17 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

17 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ANE MEKTEP KITAPLARI Bu yrl ilkmekteplerde gra“ mer kitapsız okutülacakmış. “Yetiştirilemedi, hazır değil, gibi mazeretlerin en yufkasına dayanan kitapsızlıktan doğma bir zarureti olduğu gibi kabul veya etraflıca tenkit edecek de- gilim .Yıllardanberi mektep ki- tabı müellifi olmak şıfatile bili- rim ki bizim bu mektep kitapla- rı işimiz de her selim akıl sahi- bini hayretlere düşüren acayip- liklerle doludur. Bir sene lise- lerin, başka bir sene ortamek- teplerin, daha sonra ilkmektep- lerin kitapları hazır olmaz, et- mez, filân, çocuklar kitapsız kalır. Alıştık artık. Fakat kitapsız kalan çocuk- Jar ne yaparlar? Not yazarlar değil mi? Nitekim bu yılda gramer dersi not yazdırılmak suretile verilecek. Tabiidir, za- ruridir deyip geçelim. Geçelim ama başka bir karara göre bu sene liselerde ruhiyat okutul- mıyacakmış, Zira eldeki kitap- lar münasip görülmemiş. Pek Adliye Bakanı #8 Bakanı Şükrü Saraçoğlu yakında | doğu illerine bir seyahate çıkacak, oralardaki Adliye ıslahatı üzerinde in celemeler yapacaktır, Yapılacak tela- hata göre münferit hâkimlikler çoğal lacak, büyük nahiyelerde mahkeme: ler açılmasına çalışılacak ve kamuta yın bu devresine verilecek kanun pro- jeleri Üzerinde de Tüze Bakanlığına hukuk mezunlarına ait bazı haklar verilecektir. Bunlardan başka Erzu- rumda ikinci bir Temyiz mahkemesi acılmasile Adliye meslek mektebinin, daha yeni esaslar üzerinde kurulması da düşünülmektedir. | — Balıkçılık Enstitüsü büyültülüvor Balıkçılık mektebinde yeniden ya- pılacak ıslahat üzerinde Ekonomi Ba- kanlığile temas etmek üzere Ankara- ya giden takliiye genel direktörü Necmeddin şehrimize dönmüştür. E- könomi o Bakanlığı Baltalimanmdaki Balıkçılık mektebi #tüler seviyesine getirmek üzere ha- | zırladığı projeyi bu ders yılı başm- güzel. İlkmekteplerde bir sürü temrinlerile, örneklerile kitap- siz okutulması daha güç olan gramer için not usulü kabul e- diliyor da, seviyesi daha yük- sek liselerde notla takip edi nesi çok daha kolay olan ruhi- yat dersi, koskoca bir sene nasıl tatil ediliyor? En doğrusu, çünkü en kolayı gramer olsun, ruhiyat olsun e de bulunan kitapların muallim- | ler tarafından sadeleştirilerek | okutulması iken not tutturmak ve daha acayibi bir dersi mu- vakkaten lâğvetmek gibi yolla- ra niçin gidiliyor? Bir mektep kitapları mesele- si vardır ve bu henüz halledile- smemiştir. Tek kitap usulüne gitmek te hem yeni terbiye prensiplerine, hem de pratik zaruretlere aykırıdır. Bu mev- zuun üstüne evvelce ben çok düştüm, fakat az tesir etti. Or- tamekteplerde tek kitap usuü- Tünün verdiği fiyaskoya da dik- kat edilmedi. İşbaşına ge gelmez çok yerinde ve salim kararlarile kültür işlerimize çe- ki düzen vermeğe başlayan Saf- fet Arrkandan mektep kitapla- rı işini de inhisardan ve kari sızlıktan kurtarmasını bekle- Tiz. Peyami SAFA e m Hâlâ abone'erden eski parayı alıyorlarmış Bundan bir müddet evvel belediye elindeki salâhiyete dayanarak Kadı - köy su kumpanyasinın tesisat ve ta- mirat tarifelerini değiştirmişti. Son zamanlarda kumpanya memurların « dan bazılarının abonelerden hâlâ eski tarifeye göre pi edikleri görüle- Tek belediyeye birçok şikâyetler yapıl mıştır. Yapılacak tahkikatın neticesi» ne göre fazla olarak alınan bu paralar abonelere iade edilecektir. Diğer ta raftan kumpanyanın abonelerinden fazla olarak aldığı kontrol saati para- ları için de alâkadarlar mahkemeye No. 31 Cumbadan Rumbayal Sever BEDİ Fotoğrafçı güldü: — Olur! Dedi. yi Sonra Cemilenin yüzüne bakarak Mâve etti: — Inşallah, bir gün de beraber res inizi çekeriz... Beyaz elbisenizle, du vağınızla? Atelyeye girdiler. Fotoğrafçı, kızım en manas pozü- nu bulmak için çok uğraştı. Cemile sabırsizlıktan fazla kımıldıyor, pozu değiştiriyor, onu yeniden uğraşmağa mecbur ediyordu. Kız bir aralık aksırdı, Yalnız rop- la resim çektirmek İstemiş olduğu icin ceketini çıkarmıştı. Sırtında ve gıplak kollarında bir ürperme duydu: abuk ol! dedi, bana bir titreme Fotoğrafçı cereyan yapan bir kapı- Yı örttükten sonra makine başma gel- di ve nihayet kızın resmini çekti. | | Cemile dükkândan çikar çıkmaz! hemen bir tramvaya atlamıştı. Titre- mesi devam ediyordu. Eve gidince dan itibaren tatbika başlayacaktır. Bu galtılmasına açlışılacak ve enstitüye devam edecek talebelerin bütün ih yaçları gözönünde tutularak buna gö re bir program hazırlanacaktır. Mek- tebin tam modern bir balıkçılık ensti tüsü haline getirilebilmesi için yeni- den birçok levazım ile bazı deniz ve- saiti de almacaktır. Derslerin ve tat- bikatların daha verimli bir şekilde gö- rülebilmesi yolunda Avrupadan yeni birkaç mütehassıs getirtilmesi de dü- şünülmektedir. — Yeni sis düdük'eri ve fenerler Taklisiye Genel direktörlüğü tara- fından sahillerimizde yapılacak #is düdüğü, Fener, ratvofar ve tahlisiye istasyonları için Ekonomi Bakanlığın ca hazırlanan beş senelik programın 1936 senesine isabet eden kısımı ayrıl mıştır. Buna göre gelecek sene zar kale boğazınm Akdeniz | tarafına büyük bir radyofar ile Akde- niz ve Karadenizin münasip görüle- çek noktalarına iki sis düdüğü ve bir İcner yapılacaktır. — Telefon en uzak yer'ere kadar gidecek Eski Telefon sosyetesi tesisat ve malzemesinin yeni idare tarafından teslim alınması e devam edilmek» tedir. Merkez santrallerile şubelerde- Ki bütün tesisatın teslim işi bitirilmiş #ir. Yalnız abone ve muhasebe hesap- larının teslimi bu ay sonuna kadar sü reçektir, Telefon tesisatı noksan olan bazı mıntakalarda yeniden tetkikler yapılacak ve bu gibi yerlere kablolar döşenerek şehrin en uzak köşesinde dahi telefon almak isteyenlere tesisat yapılması temin edilecektir, ——— Batan mazut dubası çıkartılıyor Örtaköyde batarak bütün limanın kirlenmezine sebep olan mazut duba- sında yapılan tetkikat üzerine hâlâ mazut çıkmakta olduğu anlaşılmıştır. Limanın temizliği cihetinden dubanm çıkartılmasına lüzum gören Deniz Ti- caret müdürlüğü Sokoni Vakum kum panyasına teblizat yaparak dubanm bir an evvel denizden çıkarılmasını | istemiştir. Sokoni Vakum kumpanya- st bu yolda hazırlıklara başlamıştır. Dubanın çıkartılmasının on gün kâ- dar süreceği zannedilmektedir. di. Elinde yine Selim'in resmi vardı. Böyle nekadar zaman geçti bilmi- yor. Bu zaman içinde ne düşündü, ne yaptı, onu da bilmiyor. Gözleri aralıklandığı vakit farkedi- yordu ki hava kararmış, yastıkta bir ıslaklık, Saçları yapış yapış. Sonra yi- ne dalıyor. Ne acayip sesler. Biri ku- lağının içine üflüyor gibi. Uzaklarda haykırışlar, Sonra uzun, kalın, çatlak bir ses: “Yangın... var!” Alevden bir hortum zanıp kısalıyor. Koşuşmalar. Mahallenin çocukları ellerile tempo tutarak bağırıyorlar: "Yangın var, yangın ver, yangın var.,, Fakat Cemile başmı kaldıramıyor. İşte yangın şurada, karşıda, Ya Ha- Tize'lerin, ya Ahpeş'lerin evi tutuş - uş. Alev bazan açık pencereden içe- Ti atlıyor, odanın ortasına kadar uzi mp çekiliyor. Şimdi perdeler tutusi cak. Selim, elinde bir gaz şişesi, oda- nın İçine bir girdi, bir çıktı, gözden kayboldu. Cemile onu çağırmak isti- yor: — Gel, demek istiyor; gel, barışa lim! Fakat boğaz kurumuş, daralmış. Küçükdili taş gibi. Sesi çıkmıyor. Kol- larını uzatmak , mümkün de- ğğil. Aşağı kattan: "Yanıyorum!" di. ye bir haykırış. Annesinin sesi gali. ba. Cemile yatakta çırpmıyor. Göğ- sünde bir baskr, Nefes alamıyor. Hay» Gosloğru odasına koştu, yatağa gir- kırmak. haykırmak... Aşağı kattan Şarka gidiyor li Ankaradan bildirildiğine göre Tü- |! Avrupadaki ens || yoldan olarak mektep talebesinin ço- || SEHİRDE OLUP gi m © — Bulgar komşularımızın şu gün i lerde hakkımızda dostça sözler söylediklerini görerek hoşlanıyo- ruz. Çünkü komşular arasında ge- çimsizlik olursa doğrusu civarın tadı kaçar, Bir yandan — dediğimiz gibi — Bulgar resmi adamları diplomasi dilinde "kur yapmak, denilen yarenliklere devam ederken öte- İ den bizim yumurtalara el attılar. Şaşırmayınız! Mesele şu: Bizim Almanyaya sattığımız yu- murtalar, trenle Bulgaristandan geçer. Bu yumurtalar Bulgarista- İ ar çömez; dözdağra çil; Bana Bulgar komşularımız “bir kulp | taktılar. Yumurtalardan (bayta- riye) yani sıhhat raporu istiyor- lar, Yumurtalarımızı satınalan memleket — hem de Almanya — böyle bir şey istemediği halde Bulgar dostlarımız bu yumurtala- rın haldır huldur geçemiyeceğini müşterilerimiz olan Almanlara söylemişler. Onlar da bizim yu- murta tüccarlarına işi açmışlar. Tüccarlar da (Türkofis)e, Tecim Odasına, Tarım Odasına müracaat etmişler. (Mahamatı Gide) si bu | yolda bir emir almadığından bay- enamel e Üem YUMURTAYA .... Ne Dersiniz? - KULP İ tariye vermiyormuş. Şimdi yumur- talarımız örtada kaldı. Ne olacak | acaba? İ Anlıyamadığımız noktalar şun- lardır: Yumurtadan İ baytariye nedir? Fenni bir şey ise | Almanlar neden istemiyorlar? Fenni bir lüzum yoksa Bulgörlar neden israr ediyor? Lüzumlu bir şey olsun olmasın, bizimkiler ne- den böyle bir kâğıt vermiyorlar? | Bulgaristandan yolcu olarak ol- sun, yumurta olarak olsun geçmek | pek tatlı bir şey olmadığı görülü- | yor. Çünkü Bulgaristanda transit geçen yolcuların paraları (leva) ile zoruna bozdurulur ve huduttan çıkarken (leva) lar geri alınmaz. Leba da Bulgaristandan dışarda | kaç para eder? Pek belli değildir. | Mahsuldtımıza projektörle müş- teri ararken bir taraftan böyle bulunmuş bir müşteriyi elimizden | kaçıracak zorluklar yapmamasını komşamuzdan istesek, bir taraf tan da yumurtalara birer baytari- ye veriversek iş düzelir gider. Yu- murtalar da Bulgaristanda kok- maz. Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz ? istenen bu Petrol sondajları iyi neticeler verdi Ekonomi Bakanlığının maden ara- ma enstitüsü mütehassısları tarafın- dan Mardin vil$yetinin Basbidin çev- resinde yapılan petrol sondajları çok iyi neticeler vermiştir. Buralarda bu- lunan petrol kaynaklarının çok zen- gin olduğu anlaşılmıştır. Yakında Mü reftede petrol ve Bulgar dağında da imli kurşun için yeniden sondajlar yapılacaktır. Arazide yapıl katta bu i raftan Tavşanlı ve Kütahyadaki Lin- yit madenleri sahasında da tetkikat yapılmaktadır, 2 em Hava turunun Sonuçları Uçaklarımızın geçen hafta yaptık. ları Türkiye turu ile mubtelif tecrü- belerin neticeleri hakem heyeti tara- fından tetkik edilmektedir. Hakem he yeti toplanarak her uçakçıya uçuşlar» da aldıkları mesâfelere fotoğraf alma, bomba atma, telsizle baber'alıp ver- me tecrübelerinde aldıkları neticelere göre alacakları puvanları tesbit etmek tedir. Bunun neticesinde en çok pu- van karanmış olan uçakçı birinci gel- miş addedilecek ve Genel kurmay ta- rafından vadedilen- kupayı alacaktır. Netice bu ayın yirmisine kadar belli olacaktır. —— Yıllık muayeneler başladı Eylül başından beri altıncı şube ta- rafından deniz vesaitlerine ait senelik fenni muayenelerin yapılmasına baş- lanmıştır. Bunun için yapılan progra» ma göre bütün deniz vesaitlerinin muayenesi İki ay üzerine taksim edi) miştir. Birinciteşrinin sonuna kadar fenni muayenelerini yaptırmayanların sandalları ve motörleri mühürlenerek işlemekten menedilecekti bir çığlık daha: "Sigorta senetleri yandıl,, Başucunda şoför Ali'nin sesi ne benzer bir ses: Civanım, sana kurban olurum ben..... İtfaiye nefer- leri pencereye tırmanıyorlar, Cemile haykırmak istiyor. Derin | bir nefes aldı. Bu soluğu boğazında toplayıp iyice sıkıştırarak bir çığlık balinde boşaltmak niyetinde. Bütün kuvvetini gırtlağının etralma doldu- rüyor. Boynu şişti. Damarları patlı- Beykozda gene Büyük bir orman Yangını oldu Beykozda, pazar günü öğ! başlayan ve dün akşama kadar gene büyük bir orman yangını olmuş- tur. Henüz sebebi anlaşılmayan ate: Beykoz sırtlarındaki Abbasbey çiftli. ği yanında görülmüş, esen rüzgârın tesirile esasen çok kuru bir halde bu- Yunan fundalığa geçmiştir. Yangını gönrenler, önce Beykoz jandarma ku mandanlığma baber vermişlerdir. Jan | darma, büyümek istidadın: gösteren Ateşin önünü kesmek istemiş ve bir taraftan da İstinye itfaiyesini yardı ma şağırmıştır. İştinyeden gelen kuv. | vet, hayli uğraşmış ve o gece geç vak | te kadar Beykoz jandarmasile bera- ber calışmış, fakat ateşin genişlemesi nin önüne geçememiştir. Yangının birkaç koldan ilerlediği ve büyüdüğü dün sabah Uskildar, Kadıköy ve Bey oğlu itfaiye gruplarına da bildirilmiş ve denizden, karadan Beykoza koşan gruplar ancak dün gece ateşin önüne geçmişlerdir. Dün öğle vakti, birkaç koldan ilerleyen yangın Sarıyer jan- darmasının da yardımile bir parça durdurulmuş ise de gece geç vakte ka dar ateş çevresi boş bırakılmamıştır. Yangını haber alan İstanbul jandar ma alay komutanı Abbasbey çifeliği- ne gelmiş ve gereken tedbirleri almış- tır. Beykoz ilçebayı da dün yangın sa hası çevresini gezmiş ve ateşin daha büyük bir bölgeyi yakmaması için İ- cap eden emirleri vermiştir. Beykoz jandarma komutanlığı, yangın üzerin de henüz tahkikatmı bitirmemişt Araştırma ve İncelemelerin sonucun- da yangında «uçlu olup olmadığı an- laşılabilecektir. Maamafih, ateşin ora dan geçen bir yolcu tarafından atılan İ sigaradan ileri geldiği umulmaktadır. İ fiçebaylık ve komutanlık, bugün yan- gın sahasını tesbit edecek ve ilbaylı- ğa bildirecektir. yacak. Olanca kuvvetini veriyor. Ni- hayet bir gayret daha Bağırdı ve gözlerini açtı. Başucun- | da bir lâmba, Tanımadığı bir adam. Yanında annesi, Şahinde, Şahinde yüzünün üstüne lâmba tutuyor. Annesi — Açıldı, dedi, gözleri açıldı dok tor! doğru İTENLER | KUÇUK HABERLER * Istanbulda bulunmakta olan Ka- hire elçimiz General Şevki bugün İs- kenderiye yolile Kahireye gidecektir. * Büyük Mimar Sinana ait ve Aya solya müzesi avlusundaki Sultan tür- belerinden birisi harabiye yüz tut - muş, hattâ pencerelerinde yeşillikler çıkmaya başlamıştır. Müzeler idaresi, bu türbenin temizlettirilmesi için ted- birler alacaktır. * Oğrendiğimize göre, Evkaf direk törlüğünde bazı değişiklikler yapıla” caktır. Bu arada, Evkaf teşkilâtı üç bölgeye ayrılacak, müstakil direk: törlükler kurulacaktır. 9 Sağlık ve Soysal Yardım Bakan- lığı müsteşarı Hüsamettin Şeri tanbuldaki incelemelerini bitirmiş ve pazar akşamı Ankaraya gitmiştir. * Darüşşelaka lisesine bu yağ ali- nacak talebe için bir müsabaka imti- harlı açılmıştı. Bu imtihana giren 300 taleberlen 40 talebe seçilmiş ve okula alınmıştır. © Belediye fen direktörü Hüsnü özlile işleri direktörü Nustet Trankfurt'ta toplanan arsrulusal te « mizlik kongresinde bulunduktan ra bu yolda tetkiklerini sürdü üzere Hamburg, Berlin ve Viyanayı gezmişler, oradan da İtalyaya gitmis- lerdir. Direktörler bu ay sonuna ka dar şehrimize döneceklerdir. * Belediye ile Evkaf arasındaki pü rüzlü işleri düzeltecek olan komis- yon, anlaşsmamazlıklar hakkında her iki idareye bazı sorular sormuştur. Bunların cevapları hir iki güne kadar İ| komisyona gönderilecek ve yazılı o- lan bu sorulardan sonra sözlü goru- lara başlanacaktır. * C, H. Partisinin devam etmekte olan 349 ocak kongresinin coğu bit- miştir, Diğerleri de ay sonuna kadar sonuçlanacaktır. * Bu yil kıdem zammı alan ilk okul lerinin listesi Kültür Direk- ü e gelmiştir. Yakında İkinci bir liste daha gelecektir. * Nakillerini isteyen ile okul öğ- retmenlerinin listesi Kültür Bakanl: ğına gönderilmişti. Bunların tasdiki; ie beraber bir haftaya kadar genel ilk tedrisat kadrosunun Ankaradan gön- derileceği haber verilmektedir. * Üniversitede kayıt ve kabul mu- âmelesi sürmektedir. Şimdiye kadar bütün fakültelere yazılan talebenin genel topluluğu 66 dır. Bunun yirmi si kız, diğerleri erkektir. En fazla mi yacaat Trp Fakültesine olmuştur. se olgunluk imtihanları bittikten son- ra Üniversiteye müracaat çoğalacak- br. Kayrt müddeti bu ayın sonuna ka dar sürecektir. © Ispanya ile yeni tecim anlaşma- &t için müzakerelere başlandığı haber verilmektedir. © Yelkenci kumpanyasınm satın al dığı yeni Tan şilebi. perşembe günü Timanımıza gelecektir. © Finans Bakanlığı Istanbul Fi- nans enspektörlüğü teşkilâtını kuv - vetlendirmiştir, Birinci smıf tetkik memurlarından on sekiz kişiyi teftiş işlerinde çalışmak üzere İstanbula gör dermiştir. * Bu seneki otomobil ve motosik- let yarışları ayın 22 inci pazar günü sabah saat 9 de başlayacaktır. Kayıt muamelesi Perşembe günü akşamına kadar Turing klüpte ve cuma günü saat 9 dan 12 ye kadar Ford Acenta- lığında yapılacaktır. 9 Köprüdeki şimdiki Haydarpaşa iskelesi yerine yeniden yaptırılmakta olan modern İskelenin yapılma işi hay Ji ilerlemiştir. Kasımpaşadaki havuz. larda inşasına başlanan iskele yaza ka dar bitirilerek yerine konacaktır. diriz, dedi, yardım edin de oturtalım. Annesinin, Şahinde'nin yardımile Cemile'yi yatağın içinde oturttular. Terden sırılsıklam olmuş esi kardılâr, Doktorun İstemesi Şahinde bir havlu getirdi, Asiye Ha- nım köşede açık duran küçük pence- reyi kapadı. Doktor sonra: — Soğuk almışa benziyor, dedi. şimdilik yazacağım ilâçları veriniz, hararet düşmezse yarın yine gelirim. — Doktor bu ne ter? — İyidir. Açılır, Açıldı işte. Cemile'nin yanağını okşıyarak: — Nasılsın, hanım kızım? dedi. Cemile şaşkın gözlerle ona bâki- yordu. Başı kurşun gibi ağır. Doktor sordu: — Niçin bağırdın? Fena rüya mı görüyordun? Cemile mırıldandı: — Yang... — Vayy... Rüyanda yangın gördün ha?.. Allah bu tarafları saklasın... Bir yangın bütün mahalleyi süpürür. Doktor Asiye Hanımla Şahinde'yi bir kenara çekerek ilâçları tarif etti. Reçeteyi yazdı. Asiye Hanım Şahinde'ye dedi ki: muayenesini bitirdikten — Git, kiracının oğluna söyle, şu ilâçları yaptırıp geliversin. Yabanc: adamın elinde bir derece. — Şimdi daha iyi muayene edebi- "Tam o sırada, evdeki telâşı ve dok tor geldiğini duyan Selim, dışarda, 17-901 ağa FESTİVAL Iki çeşit festival yapılır. Bi- rinci çeşidi dar bir muhiti, sayi sı belli bir seyirci kalabalığını | göz önünde tutar. Bilet fiyat- J ları, festivalin yapılacağı yer ona göre tesbit edilir. İkinci çeşit festivallerde ise, mümkün olduğu kadar çok in- sanın bu eğli erden istifade ) etmeleri düşünülür. Fiyatlar ve festival eğlencelerinin geçeceği yerler ona göre tesbit edilir ve seçilir, İstanbulda Balkan Festivali yapılıyor, Bu, şehrimizde yapı- lan ilk festivaldir. Ben öylg sanmıştım ki, bü ilk festival yapılırken ilk akla gelecek şey, mümkün mertebe çok İstanbullunun bureğlence- lerdeh tad almasını temin etmek olacak. Aldanmışım. Festivalin birinci günü Büyükadada Yat Kulübünde yapıldı. Büyükada, Yat Klüp ve mümkün ol- duğu kadar çok İstanbullunun festivalden tad alması... Bu üç nesnenin bir araya gelmesine imkân mı var? Biletlerin paha- Ilığ ndan söz açacak değilim. kadada Yat Kulübünde başlıyan bir festivale girebilmek için daha ucuz bilet te düşünü- lemezdi elbette. Balkan Festivali pek Monte | karlo - Biariçkâri bir eğlence oldu. İ Orhan SELİM Rüknettin Sözer Ve Hüdâi İstanbul İlbay muavinliğinden İçel ilbaylığına atanan Rükneddin Sözer dün işleri yeni muavin Hüdaiye dey- retmiş ve arkadaşlarma veda ederek ilbaylıktan ayrılmıştır. Rükneddin Sö zer dün matbanmızı da ziyaretle ga” zeteci arkadaşlarile vedalaşmıştır. Bu ayın yirmi beşine doğru Arkaraya bâ reket edecek ve oradan Mersine gide- İ cektir, Rükneddin Sözer, şimdiye ks- dar bulunduğu mülkiye âmirliklerin- 'de muvaffak'olmuş; Cumuriyet Hı Partisi takin bela ini de, Halkevleri işlerinde çaliştniğter. Yeni işinde de muvaffak olmasın: di- eriz, İ —— Almanyaya gönderilen yumurtalar Almanyaya ihraç olunan yumurta larımızdan Bulgaristanda baytariye terkeresi arandığı yolundaki şikâyet” ler ilgililerce tetkik edilmiştir. Bayta” riye tezkeresi olmayan sandıklardan resim alınmak istendiği iddiaları he nüz resmen teeyyüt etmemiştir. Ev - velki hafta Berline gönderilen yumuf taların, Solyada bir başka sebepten geciktiği anlaşılmıştır. Maamafih, bun dan böyle yumurta kontrol heyet tarafından ihraçtan önce muayene © dilen sandıklar için baytariye tezkere leri verilecektir. —— Yeni Liman tarifesi tesdikten gelmedi 4 Eylülden itibaren tatbika başla” nacak olan yeni liman ücretleri tarife- si, henüz tasdik edilerek Bakanlıktan gönderilmemiştir. Yeni tarife, tasdik” ten gelir gelmez tatbik edilecektir. kapı aralığında durmuş, tereddütle içeriye bakıyordu, Şahinde onu gördü: — A. dedi, buyrun... oölm Beye İşte... biz de sizi arıyorduk. Selim çekingen tavırlarla içeri gir” di. Asiye Hanım ona iliçları yaptır” masını rica etmişti. Selim reçeteyi eline aldr ve karyo” Jaya yaklaştı. Cemile onu görür gör” mez gözlerini yarı kapamıştı. Fakat kirpikleri arasından görünen paris” bir göz çizgisi içinde sıkışmış gar ve koyu bir ifade vardı: Sevince, Pİ$ manlığa ve dargınlığa benziyordu. Selim yaklaşarak; — Ne oldunuz, Cemile ye sordu. Fakat © sirada, olanın duva” tarafında bir resim ine ilişti, BU, kendi resmine benziyordu. Nası) olur” Buraya nerden gelebilir? Tmkân va" mı? Benzetmiş olmasın? Gözleri d““ yarla karyola arasında, bir köşesi YO” ganla örtülü, iğri duran kartona kılmış Asiye Hanim yanına gelerek YA vardı; — Haydi oğlum, zahmet olacak 5” na ama... Selim derhal kendini topladı? — Peki valide... Dedi, parayı da alarak odadan ©“ tu. Hanım? di” (Arkası varl

Bu sayıdan diğer sayfalar: