu kulübünden; Senelik kotigremiz 14 Ağustos Pa- zar günü saat l0da toplanacaktır. Üyelerimizin toplantıya gelmeleri... . Beşiktaş Halkevinden : Hal kdershânesi komitesi yeniden yabanci diller kurslarına başlamıştır. Pazartesi günle, ingiliz: Salı, Pörşembe günleri: Fransızca. Derslere 20 Temmüz Pazartesi gü- nünden itibaren başlanacaktır, SİNEMALAR TİYATROLAR * Şehir Öpereti: Tepebaşı Be - lediye bahçesinde buügn 8& at tam 21 de “Deli Dolu" öp&- ret 3 perde yazan Ekrem Reşit besteliyen Cemal Reşit İstanbul ciheti, Bebek ve Şişli tramvayla ri temin edilmiştir. # Şık e Adalır çiçeği — Deniz ejderi, silmiğtir. | ilk bm # Meleki Aşık Rahibe — Ak kelepçesi, gis 2.0 İ yalnız bizim-yakamızı sabat bırak! 28-7.935 (TAN)IN OYKUSU BENZETMEK İHTİYA Yazan : Bedri ç Hepimiz bir aralık insani “benzetmek ihtiyacını” mf eek olduk. Fakat dostum. e hayyelesi gök kü. ah edi Jet ! dan o kadar antika şeyleii, Jiyoruz ki, kimimiz katıla l İüyor, bazılarımız da Mi taharmil! edemiyerek ye”) aliyor ve edipleri daha &ÖÜ relerin göklerinde yanma! ruz, >. yi Sen yine ne ise bu abi b. tın çivilere benzettim. Fakat bizi memnun etmif iyi gel bu benzetmek sevde geç. Bizim boşumuza misin, bize ıslık çal, Biz” İse dolgun bir ıslığa bayi) lardan da hoşumuza gide” Fakat onların da çoğü Jerle doludur, Zaten en dilerin benzetmeğe deği! tahammüllü yoktur. Nise diler, sırtlarına abahan wi li ler altıda ezilip kaybolW” yi Ayaklarını buz gibi bİC 4 kâdıktan sonra yıldızlA€* İere benseteri adam dü” bir şeye benzetmiyeceğin* va rökten yemin ederken, ©“ iygfi diz, en güzel gülüşile Bölg — Teşekkür ederiti do? dü. Fakat sana daha 49 <8 var, Bizi şairler yelek “şi tut ta, fil gözüne kadar Ey 8 benzetmeğe çalışırkefı, yedi yaşlarında hariku! delikanir bizi sevgili benzettiği için feci bi rimizin önünde can v© Berrak bir kış gecesi su kokan temiz yatak çarşafın: aydınlatmağa çalişt- yor ve 6 buz gibi bir su İle ayakli» Tin: yıkadığı için kendi kendini teb- tik ediyordu. “Meğer ayaklarımın da burun delikleri varmış! Meğer ayaklarım da nefes almasını. biliyor- Jarmış!” derken gözü penceresinin önündeki bercak Miş getesine ve iri birkaç yıldıza ilişti. Ve ayaklarını buz gibi soğuk bir su ile yıkayan adam daha geceyi mavi bir kumaşa ve yıldızları bu kumaşı göğe çivile- yen altın raptiyelere benzetmişti ki, yıldızlardan adama en yakın olanı kelimelerini boğazına tıktı; en yakın yıldız bezgin bir seslı h aşkina 8u$! diyordu... Ya- hut İstersen devam et, Sevgili gece döstumuzü Heteje istersen benzet, Ayüklarını buz-gibi birısu ile-ye kadiği için gendi kendini tebrik et tikten sonra, göğü tavana, geceyi Ki“ maşa ve yıldızları raptiyelere benze | ten adam alallamış, gık demeden dinliyor ve yıldızlar gittikçe yükse İen ve berraklaşan bir sesle anlatı « yördü: — Artık bıktık usandık benzetil- mekten dostüm. Gökyüzünde ilk gö- zümüzü açtığımız günden bugüne kadat insanların bizi bensetmedikle- ti yer kalmadı! Şaitlerin, romandıla- rın, yıldız İlmile uğraşanların de- imiyorum, yetyüzündeki bütün in- sanlardanı bahsediyorum. Bilhasta şairlerden çektiklerimizi ayrıca an « Jatatağım. Paştırmacıdan tut ta kral- lara Varındıya kadar herkes bâyati böyünes gartmış gibi bizi muhakkak bir şeye benzetir, ondan sonra ölür. İçimizden insanlardaki bu “benzet* mek” ihtiyacına merak salan bit yal. | dızlar kadar güzel gös! Giz bir gün yeryüzüne kadar indi ve | söylemişti. Genç kız gok bu hususta üç ellilik muaz#am bit | sonra ölmüş ve delikti. 4 eser yazdı, Aklımda kaldığına göre | çıldırmak derecesine &* ge bir yerinde şöyle diyordu :: “İhsan » | miz onu seviyor ve #€ lar muhakkak benzeterek seviyor, | ber ağiryorduk. Dura benzeterek nefret ediyorlat.” Satice | şamıydı, Onun evinin b 5 lardan bahisedâtken de: “Satıcılar dâ | de yatıyorduk. O pen £ muhâyyelelerinin o kuvvetine göre | de diz çökmüş, biz€ ber sattıkları seray ellerinden geldiği | ce ağlıyordu. Bir & kadar muhakkak bir şeye bönsetme- | Balkon parmaklıkla! ge çalışıyorlardı. Meselâ üzüme | çatının üstüne çıktı, ” üzümünü kebaba benzeterek satiyor. | tanesinin üstünde F Muhayyelesi kıt bie cevizti cevizini | doğru ilerledi. Önü benzete bensete ancak bademe ben: | na basmak, öpmek iSÜİLA geliyordu!” ellerini uzattı ve Adr ği Bu meraklı yıldız arkadaşın eseri | gömüldü. Bacanmı ar gökyüzünde müthiş bir rağbet ka | yıldız kayıp pimi we zandı ve binlerce defa tab'edildi. roe bu güzel deli vr Dal nişanlı — Garsonlar şa) # Yıldıs ; Kraliçe Kristin, * İpek: Benbur — Pariebi âşıklar, #* Mili » Söz bir Allah bir — Kızilova süvariler, Sümer: Genç kızlar klübü - Kem va *“Üaküdar Hâles lakandal o İTFAİYE TELEFONLARI İstanbul itfaiyesi dez ” Beyojn ne — Cerrahpasa benii ş” 7 izan z / Yarikar. | kk, Büyük lere , vi ve, Kandi ; Kartal, | Haseki kadınlar bas büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı sem- G isin telefon santralındaki ciemü- MÜRACAAT er YERLERİ | Bepoğin Zar seti Etfal hastanesi, Şii Haydarpaşa Nümüne Deniz Yolları semtesi Telefon Akay (Kadiköy iskelesi büy ö- mürlağu) Şirketi Hayriye, Telefon 43103 4403 sti Kil dar, Nah balesi, Gis caddesi Vapurculuk Şirketi merkes acen-

Bu sayıdan diğer sayfalar: