28 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

28 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# ; b, öd 1D ça APDULLAH CEVDET... CASUS! / “Aziz Hüdai Akdemirin tefri- kasında, Abdullah Cevdet adre nn casuslar arasında geçtiği- hi görünce ü : Abdullah Cevdet... Casus? Saltanat ve mütlakıyetle bo- Zuşan inkılâpçı Abdullah Cev - det... Casus! Telif ve tercüme olarak bize tek başma devletten daha fazla kitap veren Abdullah Cevdet... Casus! Anadolunun sıtmasile şakak- larr yanan, Anadolunun veremi- «gerleri sızlayan, Anadolu - nun İrengisile yüreği şankr bağ- layan ve yurdun sağlığı için hes ta olacak kadar yazan, söyliyen, haykıran Abdullah Cevdet... Ca- sus! Türk kadınının esirliğine, çar şaf içinde boğularak maskara- laştırılmasına tek başma isyan eden Abdullah Cevdet... Casus! Softalığa, meşihate, kara kuv- vete pervasız saldıran ve bunun için tevkif, tahikir, tezyif oluna- rak bin belâya uğrayan Abdul. lah Cevdet... Casus! Arab harline düşman ve im- zasını lâtin harfile atmaya ilk başlayan Abdullah Cevdet... Ca- sus! Ve kendi kendime sordum; Böyle imiş te ve bunu bir casus teşkilât reisi biliyormuş ta ne- den hükümete haber vermemiş? Neden Abdullah Cevdet kurşu- na dizilmemiş? Hapis veya mah küm edilmemiş? Tezatları, büründüğü esrar perdesi altında sipsivri çıkan acaip ittihamda, sabrımın mük fatinı verecek bir yanlışlık oldu Zunu düşünerek biraz bekledim ve birşey yazmadan evvel, me- seleyi gazeteden ve tefrika mu- harririnden anlamayı tercih et- tim. Kendisini ararken, dünkü Tanda, Abdullah Cevdetin kizi Gül'e verdiği karşılığı buldum. "Aziz Hüdai Akdemir dün çıkan <ürüst ifadesine ve tavzihine gö re: “Yüzbaşı Benet'in konuştu- Zu Abdullah Cevdetin kim oldu Bu belli değildir. Belli de olsa konuşmak; ve casusluk etmek başka başka şeydir. Aziz Hüdai Akdemir de Abdullah Cevdetin memleket irfanma hizmetini bi- Jenlerdendir ve bu, bir isim ifti. basından ibaret olabilir. Yanlış tefsire pek mii, cümlenin böylece tavzil gö: rünce, bütür sağlığında isnadın, iftiranın veya bu türlü yanlışlık. larm pek çoğuna uğrayan Ab- dullah Cevdetin mazlâm hâtıra- sına gözlerim biraz daldıktan sonra... ferahlar gibi oldum. Peyami SAFA — m Halk sulardan şikâyet ediyor Kireçburnu ve civardaki sulardan balk şikâyet etmektedir. Çünkü bura- lardaki Su mecralarının üzerleri açık» tır ve bu yüzden sulara toz, toprak karışmaktadır. Halk bu ciheti müte- #ddit defalar belediyeye bildirerek yar dım istemişlerse de aradan uzun za- ilk Tedrisat müfet- tişleri ilk okullarda Öğretmen Önümüzdeki ders yılından itibaf. ilk tedrisat mülfettişlerinden bazil: ren ilk okullara muallim tayin Jecekleri haber verilmektedir. Bun - ların yerine Ankara Atatürk terbiye- enstitüsü mezunları getirilecektir. Bundan sonra ilk tedrisat müfettişlik lerine bu enstitü mezunlarının tayini kararlaştığından, evvelce ilk okul retmeni iken müfettişliğe terfi eti öğretmenlerden ker yıl bir kaçı şim- di aldığı maaşlarla ilk okul öğretmen Jiğine tayin edileceklerdir. Bakan » Irk, lise ve orta okullara olduğu gibi ilk okul durumlarına da önem ver - || mektedir. Bu sebeple bü yıl bütçeyö yeniden 8 ilk okul açacak kadar tah- sisat konmuştur. Bu para ile ihtiyaç görülürse mektep açılacak ve köy mekteplerile, köy ve bazı şehir ço - cuklarının mektep ihtiyaçları görüle cektir, Mülhakatta üç sınıfli yeni rer ökul açılacak ve evvelde Üç Siritf- Jr olan bazı okullar da beş srnrfa çıka rılarak tam teşkilâtir ilk okul haline konacaktır. Bakanlık köylülerin okutulması ve köy çocuklarının okuma durumu hak kında bir anket açmıştı. Bu ankete ge Jen cevaplar incelendikten sönra bir köy okulları talimetasmesi bâzitlana cak ve bundan sonra köylerde bu-ta» limatnameye göre hareket edilecek - tir, >—— Riyazt ıstılahların karşılıkları Lise ve orta okullarda okunan fi- sik, kimya ve riyaziye ıstılablarının öz türkçe karşılıkları aranmakatdır. Bu iş birkaç aya kadar bitirilecek ve önümüzdeki ders yılından itibaren ta- İebeye öğretilmeye başlayacaktır. Tramvay tarifeleri Tramvay ücretleri üç aylık tarife komisyonu önümüzdeki hafta içinde toplanacaktır. Evvelâ elektrik fiyat - lar: üzerinden tetkikat yapılacak, on- dan sonra tramvay ücretleri incelene- cektir. Fakat, gerek elektrik, gerek tramvay ücretlerinde bir tenzilât yapı İacağı tahmin edilmektedir, —— Bir hırsız grupu yakalandı Şimdiye kadar birçok isim ve kiya- fetlerle şehrin muhtelif yerlerinde hır sızlık eden bir akrep yakalanmış ve kanun! takibata başlanmıştır. Çinge « ne kılığına giren Mustafa ile İstanbul ve Beyoğlu taraflarında birçok ailele- ri soyan Abdullah, Mehmet, Rasim #attıkları malların yerlerini göstermiş ler, diğer çaldıkları malları da fade etmişlerdir. Bu hırsız grupu tüzün z8- mandanberi polisçe takip edilmektey- di. Tahkikat devam etmektedir, Tekerloklere lâstik Belediyenin hazırladığı gürültü ile mücadele talimatnamesi Fen heyetin- de incelenmektedir. Bu incelemeden sonra, tatbikata geçilecek ve evvelâ arabalardan işe başlanarak gerek yük ve gerekse binek arabalarının teker- leklerine lâstik konacaktır. Ucuzlatıldı ama, yine pahalı satıyorlar ei ucuzlaması üzerine pasta, leme ve saire gibi şekerli mad- delerin de ucuzlatılması kararlaşmıştı. Belediyenin tasdik listelerinde de bu man geçtiği halde kendilerine hiç bir | maddelerin fiyatlatrı ucuzlatıldığı hal cevap verilmemiştir. Bunun üzerine halk Sarıyer kaymakamlığı vasstasile yeniden belediyeye müracaata karar vermişlerdir. No, 95 Erik Çiçekleri |”. Mahmud YESARI Uzun, ezici bir kıştan sonra, başın- dan güneşten tacr, papatyalar, mine- ler, gelincikler işlenmiş eteğini sürü- ye sürüye, nazlı bir gelin gibi, bahar gelmişti... Erikler de çiçeklenmişti... Nisan sonuydu. Şehirden uzaklaş- mak, kırlara açılmak Tren Je Pendiğe gidecektim. Gökyüzü, bulutsuz, parlak, açık ma- vi idi. Demiryolunun iki yanımdaki ağaçlar yeşermeğe başlamış ; erik, gef- tali, badem ağaçları, bu yeni yeşeren kalın, ince gövdeler, dallar arasında, vi pembe gibi duruyor- lu. Renk renk köşklerin bütün kış ka- pal durmuş pancurları, tetli bir uy- kudan uyanmış gibi esneyerek açıl. muşlardı. Bahar rüzgirlarile savrulan erik çi şeklerini görünce, Kadriyeyi hatırla. dım. Ve okuvamadığım dördüncü def de, birçok esnafın eski tarifeye göre Halime erizledole şikâyet edilmiş” tir, Belediye bu gibi esnat racaktır, TAN ŞEHİRDE OLUP BİTENLER --—-———-Ne Dersiniz ?—| İSTANBUL SAATLERİ... Saat, bir zaman birliği için icat | gitmezler, Beyoğlunun eski Ingi - edilmiş bir şey ise bunların ger-| liz sefaretinin kapısı üzerindeki | çekten hep beraber gitmesi lâzım değil midir? Halbaki İstanbulda İ beraber giden iki saat bulamazsı- niz. Denecek ki, bunlar hep bir el- İ den âyar edilmediğinden böyle i oluyor. Köprüden geçen yüz kişi. İ yi çevirip saatlerini sorsak içlerin- de on lânesi biribirini tatmaz. İ Doksanı mutlaka aykırıdır. İ Bunun başlıca sebebi: Şehrin saatlerindeki aykırılıktır. Beyazıt- ta Universite kapısndaki #natten i fatun, aradaki mavakkithanelerin İ ve saatçilerin hususi pandâllerini | saymâkazın Yenicami saatlerine İ ! | kadar inelim. Buradaki iki saat bi- İe biribirine uymaz. Büyük posta- hanenin ortadaki holünde karşılık h iki saat vardır. Biribirinden üç dahika farklı giderler. Köprünün İ iki başındak! Zenit saatlerini biri- | birini tutmaz, Denizyolları idare- İ sinin Karaköy binasının tepes't:de | ki saatle Kadıköy ve Şirketi Hay- İ riye iskeleleri biribirlerile beraber Mağ silsem saatle Tünelin başında ve içindeki l saatler biribirine uymazlar. Tak- sim meydanındaki saatle Galata | saray lisesinin alnındaki saat te ll Beraber gitmezler. Ve bütün bu | saatlerin arasında bir beraberlik | yoktur. Çünkü: 1 Her büyük şehirde olduğu gibi | İstanbulda da saatleri âyar etmek | için bir türlü düzgün ve pratik bir | gare bulunamadı. Galata kulesinin | tepesine konan saat topu bir türlü ! işletilemedi. Tünelin düdüğü de | ötmez oldu ve bugün şehrin saatle rinde öyle bir dağınıklık belirdi kiş ölçülemez. Bütün bu öyarszlıktan dolayı halk saatlerini ileri götürmekte ve bu sebepten dolayı da vakit kay- betmehtedirler. Ekonomi ve iş hayatile ilgili o- | lan makam bu işe el koymalıdır. | Bu en kolay, fakat en önemli bir | ödevdir. Biz böyle düşünüyoruz: Siz ne dersiniz? Bina vergisi Taksitleri başladı Bina vergisi taksitleri alınmağa başlanmıştır. Vergi taksitini birinci ayda vermek gerektir. İkinci ay gi- rince borcunu ödemiyenlere “Tahsili €emyal” kanununa göre haciz muame- lesi yapılır. Borcunu ödemiyenlere onar gün - lük bir mühlet verilmiştir. Bu müd. det içinde borcunu vermiyenlerin vergileri haciz suretiyle alınacaktır. —ö Evkaf genel direk- törü izahat veriyor İzmirden dönen evkaf genel direk- bazı tetkik törü, İerle meşgul olacaktır. Genel direk - tör İzmirdeki tetkikleri hakkında bir muharririmize şu izakatı vermiştir; “ — İzmirde, işlerimizin gidişini görmek ve yaptığımız yeni işleri ma hallinde tesbit etmek için tetkikler - de bulundum. Evkafı modem bir hale koymak için hiç bir kusurumuz yok - tur Esasen evkafın idaresi bugünkü ihtiyaçlara cevap vermekten uzak de Bildir Vakit ve fırsat düşdükçe ct - muriyetin diğer kurumları gibi ev - kaf da cumuriyetin gidişine ayak uyduracaktır. Şu kadar ki, ilerisi yüz de yüz emin olmıyan işlere hiç bir suretle girişilmiyecektir.,, Genel direktör, İzmirde mezarlık başında inşa edilecek evkaf hali hak- kında da şunları söylemiştir: ” — Belediyenin hal hakkında ret- mi bir teklifinden malâmatım yok - tur, Burada bir kaç sene önce bir haJ yapılması düşünülmüş ve plânları ba ek Bazı emiri , sonra inşası on önce eksiltmeye olaimişnia Şln yakında başla » eşfe göre, 88 bin lira- Gümrükte kurs açılıyor Gümrüklerde mensucat eşyas nın ne şekilde muayene edileceğini “aua- ene memurlarma öğretmek Üzere, stanbul gümrüğünde bir kurs açıla taktır, Uç ay sürecek olan bu ku:s'a, Bakırköy Bez fabrikası direktörü Faz İda muayene usulleri etrafında ders gösterecektir. teri düşündüm. Bu bâhar, onun kalbi gene çiçeklen 2, Hasta şairini yokladı; beri rik fa naşı ne ari Kadriye, kışı, nasl ge- girmişti bozmuştum; Erenköyünde ieemlaği ladin 'azla ümit etmemek- le beraber, Kadriyenin köşke taşmıp taşınmadığını anlamak isti yordum. Kış ıslaklığından kurtulmuş, toz - ları kabarmağa başlamış, bozuk, 1ssıx yollarda, iki yanıma bakınarak yürü- Kadriyenin köşküne yaklaşırken yüreğim, ürperiyordu. Bahçenin kalın demir sı önün- de durdum, baktım. İki geveze serçenin civci, başka sös duyul- muyordu. Köşkün pancurları sımsıkı ay ele löşke bekçi bırakmış olacaklardı. İçeriye girmek, bahçeyi dolaşmağı düşünüyordum. Neye yarardı? Bahçe- ye bakan arka odada, camlı Kapıyı açarak, Kadriye, ateşi kimoncsile alev Bahçede çerikler elbette çiçek aç- mişlardı; fakat Kadriye olmadıktan sonra,erik çiçeklerinin şiirini duya- İğ amd kiz driye ile beraber geçen günleri- mizin, cenkleri, ışıkları, kokuları, göz- İerimde buğulanmıştı. Sinirlerim, bir yas acısile sızlaya sızlaya döndüm... ein MM esdi msasa e 4g Apartımanın kapısını açan hiz- metçi, beni, tuhaf tuhaf süzdü; — Ben, demin ri Ha nrmefendi, evde al Blniyoram. Bir az dufun da sorayım, Vaziyeti iş evim ne herkesi reryarildnraş m İbti- yat, nedendi?. Acaba, damı çıkmıyordu? Kimseyi gö: , kimse ile konuşmak istemiyor muydu? Ta - sanlardan mı ? Bütün bu ihtimaller, bana hüzün vermişti. Eğer neşesini kaybetmişse, ona, a- cırdım. Onun canlı neşesi, caalı kah- kahaları, etrafı içinde bir saadeti, Içim Üzüle üzüle bekilyordum. Hizmetçi kadın, tekrar görünmüştü; gibi durmadıktan gonra,'neye yazar- | dikkat ettim, yüzü gülüyordu. Bu iyi diz iİ alâmetti, Hizmetçilerin, hanımlarının, Kİ e m zman 7 iç Bakanı Şehrimizde İç Bakanr Şükrü Kaya dün An- karadan şehrimize ea ri Şükrü Kaya, ilbay ve şarbay Mühittin Üs- tündağ, ilbay muavini Rükneddin Sözerle diğer ilgili şahıslar tarafın. dan karşılanmıştır. Yerli Mallar sergisi Yedinci yerli mallar sergisi dün de gok kalabalık bir gün yaşamış, öğle - den sonra İşlerinden çıkan hükümet ve sösyete mermirları sergiyi gezmiş lerdir, Bilhassa akşam üzeri sergi bah çesi ve binanın için kalabalıktan ge- gez hale gelmiştir. Dün sergiyi 22 in kişi gezmiştir. Şehrimize gelen yüzden fazla Fransız seyyahı da bu | arada sergiyi dolaşrtışlar, uzun müd det kalmışlardır. Bunlar, Türk endüs trisinin inkişafından memnuniyetle bahsetmişlerdir. Serginin şimdiye ka dar 185 bin kişi tarafından gezilmiş olması halkın ulusal endüstrimize bü ük ilgi gösterdiğini meydana koy - maktadır, —— Kültür Şürası toplanacak Kültür Bakanlığının bu yıl lise ve orta okullarda ıslahat yapacağını yaz miştik Bu arada imtihan talimatna - melerinin yenilenmesile beraber önü müzdeki ders yılı için lise ve orta o- kul öğretmenleri arasmda da bazı de ğişizlikler olacağı haber verilmekte- dir Bundan başka lise mezunlarının bir ecnebi dil bilmeden üniversite: leri Önemle gözönünde tut rak bu ders Yılından itibaren üniversi tede olduğu gibi liselerde yabancı dil kursları açılması kararlaşmıştır. ———— Liselerde ecnebi dil Kültür Bakanlığında yapılacak de- gişiklik ve ıslahat etrafında yeni ka- rarlar vermek üzere, yüksek maarif Şürummn toplanması için hazırlıklara başlanmıştır. Maarif şürasına memle ketin her tarafından gelen kültür di - rektörleri iştirak edeceklerdir. ba - arif şurasında Kültür Bakanlığı tali- matnâmeleri esaslı şekilde tetkik ve münakaşa edilecektir. efendilerinin duygularını benimseyip pa biliyordum. Hizmetçi kadın, önümde saygı ile eğilmişti: — Yandaki bahçe kapısını açayım. Barmmefendi, küçük köşkte bekliye - cekler, Bahçeden geçtim, köşkün mermer Aİ eriki oki eümiz kapı Se Üstü ateşi sarı ipek güller işlenmiş koyu lâcivert bir kimono ile Kadriye göründü: — Bonjur , Yesari! Elimi s:karken gülüyordu: — Hayret, nasıl oldu da bu sokak e meleri Bak; nasıl oldu unu ? demiyorum. Gözlerini kırptı : — Yoksa, Sile güveniyorum? Ona bakıyordum. Hava, puslu idi; , renklere ihanet edemiyordu. un yüzünü, bu kadar açık, bu ka dar çıplak görmemiştim. Yüzü yor. gun, gözleri yorgun, gülüşü yorgun, duruşu yorgundu; yalnız sesinde es- &i günleri hatırlatan canlılık kalmıştı. bakışıma dikkat etmeyişinden, hislerinin de, hattâ zekâsının da yor- gün olduğunu anlıyordum. KUÇUK HABERLER * Gümrük ve inhisarlar bakanlığı müsteşarı Adilin bugünlerde şehri - mize gelmesi beklenmektedir. * Evkaf ile belediye arasındaki pü rüzlü işleri halledecek olan hakem heyeti 4 ağustosta vilâyette toplana- rak bu husustaki çalışmalarına baş - İsyacaktır, * Pazar yerlerinde satış yapan cs - naftan belediye resim almaktadır, An cak bazı esnafın elindeki ruhsatiye - min gösterdiği sahadan daha geniş yer tutarak fazla belediye resminden kaştığı görülmüş ve bunlar cezalan - dırrlmıştar. 2 * Belediyenin yeni yapılan bina « lardan aldığı tenviriye ve tanzifiye resimleri maliye şubelerinden malâ - mat alınarak tahakkuk ettirilmekte « dir. Şubede bir yayım yapılarak bu hususatın aytıca belediye merkez mu hasebeciliğine bildirilmesi istenmiş - tir . * Brükselde toplanacak olan mide ve bağırsak ikları kongresine, memleketimiz namına iştirak edecek olan profesör Akil Muhtar, perşembe günü hareket edecektir. * Ankarada bulunan Habeşistan fahri konsolosumuz Bohnen Berger dün sabah şehrimize gelmiş ve akşam ekspresle Avrupaya hâreket etmiştir. # Viyanadan bilhassa şehrimizi gör mek için otomobille seyahate çıka - rak iki gündür İstanbulda bulunan Frans Suklin ile Wiliy Bold dün sa- bah otomobillerile memleketlerine av det etmişlerdir. İki seyyah şehrimizi gok beğenmişler, bilhassa Boğaz ve Adaların çok hoşlarına gittiğini söy demişlerdir. Kemiklerin esrarı Çözüldü Nişantaşında, vali konağı caddesin- de, Selçuk apartımanının tavan ara- sındaki ceset kemiklerinin üzerini ör- ten esrâr perdesi evvelce bu evde o- turan Ankara Ziraat Enstitisü doçent lerinden Dr, Süreyyanın müddeiama- miliğe gönderdiği mektuptan sonra tamamile çözülmüş bulunuyor. Dr. Süreyya, iskelet kemiklerinin kendi- sine ait olduğunu yazdığı meklupta bildirmiştir. ———— Terakyaya yerleştirilecek ,, göçmenler o Trakyada teftiş yapan genel nüfus ve İskân direktörü ik ve mülkiye müfettişi Şefik dün şehrimize gelmiş- lerdir; birkaç güne kadar Faik Ankaraya gidecek- lerdir. Faik, bütün göçmen fem tirilecek yerleri görüştür. A, * sun on beşinden sonra Romanyadan gelecek büyük göçmen gruplarının is- kân bölgelerine çaluk yerleştirilme- leri için bütün tedbirler alınmıştır. Mülkiye müfettişi Şefik bugünlerde Edirneye dönecektir. ————— Numara koymak için evlerden para alanlar Numerotaj işlerinde bazı i ve yolsuzl “e şikâyet e aşk belediyece yapılan bir inceleme sonun da evlere numara takan ameleden ba- zısınım para aldığı görülmüştür. Bu suretle hareket eden birkaç kişi işin- den çıkarılmıştır. Nümerotaj memur» ları da bazı sokak isimlerini yanlış koymaktadırlar, Bu hususlara dikkat etmeleri memurlara yeniden bildiril. iştir. Nümerotaj tahsisatı son defa 18 bin liraya Gümrüklerde yeni teşkilât Gümrükler Genel Direktörü Mah- mut Nedim tetkikatta bulunmak üze- re şehrimize gelmiştir. Öğrendiğimi. ze göre, Gümrük ve İnhisarlar Bakan uğınca hazırlanan yeni teşkilât kanu- nu eylülden itiharen tatbik edilebile- cektir. Avrupa gümrüklerinde tetkik- ler yapan heyetin dönüşü bu işlere il- gilidir. Köşke girdik, beni al odaya aleıştı. karşıma oturdu; — Sahi, nasıl oldu da beni hatırla- dn? Gözlerime inanamıyorum. Nasıl sm? — İyiyim! — Beylik konuşma... Nasılsın, e ülemdesin? Boynumu hüktüm: — Hep bildiğin, bıraktığın gibi... Kadriye, gözlerini kapayarak! içini çekti: — Ne iyi! Benim, biç değ ayni halde kalmış olmanı kıskanmış gibiydi. Sö- nük bir sesle tekar etti; eş yil O. neşesini kaybetmişti, Neden? Kadriye, sitemli sitemli ; — Bu kadın, ne oldu? mü, kaldı mı? diye bir kerecik olsun, mc- rak edip sormadın, aramadın. Bana, bir koltuk gösterdi, kendisi de | dik. Yoksa Avrupada m 28.7.935 BUDA AD ISTATİSTİK. Bir Amerikalı bilgi ki: “İstatistiğe (day ilim olmaz.,, Amerikalı bele realist ilim bölümlerine iğin oynadığı büyG£ kâr edilemez. Hele 5087 kiklerde, incelemelerde, sonuca erişmek için mutlaka lâzımdır. ! İstatistil kargaşalığı © eder. Zemini hazırlar, M8 pâlavranın en büyük di dır. Bir istatistik Y cilt sade suya gevezeliği dan kaldırmak demektir. Fakat hadiselerin sında, ilmi tetkiklerin de bu kadar mühim br 9 istatistik bazan kendi tersine de inkılâp ed diseleri aydınlatmağa yal ğı yerde, hâdiseleri bU karıştıran ve karanlığa 8 “maksat, istatistikleri soydandır, Meselâ, A çıkan yeni istatstikler de işsizliğin azaldığın! & mektedir. Oysa ki, i işten çıkarılması, ve ve miyan sahalarda zoraki malarla elde edilen bi. hakikatte Almanyada azaldığmı göstermekte? uzaktır. İstatistik her yerde.” kit lâzımdır. Müsbet ve ” ilmi araş ların 6 gelebilmesi için İsta' zarurettir. Yalnız, yapili tatistiklerde dikkat (©& nokta, bunların kendi te dönmüş âdi bir politikâ © olmamalarıdır. U Orhan $i Suriye hudu mızda muhtel Gümrük idare! Suriye yolcularına kels) ni cenup hudut! sie gümrük idareleji etütler yapılmıştır. Bu id dudun - Türkiye Beyli mevkiinde, Suriye da da Meydan Ekbez is kurulması muhtemeldir. Ye. bikata geçmek için frani rüşmeler yapılacaktır. Bu muhtclit teşkilât, 4 manya ve Fransa-İsviçre H“ da mevcut gümrüklere tir. Böylelikle yolcular iki neye kabi tutulmaktan dır. Meydanı Ekbez mer) memurları, Çobanbeyli Fransız memurları bu mü kilâtta çalışacaklardır. İstanbulda toplan?” kongrs Eyllde serimize b boğaz, burun uzmanları (” ları) aramda bir arsruluffi kurmak için teşâbbüste ba! tur.Balkan ulusları arasındâ renin birincisi Sofyada, r yal ts. Cemiyet, > ii Km zey gelcek Sİ > greye gel i büyük bir şölen verilecekti” Bir kadının şik3? Hafize isminde bir ümumiliğe müracaat edertiiii evi in ve yuvasının dağı bep olduğunu iddia ettiği.” ye minde birinin, gece yarış gi — Bütün kış, biri Dudaklarını büküyord! »— Hayır... sokağa Birşey söylemek ister ra, birdenbire vazgeçti: © r kış geçirdim... Ummaya€ ağdıramıyacağın kadar Mi geçirdim. çi Dudaklarımın ucuna & gel — Halinden belli diye. Diyecektim, kendimi *9 — Inanır mısın Yı — Sen, beni arayacak değil miy-| — Buda geçer. BUdf din? FA Kana, te ei İİ Yorgun, yorgun güldü: — Ömit, & 5 a diğin için, teşekkür ederi” : gi Hakikaten, sen, hiç değişmemiş» sin Fakat pek ummuyorum. Merakımı yenemiyerek sordum Lark

Bu sayıdan diğer sayfalar: